Bu Yazımızda; mükelleflerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayi olan yasal ve defterlerin durumu irdelenmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 256’ncı maddesine göre; mükellefler, muhafaza etmek zorunda oldukları defter ve belgelerini yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorundadırlar.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) “Belgelerin saklanması, saklama süresi” başlıklı 82/7 maddesine göre; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.”
VUK’nun “Mücbir sebepler” başlıklı 13’ncü maddesine göre de;
“Mücbir sebepler:
1. Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması; gibi hallerdir.”
VUK’nun 13’ncü maddesindeki hallerin mevcudiyetinin ortaya konulması halinde mükelleften ödevlerini (defter ve belge ibrazını) yerine getirmesi istenilemeyecektir.
Bu konuda her ne kadar TTK’nda bir yetkili mahkemelerden alınacak bir “belge”den bahsedilse de VUK açıkça herhangi bir belgeden bahsetmediği gibi, TTK’na da atıf yapmamaktadır.
Daha açık bir deyişle; VUK ve vergi mevzuatına göre, söz konusu mücbir sebeplerin varlığı halinde mutlaka yetkili mahkemeden bir “belge” (zayi belgesi) alınması gerektiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Buna göre mükellefler, defter ve belgelerinin zayi olduğu hususunu; Ticaret Mahkemesinden alacakları zayi belgesi ile ispat edebilecekleri gibi, diğer resmi makamlardan alacakları, hukuken geçerli diğer belgelerle de ispat edebilirler.
VUK’nun 13’ncü maddesinde sayılan “mücbir sebep” hallerinin ortaya çıkması halinde bu durum;
Defter ve belgelerin zayi olduğu, sayılan (veya benzer) belge, tutanak, raporlar ile kanıtlandığı takdirde, (defter ve belgelerin) ibrazı istenilemez ve sırf ibraz edilmediğinden hareketle vergi tarhiyatı yapılamaz, KDV indirimleri reddedilemez, ceza kesilemez.
Konu ile ilgili olarak Danıştay’a ulaşmış bir uyuşmazlıkta, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 13.12.2017 tarihinde vermiş olduğu Esas No: 2017/428 Karar No: 2017/636 Kararında, defter ve belgelerin zayi olduğunun kanıtlanmasında mutlaka yetkili mahkemeden alınmış bir “zayi belgesinin” şart olmadığı, diğer resmi mercilerin düzenlediği tutanak ve raporların da söz konusu zayii ispat için yeterli olduğunu kabul etmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu (Resmi Gazete, Tarih: 10.01.1961, Sayı: 10705).
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (Resmî Gazete, Tarih: 14.02.2011, Sayı: 27846).
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararı (Tarih: 13.12.2017, Esas No: 2017/428, Karar No: 2017/636).
30.05.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.