Türkiye, gerek siyasi gerek ekonomik problemler nedeniyle yüksek katma değerli teknolojik ürün üretme konusunda maalesef geriden gelmektedir. Teknolojik ürün üretme ve pazarlama konusunda son yıllarda devlet tarafından atılan adımlar önem arz etmektedir. Bu konuda sorumluluk alacak olan devlet kurumlarının başında Bilim ve Sanayi Bakanlığı gelmektedir. Nitekim, Bilim ve Sanayi Bakanlığı, bilimsel gelişme ve üretim anlamında, katma değerli ürün üretimi anlayışına göre belirli ilkeler edinmiştir. Bakanlığın, 2013-2017 Stratejik Planı’nın Üçüncü Bölümünde Vizyonu; “Girişimciliğe, yenilikçiliğe, bilimsel gelişmeye ve yüksek katma değerli teknoloji üretimine dayalı, bilgi tabanlı ve rekabetçi ekonomik yapısıyla dünyanın en gelişmiş on ülkesi arasında yer alan bir Türkiye’nin oluşumunda öncü olmak” olarak açıklanmıştır. Ayrıca söz konusu stratejik planın birinci stratejik amacı da “ilgili taraflarla işbirliği içinde, geliştirilen politikalar, stratejiler ve bu politika ve stratejiler doğrultusunda verilen desteklerle sanayinin planlı gelişimini sağlamak ve yüksek teknolojiye dayalı, dışa bağımlılığı azaltan ve yüksek katma değerli bir sanayi yapısının oluşumuna öncü olmak” olarak açıklanmıştır.
Maliye Bakanlığı da 21.04.2015 Tarih ve 29333 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Tebliği ile geçtiğimiz aylarda, yüksek teknolojiye dayalı ürünlerin üretimi konusunda vergi istisnası uygulaması getirerek, mükelleflere, vergi avantajı sağlamayı amaçlamıştır. Bu uygulamanın detayları aşağıda açıklanmıştır.
İstisnanın Konusu
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden Kurumlar Vergisi mükellefleri tarafından Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların;
· Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların,
· Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların,
· Türkiye’de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların,
Türkiye’de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının yarısı belirtilen şartların yerine getirilmesi sonucunda 01.01.2015 tarihinden itibaren kurumlar vergisinden müstesnadır.
Yukarıda sözü edilen patent, Türk Patent Enstitüsü tarafından incelemeli sistemle verilen patent anlamına gelmektedir. İncelemeli patent, buluş sahibine yirmi yıl koruma sağlamaktadır. Yine yukarıda sözü edilen faydalı model belgesi, Türk Patent Enstitüsü tarafından olumlu araştırma sonucunda verilmiş olan faydalı model belgesini belirtmektedir. Bu model, dünyada yeni olan ve sanayiye uygulanabilir buluşların sahiplerine sağlanan haklardan birisidir. Faydalı Model patent tescilinden farklı olarak hem daha kısa hem de maliyet açısından daha uygundur. Küçük ve orta büyüklükteki firmaların buluş yapmalarını ve koruma taleplerini özendirici bir işlevi vardır.
İstisnadan Kimler Yararlanabilir?
Bu istisnadan kurumlar ve gelir vergisi mükellefleri yararlanabilecektir. Mükelleflerin tam ya da dar mükellef olmasında, istisnanın uygulanabilirliği açısından herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Söz konusu yenilik faaliyetini Türkiye’de gerçekleştirmiş olmaları halinde istisna her iki mükellef türüne de uygulanabilmektedir.
İstisna Şartları Nelerdir?
İlk olarak; araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetlerinin Türkiye’de gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de patent veya faydalı model belge alınsa dahi Türkiye’de gerçekleşmeyen faaliyetler istisna kapsamına alınmamaktadır.
Buluşun patentinin ya da faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınmış buluş olması gerekmektedir.
Söz konusu kurumlar vergisi tebliğinde, istisna uygulamasından yararlanabilecek kişilerin 551 sayılı KHK’nin ikinci maddesinde belirtilen nitelikleri taşıması gerektiği belirtilmiştir. Söz konusu kararnamede bu kişilerin nitelikleri şu şekilde açıklanmıştır;
“Bu Kanun Hükmünde Kararname ile sağlanan korumadan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgâhı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler veya Paris Anlaşması hükümleri dâhilinde başvuru hakkına sahip kişiler yararlanır. Bu maddenin birinci fıkrası hükmü kapsamı dışında kalmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen patent ve/veya faydalı model belgesi koruması tanıyan devletlerin uyruğundaki gerçek veya tüzel kişilerde, karşılıklılık ilkesi uyarınca Türkiye'de patent ve/veya faydalı model belgesi korumasından yararlanır.
