Bugünün dünyasının çok önemli sorunlarından birisi strestir. İş yaşamındaki belirsizlikler ve bunlara bağlı olarak üstlenilen riskler de girişimciler üzerindeki stresin, diğer bir değişle kaygıların, en önemli kaynakları arasında bulunmaktadır. Problemlerin ortaya çıkmasını engelleyecek doğru çözümlere ulaşılabilme imkanlarının zenginliği, sağlıklı bir iş yaşamının devam ettirilmesinde hayati öneme sahiptir.
Vergi sorunlarından kaynaklanan riskler girişimciler için iş hayatındaki kaygıların başında gelmektedir. Girişimcilerin işlerini ve işletmelerinin devamlılığını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmelerinin temel koşullarından biri; vergi idaresi ile yaşanabilecek sorunları asgari düzeye indirgeyebilmekten geçer. Bu noktada vergisel uygulamalara ilişkin konularda bilgi sahibi olunması kritik öneme sahiptir. 3568 sayılı Kanuna göre faaliyette bulunan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ile Yeminli Mali Müşavirler vergi idaresi karşısında mükellef konumundaki girişimcilerin bu alandaki en büyük yardımcılarıdır.
Hem adaletli olması hem de ekonomi politikasının bir aracı olarak kullanılarak toplumsal üretim ve refahın en üst seviyeye çıkarılması isteği, yoğun hukuki düzenlemeleri de beraberinde getirir. Vergi sisteminin basit ve anlaşılır kılınması hep arzulanan bir gaye olmuş olmasına karşın ne yazık ki yeryüzünde henüz bunu başarabilen bir ülke yoktur. Ama yapılan düzenlemelerle vergi sistemi en anlaşılır formuna büründürülmeye çalışılmaktadır.
Kanunlarımız da sık sık meydana gelen değişiklikler ve kanunlarda yapılan iyileştirmeler nedeniyle bilgili olmak ve kendimiz geliştirmek gerekiyor. Vergi idaresi ile sorun yaşamamak için Muhasebe hatalarına ve en önemlisi vergi kayıplarına sebebiyet vermemek ve ayrıca, Anayasal görevimiz olan vergiyi sağlıklı biçimde tahakkuk ettirmek için belge sahtekarlığı, muhasebe işlem, hata ve hilelerine de dikkat etmek gerekiyor.
Vergi, kamu hizmetlerini karşılamak amacıyla, kişilerden ve kuruluşlardan kanun yoluyla toplanan paralardır. Vergi, devlet ve diğer kamu kuruluşlarının, kamu hizmetlerinin finansmanını karşılamak üzere kişilerden zorla aldıkları paralardır. Vergi anayasamızda yer alan ve herkesin ödeme gücüne göre ödemekle yükümlü olduğu bir görevdir.
Anayasada yer alması nedeniyle yerine getirilmesi zorunlu ve çok önemli bir ödevdir. Verginin zorla alınması anayasada yer almasından ve vatandaşlık görevi olmasından kaynaklanmaktır. Dolayısıyla kimsenin vergi ödememe gibi ya da ödeme konusunda direnme gibi bir tercihi söz konusu olamaz.
Dikkatsizlikten, unutmadan kaynaklı veya mevzuat ve bilgisizlik sebebinden dolayı muhasebe ile ilgili işlem, kayıt ve hesaplarda yapılan yanlışlıklardır. Bu tür hatalar yani muhasebe hatası kasıt unsuru taşımayan yanlıştır.
Kontrol sistemleri ne kadar iyi olursa olsun, muhasebe kayıtlarında bir takım hatalar yapılabilir. Örneğin muhasebe kayıtlarına yansımayan işlemleri muhasebe sistemi belirleyip önleyemez.
Her şeye rağmen yapılmış olan hataları tespit edip, düzeltmelerini sağlamak vergi incelemesinin başlıca amaçları arasında yer alır. İnceleme sırasında muhasebe hatasına rastlandığında, bununla ilgili sonra dan yapılmış düzeltme kaydının olup olmadığı mutlaka araştırmalıdır. Düzeltme kaydı yoksa eleştirme konusu yapılabilir.
Bilinen bazı muhasebe hataları arasında kasıtlı olarak yapılmak koşulu ile isteyerek ve bilerek muhtelif matematik hataları yapma, bir kısım rakamların yerlerini değiştirmek, eksik ya da fazla sıfırlar eklemek, tersten yanlış bir hesaba kayıt yapmak, borç tutarını alacağa, alacağı ise borçlu tarafa koymak, yasal defterlerde tahrifat yapmak, sayfa aktarmalarında veya yevmiye defterinden büyük deftere yanlış veya hatalı transferler yapmak, çift kayıt tutmak, ihmal veya unutma süsü verilerek bir kısım muameleleri kayda almamak, dönem sonu değerleme ve amortisman işlemlerinde hatalı işlemler yapmak, işletme bilançosunu ve durumunu olduğundan daha kötü veya daha iyi göstermek maksadı ile bilanço makyajlamaları yapmak, muhasebe hataları olarak değerlendirilebilir.
