I-GENEL AÇIKLAMALAR
Vergi ziyaına bağlı cezalar 213 sayılı VUK’nun en çok değişikliğe uğramış olan bölümlerden bir tanesidir. 4369 sayılı kanunla 1.1.1999 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan değişikliklerde de bu gerekçe görülmektedir. Ancak bu gerekçenin vergi ziyaı cezalarını düzenleyen 344. maddeye tedvin sırasında bir de cezanın gecikme faizine endekslenmesi öngörülerek zaman içerisinde miktarı değişen ve önceden belirlenmeyen bir vergi ziyaı cezası öngörülmüştür. Zaman içinde vergi ziyaına bağlı olarak kesilen cezaların en çok tartışılan yanı bu nokta olmuş Anayasa Mahkemesinde iptal davasına konu edilmiştir. Anayasa Mahkemesi de vermiş olduğu 6.1.2005 gün ve E:2001/3-K:2005/4 sayılı kararları ile VUK’nun 344. maddesinin 2. fıkrasında yer alan vergi ziyaı cezasının hesaplanmasına ilişkin hüküm iptal edilmiş olup, bu Anayasa hükmü çerçevesinde Anayasa Mahkemesi, anılan kararında iptal ettiği hükmün yürürlüğe gireceği tarihi de ayrıca belirlemiştir.
Bilindiği gibi, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre VUK’nun 344. maddesinin 2. fıkrasında yer alan vergi ziyaı cezasını hesaplanmasına ilişkin hüküm iptal edilmiş olup, bu Anayasa hükmü kararı kapsamında Anayasa Mahkemesi anılan kararında iptal ettiği hükmün yürürlüğe gireceği tarihini de ayrıca belirlemiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı yürürlüğe girmeden 8.4.2006 gün ve 26133 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5479 sayılı kanun ile 213 sayılı VUK’nun 344. maddesinin 2. fıkrası yeniden düzenlenmiş olup, aynı kanuna geçici 27. madde eklenmiştir.
Bu düzenlemelere göre, 1.1.2006 tarihinden geçerli olmak üzere bu tarihten sonra aynı kanunun 341. maddesinde yazılı hallerle vergi ziyaına sebebiyet verenlere ziyaa uğrattıkları verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği, vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillerle iştirak edenlere bir kat, vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden verilen vergi beyannameleri için ise, %50 oranında uygulanacağı belirlenmiştir.
Geçici 27. madde ile de, 1.1.2006 tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bu tarihten sonra kesilmiş ya da kesilecek vergi ziyaı cezalarının da yeni düzenlemelere göre uygulanması öngörülmüştür.
Yapılan bu değişikliklerle ilgili olarak dava konusu 358 Sıra Nolu VUK Genel Tebliği yayımlanarak uygulamaya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
II-358 SERİ NOLU TEBLİĞİN HANGİ BÖLÜMLERİ İÇİN İPTAL TALEBİNDE BULUNULMUŞTUR?
358 sayılı VUK genel tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, 3.1.1 bölümünde, 1.1.2006 tarihinden önce kesilen vergi ziyaı cezalarından bu tarihten önce kesinleşenlerin takip ve tahsiline devam edileceği, kesinleşmeyenler hakkında ise gerekli düzeltme işlemlerinin yapılacağı; 3.1.2 bölümünde 1.1.2006-8.4.2006 tarihleri arasında kesilen vergi ziyaı cezaları hakkında kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın geçici 27. madde hükmü esas alınmak suretiyle gerekli düzeltme işlemlerinin yapılacağı; 3.1.3 bölümünde ise 8.4.2006 tarihinden sonra kesilecek vergi ziyaı cezaları da geçici 27. madde kapsamında işleme tabi olacağı belirtilmektedir.
III-DANIŞTAY 4. DAİRESİ TARAFINDAN VERİLEN KARAR İLE GENEL TEBLİĞİN 3.1.1-1.1.2006 TARİHİNDEN ÖNCE KESİLEN VERGİ ZİYAI CEZALARI “BÖLÜMÜ” İPTAL EDİLMİŞTİR
Danıştay 4. Dairesinde açılan bir davada anılan daire tarafından verilen 23.10.2008 gün ve E:2006/3595-K:2008/3746 sayılı kararın hüküm fıkrası aşağıda olduğu gibidir:
“Dava konusu Genel Tebliğin Vergi Ziyaı Cezasının Vergilendirme Dönemleri İtibariyle Uygulanması Başlıklı 3 numaralı bölümünün 3.1.2 ve 3.1.3. bölümlerinde yer alan düzenlemeler, Anayasa Mahkemesince verilen kararın gerekçesine ve amacına uygun olarak çıkarılan 213 sayılı VUK’Nun 5479 sayılı kanunla değişik 344. maddesinin 2. fıkrasında ve bu kanuna eklenen geçici 27. maddesinde öngörülen düzenlemelere uygun olup yargı kararları da bu yöndedir.