İstisna uygulamasından yararlanabilecek kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata tabi olması gerekmektedir.
Buluşun Değeri Nasıl Tespit Edilecek?
İstisnadan yararlanılacak ilk yıl, buluşun oluşturacağı katma değer dikkate alınarak devri ya da satışı halindeki değerinin tespiti Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu düzenlenmek şartıyla tespit edilecektir. İlk defa istisnadan yararlanacak mükellefler Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 21.04.2015 Tarih ve 29333 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Tebliği ekinde yer alan formata uygun biçimde hazırlanan ön değerleme raporu ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuru yapmaları gerekmektedir. Mükellefler ön değerleme raporunda yer alan değer tespitini dikkate alarak istisna uygulamasını yapabilirler. Ancak ön değerleme raporunda yer alan tahmini değer dikkate alınarak yararlanılan istisna tutarının, Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenen değerleme raporunda tespit edilen azami istisna tutarından fazla olması halinde, haksız yere yararlanılan tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte idare tarafından tahsil edilir. Bu yüzden mükellefler, ön değerleme raporunu gerçeğe uygun olarak düzenlemelidirler ya da Maliye Bakanlığı’nın düzenleyeceği değerleme raporunu beklemelidirler.
İstisnadan Yararlanmaya Ne Zaman Başlanacak?
İstisna şartlarını taşıyan mükellefler, patentli veya faydalı model belgeli buluşlarından 01.01.2015 tarihinden itibaren elde ettikleri kazanç ve iratları için değerleme raporunun düzenlenmesinden ve istisnadan yararlanılacak azami tutarın kati olarak tespitinden sonra istisnadan yararlanmaya başlayabileceklerdir.
Buluşla İlgili Faaliyetlerin Bir Kısmının Yurt Dışında Gerçekleşmesi Halinde İstisna Gerçekleşir Mi?
29333 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Tebliğinde bu konuyla ilgili düzenleme yapılmıştır ve düzenlemeye göre buluş ile ilgili faaliyetin Türkiye’de gerçekleşen kısmına isabet eden tutara yönelik istisnadan yararlanılabileceği belirtilmiştir. Söz konusu tebliğin “5.14.4.1.2.” bölümünde; “Araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetlerinin bir kısmının yurt dışında gerçekleştirilmiş olması halinde, buluşun değerleme raporunda tespit edilen değerinin söz konusu faaliyetlerin Türkiye’de yapılan bölümüne isabet eden kısmı, yurt içinde gerçekleştirilen bu faaliyetlere ilişkin harcamaların toplam harcamalara oranı dikkate alınarak belirlenecek ve belirlenen bu tutar istisna uygulamasında dikkate alınmak üzere raporda ayrıca belirtilecektir. Bu tutarın tespitinde, yurt dışından alınan hizmetler dahil yurt dışında gerçekleştirilen tüm harcamaların ilişkin olduğu faaliyetler, yurt dışında gerçekleştirilen faaliyet kapsamında dikkate alınacaktır.” şeklinde açıklama yapılmıştır.
İstisnadan Yararlanmak İçin Yeminli Mali Müşavir Raporu Gerekli Midir?
İstisnadan faydalanacak kurumlar vergisi mükelleflerinin, kurumlar vergisi beyannamelerinde yararlanılan istisna tutarının doğru hesaplandığına ve uygulandığına ilişkin YMM tasdik raporunu yasal süresi içinde kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Ancak yeminli mali müşavir, tam tasdik raporunda, sınai mülkiyet haklarından elde edilen kazanç ve iratlara ilişkin hususlara değinmiş ise mükelleflerin ayrıca tasdik raporu düzenlemelerine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda belirtilenlere göre gerekli şartları yerine getiren işletmeler, vergisel avantaj sağlayacaklardır. Yüksek katma değerli ürün üretimi sonucunda ülkemiz ekonomisi teknolojik ürünler açıdan dışa bağımlılıktan kurtulacak ve cari açık azalacaktır. Bu yüzden gerek Maliye Bakanlığı gerekse diğer ilgili birim ve bakanlıklar teknolojik ürün üretimi ile ilgili gerekli sübvansiyonları düzenlemelidirler.
09.12.2015
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.