Türkiye’de şirketlerin denetimi, şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile bağımsız denetim sistemi getirilmiş olmasına rağmen, bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketler için net bir denetim mekanizması oluşturulmamıştır. Bu durum, ticari hayatın güvenilirliğini zedelemekte, yatırımcılar ve finansal kuruluşlar açısından risk teşkil etmekte ve hukuki belirsizlik yaratmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 397. maddesi kapsamında bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketlerin nasıl denetleneceğine dair düzenleyici bir çerçevenin eksikliği, 2013 yılından bu yana süregelen bir hukuki boşluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye, Avrupa Birliği (AB) müktesebatına uyum sürecinde denetim alanında reformlar yapmayı taahhüt etmesine rağmen, bu alandaki eksiklikler hala giderilememiştir.
Bu çalışmada, bağımsız denetim kapsamı dışında kalan anonim şirketlerin denetimi konusundaki mevcut yasal boşluk ele alınarak, olası çözüm önerileri sunulacaktır. Ayrıca, ticari güvenilirliği artırmak ve uluslararası standartlara uyum sağlamak amacıyla, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yönetmeliğin çıkarılması ya da TTK’nın 397. maddesinde değişiklik yapılması gerektiği değerlendirilecektir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 397. maddesi kapsamında bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketlerin nasıl denetleneceğine dair mevzuat boşluğu bulunmaktadır. Türkiye, AB’ye üyelik sürecinde müktesebata uyum sağlamayı taahhüt etmiş ve 2008 Ulusal Programı çerçevesinde Şirketler Hukuku ve Denetim alanında kapsamlı reformlar öngörmüştür. Ancak, bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketler için denetim mekanizmasının nasıl işleyeceği halen belirsizliğini korumaktadır.
Bu bağlamda:
Önceki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda Denetim Kurulu Bulunuyordu:
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girene kadar, 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’na göre anonim şirketlerde zorunlu olarak bir denetim kurulu bulunmaktaydı. Eski kanunun 347. maddesi uyarınca, en az bir, en fazla beş kişiden oluşan bir denetim kurulu oluşturulması gerekmekteydi. Denetim kurulu, şirketin muhasebe kayıtlarını inceler, yönetim kurulunun faaliyetlerini denetler ve genel kurula rapor sunardı.
6102 Sayılı Kanun ile Denetim Kurulu Kaldırıldı:
Yeni Türk Ticaret Kanunu ile denetim kurulu tamamen kaldırılmış ve yerine bağımsız denetim ilkesi getirilmiştir. Ancak, bağımsız denetim sadece Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile belirlenen şirketler için zorunlu hale getirilmiş, bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketler için net bir denetim mekanizması oluşturulmamıştır. Bu durum, binlerce şirketin fiilen denetimsiz kalmasına yol açmıştır.
TTK 397. maddesinin 5. ve 6. fıkraları ile getirilen düzenlemenin yönetmeliği bir türlü çıkarılamamıştır:
Yönetmeliğin Çıkmamasının Doğurduğu Sakıncalar:
2013 yılından bu güne bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketlerin nasıl denetleneceği konusunda büyük bir belirsizlik oluşmuştur.
2013’den 2024 yılına kadar hesap dönemleri sona ermiş, anonim şirketler tarafından genel kurul toplantıları gerçekleştirilmiş ancak yönetmelik çıkmadığı için ne 2013- 2024 yıllarına ait denetimler yapılabilmiştir.
TTK’nın 397. maddesinin 6. fıkrasına göre, bağımsız denetime tabi olmayan şirketlerin denetimi yapılmazsa finansal tabloları ve yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları düzenlenmemiş hükmünde sayılmaktadır.
Bu hükmün emredici nitelikte olması nedeniyle, bağımsız denetim kapsamında olmayan anonim şirketlerin 2013 -2024 yıllarına ait finansal tablolarının hukuki geçerliliği tartışmalı hale gelmiştir.
Denetim eksikliği, ticari hayatın güvenilirliğini zedelemekte, yatırımcıları ve finans kuruluşlarını risk altına sokmaktadır.
Denetim kurulu kaldırılmış ve yerine bağımsız denetim modeli getirilmiş olmasına rağmen, bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketler için yeterli bir denetim mekanizması oluşturulmamıştır. Bu durum ticari şeffaflığı ve hesap verebilirliği zayıflatmakta, aynı zamanda yatırımcı güvenini olumsuz etkilemektedir.
Türkiye’nin AB müktesebatına uyum taahhüdü çerçevesinde, 2008 Ulusal Programı’nda belirttiği gibi denetim standartlarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Ancak, 2013’ten beri beklenen yönetmeliğin çıkarılmaması nedeniyle ticari güven ve hukuki belirsizlik devam etmektedir.
Bu nedenle, iki alternatif önerilmektedir:
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yönetmelik bir an önce çıkarılmalı ve yürürlüğe konulmalıdır. Böylece, anonim şirketlerin denetimi konusunda açık ve kesin kurallar getirilerek, AB müktesebatına uyum sağlanmalı ve Türkiye’nin ekonomik sisteminin şeffaflığı artırılmalıdır.
Anonim şirketlerin denetimine ilişkin usul ve esaslar, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) müktesebatına uyum süreci çerçevesinde, AB’nin Denetim Direktifi (2006/43/EC), 4. (78/660/EEC), 7. (83/349/EEC), 8. (84/253/EEC) sayılı direktifleri ve Türkiye’nin AB’ye sunduğu 2008 Ulusal Programı dikkate alınarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenmelidir.
Bu kararname, şeffaf, güvenilir ve AB standartlarına uygun bir denetim mekanizması oluşturmayı amaçlamalıdır. Bu çerçevede;
Eğer yönetmelik çıkarılmayacaksa, TTK’nın 397. maddesinin 5. fıkrası yasal değişiklik ile Bağımsız Denetim Kapsamı dışındaki AŞ’ler için denetim zorunluğu Ticaret Bakanlığınca düzenlenir ibaresi getirilmeli, Bakanlar kurulunca onaylana ibaresi kaldırılmalıdır.
Bu belirsizlik, şirketlerin hukuki ve ticari faaliyetlerini olumsuz etkilediğinden, gecikme yaşanmadan düzenleme yapılmalıdır.
17.03.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.