İşletmelerin muhasebe kayıtlarında karşılaşılan herkesçe bilinen muhasebe hataları şunlardır.
Çoğunlukla hesapların bakiyeleri hesaplanırken yapılan toplama ve çıkarma hataları şeklinde ortaya çıkar.
Örnek: Genel giderler hesabının borç bakiyesi 1.000 TL iken 1.100 TL olarak hesaplanması ve kar/zarar hesabına bu şekilde aktarılması matematik hatasıdır. Bu hata dönem kazancının 100 TL eksik hesaplanması sonucunu doğurmuştur.
Rakam ve hesap yanlışlıklarına kayıt hataları denir. Muhasebede yapılan kayıt hatalarını üç gruba ayırabiliriz.
Rakam Hatası
Hesap Hatası
Bor ve Alacak tarafın karşılaştırılması
Rakam Hatası: Belgelerdeki rakamlarım defter kayıtlarına yanlış yazılmasıdır. Çounlukla bu hatanın sebebi rakamda yer alan sıfırların eksik veya fazla yazılmasıdır. Bu hata Takdim tehir olarak adlandırılır.(rakamların yer değiştirmesi).
Örnek: Tutarı 2.100.- TL olan satış faturası kayıtlara 1.200.- TL olarak aktarılmış olabilir.BU hata takdim tehir sonucu söz konusu satış faturası tutarı kayıtlara 900. – TL eksik geçirilmiş olmaktadır.
Hesap Hatası: Bir işlemin yanlış algılanması sonucu ait olduğu hesaba değil de başka bir hesaba kaydedilmesine hesap hatası denir.
Örnek: Mal satışı karşılığında alınan 10.000.- TL alacak senedinin sonradan tahsili üzerine yapılan kayıt şöyledir.
-------------------------/------------------------------
100- KASA 10.000.-
600- Y.İÇİ SATIŞLAR 10.000.-
-------------------------/------------------------------
Bu muhasebe kaydı yanlıştır.ve hesap hatası yapılmıştır. Şimdiki işlem senedin bedelinin tahsil edilmesidir. Doğru kayıt şu şekilde olmalıdır.
-------------------------/------------------------------
100- KASA 10.000.-
121-ALACAK SENETLERİ 10.000.-
-------------------------/------------------------------
İşletmede yukarıdaki gibi bir kayıt yapılmışsa, bunun düzeltilmesi için önce muhasebe ilkelerine göre ilk yevmiye kaydının ters kayıtla iptal edilmesi daha sonra doğru yevmiye kaydının yapılması gerekir.
Borç ve Alacak Tarafın Karşılaştırılması: Muhasebeleştirme sırasında ilgili hesabın borç ve alacağın karıştırılması şeklinde ortaya çıkar.
-------------------------/------------------------------
120- ALICILAR 2.500.-
121- ALACAK SENETLERİ 2.500.-
-------------------------/------------------------------
Bu muhasebe kaydında hesapların borçlu ve alacaklı tarafları karıştırılmış ve yanlış kayıt yapılmıştır.
-------------------------/------------------------------
121-ALACAK SENETLERİ 5.000.-
120- ALICILAR 5.000.-
-------------------------/------------------------------
Böyle yanlış kayıtların düzeltilmesi, kayıtlara alınan tutarın iki katı tutarında ters kayıt düşülerek yapılır. önceki yanlış kayıt düzeltilmiş, hem de hesapların bakiyeleri doğru hale getirilmiştir.
Yevmiye defterindeki muhasebe kayıtlarının başka bir sahifeye veya defter-i kebire aktarılırken yapılan yanlışlıklara nakil hataları denir. Defter kayıtlarına iki defa kaydedilmesidir.
İşletmeye ait olup, alış, satış, gider gibi işlemlerin ilgili döneme kaydedilmemesi veya kayıtlara hiç alınmaması unutma hatasıdır.
Tekrar hatası işlemi ise, bir işlemin defter kayıtlarına iki defa kaydedilmesidir. Mükerrer kayıt da denilen bu hata çoğunlukla ödemesi sonradan yapılan işlemlerin Hem asıl belge ile hem de ödeme sonrasında iki defa muhasebeleştirilmesi şeklinde ortaya çıkar.
