YAZARLARIMIZ
Nazlı Gaye Alpaslan
Avukat
ngahukuk@gmail.com



Vergi İptal Davası Açılmasında Ittıla Tarihi

Bilindiği üzere, 2577 sayılı İYUK’nunda dava açma süreleri genel ve özel  dava açma süreleri şeklinde iki türlü  dava süresi bulunmaktadır.  Bunun dışında yasada belirtilen bazı  özel  durumların gerçekleşmesi   halinde verilen  ek  sürelerde de dava açmak mümkün olabilmektedir.[1]  Genel dava açma süreleri İYUK md.7 hükmünde  gösterilmiştir.

Öte yandan, İYUK’nun  7. maddesinde yer  alan genel dava açma sürelerinden  başkaca  özel yasalarda da idari dava açma süreleri ile ilgili  bazı  hükümler mevcuttur.  Yasa koyucu kamu hizmetlerinin  niteliklerini ve diğer kamu hizmetlerine nazaran  durumlar  dikkate alınarak  İYUK’da gösterilenlerden  daha uzun  veya daha kısa idari dava açma süreleri  tespit edebilir.  Bu  gibi durumlarda özel  dava açma süreleri dikkate alınarak, genel  dava açma süreleri  uygulanmaz.

Danıştay’ın ilk  derece mahkemesi olarak görevine giren davalarda 60 gün,  idari mahkemelerin  görevine giren davalarda  60 gün; vergi mahkemelerinin görevine giren davalarda 30 gün dava açma süresidir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda, vergi mahkemelerinde dava açma süresi otuz gün olarak belirlenmiştir. İkmalen, re'sen veya idarece yapılacak tarhiyatlarla, idarece düzeltme yoluyla re'sen yapılan tarhiyatlara, ihtirazi kayıtla yapılan beyanlara veya tahakkuklara yahut kesilen cezalara karşı açılacak davalarda bu süre uygulanır. 

2577 sayılı kanun, vergi mahkemelerinde açılacak davalarda süreyi belirlerken, özel kanunlarda yer alan düzenlemeleri saklı tutmuştur. Nitekim pek çok yasada konumuzu ilgilendiren dava açma sürelerine rastlamak mümkündür.

6183 sayılı kanunda ödeme emrine karşı açılacak davalar, 7 günlük süreye tabi tutulmuştur.  Ancak, Danıştay  tarafından  verilen bir kararda ödeme emri üzerinde dava açma süresinin belirtilmemiş olması  durumunda 30 gün içerisinde dava açılabileceği  yönünde  kararlarda bulunmaktadır.[2]

Ödeme emrinin iptaline yönelik açılacak davalarda süre 7 günden 15 güne çıkartılmıştır.

Yine 6183 sayılı kanunun 9 ve 13. maddelerine temas eden haklarında ihtiyati haciz uygulanan kişilerin ihtiyati hacze, haklarında ihtiyati tahakkuk uygulanan kişilerin ihtiyati tahakkuka karşı açacakları davalar da 7 günlük süreye tabidir.[3]

Vergi borcundan dolayı haklarında yurtdışına çıkma işlemi uygulanan kişilerin dava açma süreleri de 30 gündür. Ancak bu davaların idare mahkemesinin görev alanına girdiği hallerde süre 60 güne çıkmaktadır. Anayasa mahkemesi  tarafından   verilen karar gereğince  vergi borcu dolayısıyla yurtdışı çıkış yasağı  mahkeme kararına bağlı olarak  uygulanacağından  dolayı şimdilik bu  konularda  dava açma  yoluna gidilmemektedir.  Zira, vergi borcu dolayısıyla yurtdışı çıkış yasağı uygulamasına son verilmiştir.[4]

Emlak Vergisi ile ilgili olarak takdir komisyonlarınca belirlenen arsa ve arazi değerlerine karşı ilgili kurum ve kuruluşlarla mahalle ve köy muhtarlıklarınca açılacak davalarda dava açma süresi 15 gündür.

Aleyhlerine tarhiyat yapılanların uzlaşma yoluna gitmeleri ve uzlaşmanın vaki olmaması halinde, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendilerine tebliğinden itibaren dava açma süreleri, uzlaşmaya konu olan ihbarnamenin kendilerine tebliğinden itibaren uzlaşmaya müracaat için harcanan gün sayısının dava açma süresinden düşülmesi suretiyle hesaplanır. Ancak bu sürenin 15 günden az kalması halinde, açılacak davalarda dava açma süresi olarak 15 gün esas alınır. Burada tarhiyat sonrası  uzlaşma müzakerelerine  iştirak  edip, uzlaşmaya  varılamaması  halinde  dava açma süresi  15 gündür. Tarhiyattan önce uzlaşmalarda ise, uzlaşmaya varılmaması  halinde, vergi dairesinden gelecek ihbarnameye göre; tebliğ  tarihinden itibaren 30 gün içerisinde dava açma tercihi kullanılabilir. Zamanaşımının  bitmesine son 3 ay kala  tarhiyat öncesi uzlaşma imkanı bulunmamaktadır.

Tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmaması  veya  temin edilememesi halinde, daha sonra tarh edilecek vergiler hakkında herhangi bir şekilde tarhiyat  sonrası uzlaşma istenmesi mümkün değildir.[5]

Mükelleflerin sahte ve muhteviyatı  itibariyle yanıltıcı  belge kullanmaları  veya  adresinde bulunmamaları dolayısıyla  KOD 4’e düşmeleri durumunda  bu durumdan haberdar olur olmaz veya  kendilerine vergi dairesi  tarafından bu konuda yazılı bir bildirim yapılması  halinde  30 gün  içerisinde vergi mahkemesi nezdinde  dava açmaları  mümkündür.