358 Sıra Nolu VUK Genel Tebliğinin 3.1.1. bölümünün iptal istemine gelince; tebliğin bu bölümünde vergi ziyaı cezalarından 1.1.2006 tar5ihinden önce kesinleşen ancak henüz tahsil edilmemiş olanların takip ve tahsili yolunda gerekli işlemlere devam edileceğine ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesince verilen kararın gerekçesine ve amacına uygun olarak çıkarılan 213 sayılı VUK’nun 5479 sayılı kanunla değişik 344. maddesinin 2. fıkrasında ve bu kanuna eklenen geçici 27. maddede, kesilecek vergi ziyaı cezasının kesinleşmesi açısından herhangi bir ayrıma yer verilmediği halde, tebliğle 1.1.2006 tarihinden önce kesinleşen ancak henüz tahsil edilmemiş olanların takip ve tahsili yolunda gerekli işlemlere devam edileceği belirtilmekle kanunda öngörülmeyen bir sınırlama getirilmiştir.
Gerek Anayasa Mahkemesi kararı, gerek yapılan yasal düzenlemeler ve bu konuda verilmiş yargı kararları dikkate alındığında 1.1.2006 tarihinden önce kesinleşen ancak henüz tahsil edilmemiş olan vergi ziyaı cezalarının takip ve tahsili yolunda gerekli işlemlere devam edileceği yolundaki düzenlemede hukuka ve yasal düzenlemelere uyarlık bulunmamaktadır. Nitekim Danıştay 4. Dairesince, Anayasa Mahkemesi kararının, kesinleşen ve ödenmeyen kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emri aşamasında da kesinleşme tarihine bakılmaksızın dikkate alınması gerektiği yolunda kararlar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulüyle 31.5.2006 günlü ve 26167 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 358 Sıra Nolu VUK Genel Tebliğinin “3.1.1-1.1.2006 tarihinden önce kesilen vergi ziyaı cezalarını “bölümünün” 344. maddenin 5479 sayılı kanunla değişmeden önceki 2. fıkra hükmüne göre hesaplanan 1.1.2006 tarihinden önce kesilip tebliğ edilmemiş olanların takip ve tahsili yolunda gerekli işlemlere devam edilecek” kısmına ilişkin düzenlemenin iptaline, diğer kısım ile 3.1.2 ve 3.1.3. bölümlerine ilişkin davanın reddine ilişkin oybirliğiyle karar verilmiştir.”
IV-SONUÇ VE NELER YAPILMALIDIR?
Maliye Bakanlığı tarafından ise, bu kararın temyizi yapılmış olup, bu temyiz başvurusunun sonucuna göre hareket edilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, Danıştay 4. Dairesi tarafından 23.10.2008 tarihli ve E:2006/3595-K:2008/3746 sayılı karar ile söz konusu tebliğin 3.1.1 numaralı alt bölümünün daha önce yürütmesi durdurulan “344. maddenin 5479 sayılı kanunla değişmeden önceki 2. fıkrası hükmüne göre hesaplanarak 1.1.2006 tarihinden önce kesilip tebliğ edilen vergi ziyaı cezalarından; 1.1.2006 tarihinden önce kesinleşen ancak henüz tahsil edilmemiş olanların takip ve tahsili yolunda gerekli işlemlere devam edilecek, …” kısmının iptaline karar verilmiştir. Bu karar taraflara tebliğ edildiğinden dolayı 1.1.2006 tarihinden önce kesinleşen ve tahsil edilmemiş olan cezalar hakkında ne gibi bir işlem yapılacağı tartışmalı hale gelmiştir.
Maliye Bakanlığı tarafından Danıştay 4. Dairesi tarafından verilen bu karar 23.10.2008 tarihli ve E:2006/3595-K:2008/3746 sayılı karar üzerine Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı temyiz başvurusunu yapmış olup, sonuca göre ayrıca hareket edileceği tabiidir.
NOT: Bu yazı Avukat / SMMM Akın Gencer ŞENTÜRK ile birlikte hazırlanmıştır.
25.03.2009
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.