Kimi ülkelerde geri adımlara sahne olsa da dinamik bir gelişme ve dönüşüm halindeki küresel sürdürülebilirlik regülasyonları, özellikle ekonomileri ihracata dayalı ülkeleri gittikçe daha fazla etkilemeye maruz bırakacak gibi gözükmektedir.
Uluslararası düzenlemelere uyum sağlama amacıyla 2024 yılında yürürlüğe giren ürkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS), hususiyetle AB ile ticari ilişkileri bulunan şirketler için uluslararası raporlama yükümlülüklerini karşılamada önemli bir araç olarak değerlendirilmektedir.
Dolayısıyla, Türkiye'nin sürdürülebilirlik regülasyonları konusundaki mevcut durumu ve geleceği de önemli bir inceleme alanını oluşturmaktadır.
ABD, sürdürülebilirlik regülasyonları konusunda belirli alanlarda ilerleme kaydetmiş olsa da, federal düzeyde kapsamlı ve bağlayıcı düzenlemeler konusunda sınırlı adımlar atmıştır. Bu durum, bazı eyaletlerin kendi sürdürülebilirlik politikalarını geliştirmelerine yol açmıştır.
Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), şirketlerin iklimle ilgili riskleri açıklamalarını zorunlu kurallara bağlamış ise de, Trump yönetimiyle birlikte bu kurallara daha da fazla itirazın yükseleceği muhtemel gözükmektedir.
Bununla birlikte, federal düzeydeki bu yavaşlamaya rağmen, eyalet ve yerel düzeyde önemli ilerlemelerin kaydedildiği de görülmektedir.
Temel ESG standartları, Borsa Rehberleri, Ortak Taksonomi, Yeni Batarya Güvenlik Standartları vb. yurt içi gelişmeleriyle Çin; uluslararası standartlara da hızla uyum sağlayarak, ürünlerinin ABD, AB gibi gelişmiş ülke pazarlarındaki rekabet avantajını en üst düzeyde tutmada başarılı olmaktadır.
Sürdürülebilirlik regülasyonları konusundaki bu ‘agresif’ yaklaşım, sera gazı salınımındaki başat rolünü azaltmaya matuf, karbon nötr hedefleri doğrultusunda, Çin’in enerji üretimi ve sanayi sektörlerinde sıkı düzenlemeler yapmasını da beraberinde getirmiştir.
Çin, ayrıca, Yeşil Tahvil İhracı, yeşil finansman ve çevresel bilgi açıklamaları konusunda da ilerlemeler kaydetmiştir.
AB’de, sürdürülebilirlik regülasyonlarında öncü bir rol üstlenmiş ise de özellikle Uzak Doğu’lu üreticilerin rekabet üstünlüğü elde etmesinden sonra, son dönemlerde ‘Omnibus’ torba yasası kapsamında Corporate Sustainability Reporting Directive (CSRD) ve Corporate Sustainability Due Diligence Directive (CSDDD) gibi düzenlemelerde değişiklikler yapılmıştır.
KOBİ’lerle ilgili raporlama başlangıç tarihleri ile raporlama yükümlülüklerinin ertelenmesi, bazı kriterlerin gevşetilerek yeniden belirlenmesi de değişiklikler arasında yer almaktadır.
1 Ocak 2024 tarihi itibariyle yürürlüğe giren TSRS, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Vakfı (IFRS) bünyesindeki Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından hazırlanan standartların tercümesi suretiyle oluşturulmuş; işletmelerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performanslarını şeffaf bir şekilde raporlamalarını hedeflemiştir.
Öte yandan, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK), TSRS'nin uygulanmasında merkezi bir rol oynamış; sürdürülebilirlik denetçiliği ve sürdürülebilirlik uzmanlığı aktif sürecini başlatmış ve 2025 yılında ilk sürdürülebilirlik raporlarının yayımlanmasını ve bu raporlara ilişkin güvence denetimlerinin yapılmasını sağlamıştır.
