Fazla çalışma ücreti Madde 41
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
Ayrıca; İŞ KANUNUNA İLİŞKİN FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ
Madde 6:
Madde 6 —Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.
İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
İşçinin bu kanundan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz.
Fazla çalışma (fazla mesai), İş kanununun belirlediği çerçevede ve şartlarda haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. 4857 sayılı İş Kanunu md.63’e göre; işçinin çalışma süresi haftada en çok kırk beş saat olarak tespit edilmiştir. Aksi kararlaştırılmamışsa 45 saatlik bu çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit bir şekilde bölünerek uygulanır.
Çalışma süresi Madde 63- Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırk beş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/7 Md.; Değişik cümle: 4/4/2015-6645/36 Md.) Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok yedi buçuk, haftada en çok otuz yedi buçuk saattir. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir. (Ek cümle: 6/5/20166715/3 Md.) Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.
Çalışma biçimi ne şekilde olursa olsun, işçinin haftalık 45 saati aşan çalışması, fazla çalışma olarak adlandırılır.
Fazla Mesai ya da Fazla Çalışma 4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca kanunda zorunluluk durumları ile ilgili düzenlemeleri içeren 42. Ve 43. maddeler yer almaktadır.
Fazla çalışma ücreti Madde 41- Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırk beş saati aşan çalışmalardır. 63’üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırk beş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırk beş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesiyle ödenir.
Fazla çalışmanın detaylarını içeren bir yönetmelik de yayınlanmıştır. Bu yönetmelik 06.04.2004 tarihli Resmî Gazete ’de yayımlanan “İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma Ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği” dir.
Madde 3 —Bu Yönetmelikte geçen:
a) Fazla çalışma: İş Kanunu’nda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları,
b) Fazla sürelerle çalışma: Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda bu çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmaları ifade eder.
İş Kanunu’na göre bir işyerinde haftalık çalışma süresi, en fazla 45 saat olarak belirlenebilir. Dolayısıyla “asıl ücret” ya da “çıplak ücret” dediğimiz sadece çalışma karşılığı alınan ücret, en fazla 45 saatlik çalışmayı kapsamaktadır. 45 saati aşan çalışmalar, “fazla çalışma” olmaktadır
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma ücreti hesaplanırken “haftalık çalışma süresi” baz alınır, Haftalık 45 saati aşan çalışma fazla çalışma olarak kabul edilir. Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırk beş saatin altında belirlendiği durumlarda ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak adlandırılmaktadır. YARGITAY 7. Hukuk Dairesi 2014/4246 2014/11488 Karar Tarihi: 28.05.2014 sayılı kararında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca kural olarak haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla mesai olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle işçinin fazla çalışmaları gece çalışması veya denkleştirme ya da günlük çalışma kararlaştırılmamış ise haftalık esasa göre belirlenmelidir. Hesaplamanın her hafta için belirtilen fazla çalışma sürelerine göre yapılması gerekirken, her iki haftanın ortalaması alınmak suretiyle ve haftalık 12 saat için fazla çalışma ücreti hesaplanması hatalıdır. Denilmiştir.
Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti
Madde 4 —Fazla çalışmanın her saati için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Fazla sürelerle çalışmalarda her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesiyle ödenir.
Parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde, fazla çalışma süresince işçinin ürettiği parça veya iş tutarının hesaplanmasında zorluk çekilmeyen hallerde, her bir fazla saat içinde yapılan parçayı veya iş tutarını karşılayan ücret esas alınarak fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma ücreti hesaplanır. Bu usulün uygulanmasında zorluk çekilen hallerde, parça başına veya yapılan iş tutarına ait ödeme döneminde meydana getirilen parça veya iş tutarları, o dönem içinde çalışılmış olan normal ve fazla çalışma saatleri sayısına bölünerek bir saate düşen parça veya iş tutarı bulunur. Bu yolla bulunan bir saatlik parça veya iş tutarına düşecek bir saatlik normal ücretin, yüzde elli fazlası fazla çalışma ücreti, yüzde yirmi beş fazlası fazla sürelerle çalışma ücretidir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde fazla çalışma ücreti, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 51 inci maddesinde öngörülen yönetmelik hükümlerine göre ödenir.
(Ek fıkra: RG-25/8/2017-30165) Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, 4857 sayılı Kanunun 42’nci maddesi uyarınca zorunlu nedenlerle ve 43’üncü maddesi uyarınca olağanüstü hallerde, haftalık otuz yedi buçuk saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.
Kanunda yer alan bir diğer terim “fazla sürelerle çalışma” ise, işyerinde belirlenmiş haftalık çalışma süresi kanuni sınırın altında olması durumunda kanuni sınıra kadar yapılan çalışmaları ifade etmektedir. Örneğin yasal olarak maksimum çalışma süresi 45 saatken, A şirketinde çalışma süresi haftalık 40 saat belirlenmişse, haftalık 45 saate kadar yapılmış fazladan çalışmalar “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılacaktır. Eğer fazladan çalışma ilgili hafta için 45 saati de aşmışsa, 45 saati aşan kısım “fazla çalışma” olarak adlandırılacaktır.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 63.maddesi gereğince haftalık iş süreleri haftanın çalışılan günlerine 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekillerde dağıtılabilir. 11 saat günlük çalışma açısından bir üst sınır oluşturmaktadır. Bu çerçevede günlük 11 saati aşan çalışmalar haftalık çalışma süresinin 45 saati doldurup doldurmadığına bakılmaksızın fazla çalışma sayılmaktadır.
Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin (E: 2007/30201- K: 2008/33618) kararı da bu yöndedir. “11 saati aşan kısmı fazla mesai kabul edilmelidir. 11 saatlik nöbet süresi ise, haftanın diğer günleri ile değerlendirilmeli, 45 saati geçen süre olduğu takdirde aşan süreler ayrıca fazla mesai sayılmalıdır.”
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 69.maddesi gereğince işçilerin gece çalışmaları yedi buçuk saati geçemez. Gece çalışmaları açısından yedi buçuk saat bir üst sınırdır. 7,5 saati geçen gece çalışmaları haftalık çalışma süresinin 45 saati aşıp aşmadığına bakılmaksızın fazla çalışma sayılmaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 24.05.2011 tarih ve E:2011/24236K:2011/15142 sayılı kararında "İşçilerin gece çalışmaları günde yedi buçuk saati geçemez (m.69/3). Bu hal de günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın bir sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden haftalık 45 saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da gece çalışmasında 7.5 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. “Diyerek duruma açıklık getirmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 41 inci maddesinin sekizinci fıkrası, “Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.” hükmünü amirdir. Yine Kanunun 41 inci maddesinin uygulama esaslarını gösteren İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin “Fazla Çalışmada Sınır” başlıklı 5 inci maddesi, “Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz. Bu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır.” hükmünü amirdir.
Konuya ilişkin Y. 9. HD Yargıtay kararında;
Somut olayda, dosya kapsamından, davacının sabit ücret+ kotaya bağlı prim usulü ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece fazla çalışma yaptığının davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle talep reddedilmişse de davacının fazla çalışmalarının daha fazla prim elde etmeye yönelik olarak yapıldığı davalının zımnen kabulündedir. Davacıyla yapılan iş sözleşmesi 8. maddesinde çalışma sürelerini işverenin belirleyeceği, 12. maddesinde ise işçinin ziyaret planlarını işverene sunmak ve buna uymak zorunda olduğu düzenlemesi mevcuttur. Davacı delil olarak telefon GPRS kayıtları, işverene sunduğu raporlar ve tanık beyanlarına dayanmış, telefon GPRS kayıtları ie raporlamalar bir arada değerlendirildiğinde fazla çalışma alacağının ispat edeceğini belirtmiştir. Davacı tanıkları davacıyı programında belirttiği gün ve saatte görmüş kişiler olup davacı işi gereği pek çok doktor ve eczacı ile gün içinde kısa süreli tanıtım ve satış amaçlı görüşmektedir. Telefon GPRS kayıtları celbedilmediği gibi davacı tanıklarının davacıyı kısa süre görmüş olduğundan beyanlarına itibar edilemeyeceği ve davalı tanık beyanlarında davacının çalışma süresinin 44 saat olup yasal süreyi aşmadığı dolayısıyla fazla çalışmanın ispat edilemediği gerekçeleriyle reddi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece davacıya ait delil kısmında bildirilen telefon GPRS kayıtları, araç kayıtları, işverene haftalık sunulan raporlar celbedilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek fazla çalışma alacağı hakkında hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı gerekçeyle talebin reddi isabetsiz olmuştur. Hükmü bulunmaktadır.
YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/797 Karar No: 2020/16600
Konuya ilişkin Y. 9. HD Yargıtay kararında;
Somut olayda, yukarıda anılı bozma ilamında davacının çalıştığı şubeden, çalıştığı dönemler itibariyle kullandığı bilgisayarların açılış kapanış saatlerini gösterir kayıtlar tespit edilmeli, gerektiğinde bilirkişiye yerinde inceleme yapma yetkisi de verilerek, işyeri giriş çıkış ile bilgisayar kayıtları, varsa mesai formları ve emsal dava dosyalarındaki tespitlerle örtüştüğü noktada davacı tanıklarının beyanları ile birlikte değerlendirilmek suretiyle yeniden rapor alınmalı ve sonucuna göre usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma sonrasında bilirkişi ... (...) ... tarafından hazırlanan 10/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporunun 3. seçeneği olan hem tanık hem de kayıtlar esas alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda karar verilmiştir. Ancak söz konusu bilirkişi ek raporunun incelenmesinde, raporun hazırlanması esnasında log kayıtlarının dosyada bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkemece daha sonra alınan 05.01.2021 tarihli bilirkişi ... tarafından düzenlenen raporda ise 28.01.2011-03.12.2013 tarihleri arasında log kayıtlarının dosyaya getirildiği, log kayıtlarının bulunduğu dönemlerde log kayıtlarına göre, 24.12.2010- 27.01.2011 tarihleri arasında ise log kayıtlarının bulunmaması nedeni ile, emsal dosya içerikleri, diğer belgeler ve tanık beyanlarına göre hesaplama yapılmıştır. Bu halde mahkemece 05.01.2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda log kayıtlarına göre hesap yapılan dönem yönünden herhangi bir indirim yapılmaksızın, tanık beyanlarına dayanan dönem yönünden ise uygun bir indirim yapılarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde log kayıtları incelenmeksizin hazırlanan rapor doğrultusunda karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
9. Hukuk Dairesi 2021/6185 E., 2021/10507 K.
Ayrıca diğer bir YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Kararında;
Mahkemenin ilk kararı; öncelikle her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek, davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (log kayıtları) ve davacının cumartesi çalışmalarına ait emniyet müdürlüğü kayıtları, banka içi talimat niteliği taşıyan ve cumartesi çalışmasına dair kayıtlar ile banka güvenlik defterinin kronolojik sıralı olarak temin edilmesi, ardından, kayıt sunulan dönem için kayıtlara göre, kayıt sunulmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre ancak her hafta için ayrı ayrı denetime elverişli olacak şekilde rapor alınması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Ancak Mahkemece bu kayıtlar getirtilmeden dosya bilirkişiye verilmiş, dosyada bulunan ve bozma öncesi değerlendirilmiş olan kayıtlar yeniden değerlendirilmek suretiyle tanzim edilen rapor dosya arasına alınmıştır. Bu şekilde yapılan hesaplama ve bu hesabın hükme esas alınması da hatalı olmuştur. Bu durumda; bozma kararında belirtildiği şekilde gerekirse işyeri kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek, davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (log kayıtları) ve davacının cumartesi çalışmalarına ait emniyet müdürlüğü kayıtları, banka içi talimat niteliği taşıyan ve cumartesi çalışılmasına dair kayıtlar ile banka güvenlik defteri kronolojik sıralı olarak temin edilmeli, kayıt bulunan dönem için bu kayıtlara göre bulunmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre davacı talepleri yönünden hesap yapılmalı, ayrıca haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu da dikkate alınarak davacının fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma alacağı talepleri yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalı; iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin ücrete dahil olduğuna dair hükme geçerlilik tanınarak sonuca gidilmelidir. Bozmaya uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden karar verilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.
Yüksek Mahkemenin yukarıda verdiğimiz iki kararında da fazla mesai hesabında çalışanın kullandığı bilgisayar log kayıtlarının da (açılış kapanış saatleri) delil olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Konuya ilişkin Y. 9. HD Yargıtay kararında; Resmi bayram ve tatil ücreti zamlı olarak hüküm altına alındığı halde fazla çalışma hesabına ulusal bayram günlerinin de katılması hatalıdır. Bu nedenle fazla çalışmanın resmi bayram tatil günleri dışlanarak yapılması gerekmektedir.”,
Y. 9. HD., E.2010/13393, K.2012/23464 T.18.06.2012,
Ayrıca diğer bir YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Kararında; Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücretinin hesaplanması bakımından; Hükme esas bilirkişi raporunda tanıklara göre haftada 6 gün 14 saat çalışma, 2 saat ara dinlenmesi ile 12 saat günlük fiili çalışma, haftada 72 saat fiili çalışma sonucunda haftada 27 saat fazla mesai hesaplandığı, bu şekilde hafta tatili çalışmalarının fazla mesai hesabında dışlandığı anlaşıldığından bu noktada bir hata bulunmamaktadır. Ancak, ulusal bayram genel tatil günlerinin, ara dinlenme süresi düşülünce bulunan fiili çalışma süresinden normal mesai süresi olan 7,5 saatlik kısımlarının fazla mesai hesabında dışlandığına ilişkin bir açıklama veya hesaplama hükme esas bilirkişi raporunda bulunmamaktadır. Ulusal bayram genel tatil günlerinin, ara dinlenme süresi düşülünce bulunan fiili çalışma süresinden normal mesai süresi olan 7,5 saatlik kısımlarının fazla mesai hesabında dışlanması, ara dinlenme düşülerek bulunan günlük fiili çalışma süresinin 7,5 saati aşan kısımlarının ulusal bayram genel tatil günleri bakımından fazla mesai süresine eklenmesi ve bu hesabın denetime elverişli şekilde yapılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1528 Karar No: 2019/5741 hükmü bulunmaktadır.
Bu nedenle Fazla Çalışma Hesabında “GENEL TATİL GÜNLERİNDEKİ ÇALIŞMANIN DIŞLANARAK YAPILMASI GEREKMEKTEDİR
İŞ KANUNUNA İLİŞKİN FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA Yönetmeliği’nin 8. Maddesinde Fazla Çalışma Yaptırılmayacak İşçiler belirlenmiştir.
Fazla Çalışma Yaptırılmayacak İşçiler
Madde 8 —Aşağıda sayılan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
a) 18 yaşını doldurmamış işçiler,
b) İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile önceden veya sonradan fazla çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının elvermediği işyeri hekiminin veya Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı hekiminin, bunların bulunmadığı yerlerde herhangi bir hekimin raporu ile belgelenen işçiler,
c) İş Kanunu’nun 88 inci maddesinde öngörülen Yönetmelikte belirtilen gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçiler,
d) Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçiler.
e) (Ek: RG-25/8/2017-30165) 4857 sayılı Kanunun 42’nci maddesi uyarınca zorunlu nedenler ve 43’üncü maddesi uyarınca olağanüstü haller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilere fazla sürelerle çalışma da yaptırılamaz.
İşçiden fazla mesai için işverenin onay alması gerektiğine dair söz konusu maddenin ikinci fıkrasında daha önceleri, “Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay her yılbaşında işçilerden yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır.” şeklinde bir hüküm vardı, buna karşılık maddede işçinin verdiği fazla mesai onayını geri alabileceğine dair bir hüküm yoktu.
Ancak söz konusu ikinci fıkra 25 Ağustos 2017 tarihinde, “Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
25 Ağustos 2017 CUMA |
Resmî Gazete |
Sayı : 30165 |
YÖNETMELİK |
||
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞ KANUNUNA İLİŞKİN FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 6/4/2004 tarihli ve 25425 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin 4’üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, 4857 sayılı Kanunun 42’nci maddesi uyarınca zorunlu nedenlerle ve 43’üncü maddesi uyarınca olağanüstü hallerde, haftalık otuz yedi buçuk saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.” MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir. “e) 4857 sayılı Kanunun 42 nci maddesi uyarınca zorunlu nedenler ve 43 üncü maddesi uyarınca olağanüstü haller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.” MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir.” MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. Dolayısıyla yeni düzenlemeye göre, fazla mesai yapma konusunda işe girerken veya daha sonra işverene onay vermiş olan işçi, otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirmek şartıyla bu onayından vazgeçebilir. Bu bildirimin yazılı olarak yapılması olası yaşanacak ispat sorunları konusunda önemli olup ilgili yazılı bildirimi iki nüsha düzenleyip veya dilekçeden fotokopi çekip bir nüshası işverene veya işyeri yetkilisine verilip diğer nüshaya, dilekçeyi alan kişinin el yazısı ile “dilekçenin bir suretine …/…/…. tarihinde elden aldım” yazması ve altına unvan ve adı soyadı yazıp imzalaması sağlanabilir. İşçinin yazdığı bir dilekçeyi işveren veya işyeri yetkilisi almak istemezse veya dilekçeyi alsa bile işçide kalacak suretine veya fotokopisine dilekçenin bir suretini ya da fotokopisini aldığına dair bir yazı yazıp imzalamak istemez ise İşçi noter vasıtasıyla dilekçeyi işverene gönderebilir. SONUÇ OLARAK |
Fazla mesai öneminden dolayı İş Kanunu’nda ayrıntılı olarak düzenlenmiş ayrıca bu konuda yönetmelikte yayımlanmıştır. İŞ KANUNUNA İLİŞKİN FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA Yönetmeliği’nin 9. Maddesinde Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerektiği belirtilmiştir.
Fazla Çalışma Yaptırılacak İşçinin Onayı
Madde 9 —Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz.
(Değişik: RG-25/8/2017-30165) Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir.
Söz konusu düzenlemeler uyarınca onayı olmadığı halde işçiyi fazla mesai yapmaya zorlanmak işçi açısından haklı fesih sebebi olarak değerlendirirken;
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi bir kararında;
Dosya kapsamına göre, davacının iş sözleşmesini onayı bulunmadığı halde fazla çalışma yaptırılması sebebiyle feshettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece de, davacının fazla çalışma yaptığı kabul edilerek, karşılığı ücret alacağı isabetli şekilde hüküm altına alınmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca, fazla çalışma yapılması için işçinin onayının alınması zorunludur. İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği'nde de, söz konusu onayın her yılbaşında işçiden yazılı olarak alınacağı düzenlenmiştir. Davalı işverence ise, dosyaya sunulan onay belgesi 2005 yılına ait olup, feshin gerçekleştiği tarihi kapsar bir onay belgesi sunulmamıştır. İşçiden fazla çalışma yapılması için onay alınmasını gerektirmeyecek zorunlu bir sebebin veya olağanüstü durumun var olduğu da iddia ve ispat edilmemiştir. Bu halde, davacının fazla çalışmaya onayı bulunmaması sebebiyle iş sözleşmesini feshi, haklı sebebe dayanmaktadır.
YARGITAY 22. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/8243 Karar No: 2014/7400
Yargıtay’ın bu konudaki bir başka kararına göreyse işçinin kabul ettiği yani onay verdiği halde fazla mesaiye kalmaması işveren açısından haklı fesih sebebi oluşturmaktadır.
Somut olayda; davacının 24.09.2013 tarihinde fazla mesaiye kalmaması üzerine iş akdinin feshedildiği sabittir. Dosya kapsamında yer alan ve davacı imzasını içeren belgeden davacının 2013 yılında fazla mesai yapmaya muvafakat ettiği anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan yönetmeliğe uygun olarak davacıdan fazla mesai yapması için onay alındığı ve fazla mesaiye kalması istenildiği halde davacının fazla mesai yapmak istememesi üzerine iş akdinin feshedilmesi geçerli nedene dayanmakta olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/3840 Karar No: 2014/15607
Yargıtay söz konusu kararında hem hizmet sözleşmesi ile hem de sonradan verdiği muvafakatnameler ile fazla çalışmayı kabul eden, ancak işyerinde ihtiyaç olmasına rağmen fazla çalışma yapmayan işçinin geçerli nedenle işten çıkarıldığına karar vererek işvereni haklı bulmuştur.
Bu nedenle fazla mesai için onay verip ancak daha sonra karar değiştiren yani fazla mesaiye kalmak istemeyen işçinin ve İşverenlerin yukarıda belirtilen konulara hassasiyetle dikkat etmelerini önermekteyiz.
03.03.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.