Vergi mevzuatımızda ödenen vergilerin iadesi işlemleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ve devamı maddelerinde belirtilen vergi hataları ve düzeltme prosedürü çerçevesinde yürütülmekte olup, vergi kanunları (GVK-KVK-KDV-ÖTV gibi) özelinde yer alan hükümlere istinaden de iade işlemleri yapılmaktadır. Vergi kanunları gereği yapılan iade işlemlerinde yine usul 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre yürütülmektedir.
Konaklama vergisinde iade işlemlerine ilişkin 6802 sayılı Kanununda herhangi bir belirtme yapılmamıştır. Konaklama vergisinin uygulamasına dair açıklamalar ile usul ve esaslarının yer aldığı Konaklama Vergisi Uygulama Genel Tebliğinin “VI/D. Düzeltme” başlıklı bölümünde konu, fazla ve yersiz ödenen vergi özelinde değerlendirilerek iade mekanizması izah edilmiştir.
Fazla ve yersiz ödenen vergi, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla ödenen vergidir. Vergiye müteallik hesaplarda yapılan hatalar matrah, oran ve bir defadan fazla vergileme hatası olarak ifade edilebilir. Vergilendirme hatası ise, şahısta, mükellefiyette, konuda ve dönemde yapılan hatadır.
Fazla ve yersiz ödenen konaklama vergisinin iadesine ilişkin ne Kanununda nede ilgili Tebliğde özel bir usul belirlenmemiştir. Bu durum bize konaklama vergisi iade işlemlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116-126 ‘ncı maddeleri doğrultusunda ilerleyeceğini göstermektedir.
Vergi Usul Kanunun 120’nci maddesinde, nakden veya mahsuben tahsil edilen ancak fazla veya yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve kanunları gereğince mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, düzeltmeye dayanak teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirleneceği belirtilmiştir. Bakanlıkça konaklama vergisi iade işlemlerine ilişkin bu yönde özel olarak belirlenen ve düzeltmeye dayanak teşkil edecek bir belge bulunmamaktadır. Dolayısıyla iade işlemleri genel hükümlere göre yerine getirilecektir.
Mükellefler tarafından beyan edilen ve vergi dairesine ödenen fazla ve yersiz konaklama vergisinin iadesine ilişkin sürecin oluşumu ve işleyişine yönelik değerlendirmelerimiz aşağıdaki gibidir.
Konaklama vergisinde fazla ve yersi ödenen verginin ortaya çıkabileceği durumların ilk olarak ilgili tebliğ özelinde yapılan açıklamalardan hareketle matrahın hatalı tespiti ve oranın hatalı uygulanmasından kaynaklaması muhtemeldir.
Kanuna ve Konaklama Vergisi Uygulama Tebliğine göre, konaklama vergisinin matrahı, verginin konusuna giren hizmetler karşılığında, KDV hariç, her ne suretle olursa olsun alınan veya bu hizmetler için borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamıdır. Sunulan konaklama hizmetlerine ilişkin vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler de matraha dâhildir.
Bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrilir. Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de ilan edilmeyen dövizlerin Türk parasına çevrilmesinde vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki cari kur esas alınır.
Yukarıda izah edilen konaklama vergisinin matrahı, konaklama işletmeleri tarafından verilen hizmete yönelik oluşacak KDV matrahı ile aynı olmalıdır. Keza katma değer vergisi matrahının tespitine yönelik 3065 sayılı Kanunun 20, 24 ve 25’nci maddelerinin geceleme hizmetine tatbik edilen kısımları ile konaklama vergisinin matrahının tespit edilme yönetimi aynı olduğu sonucuna varılacaktır. Bu sebeple konaklama işletmeleri tarafından verilen konaklama vergisine tabi hizmetlerin konaklama vergisi matrahı ile katma değer vergisi matrahı aynı olmalıdır.
Örnek 1: Otel işleten (A) tarafından müşterilerine geceliği 2.000 TL’den yarım pansiyon konaklama hizmeti sunulmaktadır. Müşteri yarım pansiyona ilave olarak bir yemek hizmeti daha satın almıştır. Sunulan bu hizmet için 500 TL ödeme yapmıştır. Söz konusu otel işletmesinde 2 gece konaklayan müşteri için aşağıdaki şekilde fatura düzenlenmiştir.
Konaklama Bedeli (KDV hariç) : 5.000 TL
Geceleme bedeli : 2x2.000 TL
Yemek bedeli : 2x500 TL
Hesaplanan Konaklama Vergisi Tutarı (5.000 TL x 0,02=) : 100 TL
KDV Matrahı : 5.000 TL
Hesaplanan KDV Tutarı (5.000 TL x 0,08=) : 400 TL
GENEL TOPLAM : 5.500 TL
Yarım pansiyon ücretleri, oda, kahvaltı ve bir yemek fiyatlarını kapsayan bir tarifedir. Konaklama vergisinde verginin konusu geceleme hizmeti ve bu hizmetle birlikte bütün halinde verilen hizmetlerdir. Verginin matrahı ise verginin konusuna giren hizmetler karşılığında alınan bedeldir. Yukarıdaki örneğimizde otel işletmesi tarafından geceleme hizmeti ve bu hizmetle birlikte verilen hizmetlerin karşılığında alınan bedel 4.000 TL’dir. Yarım pansiyon dışında verilen yemek hizmetinin konaklama vergisi matrahına dahil edilmemesi gerekmekteydi. Fatura üzerinde gösterilen toplam bedelin beyan ve ödenmesi halinde, 2x500 TL =1.000 TL üzerinden fazla ve yersiz konaklama vergisi ödenmiş olmaktadır.