Mükelleflerin önce VUK md. 376 hükmü gereği indirim talep  edip, bilahare bundan caymaları durumunda  dava açmaları  mümkün bulunmaktadır.

Dava açma süresi içinde dava açmak yerine koşulları varsa düzeltme talep eden mükelleflerin, düzeltme taleplerinin açıkça veya 60 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde dava açma süresi, 30 günlük dava açma süresinden düzeltme talep etmek için harcanan gün sayısının düşülmesi suretiyle hesaplanır. 

Dava açma süresi geçtikten sonra düzeltme talep eden mükelleflerin, düzeltme taleplerinin açıkça veya 60 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde, doğrudan dava açma hakları yoktur. Bu mükelleflerin red işlemine karşı şikâyet yolu ile Maliye Bakanlığı'na müracaat etmeleri gerekmektedir. İstemin Maliye Bakanlığı Gelir İdaresince açıkça veya 60 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde, dava hakkı doğar ve dava açma süresi 30 gündür.[6] 

Vergi hukuku ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararı veya Genel Tebliğ gibi genel düzenleyici işlemlere karşı doğrudan açılacak davalarda görevli mahkeme, Danıştay'dır. Danıştay'ın ilgili dairesi bu gibi davalara ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakar. Bu tür soyut veya objektif iptal davalarında dava açma süresi ise 60 gündür. 

Bu sürelerin son günü, resmi tatil gününe denk gelirse süre, tatili izleyen ilk iş gününün mesai saati bitimine kadar uzamaktadır.[7] 

Son olarak,  vergi yargılama hukukunda süreler yukarıda açıklandıktan sonra ıttıla faktörü konusuna değinmek istiyoruz:

 İdari yargılama hukukunda olduğu gibi vergi yargılama hukukunda da dava açma süreleri  ve bu  sürelerin  başlama tarihinin  saptanması  önem  taşımaktadır.   Vergi yargısında  yukarıda açıklandığı gibi prensip olarak  yazılı bildirimin  yapıldığı  tarihi takip eden  günden  başlamak suretiyle  genelde 30 gün içerisinde dava açılmaktadır.   Bu süre, bazı özel durumlarda 7 gün olarak  dikkate alınabilmektedir.   Ancak vergi yargılamasında,  idari yargılama usulü yasasının (İYUK)  7. maddesinin  2/b bendinde düzenlenen özel durumlar dışında da  ıttıla faktörü “dava açma sürelerinin başlangıcının  saptanmasında önemli rol oynamaktadır.   Vergilendirmeye ilişkin  bir idari işlem  tatbikatına başlandıktan sonra  ya da düzenleyici işlemlere  dayalı olarak   bir işlem tesis edildiğinde  yeni hukuksal durumlar ortaya çıkmakta ve dava açma müddetinin  başlangıcının  tespitinde  ıttıla (bilgi sahibi olma veya öğrenme)  faktörünü  gündeme getirmektedir.   Bu durumda ıttıla tarihi dava açma süresi yönünden  önem  taşımaktadır. Örneğin,  mükellefin  bilgisi dışında  komşusuna bırakılan  tebligattan  daha sonra bir şekilde  bilgi sahibi olması halinde bilgi aldığı tarihten itibaren   ödeme emrine 15  gün  içerisinde dava açılabilecektir.   Aynı  şekilde, mükellefin bilgisi  dışında   ilgisiz bir kişiye   usulsüz olarak yapılan ihbarname tebligatına ise, mükellefin  bu durumdan  haberdar olduğu  tarihi izleyen  tarihten  itibaren  30 gün  içerisinde dava açılabilir. (bkz. ALPASLAN Mustafa, KAYA Eda, ALPASLAN G. Nazlı, Ödeme Emri, Met Matbaacılık, Ekim,2017) 

01.01.2018 tarihinden itibaren ödeme emrine karşı dava açma süresi 7 günden 15 güne çıkartılmıştır.

Danıştay 4. Dairesinin  bir kararında,  kardeşe yapılan   tebliğin  geçerli  olabilmesi için  tebliğ yapılan  yerin  yükümlünün   ikametgahının  olması  gerektiğini bir kamu   alacağının  tüzel kişiden  mi yoksa kanuni temsilciden  mi alınacağını ortaya koymadan  kanuni temsilcinin  ikametgahında eşine  yapılan  tebligatın  süreyi  başlatmayacağını, şirket adına ise tebligatın geçersiz olacağını ve dolayısıyla ıttıla tarihine göre açılan davaların  yerinde olacağı hükme bağlanmışt


[1] CANDAN Turgut, İdari Yargılama Usul Kanunu, Maliye ve Hukuk Yayınları 2 Baskı, Ekim 2006 Ankara, s.329.

[2]  Danıştay 4. Dairesinin 13.11.2006 gün ev E:2005/2134-K:2006/2156 sayılı kararları.  (KIZILOT age, Cilt 8, s.1452-1456).

[3] 6183 sayılı  AATUHK md. 15

[4] Anayasa Mahkemesi, 8.12.2007 gün ve 26724 sayılı RG’de yayınlanan 18.10.2007 gün ve E:2007/4-K:2007/81 sayılı kararları.  Bkz. ilgili yasa 6183 md.36/A.

[5] KARAKOŞ Yusuf, Vergi Sorunlarının / Uyuşmazlıklarının Çözüm Yolları (Vergi Yargılaması Hukuku), Yetkin Yayınları, 2007, Ankara, s.47.

[6] Bkz. VUK 116 ila 124 md.

[7] 2577 sayılı İYUK md.8

18.01.2021

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM