4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. Maddesinde çalışma süresi belirlenmiş olup ilgili madde de çalışma süresinin haftada en çok kırkbeş saat olarak belirlenebileceği düzenlenmiştir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır (günde 7,5 saat olmak üzere haftada 6 gün). Yine aynı madde de yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresinin günde en çok yedi buçuk, haftada en çok otuz yedi buçuk saat olacağı belirtilmiştir.
Çalışma süresi
Madde 63- Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/7 md.; Değişik cümle: 4/4/2015-6645/36 md.) Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok yedi buçuk, haftada en çok otuz yedi buçuk saattir.
Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir. (Ek cümle: 6/5/2016- 6715/3 md.) Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma, kısmi sürelerle çalışma gibi olguların tartışmaya mahal vermemesi adına iş sözleşmelerinde haftalık çalışma süresinin kesin ve net bir şekilde belirtilmesi önem arz etmektedir.
Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir. Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.
Aynı Kanunun 41. maddesine göre fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 41-43.maddeleri, Borçlar Kanunu’nun 398 ve 402. maddeleri ile İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 41.maddesinin birinci fıkrasına göre, “Fazla çalışma İş Kanunu’nda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır” şeklinde, İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nin 3.maddesinde, “Bu Yönetmelikte geçen, a) Fazla çalışma: İş Kanunu’nda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade eder.” şeklinde açıkça tanımlanmıştır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 398.maddesinde ise “Fazla çalışma, ilgili kanunlarda belirlenen normal çalışma süresinin üzerinde ve işçinin rızasıyla yapılan çalışma” olarak tanımlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu 41. Maddesinin üçüncü fıkrasında fazla sürelerle çalışma tanımlanmış olup “Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır.” şeklinde, İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nin 3.maddesinde, “Bu Yönetmelikte geçen, b) Fazla sürelerle çalışma: Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45saatin altında belirlendiği durumlarda bu çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmaları ifade eder.” olarak tanımlanmıştır.
O halde, iş sözleşmesiyle belirlenen haftalık çalışma süresinin 45 saat altında belirlenmesi halinde haftalık belirlenen çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar olan çalışmalar fazla sürelerle çalışma, haftalık 45 saat olarak belirlenen çalışma süresi olması halinde 45 saati aşılması durumunda ise aşan çalışmalar fazla çalışma olarak adlandırılması gerekmektedir.
Mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma günlük olarak değil haftalık olarak hesaplanması gerekmektedir.
İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği madde 3’te anlaşılacağı üzere fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma hesaplaması haftalık yapılmaktadır. Madde 5’in 2. Bendinde “Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır.” denilmektedir. Bu itibarla işçinin haftalık çalışma süresi toplanmalı ve sözleşme ile belirlenen çalışma süresi dışlandıktan sonra kalan süre de artık dakikalar yarım saatten az ise yarım saate yarım saatten fazla ise bir saate tamamlanarak fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma süresi hesap edilmelidir.
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ücretinin tespiti için öncelikle işçinin saatlik ücretinin belirlenmesi gerekmektedir. Haftalık 45 saat ile çalışan işçinin aylık ücretle çalışması halinde saatlik ücreti aylık ücretin 225’e bölünmesi suretiyle hesaplanmaktadır. Günlük ücretle çalışan işçinin ise bir günlük ücretinin 7,5 saate bölünmesi suretiyle saatlik ücreti bulunur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenmesi gerekmektedir.
Mezkûr kanun maddesinin üçüncü fıkrasında ise fazla sürelerle çalışma karşılığında ödenecek ücrete yer verilmiştir. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenmesi gerekir.
Bu oranlar asgari olup iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile arttırılabilecektir.
İş Teftiş Kurulu tarafından yürütülen denetimlerde müfettişlerce yapılan incelemelerde ücret hesap pusulalarında fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma oranlarının belirtilmesi gerektiği üzerinde durmaktadır.
İş Kanunu 41. Maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma karşılığında serbest zaman kullanılabileceği düzenlenmiştir.
Yine İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği Madde 6’da serbest zaman hükümleri değerlendirilmiş olup ilgili madde de;
“Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.
İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
İşçinin bu kanundan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz.” denilmektedir.
Madde metninden de anlaşılacağı üzere serbest zaman, fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma ortaya çıktıktan sonra işçi tarafından talep edilmesi halinde hüküm doğuracaktır.
İşçi ilgili talebini fazla mesaiyi gerçekleştirdikten sonra ilgili dönem bordro işlemleri tamamlanmadan işverene yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür.
Bilindiği gibi, fazla mesai yaptırmak isteyen işveren, işçisinden onay almak zorundadır. Nitekim İş Kanunu’nun 41. maddesinin 7. fıkrasında “Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir” düzenlemesi bulunmaktadır.
Fazla çalışma ücreti
Madde 41
Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.
Ayrıca İş Kanuna İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nin 9. maddesinde de fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerektiği düzenlenmiş, zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onayın aranmayacağı belirtilmiştir. Yönetmelik hükmüne göre işveren, fazla çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek, imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır.
Fazla Çalışma Yaptırılacak İşçinin Onayı
Madde 9 —Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz.
(Değişik: RG-25/8/2017-30165) Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir.
Mevzuatımızda fazla çalışma yaptırılabilmesi için öngörülen bu yazılı onay, fazla çalışma muvafakatnamesi olarak adlandırılmaktadır. 2018 yılına kadar her yıl ocak ayında işyerinde fazla çalışma yaptırabilmek için her işçiye fazla çalışma muvafakatnamesini imzalatmış olmak gerekiyordu. Ancak 25.08.2017 tarihli Resmî Gazete ’de yayımlanan değişiklik ile, bahsi geçen yönetmelik hükmü değiştirilerek, fazla çalışma onayının her yıl başı ocak ayında alınması zorunluluğu kaldırıldı.
25 Ağustos 2017 CUMA |
Resmî Gazete |
Sayı : 30165 |
YÖNETMELİK |
||
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞ KANUNUNA İLİŞKİN FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 6/4/2004 tarihli ve 25425 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin 4’üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, 4857 sayılı Kanunun 42 nci maddesi uyarınca zorunlu nedenlerle ve 43 üncü maddesi uyarınca olağanüstü hallerde, haftalık otuz yedi buçuk saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.” MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir. “e) 4857 sayılı Kanunun 42 nci maddesi uyarınca zorunlu nedenler ve 43 üncü maddesi uyarınca olağanüstü haller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.” MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir.” |
Buna göre, fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınabilecek ve işçi özlük dosyasında saklanacaktır. Böylece, fazla mesai yapılmasına peşinen muvafakat verdiğine dair hüküm içeren iş sözleşmesini işçi imzalamışsa, işverenin artık her yıl bu yükümlülüğünü yerine getirmesine gerek kalmayacaktır.
Bu konuda yine aynı hükümde yapılan önemli bir diğer değişiklik ise, işçinin fazla çalışma onayından vazgeçme hakkında ilişkin. Buna göre, fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilecektir. Bu düzenlemeyle işçi, iş sözleşmesinde veya sonrasında verdiği fazla çalışma muvafakatinden istediği zaman vazgeçebilecektir. Ancak işçinin vazgeçme beyanı 30 gün sonra hüküm ifade edecektir. İşçinin bu vazgeçme beyanından itibaren 30 gün sonra, işveren artık işçiyi fazla mesaiye çağıramayacaktır.
Fazla saatlerle çalışma ücretlerinin asıl ücrete dahil olduğunun kararlaştırılabilineceğine dair ne Kanunda ne ilgili yönetmeliklerde bir hüküm mevcuttur. Bununla birlikte, Kanunun fazla saatlerle çalışmaların karşılığına ilişkin genel kuraldan sapan bu yöndeki bir sözleşme hükmünün genel olarak Türk İş Hukuku uygulamasında geçerli olduğu hem doktrinde hem yargı kararlarıyla kabul edilmiştir.
Yüksek mahkeme, çeşitli yıllarda verdiği çok sayıda kararında istikrarlı bir şekilde bu tür sözleşmelerin belirli koşullar çerçevesinde geçerli olduğunu kabul etmiştir
Yargıtay kararlarında, fazla çalışma ücretini asıl ücretin içerisinde belirlenebilmesi için genel olarak dört kriter ortaya koymuştur.
