Hastalık, analık, iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle çalışamayan işçiler, kurumca yetkilendirilmiş olan hekim veya sağlık kurulu tarafınca düzenlenen raporlar karşılığında hak kazanılan ve 5510 Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Kanunu’nun 15, 16, 18. maddelerinde düzenlenmiş bir ödenektir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun, 15’inci maddesinde Hastalık ve Analık Hali tanımı yapılmıştır.
Hastalık ve analık hali MADDE 15- (Değişik: 17/4/2008-5754/9 md.) 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir.
4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve engellilik halleri analık hali kabul edilir
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasından sağlanan haklar (2) MADDE 16- (Değişik: 17/4/2008-5754/10 md.) İş kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi. b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması. d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği
Hastalık ve analık sigortasından sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Analık sigortasından sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi için, Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması,
b) (b) bendi kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması, şarttır.
Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan 9 uncu maddeye göre sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya eşi analık sigortası haklarından yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden önceki onbeş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden yararlandırılır
Resmî Gazetede 22 Nisan 2021 günü yayınlanarak yürürlüğe giren 7316 Sayılı AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN ile analık ve hastalık raporlarında geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası) hesaplama yöntemi değişti.
İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık veya analık hali nedeniyle istirahatli olan sigortalılara Sosyal Güvenlik Kurumunca yapılan geçici iş göremezlik ödeneğine (rapor parasına) esas günlük kazanç, iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki on iki aydaki son üç ay içinde SGK’ya bildirilen prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanmakta idi.
7316 sayılı Kanunla yapılan düzenleme sonrasında iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin hesaplanmasında herhangi bir değişiklik yapılmazken, hastalık ve analık hali nedeniyle istirahatli olan sigortalılara yapılan geçici iş göremezlik ödeneklerine esas günlük kazancın hesaplanma şeklinde iki önemli değişikliğe gidilmiştir.
Değiştirilen Kanun maddesi şöyle;
MADDE 9 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 17’nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasının (b) bendinde yer alan “üç aylık” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Ödenek ve gelirlere esas tutulacak günlük kazanç (1) MADDE 17- (Değişik birinci fıkra:15/4/2021-7316/9 md.) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının olduğu, meslek hastalığında ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki son üç ay içinde; analık ve hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki son bir yıl içerisinde 180 günden az kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olanlara hastalık ve analık halinde ödeneğe esas tutulacak günlük kazanç, iş göremezliğin başladığı tarihteki günlük prime esas kazanç alt sınırının iki katını geçemez. Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas günlük kazanç; çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle; çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulur.
4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği sigortalı sayılanların ödenek veya gelire esas günlük kazançlarının hesabında:
a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, %50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
b) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan (…) (2) dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate alınmaz.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı bu son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır.
İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere göre hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır.
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/11 Md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/11 Md.) 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için, (1) geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/11 Md.) 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre doğum öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı sürelerde geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/11 Md.) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde 17’nci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisidir.
Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazançların alt sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt sınırın altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta bulunanların veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri, günlük kazançlarının alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre ödenir.
Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir.
Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir.
Geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödeme zamanı ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Aydaki kazancın ortalaması esas alınacak.
Bilindiği gibi rapor alan çalışanlara Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen rapor parası, son 3 ay içinde sigorta primine esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanıyordu
Bu hesaplama şekli iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle alınacak raporlar için aynen uygulanmaya devam edecek
Yeni Kanuna göre; Sigortalılara hastalık ve analık halinde verilecek ödeneklerin veya
Bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç 7316 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında 22/4/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki prime esas kazançlar toplamının bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır.
Az olanların günlük kazancı asgari ücretin iki katını geçemeyecek.
7316 sayılı Kanunla yapılan bir diğer değişiklik de hastalık ve analık halinde iş göremezlik ödeneğinin başladığı tarihten önceki son bir yıl içindeki kısa vadeli sigorta kolundan bildirilen prim gün sayıları toplamı 180 günden az olan sigortalılara yönelik yapılmıştır.
Yapılan düzenlemeyle, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki son bir yıl içerisinde kısa vadeli sigorta prim gün sayısı 180 günden az bildirilmiş sigortalılara hastalık ve analık hali nedeniyle ödenecek geçici iş göremezliğe esas günlük kazanç, iş göremezliğin başladığı tarihteki günlük asgari ücretin iki katını geçemeyecektir.
Çalışanlara yalnızca İŞKUR tarafından Genel Sağlık Sigortası primleri ödenmiş olması çalışanın adına Malullük, Yaşlılık ve Ölüm, Kısa Vadeli Sigorta Kolları yatırılmamış olup bu çalışanların istirahat ve Analık hallerinde İş görmezlik ödeneği alma imkanları gerekli şartlar olan, 5510 sayılı Kanunun Geçici iş göremezlik ödeneği MADDE 18; iş göremezliğin başladığı tarihten önceki “İstirahatin başladığı tarihten önceki son 12 aydaki prim gün sayısı 180 günden
Az olanların günlük kazancı asgari ücretin iki katını geçemeyecek)” kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla çalışanların rahatsızlanmaları ve istirahat alma durumunda “bir yıl içinde en az doksan gün” kısa vadeli sigorta primi bildirilmemiş olması nedeniyle iş göremezliğin ödenmemesi durumunda çalışanlar mağdur olacaklardır.
Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan pandemi sürecinde işverenler ve çalışanlar oldukça etkilenmiş olup, özellikle çalışanlar “yaklaşık 1 yıla aşkın sürelerle Cumhurbaşkanı kararıyla 30/6/2021 tarihine kadar uzatılan bu süreçte ücretleri “KÇÖ” ve NÜD” oranlarına göre ödendiğinden maddi anlamda sıkıntı yaşamaktadırlar. Çalışanlara bu dönemde adına Malullük, Yaşlılık ve Ölüm, Kısa Vadeli Sigorta Kolları yatırılmamış olup; olası rahatsızlanması ve istirahat almaları durumunda ve analık hallerinde iş göremezlik ödeneği alamayacaklarından dolayı daha da mağdur olacaklarıdır.
Bu nedenle ivedi olarak bu konu ile ilgili bir düzenleme yapılarak çalışanların mağdur olmaları engellenmelidir.
İstirahatli Dönemlerde İşveren tarafından Atıfet Şeklinde Yapılan Ücret Ödemesi; İşverence, sigortalının istirahatli (iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigorta kollarından istirahatli) olduğu dönemlerde işyerinde çalışmamasına rağmen (iyilik, bağış) ücret ödemesi anlamına gelmektedir.
Bazı işverenler; sigortalının istirahatli olduğu dönemlerde işyerinde çalışmamasına rağmen atıfet kabilinde ücret ödemesi yapmak istemektedir.
Yardım amaçlı olarak yapılan bu ödemelerin sigorta primine tabi olup olmayacağı, değişik defalarda SGK’ya sorulmuştur. SGK, bu ödemelerin prime tabi olup olmayacağının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 80’inci maddesinde ve işveren uygulama tebliğinde açıklandığını belirtmiştir.
Çalışanlara çeşitli nedenlerle işyerinde fiilen çalışmadıkları istirahatli olduğu dönemlerde ödenen ücretlere “atıfet kabilinden” ücret adı verilmektedir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Prime esas kazançlar başlıklı 80’inci maddesinde;
“4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
a) Prime esas kazançların hesabında;
1. Hak edilen ücretlerin,
2. Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
3. İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.
d) Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, 82’nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve 102’nci madde hükümleri uygulanmaz.”
Hükümleri düzenlenmiştir.
İşveren Uygulama Tebliği’nin 2.1.2.4 maddesinde ”İşverenlerce Kurumumuzdan geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara, Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile normal günlük kazançları arasındaki fark ücretleri veya Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödeneği dikkate alınmaksızın ayrıca normal günlük ücretlerinin ödendiği durumlarda, geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara istirahatli bulundukları süreler için işverenlerince yapılan bu ödemeler, Kanun’un 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında değerlendirilerek prime tabi tutulacaktır.
Kurumumuzdan geçici iş göremezlik ödeneği alan (ay/dönem içinde istirahatli olan) sigortalıların prim ödeme gün sayıları, “2.1.2.3” bölümünde açıklandığı üzere ücret aldığı günler dikkate alınmak suretiyle hesaplanmaktadır.
Dolayısıyla prime tabi tutulan bu ödemelerin sigorta primine esas günlük kazanç alt sınırının altında kalması halinde, Kanunun 82’nci maddesi gereğince prime esas günlük kazanca tamamlanarak iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi de dahil olmak üzere prime tabi tutulması ve bu primlerin ilişkin olduğu sürelerin aylık prim ve hizmet belgesinde prim ödeme gün sayısına ilave edilmesi gerekmektedir.” Hükmü, 7.5 maddesinde ise “Sigortalılara, çeşitli nedenlerle (ücretsiz izin, istirahat gibi) ay içinde çalışmasının bulunmadığı ve ücret ödenmediği aylarda prime esas kazanca dahil olacak nitelikte ücret dışında bir ödeme yapılması halinde, ücret dışındaki bu ödemeler, ödemenin yapıldığı ayda sigortalının prim ödeme gün sayısının bulunmaması nedeniyle ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayı geçmemek üzere ilgili ayların prime esas kazancına dahil edilecektir. Ancak ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayda da ücret ödemesine hak kazanılmadığı durumlarda, ücret dışındaki bu ödemeler prime esas kazanca dahil edilemeyecektir.” Hükmü, Düzenlenmiştir.
Konuyu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’un 80’inci maddesinde ve işveren uygulama tebliği kapsamında değerlendirelim.
1- Sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği ve bu gibi “yapılan ödemeler ile normal günlük kazançları arasındaki fark ücret olarak ödenir ve yasal kayıt ve bordrolarda kaydedilirse, ödenen bu ücret günlü olarak sigorta primine tabidir.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğünün 03.06.2021 tarih, 62030549-120[94-2020/140]-434540 Sayı, İş kazası geçiren işçiye yapılan para yardımının vergilendirilmesi hk. Konulu Özelgesinde
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; işyerinizde 07/01/2020 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan işçinin hastaneden iş göremezlik raporu aldığı, söz konusu rapora istinaden uzun süre çalışamayacağı, çalışamadığı süre boyunca yasal olarak iş göremezlik ödeneği alacağı, ilgili kurum tarafından ödenen iş göremezlik ödeneğinin işçinizin almış olduğu ücretten daha az olması nedeniyle, tarafınızca da ayrıca para yardımında bulunulduğu belirtilerek, yapmış olduğunuz bu ödemenin vergi kanunları açısından nasıl değerlendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I- GELİR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun;
25 inci maddesinde; "Aşağıda yazılı tazminat ve yardımlar Gelir Vergisi'nden müstesnadır:
1. Ölüm, engellilik ve hastalık sebebiyle verilen tazminat ve yardımlar ile 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen işsizlik ödeneği ve 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’na göre ödenen işe başlatmama tazminatı;
6. Sosyal sigorta kurumları tarafından sigortalılara yapılan ödemeler;"
40’ıncı maddesinde; "Safi kazancın tespit edilmesi için, aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir:
1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler;"
61 inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…" hükümleri yer almaktadır.
Öte yandan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasından sağlanan haklar" başlıklı 16’ncı maddesinde, sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verileceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre, iş kazası geçiren işçinize,
-Tarafınızca ödenen yardımın Gelir Vergisi Kanunu’nun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında,
- 5510 sayılı Kanun kapsamında ödenen iş göremezlik ödeneğinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında,
Gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, iş kazası geçiren işçinize tarafınızca yapılan ödemenin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi gereğince ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği tabiidir.
II- VERGİ USUL KANUNU AÇISINDAN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227’nci maddesinin birinci fıkrasında “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde belirtilen belgeler ile tevsik edilmesi esastır.
Bu kapsamda, mezkûr Kanunun 238 inci maddesinde, "İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz." hükmü almaktadır.
Buna göre, işveren olarak iş kazası geçiren işçinize, 5510 sayılı Kanunun 16’ncı maddesi uyarınca ilgili kurum tarafından ödenen iş göremezlik ödeneğinin işçinizin almış olduğu ücretten daha az alması nedeniyle, yardım amaçlı yaptığınız para ödemesi için Vergi Usul Kanununun 238 inci maddesi gereğince ücret bordrosu düzenlenmesi icap etmektedir.
III- DAMGA VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün IV/1-b fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların binde 7,59 nispetinde damga vergisine tabi tutulacağı; Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 34 numaralı fıkrasında ise, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kağıtların damga vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, iş kazası geçiren işçinize yaptığınız para yardımına ilişkin düzenlenen kağıtların damga vergisinden müstesna tutulacağına dair Damga Vergisi Kanununda bir hüküm bulunmayıp, işçinize yapılan bu ödemelere ilişkin düzenlenen kağıtların Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasına göre damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
İşverence, sigortalının istirahatli (iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigorta kollarından istirahatli) olduğu dönemlerde işyerinde çalışmamasına rağmen “atıfet kabilinde” ücret ödemesi durumunda;
. Gelir Vergisi Açısından:
İşverence ödenen yardımın Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin
birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında,
- 5510 sayılı Kanun kapsamında ödenen iş göremezlik ödeneğinin, Gelir Vergisi
Kanununun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında,
gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.
VUK: iş göremezlik ödeneğinin işçinizin almış olduğu ücretten daha az
alması nedeniyle, yardım amaçlı yaptığınız para ödemesi için Vergi Usul
Kanununun 238 inci maddesi gereğince ücret bordrosu düzenlenmesi icap etmektedir.
Damga Vergisi: işçinize yapılan bu ödemelere ilişkin düzenlenen
kağıtların Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasına göre
damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir
SGK açısından: İşveren Uygulama Tebliği 2.1.2.4- İşverenlerce Kurumumuzdan Geçici İş Göremezlik Ödeneği Alan Sigortalılara İstirahatli Oldukları Süreler İçin Ücret Ödenmesi Halinde Prim Ödeme Gün Sayısının Hesaplanması maddesinde; İşverenlerce Kurumumuzdan geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara, Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile normal günlük kazançları arasındaki fark ücretleri veya Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödeneği dikkate alınmaksızın ayrıca normal günlük ücretlerinin ödendiği durumlarda, geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara istirahatli bulundukları süreler için işverenlerince yapılan bu ödemeler, Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında değerlendirilerek prime tabi tutulacaktır.
21.06.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.