213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde fatura; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak, tanımlanmış, 231 inci maddenin 5 inci bendinde; faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanunun 231 inci maddesinin 5 inci bendindeki "azami" ifadesi ile faturanın mutlaka bu süre içerisinde düzenlenmesi gerektiği belirtilmektedir.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler uyarınca, mal teslimi ve/veya hizmet ifalarına ilişkin belge düzeninde sürenin gün olarak belirlenmesi sebebiyle 7 günlük sürenin hesabının, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı ilk gün hesaba katılmadan takip eden günden başlaması gerekmektedir.
Buna göre; örneğin 17/5/2014 tarihinde düzenlenen sevk irsaliyesi ile teslim edilen mallara ilişkin faturanın 24/5/2014 tarihine kadar (bu tarih dahil) düzenlenmesi gerektiği tabiidir.
FATURA KESİMİNDE ÖZELLİKLİ DURUMLAR
Henüz inşaatı bitmemiş konutlar için fiili teslim tarihinden önce kat irtifakı tesis edilmiş olsa bile ,
Bu uygulamadan hareketle kat irtifakının düzenlenmesi, tek başına vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi için yeterli değildir.
Kat irtifakı tesis edilmiş olmakla birlikte, fatura düzenlenmesi için gayrimenkulün fiili tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılacak olup, fiili teslim gerçekleşmiş ise teslim tarihinden itibaren yedi gün içinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Konutların fiilen teslim edildiği dönemin tespitinde yapı kullanma izin belgesinin düzenlendiği tarih önemli bir karine olmakla birlikte vergiyi doğuran olayın tespitinde tek başına yeterli bir kriter değildir. Dolayısıyla yapı kullanım izin belgesinden önce konutların fiili teslim edilmesi halinde, fiili teslim tarihi esas alınarak yedi gün içerisinde teslime ilişkin fatura düzenlenmeli ve KDV hesaplanması gerekmektedir.
Arsa karşılığı inşaat işlerinde vergiyi doğuran olay, müteahhidin arsa karşılığı konut, işyeri gibi bağımsız birimleri arsa sahibine teslimiyle gerçekleşmektedir. Bu tarih itibariyle arsa açısından da vergiyi doğuran olay vuku bulmaktadır. Taşınmazda teslim kural olarak tapuya tescil ile gerçekleşmekle birlikte, tapuya tescilden önce bağımsız birimlerin alıcının tasarrufuna terk edilmesi durumunda da vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir.
Kat Mülkiyeti kurulmuş olan(yani bitmiş olan inşaatlarda) tapuda yapılan teslim fiili teslimdir ve yedi gün içerisinde faturasının kesilmesi gerekir.
Özetle;
AVANS FATURASI
3065 sayılı KDV kanunun -(10/a) maddesinde, malın teslimi veya hizmetin yapılmasıyla; (10/b) maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesiyle vergiyi doğuran olayın meydana geleceği hükme bağlanmıştır.
Bu durumda, fatura düzenlenmesi ödemeye bağlı olmayıp mal teslimine veya hizmet ifasına bağlı olduğundan, faturanın esas olarak malın teslimi veya hizmetin ifasından itibaren en geç yedi gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak, malın tesliminden veya hizmetin ifasından önce de fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi mümkün bulunmakta olup, bu durumda, fatura ve benzeri belgelerde gösterilen tutarla sınırlı olmak üzere KDV açısından vergiyi doğuran olay meydana gelecektir.
Esasında Malın teslimi veya hizmetin ifasından önce alınan avanslar, henüz teslim veya hizmet gerçekleşmediğinden işlemlerin karşılığını teşkil eden bir bedel olarak değerlendirilmeyecek ve avans tutarları üzerinden KDV hesaplanmayacaktır. Dolayısıyla, avans mahiyetindeki tahsilat tutarları için fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.
KUR FARKI FATURASI
Kur farklarının KDV’ye tabi tutulabilmesi için, KDV’ye tabi bir teslim veya hizmet ifasına ilişkin olarak doğmuş olması ya da KDV’ye tabi olan bu işlemlere ilişkin bedelin geç ödenmesine bağlı olarak ortaya çıkması gerekmektedir.
Döviz cinsinden olan alacak, borç, çek, senet, kasa veya bankada bulunan mevcutların VUK hükümleri gereğince her geçici vergi dönemi sonunda değerlenmesi ve değerleme sonucunda ortaya çıkacak kur farklarının ise gelir, gider veya maliyet hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, değerleme sonucu ortaya çıkan kur farkları, bir teslim ve hizmetin karşılığı olarak doğmadığından KDV’ye tabi değildir. Değerleme, tamamen kanunen yapılması gereken bir zorunluluk olup, KDV’yi doğuran bir işlem değildir. Çünkü, değerleme işlemi tek taraflı bir işlem olup, bir teslim veya hizmetin karşılığı değildir.
SÜRESİNDE KESİLMEYEN FATURANIN CEZASI
364 Sayılı vergi usul Genel Tebliğinde fatura tutarının %10 nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği söylenmiştir. Ancak bir yıl içerisinde kesilen toplam ceza 2017 yılı için 110,000 TL yi geçemez. (VUK Genel Tebliği (Sıra No:476) 27 Aralık 2016 tarihli 29931 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. İlgili Madde Numaraları: V.U.K.352 – V.U.K.353)
Bir takvim yılı içinde her Bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek toplam ceza |
110.000 TL |
Bu rakam her yıl değerleme katsayı oranında artmaktadır.
20.11.2017
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.