Konaklama vergisi oranı %2’dir. Bu oranın uygulanacak katma değer vergisi oranını ile benzer hesap edilmesi muhtemel senaryolar arasındadır. Bu durumda da katma değer vergisi oranı ile konaklama vergisi oranı arasındaki farkın matraha uygulanması sonucu bulunacak tutar kadar konaklama vergisi fazla ve yersiz ödenmiş olmaktadır.
Örnek 2: Yukarıdaki örnek 1’deki fatura otel işletmesi tarafından aşağıdaki gibi düzenlenmiştir. Konaklama vergisi ilgili dönemde beyan edilmiş ve ödenmiştir.
Konaklama Bedeli (KDV hariç) : 4.000 TL
Hesaplanan Konaklama Vergisi Tutarı (10.000 TL x 0,08=) : 320 TL
KDV Matrahı : 4.000 TL
Hesaplanan KDV Tutarı (4.000 TL x 0,08=) : 320 TL
GENEL TOPLAM : 4.640 TL
Bu durumda uygulanan oran ile konaklama vergisi oranın arasındaki farkın (0,08-0,02=0,06) matraha uygulanması sonucu (4.000 TLx0,06=240 TL) bulunan 240 TL tutarındaki konaklama vergisi fazla ve yersiz ödenmiş olacaktır.
Örnek 3: (C) kişisi, (D) oteline 1/7/2023-8/7/2023 tarihleri arasındaki 7 gece boyunca konaklamak amacıyla giriş yapmış, 4/7/2023 günü sabahında tesisten ayrılmıştır. (D) oteli 3 gecelik konaklama bedeli ile 7 gece üzerinden konaklama vergisi hesap ederek müşteriden tahsil etmiştir. Tahsil edilen tutar ilgili dönemde vergi dairesine beyan edilerek ödenmiştir.
Birden fazla günü kapsayan gecelemelerde fiilen hizmetin sunulduğu günler esas alınır; geceleme hizmetinin sunulmadığı günler için vergi aranmaz. Bu durumda, tesise giriş sırasında müşteriyle anlaşılan konaklama süresi dikkate alınmaksızın kişinin tesiste gecelediği günler için vergi hesaplanır.
Bu durumda, (D) oteli tarafından 3 geceden sonraki geceleme süreleri için tahsil edilen konaklama vergisi fazla ve yersiz ödenmiş olmaktadır.
Örnek 4: (B) oteli tarafından yurt dışı mukimi (D) şirketi bünyesinde çalışan 100 kişilik bir ekibe geceliği 100 Euro olmak üzere 10 gecelik bir konaklama hizmeti vermiştir. Yurt dışı mukimi şirket ile yapılan sözleşmede 1 Euro=20 TL olarak tespit edilmiştir. Yurt dışı mukimi (D) şirketine kesilen faturada hesap edilen konaklama vergisi aşağıdaki gibidir.
Konaklama Bedeli (KDV hariç) : 2.000.000 TL
100x100x10= 100.000 Euro
25.000 x 20 = 2.000.000 TL
Hesaplanan Konaklama Vergisi Tutarı (2.000.000 TL x 0,02=) : 40.000 TL
KDV Matrahı : 2.000.000 TL
Hesaplanan KDV Tutarı (2.000.000 TL x 0,08=) : 160.000 TL
GENEL TOPLAM : 2.200.000 TL
Bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrilir. Vergi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki döviz alış kurunun Merkez Bankasınca 19,00 TL olarak tespit edildiğini varsayalım. Bu durumda, (B) otel işletmesi tarafından uygulanan döviz kuru 1 TL fazla olmaktadır. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurunun uygulanması neticesinde 100.000x1x0,02=2.000 TL konaklama vergisi fazla ve yersiz ödendiği ortaya çıkacaktır.
Konaklama vergisinin yersiz veya fazla hesaplanması durumunda gerek mükellef gerekse alıcı/konaklayan nezdinde işlemin söz konusu vergi uygulanmadan önceki hale döndürülmesi esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 217’nci maddesine göre, yevmiye defteri maddelerinde yapılan yanlışlar ancak muhasebe kaidelerine göre düzeltilebilir. Bu sebeple fazla ve yersiz ödenen verginin tutarına ilişkin düzeltme fazla veya yersiz yazılan kısmın iptali şeklinde olur.
