YAZARLARIMIZ
Mustafa Pehlivan
Yeminli Mali Müşavir
E. Vergi Müfettişi
ymmmustafapehlivan@gmail.com



Vergiye Uyum Gönüllü Mü, Gönülsüz Mü Olsun?

Maliye Bakanlığı tarafından yoğun bir denetim yapıldığını herkes bilmektedir. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında saha denetimlerini yoğunlaştıran Bakanlık, daha önce, kuaför salonları ile güzellik merkezlerini, avukatları, doktorları, araç kiralama hizmeti verenleri, başkalarının adına olan İBAN veya POS cihazları vasıtasıyla tahsilat yapanları denetim almışken son zamanlarda ise diş hekimlerini görüşmeye çağırdıkları, banka hesapları üzerinden sorular sorulduğu, yeterli açıklama yapamayan diş hekimlerinden “GÖNÜLLÜ” olarak matrah artırmalarının istendiği ifade edilmektedir. 

Ancak diş hekimleri ve diğer meslek grupları ile yapılan görüşmelerin 213 Sayılı Kanunun 370 inci maddesinde bulunan “İzaha davet” kapsamında olmadığı, görüşmenin tamamen vergi dairesinin insiyatifi ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu görüşmelerde; Mükelleflere banka hesap hareketleri hakkında bilgi verildikten sonra, banka hesaplarına yapılmış olan para transferlerinin mahiyeti araştırılmadan, ilgili mükellefin savunma ve izahat yapmasına izin verilmeden matrah artırımı yapılması istenmektedir. Vergi daireleri tarafından yapılan bu uygulamanın doğruluğu tartışmalıdır. Zira bahsedilen “İzaha davet” imkanı dururken ve yasal bir altyapısı mevcut iken mükelleflerin yasal haklarını gözetmeyen bir uygulama yapılmasına anlam verilmemiştir. Zira, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu sağlamak açısından, mükellefin önüne konulan para hareketlerinin iyice incelenmesi ve tetkik edilmesi zorunludur.

Dolayısıyla bu uygulamaya muhatap kalan ilgili mükelleflerin konuya vakıf uzmanlardan danışmanlık hizmeti almadan vergi dairesinin taleplerini yerine getirmeleri halinde büyük mağduriyet yaşayacaklarını iyi bilmeleri gerekmektedir. Zira, bu konu ile ilgili olarak bir kanuni haklarının oluğunu ve ayrıca yasal olarak kendilerini aşağıda detaylı olarak açıklanacak şekilde savunma ve dava açma haklarının bulunduğunu bilerek hareket etmelerinde büyük fayda bulunmaktadır. İzah davet müessesesi idare tarafından yapılacak olan “izaha davet” çağrısı ile başlayacak olup izaha davet yazısına muhatap olan mükelleflerin aşağıda açıklanan hususları iyi bilmeleri gerekmektedir.

1- Mükelleflerin 213 Sayılı Kanunun 370 inci maddesinde bulunan “İzaha davet” müessesesinden faydalanmaları mümkündür. Bu durumda mükelleflerin idare tarafından yapılacak olan “izaha davet” çağrısı üzerine bir dilekçe ile söz konusu Kanun maddesinin uygulanmasını istemeleri gerekir. İzaha davetten faydalanılması halinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmaz veya takdir komisyonuna sevk edilmez. Bu kapsamdaki vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi halinde gecikme zammı oranında bir zamla vergi ziyaı cezası %20 oranında kesilir.

2- Mükelleflerin hesaplarına gelen paraların tamamının mesleki faaliyetle ilgili olup olmadığı bir uzman vasıtasıyla araştırılmalıdır. Mükellefin hesabına gelen paraların mesleki faaliyetle ilgili olmayanların ayrıştırılması ve bunların bir dilekçe ile vergi dairesine veya izaha davet komisyonuna açıklanması gerekir. Zira bir mükellefin hesabına gelen her paranın ticari/mesleki faaliyet ile ilgili olmaması çok normal bir durumdur. Bu halde mükellefin hesabına gelen ve ticari/mesleki faaliyet ile ilgili olamayan para transferlerinin vergiye tabi matraha dahil edilmesi engellemelidir. Bu konuda mükellefin mali müşaviri ve/veya danışmanı tarafından bir çalışma yapılmaz ise vergi dairesinin bu konuda hassas olması beklenmemelidir.

3- Mükelleflerin mesleki faaliyetle ilgili olmayan para transferlerini açıklayan dilekçelerinin veya izaha davet kapsamında yaptıkları açıklamanın yeterli görülmemesi (veya reddi) halinde beyanname verilmek isteniyorsa bunun “ihtirazi kayıtla” yapılması mükellefleri mağdur etmeyecektir. Beyanname ihtirazi kayıtla verilemez ise bunun geri dönüşü olmayacak, mükellef kendi beyanına dava açsa bile dilekçesi incelenmeden reddedilecektir. Bu nedenle mükellefler haksız bir tarhiyata muhatap olmak istemiyorlarsa mutlaka uzman yardımı almalarını ve beyannamelerini ihtirazi kayıtla vermelerini önermekteyiz. İdare tarafından re’sen vergi tarhiyatı yapılması halinde ise doğrudan tarhiyata karşı vergi mahkemesinde (ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde) dava açılması mümkündür.

Bu nedenle ilgili mükelleflerin kendilerinden bu konuda vergi dairesinden bir talep gelmesi halinde yukarıda açıklanan hususlara çok dikkat etmeleri gerekir. Aksi halde, konunun uzmanına danışmadan veya yüzeysel bir araştırma ile hareket edilmesi ve vergi dairesinin talebi üzerine “Gönüllü” olarak beyanname vermeleri halinde, kendi beyanlarına karşı dava açmaları mümkün olmayacaktır. Zaten mükelleflerin kendi beyanlarına karşı dava açmaları halinde dava dilekçelerinin doğrudan reddedilmesi de kuvvetle muhtemeldir.  Bu bakımdan izaha davet kapsamında çağrılan veya vergi dairesinin insiyatifi ile matrah artırımı yapması istenilen mükelleflerin, bunlara dikkat etmeleri, bu kapsamdaki görüşmeye yalnız gitmemeleri ve uzman/danışman yardımı olmadan hareket etmemelerinde kendileri açısından büyük fayda bulunmaktadır. Aksi halde telafisi mümkün olmayan mağduriyet yaşayacaklarını bilmeleri gerekir.

25.03.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM