T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Sermayeli Kuruluş ve İşletmeler Genel Müdürlüğü 09 Şubat 2024 tarihinde kamu sermayeli işletmelere gönderdiği “Giyim/Giyecek Yardımı Hk.” konulu E-2876262 sayılı yazısında, kamu sermayeli işletmelerden çalışanlara verilen koruyucu giyim yardımlarının ayni ya da nakdi yapılıp yapılmadığı, yapılan yardımların ve ödemelerin değeri, dayanağı olan mevzuat bilgisi ve iç düzenlemelere dair bilgi vermelerini istemiştir.
Söz konusu yazıda, yasal dayanağına da yer verilerek kamu sermayeli işletmelerde çalışanlara mevzuat gereği verilmesi gereken koruyucu giyim yardımlarının sadece mevzuatta/toplu sözleşmede belirtilen çalışanlarla sınırlı olarak ayni şekilde verilmesi gerektiği, bu yardım karşılığında çalışanlara çek, kupon veya benzeri ödeme araçlarının verilemeyeceği ve nakdi bir ödeme yapılamayacağı belirtilmiştir.
Ayrıca yazıda, çalışanlara verilen koruyucu giyim eşyalarının mülkiyetinin çalışanlara değil kuruluşa ait olduğu yani demirbaş olarak verildiği ifade edilmiştir.
Genel Müdürlüğün neden böyle bir bilgi istediği bilinmiyor ama bir denetim tekniği olan bilgi isteme yazısı dahi ilgili kamu sermayeli işletmelerin yöneticileri ile söz konusu teşekküllerde çalışanları, koruyucu giyim yardımlarının önceki senelerde olduğu gibi giyim çekleriyle ödenip ödenmeyeceği hususunda bir hayli tedirgin etmişe benziyor.
Peki, koruyucu giyim nedir ve kimlere verilmektedir.
Koruyucu giyim; şantiye, atölye, laboratuvar, yeraltı, açık arazi koşullarında görev yapan çalışanlara, görevin gereği olarak görevde kullanması ve görevden ayrılması halinde de iade etmesi için verilen giysi, demirbaş olup, temel prensip bu yardımın ayni olarak yapılması yani idare tarafından satın alınarak çalışanlara verilmesi şeklindedir.
Ancak Sayıştay raporlarına da yansıdığı üzere, kamu sermayeli işletmelerin koruyucu giyim yardımlarını, doğrudan temin veya ihale yaparak yüklenicilerden her bir sözleşmeli çalışan için neredeyse 1 aylık ücret tutarı kadar parasal tutar içeren giyim çekleri temin etmek suretiyle yaptığı, giyim çeki verirken de çalışan ayrımı yapmadan tüm sözleşmeli memur statüsündeki çalışanlara verdiği ve dahası üst yönetimde bulunanların birden fazla giyim çeki aldığı ortaya çıkmıştır.
Teşekkül tarafından temin edilerek çalışanlara verilen koruyucu giyim yardımlarının verilme gerekçesinin yapılan görevin gereği olarak iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak olduğunun altını çizen Sayıştay’ ın söz konusu bulgularına yönelik cevap veren teşekküllerin, cevap vermekte bir hayli zorlandığı görülmektedir.
Zorlanıyorlar çünkü mesele yardımların sadece ayni ya da nakdi şekilde yapılıp yapılmaması da değildir. Mesele koruyucu giyim yardımı için verilen çeklerin temin edildiği yüklenici firmaların anlaşmalı olduğu mağazaların hemen hemen hiçbirisi koruyucu giyim eşyası satmamaktadır.
Bu mağazaların çoğunluğu genelde günlük giyim eşyası satmakta ve giyim çeki alan çalışanlar da söz konusu giyim çekiyle hem kendilerine hem de aile efradına gündelik giyim eşyası satın almaktadır. Haliyle koruyucu giyim yardımı altında yapılan yardımlar, yardımın amacının çok çok dışına çıktığı gibi iş sağlığı ve güvenliği açısından da büyük riskler doğurmaktadır.
Bununla birlikte, bir yandan yargı erki olan Sayıştay’ ın tabiri caizse teşekküllerin başında salladığı Themis kılıcı diğer yandan yine yetkili sendikalar ile mensup olan çalışanların elinde tuttuğu orak ve çekiç teşekkülleri de farklı yollara sevk edebilmektedir.
Hem Sayıştay’ı hem de sendikaları razı etmek gerçekten zor olmalı ki yine doğrudan temin veya ihale yaparak yüklenicilerden temin ettikleri giyim çeklerini çalışanlara dağıtan bazı teşekküller, bu kez Sayıştay’ın gönlünü hoşnut etmek için giyim çeki teslim ettiği sırada toplu sözleşme hükümleri gereği yetkili sendika ile belirlenen koruyucu giyim yardımlarını teslim etmiş mahiyette düzenlenen teslim tesellüm tutanaklarını çalışanlara imzalatarak arşivde saklamaktadırlar.
Bu durum Sayıştay’ı hoşnut eder mi etmez mi bilinmez ama muamelelerin gerçek mahiyetini esas alan Vergi İdaresini pekte hoşnut edeceğe benzemiyor.
Çünkü giyim çeklerini veren teşekküller ve verilmesi hususunda ısrar eden sendikalar, koruyucu giyim yardımı olarak verilen giyim çeklerinin hizmet karşılığı verilen para ve ayın olmadığını ve dahi hizmet karşılığı verildiğinin kabulü halinde de demirbaş olarak verilen giyim eşyası olduğundan bahisle gelir (stopaj) vergisi ödemelerinin gerekmediğini iddia etmektedirler.
Ancak Vergi İdaresi de Vergi Yargısı da yapılan giyim yardımının gelir vergisinden istisna edilebilmesi için; giyim eşyasının işin icabı olarak verilmiş olması, işte giyilen bir giyim eşyası olması, demirbaş niteliğinde olması ve çalışanın işten ayrılması halinde giyim eşyasının geri alınması gerektiğinden bahisle bu şekilde verilen giyim çekleri nedeniyle gelir vergisi ödenmesi gerektiği hususunda hemen hemen mutabıktır.
Giyim çekleri personel mevzuatına ve toplu sözleşme esaslarına göre verilsin ya da verilmesin, verilen giyim çeklerinin ücret geliri elde eden çalışanların gelirinde bir artış meydana getirdiği ve ücret olarak vergilendirilmesi gerektiği izahtan varestedir.
Giyim çekleri ile yapılan ücret ödemesinin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 27 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi kapsamında “Demirbaş olarak verilen giyim eşyası (Resmi ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası)” olarak değerlendirilmesi ve gelir vergisinden müstesna tutulması mümkün değildir.
Bu nedenle, çalışanlara işin gereği ve demirbaş olarak verilmeyen, ayrıca çalışanın işten ayrılması halinde geri alınabilir nitelikte olmayan giyim çeklerinin içerisinde yer alan parasal tutarların net ücret kabul edilerek brüte iblağ edilip, ücret bordrosuna dâhil edilmek suretiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (1) numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.
Çalışanlara verilen giyim çeklerinin içerisinde yer alan parasal tutarların ücret bordrosuna yansıtılmamasının neden olduğu vergi ziyaının boyutu ise bir hayli yüksek çıkmaktadır. Şöyle ki, giyim çekinin teslim edildiği ayda ücret geliri elde eden çalışan hem o aya ait normal ücret gelirini hem de giyim çekini aldığından, giyim çeki içerisinde yer alan parasal tutarının brüte iblağ edilen tutarının tamamı ücretin safi tutarı olmaktadır.
Örneğin, 10.000 çalışana her biri net 40.000,00 Türk lirası parasal tutar içeren giyim çeki verilmesi halinde, giyim çekinin verildiği ayda her bir çalışanın % 15’ lik vergi diliminde olması halinde teşekkülün ödemesi gereken gelir (stopaj) vergisi ((10.000,00*40.000,00/0,85)*%15=) 70 milyon 588 bin 235 Türk lirasına ve giyim çekinin verildiği ayda her bir çalışanın % 35’ lik vergi diliminde olması halinde teşekkülün ödemesi gereken gelir (stopaj) vergisi ((10.000,00*40.000,00/0,65)*%35=) 215 milyon 384 bin 615 Türk lirasına isabet etmektedir.
Giyim çeki ister yılın başında verilsin ister yılın sonunda, teşekkülün söz konusu giyim çekinin verilmesi nedeniyle ödemesi gereken gelir (stopaj) vergisi, ücretin artan oranlı tarife üzerinden vergilendirilmesi nedeniyle 215 milyon 384 bin 615 Türk lirasına isabet etmekte olup, yılın başında verilmesi sadece tahakkuk edecek olan verginin zamana yayılmasını sağlar.
İşin bir de damga vergisi boyutu var ki söz konusu tutar bile birçok teşekkülün ödemiş olduğu kurumlar vergisinden daha fazladır.
Esasen teşekküllerin bir kısmının verilen giyim çeklerini vergiye tabi ücret olarak değerlendirirken bir kısmının ise giyim çeklerinin hizmet karşılığı verilen para ve ayın olmadığı ve dahi hizmet karşılığı verildiğinin kabulü halinde de demirbaş olarak verilen giyim eşyası olduğundan bahisle stopaja tabi ücret olarak değerlendirmeyip, tabiri caizse ipe un serpmelerinin altında yatan ana sebep finansal tablolarının farklı olması ve meselenin duruma göre farklı mali sonuçlar ortaya çıkarmasıdır. Çünkü duruma göre ödenmesi gereken verginin türü ve miktarı değişebilmektedir.
01.03.2023
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.