Belirlenen bu duruma göre;
4857 sayılı İş Kanunu'nda açık bir şekilde çalışan ve işveren arasında yazılı bir şekilde iş sözleşmesi düzenleme zorunluluğu bulunuyor. Özellikle Şirketlerde yaptığımız İş ve Sosyal Güvenlik mevzuat denetimlerinde sıklıkla karşılaştığımız üzere iş sözleşmelerinin kimi zaman sadece son sayfalarının imzalandığı ya da aradaki bazı sayfaların imzalanmasının unutulduğu ya da atlandığını tespit etmekteyiz.
Yargıtay'ın 22. Hukuk Dairesi, çalışan ve işveren arasındaki iş sözleşmesinde bir sayfaya atılmayan imzanın tarafları bağlamayacağına ve o sayfada belirtilen maddelerin uygulanmayacağına karar vermiştir. Dosya kapsamından davacının, davalı bankada 21.08.2006-09.10.2012 tarihleri arasında çalıştığı, fazla mesai ücretinin hükme esas kabul edilen bilirkişi raporunda, yıllık ikiyüzyetmiş saate kadar olan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğunun kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve davacının bu süreyi aşan çalışması bulunmadığından fazla mesai ücret alacağı olmadığı tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde her ne kadar fazla çalışmaların normal ücrete dahil olduğu düzenlenmiş ise de iş sözleşmesinde bu düzenlemenin yer aldığı sayfada davacı imzası yoktur. Bu sebeple, iş sözleşmesinin bu hükmü işçiyi bağlamaz. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yıllık iki yüz yetmiş saate kadar olan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğunun kabulü ile yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması ve davacının iş sözleşmesini haklı sebeple fesih hakkının bulunmadığı tespitinin yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi E.2015/6404 K.2016/3813
Bu nedenle Fazla çalışma ücretinin asıl ücrete dahil olduğuna dair sözleşmelerde açık hüküm bulunması halinde iş sözleşmelerinin her sayfasının imzalanması gerekmektedir.
Somut olayda taraflarca imzalanan iş sözleşmesinin 7 ve 8.maddelerindeki haftalık çalışma süresi ve fazla çalışma sınırı olarak belirlenen 60 saat çalışma, 4857 sayılı Yasanın 41 vd maddelerinde düzenlenen hükümlere açıkça aykırıdır. Kaldı ki söz konusu düzenleme nisbi emredici nitelikte olup taraflarca kararlaştırılması halinde her zaman işçi lehine olacak şekilde düzenlenebilirken işçi aleyhine ve yasal sınırın üstünde belirlenmesi mümkün değildir. O halde iş sözleşmesinin 7 ve 8.maddelerindeki haftalık 60 saat şeklindeki düzenlemenin 4857 sayılı Yasa uyarınca haftalık 45 saat olarak kabulü gerekmektedir. Yine iş sözleşmesinde davacının aylık ücretinin asgari ücret olduğu belirtildiğine göre yılda 270 saat fazla çalışmaya ilişkin 8.maddesindeki düzenlemeye itibar edilmesi mümkün değildir. Davacının yılda 270 saate kadar fazla çalışma yapması halinde aylık asgari ücret aldığından fazla çalışma ücretinin aylık ücretin içerisinde kaldığının kabulü isabetsizdir. Davacının fazla çalışma alacağının hesap ettirilerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması bozma sebebidir.
YARGITAY 7. Hukuk Dairesi E.2014/10440 K.2014/18945
Burada şu hususu önemle belirtmek gerekir ki; bu düzenleme nisbi emredici niteliktedir. Yani taraflarca anlaşılması halinde “işçi lehine” olmak üzere farklı düzenlenebilecektir. Ancak taraflarca kararlaştırılsa da “işçi aleyhine” ve yasal sınırın üstünde belirlenmesi mümkün değildir.
