Bilindiği gibi, kamu ihale işlerine katılacak müteahhitlerin ihaleye katıldıkları gün vergi ve sigorta borcu bulunmaması esastır. Aksi takdirde ihaleye giremezler, ihaleyi kazansalar bile kendilerine “yer teslimi” yapılamaz. Bu nedenle, çalışmamızda kamu ihalelerine girecek yüklenicilerle ilgili vergi ve sigorta borçları hakkında bilgilere yer verilecektir.
Diğer yandan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre ihaleye katılacaklar için vergi ve sigorta borçlarının bulunması halinde bu borçlarının alacaklı idare olan vergi idaresi veya SGK kurumu ile 6183 sayılı kanunun 48. maddesine göre yapılandırmalar halinde ilişiksiz belgesi alarak ihaleye katılmaları mümkün olabileceği konusunda açıklamalara yer verilecektir.
Kamu ihale yasasında yer alan bazı parametreler limitleri çalışmamızın sonunda ek:1 tablo halinde gösterilmiştir.[1]
II-HANGİ BORÇLAR DOLAYISIYLA İHALEYE GİRME YASAĞI BULUNMAKTADIR?
Bilindiği üzere 4734 sayılı KİK’nun ilgili hükmü gereği “ihaleye katılımda yeterlilik kuralları” başlıklı 10. maddesi gereği Türkiye çapında veya kendi ülkesinin mevzuat hükümleri uyarınca (yabancı istekliler için) kesinleşmiş SGK prim borcu bulunan veya maliyeye vergi borcu bulunan isteklilerin ihale haricinde bırakılacağı hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
5510 sayılı yasanın ilgili hükmü gereği işverenler açısından sigorta primi, SGK destek primi borcu, işsizlik sigortası prim borcu, 5434 sayılı yasaya göre emekli sandığı iştirakçisi çalıştıran kurum ve kuruluşlar açısından kesenek ve kurum karşılıkları, 1479 veya 2926 sayılı yasaya tabi sigortalılar açısından prim ile bunlara bağlı gecikme zammı, gecikme cezası varsa faiz ve diğer eklentilerinden ibarettir.
Tasarrufa teşvik kesintisi ve katkı tutarları, konut edindirme yardımı, idari para cezaları, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı, damga vergisi ve bunlara bağlı gecikme cezası, gecikme zammı, varsa faiz ve diğer fer'ilerinden oluşan borçlar sosyal güvenlik prim borcu olarak dikkate alınmamaktadır.[2]
III-İHALEYE KATILACAK İSTEKLERİN LİMİTED VEYA AŞ OLMASI HALİNDE DURUM NEDİR?
1) Gerek kendisine ait gerekse devir aldığı işyerlerinin muaccel hale gelmiş sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi borçları ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı, donmuş gecikme zammı ile diğer fer'ileri,
2) İhale konusu işe ait işyerlerinden veya özel bina inşaatı işyerlerinden asgari işçilik hesaplaması sonrasında ödemesi kabul edilen fark prim ile buna ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı tutarları,
3) Yapılan denetimler sonrasında veya kamu kurum ve kuruluşlarından alınan belge bilgi ile tespiti yapılan çalışanlardan dolayı tahakkuk edecek sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi borçları ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer fer'ilerinin idari aşamada kesinleşmiş olan kısımları,
4) Kesinleşmiş mahkeme kararı uyarınca geriye doğru verilen prim belgelerine istinaden oluşan ve muaccel hale gelmiş sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi borçları ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer fer'ileri,
5) Kendisine ait işyerlerinin bölüm veya eklentilerinden iş alan ve kendi adlarına sigortalı çalıştıran aracıların (taşeronların) bu işyerlerinde çalıştırdıkları sigortalılardan dolayı muaccel hale gelmiş sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer fer'ileri,
6) Ortağı (gerçek kişiliğe haiz isteklilerde ayrıca üst düzey yöneticisi) olduğu şirketin sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunlara ait gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer fer'ilerine ilişkin borçlarından dolayı (üst düzey yönetici/ortak olduğu dönemle ilgili olarak ve şirketin nevi dikkate alınarak) sorumlu olunan tutarları, kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak dikkate alınır.
Burada özellikle uygulamada bu konuda büyük sorunlar yaşandığı görülmektedir. Esasen bir şirketin ihale işlerinden dolayı borcunun olmaması yeterli olmalı, söz konusu şirketin bir ortağının farklı bir şirketteki ortaklığından kaynaklanan borçtan, ilgisi olunmayan tüzel kişiler etkilenmemelidir. Bu ayrıma dikkat edilmemesi uygulamada birçok sorunu beraberinde getirmektedir.[3]
Kamu ihalesine girecek olan işverenin tüzel kişi olması durumunda ihale tarihi itibariyle Türkiye genelinde borç aslı ve fer'ileri toplamından oluşan borçlarının (aracı borçları hariç) sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını aşmaması halinde borcu yoktur yazısı (ilişiksiz belgesi) verilecektir. İşverenlerin alt işverenin de bulunması halinde ise aracılarından kaynaklanan toplam borcunun sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşıp aşmadığı dikkate alınacaktır.
İşverenin 4/1-b kapsamında çalışmasından doğan sigorta primine esas aylık kazancın alt sınırının 3 katını aşmayan borçları ile çalıştırdığı sigortalılardan doğan sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını aşmayan (aracı borçlarının ise sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşmayan) sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunların fer'ileri toplamından oluşan borçlarının, bulunması halinde dahi ihale tarihi itibariyle borcu yoktur yazısı verilebilecektir.
IV-SONUÇ
Diğer taraftan, gerek SGK ve gerekse vergi dairelerine borcu olan mükelleflerin veya işverenlerin bu borçlarını 6183 sayılı kanunun 48. maddesine göre “tecil taksitlendirme” yaptığı takdirde borcu yoktur veya ilişiksiz kağıdı alabileceklerdir. Burada üzerinde durulması gereken en önemli konu KDV borçlarının durumudur. Vergi daireleri yasada yer almamakla beraber kendilerine gelen bir genelge uyarınca KDV asıllarını tecil ve taksitlendirme dışında tutmaktadır.[4] KDV’nin kendisi yani aslı tecil ve taksitlendirme yapılmamaktadır.[5] Ancak, KDV’ye ait gecikme zammı veya KDV üzerinden hesaplanan vergi ziyaı cezası tecil ve taksitlendirmeye tabi tutulabilmektedir.
[1] Bkz. Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Eylül 2012, Sayı:105, Kamu İhale Kanunda Yer Alana Parasal Limitler (2012), s.397
[2] IŞIKLI İbrahim, “İhale İşlerinde ‘Sosyal Güvenlik Prim Borcu’ Olmamalı”, 26.09.2012 günlü Dünya Gazetesi, s.13
[3] IŞIKLI İbrahim, “İhale İşlerinde ‘Sosyal Güvenlik Prim Borcu’ Olmamalı”, 26.09.2012 günlü Dünya Gazetesi, s.13
[4] 50.000 TL’ye kadar vergi borçları teminatsız tecil olunabilir. KDV aslı için aslının tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan bir mükellefin açtığı dava lehine sonuçlanmış, yargı Maliye Bakanlığı’nın çıkardığı iç genelgeyi iptal etmiştir.
[5] ALPASLAN Mutafa – SAKAL Mustafa, Vergi Hukuku Uygulaması –I, Grafmat Basım, Ocak 2008, s. 396
19.04.2017
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.