Bir işletmenin aktif ve pasifinde bulunan kıymetlerin değerlemesi amortisman ve karşılık konularında muhasebe ilkelerine, ticari kurallara ve yasa hükümlerine uymayan durumlar şeklinde ortaya çıkan yanlışlıklara değerleme hatası denir.
Değerleme hataları mahiyetleri gereği dönem sonucunu doğrudan etkiler. Dönem sonundaki mal mevcudunun yüksek veya düşük değerlenmesi, aktifleştirilip amortismana tabi tutulması gereken bir harcamanın gider yazılması ile amortisman karşılıklarının yanlış ayrılması belli başlı değerleme hatalarıdır.
213 sayılı VUK’nun 359. maddesinde “kaçakçılık suç ve cezaları” başlığı altında hapis cezasını gerektiren vergi suçları düzenlenmiş bulunmaktadır. Maddede yer alan fiiller esas itibariyle muhtelif muhasebe hilelerinin somut olarak ifade edilmesinden ibarettir.
Muhasebe hileleri daha çok belge ve kayıt düzeninin vergi hukuku ve muhasebe ilkelerine aykırı olarak değiştirilmesine yönelik fiillerdir.
Muhasebe hatalarının bilgisizlik ve dikkatsizliğe dayanmasına karşın muhasebe hileleri bilinçli olarak (kasten) yapılır.
Muhasebe hilesine başvurmanın amaçları çok çeşitli olabilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir.
Muhasebe hataları kayıtlar üzerinde yapılırken, muhasebe hileleri ağırlıklı olarak belgeler üzerinde yapılır. Hilenin, belgeler üzerinde ve bilinçli olarak yapılması nedeniyle muhasebe sistemi içinde kendiliğinden ortaya çıkarılması beklenemez. Aksine bilerek yapıldığından tespit edilip ,ortaya çıkarılması son derece güçtür.
Muhasebe hilelerinin vergi hukukundaki sonucu kasten vergi kaybına sebebiyettir ve kaçakçılık sayılır (V.U.K.Md.359) Ayrıca muhasebe hileleri çoğunlukla vergi suçu raporu yazılmasını da gerektirir.
Gerçekte olmayan bir işlemi olmuş gibi göstermek için düzenlenen faturaya sahte fatura denir. Fatura sahtekarlığında iki taraf vardır. Bunlar sahte faturayı düzenleyen ve bu faturayı kullanan taraf olup, karşılıklı menfaat sağlandığı için sahtekarlık ortaklaşa gerçekleştirilir.
Fatura sahtekarlığı iki şekilde gerçekleştirilebilir. Birincisi, hem faturanın hem de içeriğinin gerçek olamamasıdır. Bu, tam anlamı ile sahte fatura kullanılması durumudur. İkincisi ise, faturanın kendisinin gerçek olup, içeriğinin gerçeğe uygun olmamasıdır. Bu gibi hallerde alınan malın miktar veya fiyatı olduğundan farklı gösterilir.
Sonuç olarak, alınan fatura yapılan işlemi gerçek şekli ile göstermez. Bu faturalara muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge denir.
Maliyetin arttırılması kazancı düşüreceğinden, sahte fatura işletmenin ödeyeceği verginin azalmasına neden olacaktır. Bu nedenle işletmelerin sahte fatura kullanmasının temel amacı vergi kaçırmaktadır.
Gerek sahte fatura gerekse muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura düzenleyerek veya kullanarak vergi kaybına neden olunması halinde VUK’un 344. maddesine göre vergi ziyaı cezası uygulanacaktır. Vergi ziyaı suçu işleyenlere, ziyaa uğrattıkları verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir.344. maddenin üçüncü bendine göre; vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanır.
Vergi ziyaına bağlı vergi ziyaı cezası dışında, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen ya da kullananlara, VUK’un 353. maddesinde belirlenen maktu ve nispi tutarlar üzerinden vergi ziyaına bağlı olan veya olmayan özel usulsüzlük cezaları da kesilir.
Vergi kanunlarına aykırı hareket edenler, vergi cezaları dışında hürriyeti bağlayıcı cezalara da çaptırılırlar. Hürriyeti bağlayıcı cezalar VUK ’da düzenlenmiş olmakla birlikte, cezalandırma Türk Ceza Kanunu’nun genel ilke ve esaslarına göre yapılmakta ve bu cezalara ceza mahkemelerinde hükmolunmaktadır. Yargılanmaları ceza mahkemelerinin yetkisine giren kaçakçılık ve iştirak suçları dolayısıyla, bu mahkemelerce hüküm altına alınabilecek cezalar, hapis, ağır hapis ve para cezalarıdır. Bu cezalar VUK'nun 359 ve 360. maddelerinde düzenlenmiştir.
01.04.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.