Sözleşmelerde yer alan “tazminat” ve “cezai şartların” kanuni dayanağı, 11.01.2011 tarih ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179, 180, 181 ve 182’nci maddeleridir:
SÖZ KONUSU MADDELER AŞAĞIDA VERİLMİŞTİR:
C. Ceza koşulu
I. Alacaklının hakları
1. Cezanın sözleşmenin ifası ile ilişkisi
MADDE 179- Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.
Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.
Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.
2. Ceza ile zarar arasındaki ilişki
MADDE 180- Alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile, kararlaştırılan cezanın ifası gerekir.
Alacaklının uğradığı zarar kararlaştırılan ceza tutarını aşıyorsa alacaklı, borçlunun kusuru bulunduğunu ispat etmedikçe aşan miktarı isteyemez.
3. Kısmi ifanın yanması
MADDE 181- Ceza koşuluna ilişkin hükümler, dönme durumunda ifa edilmiş olan kısmın alacaklıya kalacağını öngören sözleşmelere de uygulanır.
Taksitle satışa ilişkin hükümler saklıdır.
II. Cezanın miktarı, geçersizliği ve indirilmesi
MADDE 182- Taraflar, cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler.
Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez.
Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir.
Bu Yazı’da “tazminat ve cezai şartların” vergisel yönleri ele alınmaktadır.
Mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin Sözleşmelerde genellikle; sözleşme şartlarına uyulmaması, sözleşmenin fesh edilmesi, sözleşmenin yerine getirilmemesi, eksik yerine getirilmesi veya geç yerine getirmesi halinde uygulanacak cezai şartlar, ödenecek tazminatlar yer almaktadır.
Dolayısı ile Sözleşme şartlarına aykırı hareket eden taraf, karşı tarafa cezai şart veya tazminat olarak genellikle belli bir tutarı ödemek zorunda kalabilmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/3’ncü maddesine göre; işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir.
Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11/1-g maddesine göre; “Sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar kurum kazancından indirilebilmektedir.
Özetle; Sözleşmeye konulan “cezai şartlar” dolayısı ile ödenmek durumunda kalınan tutarlar (cezalar, tazminatlar) vergi matrahının tespitinde “gider” olarak dikkate alınabilecektir.
ÖRNEKLER:
· Sözleşmeye uyulmaması nedeniyle ödenen cezai şart ve tazminatlar gider olarak kaydedilebilir.
· Sözleşmenin feshedilmesi üzerine ödenen tazminatlar gider olarak kaydedilebilir.
· İhaleyi almakla birlikte, İhale Sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle yanan teminat gider olarak kaydedilebilir.
· Nakliyeci firmanın, taşıdığı malı çaldırması veya kaybetmesi sonucu, taşıma sözleşmesi gereği tazmin ettiği zararlar gider olarak kaydedebilir.
· Taahhüt edilenden daha az mal alınması dolayısı ile ödenen tazminatlar, cezai mahiyetteki tutarlar gider olarak kaydedilebilir.
· Malın, Sözleşme şartlarına uygun olmadığının anlaşılması üzerine alıcı tarafından düzenlenen reklamasyon faturaları gider olarak kaydedilebilir.
· Sözleşme gereği ödenen nefaset kesintileri gider olarak kaydedilebilir.
· Sözleşme gereği ödenen tazminat ve cezai mahiyetteki tutarların faizleri de gider kaydedilebilir.
· Sözleşme gereği olmak kaydı ile, cezai şarta bağlı olmayan faizler veya gecikme zamları da gider olarak kaydedilebilir. Bu duruma örnek olarak: elektrik-su-telefon-doğalgaz faturalarının geç ödenmesinden doğan gecikme faizleri, gecikme zamları da gider olarak kaydedilebilir.
KONUN KDV BOYUTU:
Sözleşme şartlarına uyulmaması, sözleşmenin feshedilmesi, sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesi, eksik yerine getirilmesi veya hiç yerine getirilmemesi gibi nedenler ile ödenen tazminatlar, cezai şartlar, bu tazminat ve cezalara bağlı olarak ortaya çıkan gecikme faizleri ve gecikme zamları KDV’nin konusuna girmemektedir.
Ancak; Sözleşmeye konu mal ve hizmetin, sözleşme şartlarına uygun olarak teslim edilmesinden sonra, sadece Sözleşme bedelinin geç ödenmesi dolayısı ile ödenmek durumunda kalınan gecikme faizi, vade farkı, fiyat farkı, gecikme zammı vs. KDV’ne tabidir.
Örneğin; elektrik-su-telefon ve doğalgaz faturalarında mal ve hizmet teslim alındığından bu faturaların geç ödenmesinden dolayı karşı karşıya kalınan gecikme faizi, gecikme cezası, gecikme zammı, tazminat vs. tutarları KDV’ne tabi olacaktır.
MUVAZAALI İŞLEMLER:
Gerçekten oluşmadığı ve ödenmediği halde salt gider kaydedebilmek ve dolayısı ile eksik vergi ödemek amacı ile muvazaalı olarak oluşturulan “tazminat ve cezai şartların” gider kaydedilmesi mümkün değildir. Böyle bir durumun tespiti halinde vergi tarhiyatı ve vergi cezası ile karşı karşıya kalınacağı bilinmelidir.
06.05.2014
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.