YAZARLARIMIZ
Dr. Mustafa Alpaslan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
m.alpaslan@windowslive.com



Vergi Mahkemesinde Veya Danıştay’da Derdest Davalara Mahsuben Önceden Yapılan Ödemelerin Akıbeti ve 6736 Sayılı Yasanın Md.10/16 Hükmü

Bilindiği üzere, 6736 sayılı  3.8.2016 tarihinde kabul  edilmiş olup, resmi gazetenin  19.8.2016 gün ve 29806 sayılı  nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.  Yasadan  yararlanmak amacıyla  müracaat  süresi 25.11.2016 tarihine kadar  uzatılmıştır. Bu çalışmamızda  6736 sayılı yasanın  3.maddesi ile ilgili  vergi yargısının  muhtelif aşamalarında derdest davalarla ilgili  dava açılması  sırasında  vergi dairesine  mükelleflerce  yapılan ödemelerin akıbeti hakkında  çeşitli açıklamalarda bulunacaktır.  

 Buna göre;

1)      Yasada ihtilaflı ve vergi yargısında devam  eden  dava dosyaları  açısından  dava devam ettiği müddetçe  ödemeler yapılabilmektedir.  Örneğin, mükellefin daha ilk safhada vergi mahkemesinde dava açılması sırasında  vergi dairesine giderek  ödeme  yapmış olabilir.   Bu durumda   yapılan ödemelerin vergi aslı  için ödeme yapılması  halinde herhangi bir problem yoktur.  Ödemenin  örneğin vergi ziyaı cezası  için yapılmış olması halinde durum ne  olacaktır?  Başka bir deyimle mükellef  vergi mahkemesinde dava açarken  ödeme yapmışsa  daha sonra  6736 sayılı  yasadan  faydalanarak ihtilafını  sonlandırması durumunda  yapılan hesaplamalara göre  mükellefin fazla ödemesi  gerçekleşmişse mükellefe iade yapılacak mıdır?

2)      Keza, mükellefin sadece  vergi ziyaı cezası  veya  özel usulsüzlük  cezası  için   vergi yargısına gitmiş  olması durumunda  yargıdan  herhangi bir karar çıkmadan  mükellefin 6736 sayılı yasaya göre yasadan faydalanılması durumunda dava sırasında  yapmış olduğu  ödemelerin akıbeti  ne olacaktır?

3)      6736 sayılı Yasa’nın ilgili 10’uncu maddesinin, 16’ıncı maddesinin hükmü incelendiğinde konuyla ilgili hüküm aynen aşağıda olduğu gibidir.

6736 sayılı  kanunun 10/16 md hükmü: “Bu Kanun kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu Kanun kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu maddenin dokuzuncu fıkrası kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz. Ancak, bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında olup dava konusu edilen tarhiyatlara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödeme yapılmış olması hâlinde, ödenen bu tutarlar, vergi mahkemesinde esasa ilişkin olarak hiç karar verilmemiş veya verilen kararın bozulması nedeniyle yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iade edilmiş davalara konu alacaklar için bu maddeden yararlanılmak üzere yapılan başvurular ile vergi mahkemesince verilmiş terkin kararları üzerine red ve iade edilebilir.” 

 

Sonuç:

Kanımızca yargılama sürdüğü sürece mükellefin önceden   vergi dairesine  gerek ihtirazı kayıt  dilekçesiyle  veya  vergi dairesi  emanet hesaplarına  mahkemesi  süren, yargılaması  devam eden, dosya noları da ilişkilendirilerek yapmış olduğu ödemeler af  yasasına göre düzenlenen  çizelge ile mukayese edilir.  Sonuçta mükellefe red veya iadesi gereken bir miktar  varsa  6111 sayılı kanunun  21. maddesinde yer alan hükme göre kuşkusuz iade edilmelidir[1].

Ne var ki uygulamada vergi daireleri tarafından söz konusu  yasanın 10/16 hükmü tam anlamıyla  yorumlanıp, doğru algılandıktan sonra  uygulamaya  başlanılmalıdır.  Konuyla ilgili  eski  maliye hesap uzmanı YMM Kazım Yılmaz’ın  aynı konuda  yayımlanmış bir eseri konumuza ışık tutacak mahiyettedir.  (Bkz.  www.kanitymm.com.)

 


[1] Bkz. 6111 sayılı kanun Madde 21-(1) Bu Kanun kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu Kanunun 16 ncı maddesi hükmü hariç olmak üzere bu Kanun
kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz. Ancak, bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında olup dava konusu edilen tarhiyatlara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödeme yapılmış olması halinde, ödenen bu tutarlar, vergi mahkemesinde esasa ilişkin olarak hiç karar verilmemiş veya verilen kararın bozulması nedeniyle yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iade edilmiş davalara konu alacaklar için bu maddeden yararlanılmak üzere yapılan başvurular ile vergi mahkemesince verilmiş terkin kararları üzerine red ve iade edilebilir.

11.11.2016

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
     Ayrıntılar için tıklayın.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM