Kötü niyet tazminatı, iş güvencesinden yararlanamayan işçilerin, iş sözleşmesinin işveren tarafından fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda ödenmesi gereken tazminattır.
4857 sayılı Kanunun 19. maddesinde, işverenin, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorunda olduğu belirtilmektedir. Aynı Kanunun 25. Maddesinin ikinci fıkrasında (haklı fesih) yer alan haller dışında, işveren bu yükümlülüğe aykırı davranamayacaktır.
4857 sayılı Kanunun 17. maddesinde ise; “İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18. maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir. Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32. maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.” denilmektedir.
Yukarıdaki hükümde, işçinin bu maddelerin uygulama alanı dışında kalması halinde kendisine ihbar süresinin üç katı tutarında tazminat ödeneceği belirtilmektedir.
4857 sayılı Kanunun 17. maddesi, kötü niyet tazminatını İş Kanunu 18,19,20 ve 21. maddelerinin dışında kalan işçilerin isteyebileceğini belirtmektedir. Bu nedenle iş güvencesi kapsamında olan yani işe iade davası açma hakkına sahip olan işçiler, kötü niyet tazminatı talep edemiyor.
*İşçinin çalıştığı işyerinde en az otuz çalışan bulunması,
*İşçinin en az altı aylık kıdemi olması,
*İşçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi, işçinin işe iade davası açma hakkının olduğunu ve iş güvencesi kapsamında bulunduğunu göstermektedir. Bu şartları sağlayamayan işçiler ise kötü niyet tazminatı alma hakkına sahip olabilecektir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2020/5550 E. , 2020/10501 K. 05.10.2020 tarihli kararında; “Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2 nci maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.
Kötüniyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.” şeklinde hüküm vermiştir.
Öncelikle, işçinin kötü niyet tazminatı talep edebilmesi için, belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi gerekmektedir. İşçi, haklı nedenle sözleşmeyi feshetse dahi, kötü niyet tazminatı isteyemeyecektir. İş akdinin işveren tarafından sona erdirilmesi, her durumda kötü niyet tazminatına hükmedilmesini gerektirmemektedir. Bununla ilgili hangi hallerin kötü niyet olduğu ve hangi fesihlerin kötü niyetli yapıldığı, 4857 sayılı Kanunda belirtilmemiştir.
İşverence yapılan feshin hangi andan itibaren kötüniyetli olduğu ölçütü Yargıtay kararlarında belirlenmiştir.
*İşçinin sendikaya üye olması veya sendikal faaliyette bulunması nedeniyle işten çıkarılması,
*İşçinin şikayet hakkını kullanması nedeniyle yapılan fesihler,
*Kadın işçinin hamile olduğunu öğrenen işverenin yaptığı fesih,
*İşçinin işçi aleyhine dava açması veya tanıklık yapması,
*İşçinin yasalardan doğan temel hak ve özgürlükleri nedeniyle işten çıkarılması,
*Toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden bir gün önce hizmet akdinin feshedilmesi,
kötüniyet olarak değerlendirilebilmektedir. İş sözleşmesinin kötüniyetle feshedildiğini öne süren işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Kötüniyet tazminatı işçilerin kıdemlerine göre belirlenen ihbar sürelerinin 3 katı tutarındadır.
İhbar süreleri 4857 sayılı Kanunun 17. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre;
“Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,
feshedilmiş sayılır. Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
Bu nedenle;
*İşi 6 aydan az sürmüş olan işçi, 6 haftalık,
*İşi 6 ay ile 1,5 yıl arasında süren işçi 12 haftalık,
*İşi 1,5 yıl ile 3 yıl arasında süren işçi 18 haftalık,
*İşi 3 yıldan fazla süren işçi, 24 haftalık kötüniyet tazminatı alacaktır.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, kötüniyet tazminatına hak kazanan işçiye, işveren tarafından ihbar tazminatı ödenmesi, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine engel değildir.
19.01.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.