Zamanaşımı, bir borcun kanuni süresi içinde herhangi bir nedenle ödenmemesi halinde dava edilebilme özelliğini kaybetmesidir. Borcun zamanaşımına uğraması halinde var olan borçlu ya da alacaklı hali sona ermez ancak alacaklı kişi, hakkını alamadığı gerekçesiyle dava yoluna gidemez.
Zamanaşımı kavramı genel olarak Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ceza Kanununda karşımıza çıkmaktadır. Bir alacağın zamanaşımına uğraması, o alacak için belirlenen zamanaşımı süresinin geçmesine bağlıdır. Her alacak için zamanaşımı süreleri aynı değildir. Her Kanun için de zamanaşımı süreleri farklılık gösterebilmektedir.
Borç-alacak veya ceza çeşitlerine göre zamanaşımı süreleri farklı düzenlenmiştir. Örneğin Türk Borçlar Kanununun 146. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” denilmektedir. Bunların yanında 5 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olan alacaklar da vardır. Yine Borçlar Kanunu 148. maddesinde bu zamanaşımı sürelerinin sözleşmeyle değiştirilemeyeceği belirtilmektedir.
5510 sayılı Kanun ile Sosyal Güvenlik Kurumunun da alacaklı veya borçlu olabileceği, bu alacak ve borçların da zamanaşımı sürelerine tabi olduğunu belirten hükümler bulunmaktadır. Kanunun “Devir, Temlik, Haciz ve Kurum Alacaklarında Zamanaşımı” başlıklı 93. maddesinde şu hususlara yer verilmiştir:
“Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.
Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve diğer alacakları;
-Mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden,
-Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden,
-Kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten
-Bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak uygulanır.
Bu alacaklar için 89 uncu madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı, 88 inci maddede belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır.
Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücȗ davaları, on yıllık zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımı tarihi; rücȗ konusu gelir ve aylıklar bakımından Kurum onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya ödeme tarihinden itibaren başlar.
Zamanaşımından sonra yapılan ödemeler kabul edilir. Ancak, 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi sigortalıların zamanaşımı nedeniyle prim ödenmeyen süreleri, sigortalılık süresinden sayılmaz ve bu süreye ilişkin sigortalılık hak ve yükümlülükleri düşer.”
Yukarıdaki Kanun maddesinin son cümlesinden de anlaşılacağı üzere, Sosyal Güvenlik Kurumu açısından dava edilemese de zamanaşımına uğramış bir borcun varlığı devam etmektedir. Yani bu borç zamanaşımına uğramış olsa dahi mevcut bir borç hükmündedir.
Örnek: 4/a kapsamında sigortalı çalıştıran işveren, bu sigortalıların primlerini o ayı takip eden ayın sonuna kadar ödemelidir. Buna göre 2021/Nisan ayı primlerinin ödenmesi gereken son gün 31.05.2021’ dir. Bu borç için zamanaşımı başlangıç tarihi ise 01.01.2022 olmaktadır. Yani yıl içinde ödenmesi gereken primler için (Aralık ayı hariç) zamanaşımı süresi takip eden yılın başından başlamaktadır.
“Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir.” hükmüne istinaden 01.01.2022 tarihinde başlayan süre, 31.12.2031 tarihinde sona erecektir. Bu da demektir ki, 2021/Nisan ayı primini 31.12.2031 tarihine kadar ödemeyen işverenden bu borç talep edilemeyecektir.
Aralık ayı için farklılık şuradan kaynaklanıyor. Primlerin ödeme süresi için ait olduğu ayı takip eden ayın son günü demiştik. Yine 2021 yılından gidecek olursak; 2021/Aralık ayı primlerinin ödenmesi gereken son gün 31.01.2022 olacak ve ödeme süresinin dolduğu takvim yılı başı 01.01.2023 tarihinde zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır.
“Yapılandırılmış Borç” ve “Zamanaşımına Uğramış Borç” aynı anlamı ifade etmez
Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlar açısından yapılandırılmış ve zamanaşımına uğramış borçların karıştırıldığı görülmektedir. Çünkü Kanunun birçok maddesinde borçlarını yapılandıran sigortalı veya işverenlerin, yapılandırılmış borçları düzenli ödediği takdirde Kanundan sağlanan haklardan yararlanılabileceği yazmaktadır.
Örneğin; 5510 sk m.81(ı) “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, …………..Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını ……….tecil ve taksitlendiren işverenler ile ………diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece bu fıkra hükmünden yararlandırılır.”
Ancak zamanaşımı ile ilgili böyle bir hükme yer verilmemiştir. Bu yüzden zamanaşımına uğramış da olsa Sosyal Güvenlik Kurumuna borcu işverenler veya sigortalılar; bu borçlar ödenmediği sürece Kanunda yer alan bazı haklardan faydalanamamaktadır.
Zamanaşımına uğramış borçlar;
-Sosyal Güvenlik Kurumundan alınacak “Borcu Yoktur” yazılarında veya kurum ve kuruluşlarca yapılacak borç sorgulamalarında,
-Kurumca uygulanan teşvik, destek ve indirimlerde,
-Primlerini kendileri ödeyen sigortalıların sağlık hizmetlerinden yararlanmasında
-KDV mahsubu ile prim ödenmesinde kullanılan “Borç Formunda”
işverenin ve sigortalıların borcu olarak dikkate alınacaktır.
Bu açıdan bir borcun zamanaşımına uğramış olması, borcun sonlanması anlamına gelmeyecektir. Sadece, alacaklı kişi veya Kurum bu alacağından dolayı hak talep edemeyecek ve dava yoluna gidemeyecektir. SGK açısından bakıldığında ise borcun zamanaşımına uğramasının, işverene veya sigortalıya bir fayda sağladığını söylemek güç olacaktır.
18.05.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.