Raporlama yükümlülüğü kapsamına giren şirketlerin sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını, yönetişim süreçlerini, stratejilerini, risk yönetimi yaklaşımlarını, belirlenen metrikler ile hedefleri ile birlikte, sera gazı emisyonlarının raporlanması TSRS 1 ve TSRS 2 kapsamında zorunlu tutulmuştur.
ISSB ve ESRS gibi küresel uygulamarla da uyumlu şekilde, TSRS'lerde de işletmelere bazı geçiş muafiyetleri tanınmış, ilk raporlama döneminde karşılaştırmalı bilgi sunumu zorunlu tutulmamış ve ilk kez uygulayanlar için iki yıl için Kapsam 3 sera gazı emisyonlarının açıklanması yükümlülüğü ertelenmek suretiyle, şirketlerin yeni raporlama standartlarına uyum sağlamaları kolaylaştırılmıştır.
1. Raporlama ve CSRD Uyum Süreci
AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), 2024 yılı için ilk raporlama dönemini 31 Ocak 2025 tarihi olarak belirlemiş, ithalatçılara;
• Yeni metodolojiye dayalı tam raporlama,
• Eşdeğer bir yönteme dayalı raporlama veya
• Varsayılan referans değerlere dayalı raporlama
olmak üç farklı raporlama seçeneği sunmuş, bilahare tedarikçilerden toplanan gerçek verilerle gömülü emisyonların raporlanmasını zorunlu hale getirmiştir.
Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS), Avrupa Komisyonu tarafından, şirketlerin ESG performanslarını daha şeffaf ve karşılaştırılabilir bir şekilde raporlamaları icin geliştirilmiş, TSRS’lerce de kabul edilen bir rehber kaynaktır. Bu standartlar, eşik değerleri sağlayan tüm şirketlerin faaliyetlerinin etkilerini ve risklerini analiz etmelerini zorunlu kılar. Çift yönlü önemlilik analizi (double materiality) yaklaşımı, ESRS’nin temelini oluşturmaktadır ve şirketlerin faaliyetlerinin etkilerini hem finansal hem etki analizi çerçevesinde ele almasını sağlamaktadır.
Diğer taraftan, Avrupa Tek Elektronik Biçimi (ESEF), Avrupa Birliği'nde (AB) düzenlenen piyasalarda işlem gören şirketlerin yıllık finansal raporlarını dijital ve standart bir formatta sunmalarını zorunlu kılan bir düzenlemedir. Bu düzenleme, Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (ESMA) tarafından geliştirilmiştir.[1]
CSRD ile tam uyumlu olmasa da Türkiye de, 2024 faaliyet döneminden itibaren Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) standartlarına dayalı zorunlu sürdürülebilirlik raporlamasını uygulamaya koymuştur. Ancak, Türk şirketleri, her ne kadar Omnibus paketiyle gevşetilmiş olsa da CSRD'nin raporlama gerekliliklerine uyum sağlamak için operasyonel değişiklikler yapmak ve uzman desteği almak zorundadır.
ESEF benzeri dijital ve standart formatta sunulacak raporlamaya geçemeyen şirketler, itibar kaybı ve AB pazarına erişim kısıtlamaları gibi risklerle karşı karşıya kalabileceklerdir.
2. Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)
2053 Net Sıfır Emisyon Hedefine ulaşılmasını sağlamak, ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi yasal bir çerçeveye oturtmak amacıyla yasalaşması beklenen Türkiye'nin ilk İklim Kanunu ile İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından ulusal, sektörel ve tematik raporlar hazırlanması, teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi amacına yönelik yatırımları teşvik etmek üzere Türkiye Yeşil Taksonomisi oluşturulması öngörülmektedir.
Kanun teklifi ile kurulması öngörülen Ulusal Emisyon Ticaret Sisteminden elde edilen gelirler, yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği ile mücadele için kullanılacaktır.
Böylelikle, AB'nin Yeşil Mutabakatı ile uyumlu olarak ulusal bir ETS kurma sürecine girilerek, pilot uygulamanın bu yıl içerisinde başlaması planlanmaktadır. ETS'nin hayata geçirilmesi, Türkiye'nin karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine ulaşmasında önemli bir araç olacaktır.
