Ocak ayının yaklaşmasıyla birlikte yılın bu zamanlarında her yıl olduğu gibi bu yıl da maaş zammı haberleri ana haber bültenleri, sosyal ağlar gibi çeşitli iletişim platformların gözdesi olmaya başladı. Kamuda çalışan milyonlarca memur, yeni yılda alacağı maaşı ve zam tutarını hesaplamakta, bütçe planlamaları yapmaktadır. Her ne kadar bazı vergi ve cezalardaki güncelleme adı altında yapılan artışlar çalışanlarda “Devlet vermeden alıyor.” yorumlarına neden olsa da, aslında durum bununla da sınırlı kalmayabilir.
- Gelir Nedir? Gelir Vergisi Kimden, Ne Kadar Alınır?
Yazımızın konusunu oluşturan yapılan zammın vergi tarifeleriyle törpülenmesine geçmeden önce gelirin ne olduğuna, nelerin gelir sayıldığına ve gelir vergisinin neye göre alındığına kısaca değinelim.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun[1] 1. maddesinde gelir; bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olarak belirlenmiştir. Mezkûr Kanunun 2. maddesinde de gelirin tanımına giren kazanç ve iratların ticari kazanç, zirai kazanç, ücret, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve iratlar olduğu hüküm altına alınmıştır. Gelir Vergisi Kanunu’nda sayılan bu 7 gelir unsurundan herhangi birini, yine kanuna uygun olarak elde eden mükellefler, aynı Kanun’un 103. maddesinde yer alan tarifeye göre vergilendirilmektedir. 2016 takvim yılında uygulanan gelir vergisi tarifesi ise aşağıdaki gibidir.
Matrah |
Oran |
12.600 TL'ye kadar |
15% |
30.000 TL'nin 12.600 TL'si için 1.890 TL, fazlası |
20% |
69.000 TL'nin 30.000 TL'si için 5.370 TL (ücret gelirlerinde 110.000 TL'nin 30.000 TL'si için 5.370 TL), fazlası |
27% |
69.000 TL'den fazlasının 69.000 TL'si için 15.900 TL (ücret gelirlerinde 110.000 TL'den fazlasının 110.000 TL'si için 26.970 TL), fazlası |
35% |
Kanun koyucu, gelir üzerinden alınan vergilerde ücret geliri dışında gelir elde edenlere farklı, ücret geliri elde edenlere farklı tarife uygulamaktadır. Literatürde emek gelirinin sermaye gelirine göre daha zor elde edildiği kabulüyle, sermayenin emeğe göre daha yüksek oranda vergilendirilmesi gerektiği verginin ayırma kuramı kavramıyla açıklanmıştır. Söz konusu kavramın benzeri olan uygulama kapsamında, elde edilen 69.000 TL gelire kadar herhangi bir ayrım yapılmamakta, bu noktadan sonra ise oran farklılaştırılması yapılmaktadır. 3. dilimde vergilendirilme üst sınırı ücret geliri dışında gelir elde edenlerde 69.000 TL iken ücret geliri elde edenlerde 110.000 TL’dir. Yani ücret geliri dışında 69.000 TL gelir elde eden mükellef bu gelirinin 39.000 TL’si (69.000 – 30.000) için %27 oranı üzerinden vergilendirilecekken, bu rakam ücret geliri elde edenlerde 80.000 TL’ye (110.000 – 30.000) çıkmaktadır. Bir başka deyişle ücret geliri elde edenler lehine matrah daha fazla olmasına rağmen vergi oranı değişmemekte, 69.000 TL ücret dışı gelir elde eden mükellefle 110.000 TL ücret geliri elde eden mükellef aynı oranda vergilendirilmektedir.
Aşağıdaki tabloda 2016 takvim yılı vergi tarifesine göre ücret geliri dışında gelir elde eden Mükellef A ile ücret geliri elde eden mükellef B’nin elde edilen ücrete göre ödeyecekleri vergi tutarlarına yer verilmiştir.
