Günümüzde teknik olanakların gelişmesi ile birlikte alışkanlıklarımız ve zaman sarfımızın niteliği ve şekli de değişmekte. Teknolojik gelişmeler internet ile birlikte en çok iletişim olanaklarının farklılaşması ve gelişmesi şeklinde kendini göstermektedir. Artık her şeye çok daha erken ulaşabilme fırsatına sahibiz. Bu ister ürün olsun, ister hizmet, ister bilgi. Örneğin internetten satış siteleri sayesinde istediğimiz her ürünü bulabiliyoruz. Bazı kütüphanelerden bilgiye kolayca ulaşabiliyoruz. İstediğimiz sanat eserinden haberdar olabiliyor, bunları izleyebiliyoruz. Üstelik bunun bize maliyeti oldukça düşük. Bu bilgi, görsel unsur, mal veya hizmetin sunulması da bize bunu sunanlar tarafından oldukça yüksek kazançlar sağlayabiliyor. Birçok ulusal ve uluslararası firma bu alanda faaliyet göstererek ciddi pazar paylarına sahip olabiliyor. Hatta sağladıkları bazı olanaklar sayesinde kullanıcılarına da alan oluşturup gelir elde etmesine olanak sağlıyorlar. Örneğin Youtube adlı siteye bir video yüklemeniz durumunda videonuzun izlenme sayısına ya da o videoda çıkan reklamın izleniş sayısına göre Google firması tarafından hesabınıza para yatırılabiliyor. Merkezi Amerika olan bir şirket size sanal ortamda bir alan sunuyor. Siz de o alanda belli paylaşımlar yapıyorsunuz. Bu paylaşımlarınız ne kadar çok izlenirse o kadar çok gelir elde ediyorsunuz. İzlenme sayısına göre oldukça ciddi kazanç sağlamanız bile mümkün. Sistem böyle işliyor. Yani bu yolla kazanç elde edebiliyorsunuz. Buraya kadar her şey normal. Normal olmasından ziyade teknoloji ve iletişim çağının bize sunduğu bir kazanç kapısı neredeyse. Ancak düşen meteor parçasının satılması dolayısıyla kazanç elde edenlerin vergilendirilmesi konusunda hassasiyet ve bilinç sahibi olunan ülkemizde işin bir de vergisel boyutu olmalı. O zaman iş biraz karışıyor. Şöyle ki,
Kazanç elde eden vergi mükellefi ise, bu kazancın yurtdışından gelmesi ve kazancın elde ediliş şekline bakıldığında KDV, kurumlar vergisi veya gelir vergisi açısından durum ne olmalı, nasıl bir yol izlenmeli?
Bu kazancı elde eden mükellef vergi ziyanına sebebiyet vermemek için öncelikle elde ettiği kazancın bedelini mutlaka faturalandırmalı. Faturasında mutlaka KDV’yi de hesaplamalı. Ancak burada hesaplanan KDV, sorumlu sıfatıyla hesaplanarak ilgili dönemin sonunda KDV- 2 beyannamesini de vermeli. Daha sonra KDV- 1 beyanında hesaplamış olduğunuz KDV tevkif edilmeli. KDV açısından durum bu. Gelir ya da kurumlar vergisi açısından bakınca da faturasını düzenlediğiniz tutar gelir olarak kaydedilmeli ve buna göre vergilendirilmelidir. İşletmenizin faaliyet konusuna göre ya diğer gelir ya da satış geliri olarak kayıt yapılmalıdır.
Kazanç elde edenin herhangi bir mükellefiyetinin olmaması durumunda ne yapılmalıdır?
Eğer bu yolla kazanç elde eden kişi vergi mükellefi değil ise durum biraz farklı. Zira bu yolla elde edilen gelir süreklilik arz ediyor ise vergi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir. Bu durumda yukarıda saydığımız koşullarda vergilendirme işlemi yapılır. Ancak elde edilen gelir süreklilik arz etmiyorsa arızi kazanç olarak değerlendirilip onu göre ilgili dönem sonunda vergilendirilmedir. Yani bu durumda kendiniz beyanda bulunmalısınız. Ancak arızi kazancın vergilendirilmesi hususunda uygulama güçlükleri ile karşılaşılabilmektedir. Özellikle bahsettiğimiz kazancın vergilendirilmesi konusunda uygulamada herhangi bir örneğe rastlamak çok zor. Onun için mükellefiyetin oluşturulup düzenli olarak beyanda bulunulması en doğru olanıdır.
Ülkemizde hiçbir kazanç ya da kişi, kanunda aksi belirtilmedikçe, vergi dışı tutulmamıştır. Bu sebepten gelir hangi yolla elde edilirse edilsin mutlaka vergisel boyutunu araştırmak gerekir. Aksi halde bedeli kazançtan ağır olabilir.
13.01.2016
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.