3. Yenilenebilir Enerji, Enerji Dönüşümü
Türkiye’de rüzgar ve güneş enerji kapasitesinin dört katına çıkarılması hedefi doğrultusunda, özel sektör yatırımları teşvik edilmekte, bu alandaki izin süreçleriyle ilgili hızlandırma çalışmaları yapılmaktadır. Ancak, henüz dış finansman desteğinin yeterince alınamaması, uyum çabaları kapsamındaki maliyet artışları gerekliliği nedeniyle, hedeflerin gerçekleşmesinin zaman alacağı söylenebilir.
4. Uyum Stratejileri
Türkiye, 2053 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefini benimsemiş ise de, hala elektrik üretiminde önemli bir yere sahip termik santrallerin yerli ve yenilenebilir çevre dostu projelerle ikame edilmesi, mevcut santrallerin modernizasyonu ve iklim değişikliği uyum planlarının yetersizliği, bu hedefe ulaşmada belirsizliklere neden olmaktadır.
Ayrıca, Türkiye’de güncellemesi yapılmakta olan Ulusal Uyum Planının henüz Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne sunulmamış olması, uluslararası yükümlülükler açısından eksiklik olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye'nin sürdürülebilirlik regülasyonları konusunda karşılaşabileceği en önemli gelişmeler uluslararası uyum, yeşil finansman, eğitim ve kapasite geliştirme, sürdürülebilirlik raporlamasında dijital araçların kullanımı, veri toplama ve analiz süreçleri alanlarında yaşanmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere termik santrallerdeki kömür kullanımının azaltılması ve ikamesi stratejisinin net olmaması, yenilenebilir enerji kaynaklarının yetersiz olması nedeniyle fosil yakıt bağımlılığının halen yüksek düzeylerde seyretmesi, gevşetilmiş olmakla beraber AB'nin SKDM kapsamında ihracatçı sektörlerin karşılaşabileceği maliyet artışları, zorluklar arasında sayılabilir.
CSRD uyumu sağlanması halinde AB pazarına erişimin kolaylaşması ve rekabet avantajı elde edilmesi, ulusal ETS uygulamasının yürürlüğüyle birlikte karbon fiyatlandırması yoluyla emisyonların azaltılması, yenilenebilir enerji yatırımlarıyla enerji bağımsızlığının artırılması ve istihdam olanaklarının genişletilmesi, sürdürülebilirlik raporlaması sayesinde ESG risklerinin daha etkin yönetilmesi ise fırsatlar olarak görülebilir.
Türkiye'nin uluslararası sürdürülebilirlik standartlarıyla uyumunu artıran, sürdürülebilirlik performanslarını şeffaf bir şekilde ortaya koymalarını sağlayan regülasyonlar, bu süreçte şirketlerin raporlama yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve gerekli altyapıyı oluşturmaları açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu sayede, küresel ve ulusal düzeyde ESG sorumlulukları yerine getirilebilecek, uluslararası pazarlarda rekabet gücünün artırılması sağlanabilecektir.
Ancak, Türkiye’de henüz yeşil tahvil hacminin sınırlı kalması, yeşil finansman ve sürdürülebilir kredi mekanizmalarının istenen düzeyde olmaması, büyük şirketlerle birlikte özellikle KOBİ’lerin bu dönüşümde dışarda kalmasına yol açabilecektir.
Öte yandan, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte iken İklim Kanunu teklifinin Komisyonda tekrar müzakere edilmek üzere geri çekilmesi, konunun görüşülmesinin ileriki tarihlere ertelendiğinin açıklanması da Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinin aksamına neden olacaktır.
Kaynakça
https://kgk.gov.tr/surdurulebilirlik
https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler
https://www.efrag.org/en/sustainability-reporting
[1] https://www.esma.europa.eu/issuer-disclosure/electronic-reporting#:~:text=The%20European%20Single%20Electronic%20Format,comparability%20of%20annual%20financial%20reports.
17.04.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.