Elde Edilen Gelir Tutarı |
A’nın Ödeyeceği Vergi Tutarı |
B’nin Ödeyeceği Vergi Tutarı |
Fark |
69.000 TL |
15.900,00 TL |
15.900,00 TL |
0,00 TL |
69.001 TL |
15.900,35 TL |
15.900,27 TL |
0,08 TL |
110.000 TL |
30.250,00 TL |
26.970,00 TL |
3.280,00 TL |
110.001 TL |
30.250,35 TL |
26.970,35 TL |
0,00 TL |
Tablodan görüleceği üzere 69.000 TL ye kadar elde edilen gelirde vergi oranı ve tutarı bakımından herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Bu tutardan sonra 110.000 TL’ye kadar elde edilen her 1 TL için mükellef A 0,35 TL, Mükellef B ise 0,27 TL gelir vergisi ödeyecektir. 110.000 TL’den daha fazla elde edilecek gelirde de vergi oranı ve tutarı bakımından fark kalmayacaktır.
Gelirin ne olduğu ve bu gelirin de hangi esaslara göre vergilendirildiğini kısaca açıkladıktan sonra yazımızın esas konusuna geri dönelim.
- Zammın Gizlice (Hissettirilmeden) Geri Alınması Nasıl Oluyor?
Çalışanların enflasyon karşısında eriyen mali ve sosyal haklarının, yine enflasyona karşı korunması ve reel gelirin azalmaması amacıyla 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Ve Toplu Sözleşme Kanunu[2] ile getirilen düzenlemelerle son rakamı tek olan yıllarda ve sözleşmenin yapıldığı tarihi takip eden iki mali yıl için geçerli olmak üzere kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyeti, kamu görevlileri adına Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti arasında toplu sözleşme imzalanır. Bu sözleşme kapsamında belirlenen zam oranları ile kamu çalışanlarına değişen oranlarda maaş artışı yapılmaktadır. Ancak çalışanların elde ettiği yıllık gelir artışı ise verilen zam kadar olmamaktadır. Bunun sebebi ise vergi dilimlerinde yapılan artışın, verilen zammın yıllık toplamından daha az olmasından kaynaklanmaktadır. Hatta bazı yıllarda vergi dilimlerinde hiç artış yapılmamaktadır. Böylece çalışanlar her yıl bir önceki yıla göre çok daha kısa sürede üst vergi diliminden vergilendirilmeye başlamakta, bu da verilen zammı törpüleyerek gizli bir vergilemeye neden olmaktadır.
Ülkemizin içinde bulunduğu şartları düşündüğümüzde çalışanların büyük çoğunluğunun yıllık gelirlerinin ancak ilk iki vergi diliminden vergilendirilecek seviyede olduğunu görüyoruz. Bu durumu göz önünde bulundurarak vergi tarifesinin ilk iki dilimindeki artışların yıllara göre miktar ve oransal olarak aşağıdaki gibi olduğunu görebiliriz.
Yıllar |
1. Dilim |
Artış Tutarı |
Artış Oranı |
2. Dilim |
Artış Tutarı |
Artış Oranı |
2011 |
9.400 |
|
|
23.000 |
|
|
2012 |
10.000 |
600 |
0,064 |
25.000 |
2.000 |
0,087 |
2013 |
10.700 |
700 |
0,07 |
26.000 |
1.000 |
0,04 |
2014 |
11.000 |
300 |
0,028 |
27.000 |
1.000 |
0,038 |
2015 |
12.000 |
1.000 |
0,09 |
29.000 |
2.000 |
0,074 |
2016 |
12.600 |
600 |
0,05 |
30.000 |
1.000 |
0,034 |
2011 yılında en düşük memur maaşının 2.000 TL olduğunu, her yıl Ocak ve Temmuz aylarında da %3 zam yapıldığını varsayarsak; memurun aldığı maaş tutarı ve yıllık maaş artışı tutarları aşağıdaki gibi olmaktadır.
