Bilindiği gibi, gerçek kişilerce, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve Gelir Vergisi Kanunu kapsamında kar payı sayılan gelirler aşağıdaki gibidir.
Tam mükellef kurumlardan elde edilen ve yukarıda sayılan kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutar vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacaktır. Beyana tabi başka gelirlerin bulunmaması halinde, vergiye tabi gelir 49,000 TL’yi aşıyor ise beyan edilecektir.
Beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, karın dağıtımı aşamasında yapılan %15 oranındaki vergi kesintisinin tamamı (istisnaya isabet eden kısım dahil) mahsup edilecek olup, mahsup sonrası kalan tutar genel hükümler çerçevesinde red ve iade edilecektir.
Kurumların 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarını dağıtmaları halinde, gerçek kişilerce elde edilen bu kar payları, tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.
01/01/1999-31/12/2002 tarihleri arasında sona eren hesap dönemlerine ilişkin olup, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlar ile Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 61’inci maddesi kapsamında vergi kesintisine tabi tutulmuş olan yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançların dağıtılması halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar paylarının net tutarına elde edilen kar payının 1/9’u eklendikten sonra bulunan tutarın yarısı vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacaktır. Beyan edilen tutarın 1/5’lik kısmı hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.
Örneğin; 2020 yılında mükellef A tarafından 59.500,00 TL net kar payı elde edilmiştir. Buna göre, kar payından %15 nispetinde 10.500,00 TL tevkifat yapılmıştır. Brüt kar payı tutarı 59.500/0,85=70.000 TL’dir. 70.000 TL’nin 1/2 ‘si 35.000 TL olup, net kar payı 35.000 TL olarak beyan edilecektir. 35.000 TL’nin vergi tarifesine göre vergisi 5.900 TL hesaplanmıştır. Önceki aşamada kesinti yoluyla ödenen vergi ise 10.500 TL olup, bu durumda 5.900-10.500=4.600 TL iadesi gereken gelir vergisi olarak mükellefe red edilecektir. Ayrıca beyanname vermeye gerek yoktur. Çünkü elde edilen kar payı GVK’nun 86/1c mad. hükmüne göre beyanname verilmesini gerektirmemektedir.
Beyanname verilmesini gerekli kılan bir başka örnek ise aşağıda olduğu gibidir.
Mükellef B’nin 2020 yılında bir anonim şirketten brüt; 1.500.000,00 TL tutarında temettü (kar payı) elde etmiştir. Elde edilen kar payının kurum bünyesinde %15 nispetinde vergi stopajına tabi tutulmuştur. Bu tutar 225.000,00 TL’dir. Mükellef B’nin elde ettiği kar payının yarısı vergiden istisnadır. Kalan yarısı 750.000,00 TL’dir. Bu tutarın beyan sınırı olan 49.000,00 TL’yi geçmiştir. Bu durumda beyanname verilecektir. Kurum bünyesinde yapılmış bulunan 225.000,00 TL vergi kesintisinin tümü hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir. Buna göre,
Kar payı Geliri :1.500.000
İstisna Tutarı (1.500.000x1/2) : 750.000
Kalan Tutar (1.500.000-750.000) : 750.000
Hesaplanan Vergi : 255.870
Kesinti Yoluyla Ödenen Vergi : 225.000
Ödenecek Gelir Vergisi : 30.870
Ödenecek Damga Vergisi : 97,20
Menkul sermaye iratlarına ilişkin bildirim doldurulurken, sadece adi komandit şirketlerin komanditer ortakları, limited şirket ortakları ve anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi ortakları ödemiş oldukları Bağ-Kur primlerini elde edilen menkul sermaye iradı tutarıyla sınırlı olmak üzere indirebileceklerdir.
Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan fazla bir süre yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmektedir. Dar mükellefiyet esasında vergilendirilecek söz konusu vatandaşlarımızın, Türkiye’de elde ettiği gelirin tamamının tevkif suretiyle vergilendirilmiş menkul sermaye iratlarından ibaret olması halinde bu gelir için beyanname verilmeyecektir.
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları dahil dar mükellefiyete tabi olanlar, Türkiye’de elde ettikleri vergi kesintisine tabi tutulmamış menkul sermaye iratlarının tamamını, elde etme tarihinden itibaren 15 gün içinde münferit beyanname ile bildirecek ve vergisini de aynı süre içerisinde ödeyeceklerdir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesine göre, resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları tam mükellef sayılarak tam mükellefiyet esaslarına göre vergilendirilirler.
Menkul sermaye iradı elde eden aile bireylerinin (eş ve çocuk) beyanname verip vermeyeceği, aile bireylerinin her birinin, kendi nam ve hesaplarına elde ettikleri gelirleri önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirmeleri ile belirlenecektir.
Beyan edilmesi gereken gelirler için aile bireylerinin kendi adlarına ayrı ayrı beyanname vermeleri gerekmektedir. Verilecek olan beyanname, geliri elde eden aile bireyi adına düzenlenerek imzalanacaktır.
Beyanname vermek zorunda olan kişinin küçük veya kısıtlı olması ya da mümeyyiz olmaması hallerinde beyanname, yine geliri elde eden adına düzenlenmekle birlikte, bu kişiler adına veli, vasi veya bu kişileri temsile yetkili kayyım tarafından imzalanacak ve hangi sıfatla imzalandığı beyannamede belirtilecektir.
10.03.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.