Anonim ve limited şirket ortakları, şirketlerine sermaye koymak ve şirketin iş ve işlemlerinde kullanılmak üzere finansman desteği sunmakla birlikte şirkette fiilen aktif icrai görevlerde de bulunabilmektedirler. Anonim şirkette ortaklar aynı zamanda şirketin genel müdürü, genel müdür yardımcısı ya da finansman veya pazarlama müdürü olarak da çalışabilme birlikte limited şirketlerde de şirket ortağı şirket müdürü, müdür yardımcısı vs. görevleri bilfiil icra edebilmektedir.
Şirket ortakları gerçek ve tüzel kişi olabilmektedir. Ülkemizde tüzel kişi ortaklı şirketler gerçek kişi ortaklı şirketlere göre sayıca oldukça azdır. Çoğunlukla gerçek kişi ortakların oluşturdukları şirketler bulunmaktadır. Malumdur ki gerçek kişi ortakların şirketlerini büyütme, kar maximizasyonu amaçları haricinde geçimlerini sağlamak için belirli bir gelire de ihtiyaçları vardır. Mevzuatımızda her ne kadar ortaklar şirketi büyütüp, kar elde etseler de elde edilen gelirler öncelikle şirketin yasal defter kayıtlarına alınmak, burada maliyet, gider ve indirim uygulanmak ve elde edilen kar vergilendirilmek üzere bir sürece girer. Bu kardan daha sonra ortaklara kar payı dağıtımı yapılır ve ortaklar da başkaca bir gelirleri yoksa elde ettikleri kar paylarından hayatlarını idame ettirmek için gerekli harcama ve yatırımları yaparlar.
Kurumsal yapılarda süreç bu şekilde işlerken, kurumsal yapı tam anlamıyla oturmamış şirketlerin hesapları ile ortakların hesapları bir düşünülmekte, ortaklar şirket hesaplarından ihtiyaçlarını ve kişisel yatırımlarını yapmakta, elde edilen gelir vergilendirilmemektedir. Bu durum yasal defter kayıtları ile kitabına uydurulmaya çalışılsa da ortaklara borçlar, kasa hesapları şişmekte yıl sonunda söz konusu hesaplara adat hesaplanması gerekmektedir.
Bununla birlikte şirketin hesapları ile ortakların hesaplarının bir görülmesi sonucu hesapların tutarsızlığı Maliye Bakanlığı tarafından yapılan analizler sonucu vergi incelemesine girme ihtimalini artırmakta olup bu durumda söz konusu tutarların ortaklar tarafından kullanılması kar payı dağıtımı olarak vergilendirilmesine sebep olabilmektedir. Bu durumda ortakların kaçmış olduğu vergilendirme süreci aslında hem yasal defterlerin doğru tutulmaması ile birlikte işletmenin gerçek durumunun gün geçtikçe takibinin zorlaşması, adat ve kar payı dağıtımı ile yüzleşilmesine sebep olabilmektedir. Ayrıca mükellef kurumun kaçmış olduğu vergilendirme süreci yasal defterlerin doğru tutulmaması ile birlikte işletmenin gerçek durumunun gün geçtikçe takibinin zorlaşmasına da neden olması yapılan işlemlerin cabası olarak bir kenarda durmaktadır.
Bir özelgeyi hatırlatmakta fayda görüyorum. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından 23.02.2012 tarihinde “şirket ortaklarına ödenen ücretlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilip indirilemeyeceği” konulu özelge de özelgeyi talep eden kurumun iki ortaklı limited şirket olduğu, şirket ortaklarına aylık sabit bir maaş/ücret ödemesi yapmak istedikleri, şirket ortaklarına ödenen aylık ücretlerin Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı sorulmuş. Kurumlar Vergisi 6 ıncı madde, GVK 40 ıncı maddenin (1) numaralı bendi, KVK 11 inci maddenin ( c ) bendi, KVK 13 üncü maddesinden de bahsettikten sonra kurumların kendi ortakları ilişkili kişiler arasında sayıldığından, şirket ortaklarına hizmetleri karşılığı olmak kaydıyla emsaline uygun olarak şirketçe ödenecek ücretin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmasının mümkün bulunduğu belirtilmiştir. Tabi söz konusu özelgede dikkat edilmesi gereken husus emsallere uygun olmasıdır. Aksi takdirde Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ve emsaline göre fazla ödenen tutarın kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılmayacağı tabiidir.
Akıllara peki bu emsal nedir sorusu geliyor. Şunu açıkça belirtmek gerekir ki mevzuat anlamında belirlenmiş bir emsalden bahsetmek mümkün değildir. Çünkü kimi şirketler yüksek ciro ve karlar elde edip ortaklarına yüksek oranlarda maaşlar verebilmekte iken kimi şirketlerin böyle imkanları bulunmamaktadır. Bu durumda yapılacak araştırma ile ciro ve karlılığa uygun olarak, işletme personeline verilen ücretler, ortağın eğitim durumu, tecrübesi ve emsal işletmelerdeki ücretleri göz önünde bulundurarak emsal bir ücret belirlenebilecektir.
Dolayısı ile anonim ve limited şirketlerdeki ortaklardan işletmede bilfiil görev icra edenler görevlerine ilişkin hizmet akdi sözleşmesi bulunmak ve alınacak ücretin emsallere uygun olması şartı ile söz konusu ücret ödemelerini gider yazabilecek olup söz konusu uygulama yasal defterlerde yer alan şişkinlikleri azaltabilmekle birlikte ileride doğabilecek ağır vergisel yaptırımlardan da şirketi kurtarabileceklerdir. Ayrıca 2023 takvim yılında ortakların şirketten almış oldukları ücretler kapsamında tek işverenden ücret alınması, tevkif suretiyle vergilendirilmiş olması ve alınan ücretin 1.900.000,00-TL’yi aşmaması halinde gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.
19.09.2023
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.