Teknoloji bizler için kolaylıklar getirirken, kamu işlerinde de tarafımıza sorumluluklar yüklemektedir. Adımıza tanımlanan kurumsal posta hesaplarına tebligatlar gönderilmekte ve tebliğde bizden istenen taleplere ilişkin ödevler yüklenmektedir. Ancak elektronik haberleşme sistemlerini kullanma becerisine ya da imkanına sahip bulunmayan mükellefler nedeniyle uyum sağlamanın geriden geldiği gözlemlenmektedir. Bu çalışmamızda gerçekleştirilen e-tebligat işlemlerinde; elektronik tebligatın nasıl gerçekleştirildiği, tebligatın ne sürede geçerli olduğu, dava süre aşımının ne kadar olduğu hususları incelenecektir.
Elektronik Tebligat, 456 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, tebliği gereken belgelerin, E-Tebligat sistemi ile mükelleflerin elektronik adreslerine tebliğ edilmesi olarak tanımlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesinde, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceği ve elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu tebliğ işlemi fiziki ortamda yapılan tebligat ile aynı sonucu doğurmaktadır.
E-Tebligat işlemi, hizmet kalitesini artırarak, bilgi güvenliğini ve kişisel verilerin korunması sağlamakta, belgenin içeriğinin başkaları tarafından değiştirilememesi nedeniyle güvenilir olmakta, fiziki ortamda haftalarca süren tebligat işlemini elektronik tebligat sistemi ile saniyeler içinde gerçekleştirmekte, elektronik tebligat sisteminde tebligata ilişkin bilgilerin görüntülenebilmesi nedeniyle herhangi bir ihtilafa yer bırakmamaktadır.
Elektronik ortamda tebliğ edilmesi ile ilgili usul ve esasları belirlenmesi amacıyla 456 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar aşağıda belirtilmiştir.
a) Kurumlar vergisi mükellefleri
b) Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç)
c) İsteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler
Kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar, tebliğle belirlenen sürelerde bildirimde bulunarak elektronik tebligat adresi almak ve elektronik tebligat sistemini kullanmak zorundadır.
E-Tebligat sistemine dahil olmak zorunda olan mükellefler, süresinde bildirimde bulunmaz ise Vergi Usul Kanununun Mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası ile cezalandırılır. Bu mükelleflere re'sen oluşturulan internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi tebliğ edilerek E-Tebligat gönderimi başlatılır.
Bu mükelleflerin dışında kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep eden kişiler de sistemden isteğe bağlı olarak yararlanabileceklerdir.
Elektronik tebligat sistemine internet vergi dairesi üzerinden erişilmektedir. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresine sahip olan gerçek ve tüzel kişiler şifreleriyle elektronik tebligat adreslerine ulaşabilirler. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi olmayan gerçek kişiler ise sisteme her girişte yapılan kimlik doğrulaması ile elektronik tebligat adreslerine erişebilirler.
Zorunlu veya ihtiyari olarak elektronik tebligat sistemine dahil olanların bazı durumlar dışında sistemden çıkmaları mümkün değildir. Bu durumlardan ilki, tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının silindiği (nevi değişikliği ve birleşme halleri dahil) tarih itibarıyla, elektronik tebligat adresinin kapatılmasıdır. Mükellefiyetin terk edilmesi veya re’sen terki elektronik adresinin kapatılmasını gerektirmediğinden mükelleflerin bu hususta e-tebligat adresleri açık tutulmaktadır. Söz konusu adreslerin mükellefiyetin terk edilmesinden sonra kontrol edilmemesi ve iletişim bilgilerinin güncellenmemesi, vergi incelemesinde defter belge ibraz edilmemesi veya bilgi isteme talebine cevap verilmemesi gibi durumlara sebebiyet verebilir. Mağduriyetlerin yaşanmaması adına e-tebligat adreslerinin kontrol edilmesi büyük önem arz etmektedir. İkincisi ise, gerçek kişilerde ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinin idare tarafından tespit edildiği durumlarda ölüm/karar tarihi itibarıyla ilgilinin elektronik tebligat adresi re’sen kapatılır. Mirasçıların bağlı olunan vergi dairesine başvurması halinde de müteveffanın elektronik tebligat adresi kullanıma kapatılır.
Elektronik tebligat sistemine dahil olması zorunlu olanlardan bu Tebliğ ile getirilen yükümlülüklere uymayanlar için Kanunun 148, 149 ve mükerrer 257’nci maddeleri uyarınca, Kanunun Mükerrer 355 inci maddesindeki cezai müeyyide uygulanır.