Muhasebe kayıtlarında gereken düzeltme yapıldıktan sonra ilgili Tebliğ hükümleri doğrultusunda, fazla veya yersiz olarak hesaplanan vergi, öncelikle mükellef tarafından alıcıya/konaklayana iade edilecek ve ilgili dönem beyanları düzeltilecektir. Alıcıya/konaklayana iade edilen tutarın makbuz vb. belge ile tevsiki gerekmektedir. Dolayısıyla mükelleflerin alıcıya/konaklayana yapılan iadeleri banka aracılığıyla yapmaları lehlerinedir.
Beyanname düzeltme işlemleri vergi idaresi tarafından yayınlanan “Konaklama Vergisi Beyanname Düzenlenme Kılavuzu”nda belirtilen şekilde yapılmalıdır. Yapılan düzeltme miktar azaltıcı yönde olacağından, sistem tarafından düzeltme beyannamesinde tahakkuk sıfır olarak düzenlenir. Aradaki farkın iadesi için vergi dairesine başvurulmalıdır.
Yapılan düzeltme işlemleri sonucu işlediğimiz konu özelinde vergi iadesi ortaya çıkacağından konaklama vergisinin matrahının azalacağı ortadır. Azalan matrah karşısında düzeltme beyannamelerinin vergi dairesince incelemeye sevk edilmemesi gerektiği değerlendirilmektedir. Keza beyanname ekinde müşteriye yapılan geri ödeme dekontu ve diğer bilgi, belge ve açıklamaların yeterli bir kanıt olacağı düşünülmektedir. Ancak vergi idaresince ilk bakışta düzeltmeye esas bilgi ve belgelerden düzeltme beyannamesinin doğru olmadığı kanaatine ulaşılırsa veyahut iadelere ilişkin Bakanlıkça belirlenen bir limit bulunursa mükellefin incelemeye sevk edilebileceği de dikkate alınmalıdır.
Mükellefin söz konusu işlemleri yapmasına mukabil fazla veya yersiz hesaplanan ve Hazineye ödenen verginin iadesi talebinin, 429 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Ek-6’da belirtilen Standart İade Talep Dilekçesi ile internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda veya ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurulmak suretiyle yapılması mümkündür. Söz konusu dilekçeye verginin alıcıya iade edildiği ve Hazineye ödendiğine dair belgelerin eklenmesi gerekmektedir.
Mükellefler standart dilekçe ile mahsuben veya nakden veya hem nakden hem de mahsuben iade talebinde bulunabilirler. Bu durumda mahsuben iadesi talep edilen tutar için mahsuben iadenin şartları, nakden iadesi talep edilen tutar için nakden iadenin şartları aranır. Mahsuben iadenin vergi idaresi tarafından yayınlanan “Vergi İade Alacaklarının Mahsubuna İlişkin Rehber” de yer alan iade alacaklarının mahsup edilebileceği borçlara ilişkin özet tabloda yer alan mahsup edilebilir tüm borçları kapsadığı değerlendirilmektedir.
Mükellefin muaccel hale gelmiş vergi borcunun bulunmaması halinde, iade alacağının 213 sayılı Kanunun 114 ve 126’ ncı maddeleri uyarınca hesaplanan zamanaşımı süresi içerisinde tahakkuk edecek/ödenecek vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Bu takdirde mahsup talebi sonraki dönemlerde doğacak verginin tahakkuku ile hüküm ifade edecektir.
Diğer taraftan, iade taleplerinde teminat ve inceleme raporu aranmaz.
Konaklama vergisinin fazla ve yersiz tahsil edilerek vergi dairesine ödenmesi halinde mükellefler tarafından nakden veya mahsuben iade talep edilebilmektedir. İade talep edilmesinde bir zorunluluk bulunmamakla birlikte ihtiyaridir. Çünkü bu vergiler beyana (bir anlamada isteğe) istinaden tarh edilmektedir. Tebliğ her ne kadar işlemlerin olması gereken hale döndürülmesini istesede, Hazineye ödenmiş bir tutarın geri istenilmemesinden memnun olacaktır.
Ancak müşteriler tarafından fazla ve yersiz tahsil edildiği anlaşılan tutarların konaklama işletmesinden geri istenilmesi halinde kayıtların buna göre düzeltilmesi zorunlu hale gelmektedir. Çünkü konaklama işletmesinde kayıtlı varlıklarından yapılacak bir iade ödemesinde işletme varlıkları tutarlarında değişiklik olacaktır. Bu değişikliğin kayıtlarda gösterilmesi zorunludur.
Kayıtların düzeltilmesi halinde ise düzeltme beyanlarının vergi dairesine verilmesi kayıtlar ile beyanlar arasındaki uyumun sağlanması bakımından önemlidir. Düzeltme beyanları sonucu ortaya çıkan yeni durumun makalemiz özelinde iade işlemi olduğunu düşünürsek, iade işlemlerinin 429 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen standart iade talep dilekçesi ile sürdürülmesi gerekmektedir.
14.10.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.