Ticari hayat içerisinde bazı işletmelerin politikaları gereği, siparişe başlamadan önce avans adı altında bir miktar ödeme talebi çok sık kullanılan bir ödeme şeklidir. Yapılan bu ödemeler mal teslimi veya hizmet ifası gerçekleştiğinde mal veya hizmet bedeline karşılık yapılacak ödemelerden mahsup edilmektedir.
İşletme/şirketler açısından bu avans ödemesine istinaden bir bakıma emtia veya hizmetin zamanında teslim edilmesi anlamına gelmektedir. Ancak pandemi süreci, ekonomik kriz, kur yükselmesi vb nedenlerden dolayı avansı olan firmaların ekonomik sıkıntı içerisine girmeleri nedeniyle teslimatı yerine getiremediği gibi avansı iade edemedikleri görülmektedir.
Bir mal satışı veya hizmet ifasından tahakkuk edip sonuç hesaplarına intikal ettirilmeyen avanslar için şüpheli alacak olduğu gerekçesiyle karşılık ayrılıp ayrılamayacağı konusu uygulamada tartışılmaktadır. Bu çalışmamızda, verilen avansların şüpheli alacak karşılığı ayırmak suretiyle gider yazılması karşısındaki durumu şüpheli alacak karşılığı ayırmanın koşulları dikkate alınarak makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
Vergi Mevzuatımıza bakıldığında, bir alacağın şüpheli hale gelmesi durumunda karşılık ayrılması için gerekli şartlar Vergi Usul Kanunun 323.maddesinde belirtilmiş olup; bir alacağın şüpheli alacak sayılabilmesi ve karşılık ayrılması yoluyla gider yazılabilmesi için gerekli koşullar sıralanmaktadır.
Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan alacaklar için şüpheli alacak ayrılacağı belirtilmiştir.
Şüpheli ticari alacak karşılığı ayırabilmek için gerekli olan diğer şartlar şunlardır.
-Bilanço usulüne göre defter tutulmalıdır,
-Alacağın teminatsız olması gerekmektedir (Alacak kısmen teminatlı ise ancak teminatsız kısım için karşılık ayrılabilecektir )
Bu şartları taşıyan alacaklar için şüpheli ticari alacak ayrılıp, gider yazılabilecektir. Fakat avanslar için bir atıf yapılmamıştır.
Uygulamada verilen avansların şüpheli ticari alacak ayrılıp ayrılmayacağı konusunda iki farklı görüş söz konusudur.
Birinci görüş, avansların daha önce gelir ve hasılat yazılmadığı gerekçesiyle şüpheli alacak karşılığı ayrılamayacağı yönündedir.
İkinci görüş ise, verilen ve tahsil edilemeyen avansların, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi ile ilgili ticari alacaklar olması ve VUK‟nun 323 üncü maddesi ve kanun gerekçesinde karşılık ayrılmasını engelleyici bir hüküm bulunmaması dolayısıyla avans alacakları için de şüpheli alacak karşılığı ayrılabileceği yönündedir.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 22/04/2015 Tarih ve 64597866 -105 [323-2015] -11212 sayılı özelgesinde “……ileride yapılacak mal ve hizmet alımları için sipariş avansı niteliğindeki ödemelerin ticari faaliyetin devamı için yapılması ve bu tür ödemelerin Kanunun 323.maddesinde belirtilen şartları haiz olması halinde, bu ödemelerin tahsil edilemediği durumlarda karşılık ayrılması mümkün bulunmaktadır. Bu açıklamalara göre, müşterilerinizle olan cari hesaplara yaptığınız avans mahiyetindeki ödemelerin ticari faaliyetinizin devamı için yapıldığı anlaşıldığından, ticari bir alacak niteliği kazanan bu tür ödemelerin için Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde belirtilen diğer şartların da sağlanması halinde bu alacaklar için icra takibine başladığınız veya dava açtığınız yıl karşılık ayırmanız mümkündür.” yönünde karar verilmiştir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü’nün 26.07.2019 tarih ve 11395140-105[VUK-1-20431]-608121 sayılı özelgede ise, “…..teslimatı yapılmayan araç için şirketiniz tarafından ödenen ve iade edilmeyen sipariş avansının, ilgili olduğu dönemin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.” Verilen bu özelge de konu amortismana ait iktisadi kıymet alımı için yapılan avans ödemesine ilişkin olduğun dolayı, amortismana tabi iktisadi kıymet direkt gider yazılamaması nedeniyle idare olumsuz görüş vermiştir.
Danıştay 3. Dairesi 2010 yılında verdiği kararda (E: 2008/3413 K: 2010/3636) “sözleşme ve benzeri nitelikte yazılı belgeye göre ödenmeyen veya geriye dönmeyen avans için karşılık ayrılabileceğine hükmetmiştir. Danıştay 3. Dairesi aynı konuda 2015 yılında verdiği bir diğer kararda (E: 2011/4280 K: 2015/949) da benzer gerekçelerle geri alınamayan avanslar için şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılabileceği yönünde karar vermiştir.
Teslimatı yerine getirilemeyeceğinin ve avansı geri alınamayacağının kesin olması durumunda yapılacak muhasebe işlemi, bu avansın gider hesaplarına aktarılarak kapatılmasıdır.
Vergi Usul Kanununun 323. maddesinde yer alan şartların sağlanması durumunda idare ve Danıştay kararları avansların geri alınamaması durumunda, karşılık ayrılabileceği noktasında aynı doğrultuda oldukları gözükmektedir.
Konu ile ilgili; 2013 yılında verilen bir özelgede (25.06.2013 tarih ve 62030549-125[6-2012/89]-917 sayılı özelge) olumsuz bir görüş verilmesinden dolayı bir cezai yaptırım ile karşılaşılmaması adına mükellefiniz adına özelge talep ederek görüş alınması yerinde olacaktır.
03.06.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.