Ceza uygulaması sonrasında re’sen oluşturulan internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi gerçek kişilerde mükellefe, tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde doğrudan kanuni temsilcisine tebliğ edilir ve elektronik tebligat adreslerine tebligat gönderimine başlanılır.
1/4/2016 tarihinden itibaren (467 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği uyarınca) Gelir İdaresi Başkanlığınca uygulanmaya başlanan e-tebligat uygulaması, 511 sayılı VUK Genel Tebliği Vergi Denetim Kurulu Başkanlığınca 01.01.2020 tarihinden itibaren kullanılmaya başlanılmıştır. Ancak uygulamada çoğunlukla gerçek ve tüzel kişilerin e-tebligatlarını okumadıkları görülmekte, ulaşılmayan mükelleflere defter belge ibraz etmeme ve bilgi vermeme nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’ndaki cezai müeyyideler uygulanmakta ve gıyabında vergi incelemesine başlanılmaktadır. Bürokratik işlemlerin azaltılması amacıyla kullanılan e-tebligat işlemi, mükelleflerin tebligatlarını okumaması nedeniyle yeni bir bürokratik işlemi doğurmaktadır.
Vergi Usul Kanunu mükerrer 355’inci maddede 107/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiş olup, söz konusu durumla ilgili tebliğin okunmamasının cezayı engelleyeceğine yönelik bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle e-tebligatlara ilişkin gelen sms bildirimlerine dikkat edilmesi büyük önem arz etmektedir.
Örneğin 01.10.2020 tarihinde mükellefe iletilen defter belge isteme yazısının mükellefe ulaştığı günü takip eden beşinci günün sonunda, 06.10.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacaktır. Mükellefin 06.10.2020 tarihinden önce bu tebliği okuması süreyi kısaltmayacaktır. İlgili tebliğin mükellefe iletilmesi neticesinde okunmaması halinde yine 06.10.2020 tarihinde tebliğ gerçekleşmiş olacaktır.
Teknolojik altyapını sistemlerinin kurum ve kuruluşlar tarafından var olan sistemlerine entegre edilmesi nedeniyle, kanun koyucu e-tebligat hususunda mükellefe bir sorumluluk yüklemiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesinde elektronik ortamda tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı belirtilmiştir. Bu nedenle beşinci günü izleyen günden itibaren dava zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7’inci maddesinin 1’inci fıkrasında dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu belirtilmiştir.
Örneğin, Vergi Dairesi tarafından 05.06.2020 tarihinde mükellefe iletilen ceza ihbarnamesine ilişkin e-tebligatın mükellefe ulaştığı günü takip eden beşinci günün sonunda, yani 10.06.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacaktır. Söz konusu tarihi takip eden günden itibaren 30 gün içinde vergi mahkemesine dava açma hakkı bulunmaktadır. Mükellefin 10.07.2020 tarihine kadar dava açma hakkı bulunmaktadır.
E-Tebligata dava zamanaşımına ilişkin Danıştay 4. Dairesinin E.2018/3416 K. 2018/5404 sayılı kararında, açılan davada süre aşımı bulunmadığından süreden ret kararı veren Mahkeme kararını onayan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi'nin 21/02/2018 gün ve E:2017/5165, K:2018/356 sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmadığına karar vermiştir.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından 01.01.2020 tarihi itibariyle e-tebligata geçilmesiyle birlikte, mükellefiyetini terk eden ancak e-tebligat adresini kapatmayan ve elektronik haberleşme sistemlerini kullanma becerisine ya da imkanına sahip bulunmayan mükellefler, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu mükerrer 355’inci ve 359’uncu maddelerine istinaden çeşitli yaptırımlarla karşılaşmaktadırlar.
Gelir İdaresi Başkanlığı, mükelleflere hak ve ödevleri konusunda rehber ve broşürler hazırlamakta, sosyal medyada, mobil platformlarda ve internette bu hususlara ilişkin bilgiler vermektedir. Ayrıca Vergi İletişim Merkezi’ni yani 189 numarası aracılığıyla e-hizmetler hakkında bilgi alınabilir.
Mükelleflerin, e-tebligat sistemine uyum sağlamak amacıyla telefonlarına gelen sms’leri kontrol etmeleri ve internet.gib.gov.tr adresinden e-tebliği okumaları, ödevlerini yerine getirmeleri açısından son derece önem arz etmektedir.
1-213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
2-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
3-511 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği
4-467 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği
5-456 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği
6- Danıştay 4. Dairesi E.2018/3416 K. 2018/5404 Kararı
22.10.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.