Fazla çalışma ücretinin örneğin işçinin aldığı asgari ücretin veya buna yakın bir ücretin içinde yer aldığı kararlaştırılamaz Asgari ücret alan işçi için bu kural uygulanamaz. Çünkü asgari ücret, tam süre normal çalışma süresinin karşılığıdır. Yüksek mahkeme kararlarında:
Yargıtay kararlarından anlaşılacağı üzere; 2022 Yılı 2. Dönem için yapılan ara zamla yeniden belirlenen Asgari Ücret
2022 Yılı 2. Dönem Brüt (Aylık): 6.471,00 TL olduğuna göre Fazla çalışma ücretinin asıl ücrete dahil olduğuna dair sözleşmelerde açık hüküm bulunması durumunda belirlenen ücretin en az 7,442.00Tl olması gerekmekte olup bu belirlenen ücretin altında sözleşmelere “Fazla çalışma ücretinin asıl ücrete dahil olduğuna dair sözleşmelerde açık hüküm bulunması” halinde ilgili Yargıtay kararlarına göre bu hüküm geçersiz sayılacaktır.
4857 sayılı İş Kanunu Madde 41’in sekizinci fıkrasına göre “Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.” denilmekte olup işçinin bir yıl içinde yapacağı fazla çalışma süresi 270 saat olarak belirlenmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 7.3.2013 tarihli E. 2010/51262, K. 2013/8019 ve 13.7.2011 tarihli, E. 2009/32873, K. 2011/23974 sayılı kararlarında fazla çalışma ücretinin, iş sözleşmelerinde yıllık 270 saate kadar olan yasal fazla çalışma ücretlerinin asıl ücrete dahil edilebileceği ifade edilmiştir.
Yargıtay 7. HD. 2014/7307 E. 2014/16641 K. 10.09.2014 T. sayılı kararında: “Davacının imzasının bulunduğu iş sözleşmesinde fazla mesai ücretinin ücrete dahil olduğu belirtilmektedir. Ancak iş sözleşmesinde davacının işe girdiği tarihteki ücretinin ne olduğu anlaşılamamaktadır. Mahkemece davacının işe girdiği tarihteki ücreti araştırılarak davacının ücretinin asgari ücretin üzerinde ve fazla mesaileri karşılayacak miktarda olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre davacının ikiyüzyetmiş saatlik çalışmalarının ücreti ile birlikte ödenip ödenmediğinin ve davacının bakiye fazla mesai çalışması varsa hesaplanması için rapor alınması gerekir.”
İlgili Yargıtay kararları çerçevesinde işçinin ücretinin asgari ücretten fazla mesaileri de içerecek şekilde yüksek olması gerekmektedir.
O halde 2022 Yılı 2. Dönemi için fazla mesai ücreti dahil olan ücretin hesaplaması aşağıdaki gibi olacaktır:
270/12=22,5 (aylık fazla çalışma yapılabilecek saat)
6.471/225= 28,76 TL (saatlik asgari ücret)
28,76 x 1,5 = 43,14 TL (bir saatlik fazla mesai tutarı)
43,14 x 22,5 = 970,65 TL (aylık fazla mesai tutarı)
6.471,00+ 970,65 = 7.441,605TL (22,5 saat fazla mesai ücreti dahil olan aylık ücret)
2022 yılı 2, Dönem için işçinin 30 günlük ücretinin en az brüt 7.442,00 TL olarak belirlenmesi halinde yılda 270 saate kadar olan fazla mesainin ücreti aylık ücrete dahil olacaktır.
Yargıtay kararları uyarınca fazla çalışma ücretinin, asıl ücretin içinde belirlendiği sözleşmelerin geçerliliği için;
Yargı kararlarından da anlaşılacağı üzere İş sözleşmelerine “Fazla çalışma ücretinin asıl ücrete dahil olduğuna dair sözleşmelerde açık hüküm bulunması” ve iş sözleşmesinin her sayfasının imzalı olması, Sözleşmedeki kuralın geçerli olabilmesi için kararlaştırılan ücretin, asgari ücrete ilave olarak aylık 22,5 saat fazla çalışmanın zamlı kısmını aşacak şekilde belirlenmesi gerekir. Bu durumda 2022 Yılı için 2. Dönem belirlenen ücretin en az “7.442.00Tl” olması gerekmekte olup bu ücretin altında sözleşmelere “Fazla çalışma ücretinin asıl ücrete dahil olduğuna dair sözleşmelerde açık hüküm bulunması” halinde ilgili Yargıtay kararlarına göre bu hüküm geçersiz sayılacaktır.
25.07.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.