Yıllar |
Ocak Maaşı |
Temmuz Maaşı |
Yıllık Toplam Zam Tutarı |
2012 |
2.060,00 |
2.121,80 |
1.090,80 |
2013 |
2.185,45 |
2.251,00 |
1.157,10 |
2014 |
2.318,53 |
2.388,08 |
1.227,66 |
2015 |
2.459,73 |
2.533,52 |
1.302,54 |
2016 |
2.609,53 |
2.687,81 |
1.381,80 |
Son iki tabloyu birlikte değerlendirdiğimizde 2012-2016 yılları arası vergi dilimindeki artışların, çalışanlara yapılan zamdan daha az tutulduğu, bunun sonucunda zammın bir kısmının 2. vergi dilimine geçilmesi ve %15 yerine %20 oranından vergilendirilmesi, yani fazladan %5 daha fazla vergi alınması sebebiyle vergi yoluyla yine geri alındığı görülmektedir. Söz konusu duruma ilişkin rakamlar da aşağıdaki gibi olmuştur.
Yıllar |
Yıllık Toplam Zam Tutarı |
1. Dilimdeki Artış Tutarı |
2. Dilimde Vergilendirilen Tutar |
Fazladan Alınan %5 Vergi Tutarı |
2012 |
1.090,80 |
600 |
490,80 |
24,54 |
2013 |
1.157,10 |
700 |
457,10 |
27,36 |
2014 |
1.227,66 |
300 |
927,66 |
46,38 |
2015 |
1.302,54 |
1.000 |
302,54 |
15,13 |
2016 |
1.381,80 |
600 |
781,80 |
39,09 |
Toplam |
6.159,90 |
3.200,00 |
2.959,90 |
152,50 |
Tabloda da ifade etmeye çalıştığımız gibi kamu çalışanlarına yapılan zamdan daha az tutarda yapılan vergi dilimi artışları, zaten tatmin edici olmayan zam tutarlarını bir miktar daha aşağıya çekmekte, yani yapılan zammı törpülemektedir. Yaptığımız hesaplamalarda en düşük maaş alan memurun maaşının baz alındığı ve toplu sözleşmeyle kayıt altına alınan ve enflasyon oranlarının zam oranlarından fazla çıkması durumunda aradaki fark kadar ek zam yapılması durumu da göz ardı edilmiştir. Daha kıdemli ve yüksek maaş alan çalışanlar ile enflasyon zammı tutarlarının da ilave edilmesi halinde çalışanların kaybının daha da artacağı aşikârdır.
Yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi vergiler, harçlar ve para cezaları vb. artışların yanında bir de maaşın vergi yoluyla törpülenmesi, çalışanlarda maaş sistemine karşı bir güvensizlik uyandırmakta ve yapılan zammın inandırıcılığını azaltmaktadır.
Peki, bunun önüne nasıl geçilecek?
- Olması Gereken Vergi Dilimleri?
2015 yılında yapılan toplu görüşmeler sonucunda kamu çalışanlarına 2017 yılının ilk yarısı için %3, ikinci ayrısı için de %4 oranında zam yapılması kararlaştırılmıştır. Basit bir hesaplama yaptığımızda; ortalama kamu çalışanının 3.000 TL maaş aldığı ve vergi matrahının da 2.500 TL olduğu bir durumda yıllık toplam maaş artışı 1.821,60 TL, vergi matrahındaki artış ta 1.518 TL olmaktadır.
Alınan Maaş |
Ocak/2017 Maaşı |
Temmuz/2017 Maaşı |
Yıllık Maaş Artışı |
3.000 TL |
3.090 TL |
3.213,60 |
1.821,60 |
Vergi Matrahı |
Ocak/2017 Matrahı |
Temmuz/2017 Matrahı |
Yıllık Matrah Artışı |
2.500 TL |
2.575 TL |
2.678,00 |
1.518,00 TL |
Yukarıda bahsettiğimiz olumsuzlukların önüne geçilmesi için en azından 1. vergi diliminin yıllık matrah artışı tutarında veya bu tutara yakın olarak kararlaştırılması elzemdir. Böylece erkenden 2. Vergi dilimine girilmeyecek ve maaş zamları vergiyle törpülenmeyecektir.
BU MAKALE VERGİ MÜFETTİŞ YARDIMCISI FATİH ALTUNTAŞ İLE BİRLİKTE HAZIRLANMIŞTIR.
[1] 06.01.1961 tarih ve 10700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] 12.07.2001 tarih ve 24460 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Kanunda 04.04.2012 tarih ve 6289 sayılı Kanunla kapsamlı değişiklikler yapılmıştır.
24.11.2016
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.