Sosyal güvenlik sistemi, genelde tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sadece sigortalının kendisini kapsamamaktadır. Mevzuatta geçen “bakmakla yükümlü olunan kişi” ve “hak sahibi” gibi kavramlar bunun açık göstergesidir. Sosyal devlet anlayışında da bunun dışında bir uygulama olması aykırılık teşkil edecektir.
Kanunumuz, sigortalı bir kişinin vefat etmesi halinde belirli şartlar çerçevesinde geride kalanların gelir, aylık, toptan ödeme gibi unsurlara sahip olmasını sağlamaktadır. Kişinin, bakmakla yükümlü olduğu eş, çocuk, anne ve babası bu imkanlardan yararlanabilmektedir.
Konumuz, sigortalının vefatından sonra doğan çocukların bu haklardan yararlanıp yararlanamayacağı ile ilgilidir.
Hak sahiplerine, sigortalı adına yatan primler üzerinden hesaplama yapılarak ölüm aylığı bağlanır. Öncelikle, geride kalan kişilere aylık bağlanabilmesi için sigortalının hangi şartları sağlaması gerektiğine bakalım. 5510 sayılı Kanunun (Sonraki satırlarda “Kanun” olarak belirtilecektir) 32. maddesinde;
“Ölüm aylığı;
a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş, durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır.”
Sigortalı, bu kriterleri sağladıktan sonra vefat etmişse, geride kalan hak sahipleri 34. maddeye istinaden ölüm aylığı alabilecektir. Sigortalının ölümünden sonra doğan çocuk da diğer hak sahipleri gibi ölüm aylığından payını alacaktır. Nitekim Kanunun 34. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır.” hükmüne istinaden sigortalının vefatından sonra doğan çocuğu, artan tutar olup olmadığına bakılmaksızın ölüm aylığı alabilecektir.
Artan tutardan kastı bir örnekle açıklayacak olursak;
Örnek: 2000 gün MYÖ sigorta primi varken vefat eden sigortalının, vefatından 3 ay sonra çocuğu dünyaya gelmiştir. Sigortalının bu çocuğundan başka iki çocuğu daha bulunmaktadır. Bağlanacak aylık, 4000 TL olarak hesaplanmıştır.
Kanun 34. maddesinde ölüm aylığının paylaştırılması, detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Buna göre; çocuklarla birlikte hak sahibi olan eş aylığın %50’ sini, her bir çocuk ise %25’ ini alacaktır. Örneğe dönecek olursak;
Vefattan sonra doğan çocuk hesaba katılmadan, hak sahiplerine bağlanacak aylık tutarları şu şekilde olacaktır: Eşe 2 hisse, iki çocuğa da her birine 1 hisse olmak üzere toplam 4 hisse ile paylaştırma işlemi gerçekleşecektir.
Eş (%50): 2000 TL
1.Çocuk (%25): 1000 TL
2.Çocuk (%25): 1000 TL
Görüldüğü üzere 4000 TL bu şekilde dağıtılacaktır. Ancak, sigortalının vefatından sonra doğan üçüncü çocuk da hesaplamaya dahil edileceğinden aylıklar tekrar hesaplanacak ve diğer hak sahiplerinin aylıklarında düşüş gerçekleşecektir. Çünkü hisse sayısı dört iken beş olacaktır. Bu durumda bağlanacak aylıklar;
Eş: 1600 TL
1.Çocuk: 800 TL
2.Çocuk: 800 TL
3.Çocuk: 800 TL olmak üzere, 4000 TL bu şekilde paylaştırılacaktır.
Buradan da anlaşılacağı üzere, vefattan sonra doğan çocuk da diğer hak sahipleri gibi artan tutar olsa da olmasa da ölüm aylığı almaya başlayacaktır.
Kanunun “Ölüme Bağlı Toptan Ödeme ve İhya” başlıklı 36. maddesinde; “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34 üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir.
Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı, sigortalıya yapılacak toptan ödeme tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim yapılır.
Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan tutar olursa sigortalının ölümünden sonra doğan veya soy bağı düzeltilen veya babalığı hükme bağlanan çocuklarına da bu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılır.” denilmiştir. Bu hükme göre, sigortalının vefatından sonra doğan çocuğuna ölüm toptan ödemesi yapılabilmesi için, artan tutar olması gerekiyor.
Hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için, vefat eden sigortalının bazı kriterleri sağlaması gerektiğini belirtmiştik (1800 gün MYÖ veya 4a’lılar için 5 yıl 900 gün). Sigortalı, bu şartları sağlamadan vefat etmişse, geride kalanlara aylık bağlanmıyor. Aylık bağlanmadığı için de sigortalı adına yatan primler, talepleri halinde hak sahiplerine toptan ödeme olarak veriliyor.
Sigortalının vefatından sonra doğan çocuğa ise artan tutar olursa toptan ödeme yapılıyor.
Yukarıdaki örnekteki gibi sigortalının iki çocuğu olduğunu, üçüncü çocuğun ise vefattan sonra dünyaya geldiğini düşünelim.
Yapılacak toptan ödeme 60.000 TL olsun. Buna göre;
Eş: 30.000 TL
1.Çocuk: 15.000 TL
2.Çocuk: 15.000 TL alacak ve 60.000 TL bu şekilde dağıtılmış olacaktır.
Görüldüğü üzere artan tutar bulunmuyor. Bu nedenle üçüncü çocuk toptan ödemeden yararlanamayacaktır.
Sonuç olarak;
Sigortalının vefatından sonra doğmuş olsa da çocuk, hak sahibidir ve diğer kardeşleri gibi anne veya babasından kalan aylığı alabilecektir. Ancak Kanun bu ayrımı yapmış ve toptan ödeme yapılması konusunda artan tutar hususuna dikkat çekmiştir.
Ek bilgi; kısa vadeli kolları ile genel sağlık sigortası primleri toptan ödeme yoluyla ödenmeyecek ancak sigortalının sağlığında yapmış olduğu hizmet borçlanmaları hak sahiplerine ödenecek ölüm toptan ödemesine dahil edilecektir. (2018/38 sayılı genelge)
16.06.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.