YAZARLARIMIZ
Muhammed Kutub Bağırgan
Yeminli Mali Müşavir
EMA YMM A.Ş.
muhammed.bagirgan@emaymm.com.tr



7351 ve 7352 Sayılı Kanunlarda Yer Alan Vergisel Düzenlemeler (Hap Bilgi Şeklinde)

Geçtiğimiz günlerde belli bazı vergisel teşvikleri de barındıran 7351 ve 7352 Sayılı Kanunlar TBMM tarafından kabul edilerek, Resmi Gazetede yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına gönderilmişti. 7351 sayılı Kanun 22 Ocak 2022 tarihli 31727 Sayılı Resmi Gazete ile yayımlanmış ancak 20/1/2022 tarihlerinde TBMM tarafından kabul edilen 7352 Sayılı Yasa ise iş bu yazımızın hazırlandığı tarihte henüz Resmi Gazetede yayımlanmamıştır.

Söz konusu yasalarda bulunan vergisel düzenlemeler, okuyucuyu sıkmamak adına hap ilgi niteliğinde derlenmiş olup okurlarımızın istifadesine sunulmuştur.

A- 7351 SAYILI KANUN İLE YAPILAN DÜZENLEMELER

DAVA KONUSU EDİLEN VERGİ İADE ALACAKLARI İÇİN %50 TEMİNAT TALEBİ (Yürürlük Tarihi: 22 Ocak 2022)

7351 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında düzenlemeye gidilmiştir.

Bilindiği üzere 2577 sayılı İYUK’nun «Yürütmenin Durdurulması» başlıklı 27. maddesine göre; Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.

Vergi mahkemelerinde ise vergi/ceza ihbarnamelerine karşı dava açılması halinde, idari işlemin yürütmesi yani tahsilata dair takip kendiliğinden durur. Ancak;

  1. İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle,
  2. Ödeme Emri düzenlenerek amme alacaklısına karşı idarece girişilen tahsilat işlemine karşı dava açılması tahsil işlemini durdurmayacaktır.

İşte bu davalar hakkında tahsilat işleminin durdurulması maksadıyla yürütmenin durdurulması istenebilecektir.

Dava dilekçesinin YD talepli olarak verilmesi halinde ise söz konusu YD kararı teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir.

Netice itibariyle YD kararı, mahkeme başkanlığının ihtiyarına bırakılmıştır.

7351 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile yapılan düzenlemeyle birlikte;

  1. Vergi Mahkemeleri nezdinde,
  2. İadesi talep edilen vergilere (GV/KV, KDV, ÖTV vb.) ilişkin olarak açılan davalarda,
  3. Mahkemece Yürütmeyi Durdurma kararı verilebilmesi için,
  4. Dava konusu tutarın yüzde ellisi (%50) oranında,
  5. Teminat alınması,

Gerekmektedir ki, bu sayede mahkeme başkanlığınca Yürütmenin durdurulması kararı verilebilsin. Netice itibariyle mahkeme başkanlığının ihtiyarına bırakılan teminat hususu, konusu iade olan davalarda zorunluluk haline gelmiştir.

KAMU İHALELERİNE İLİŞKİN FİYAT FARKINA İLAVE OLARAK EK FİYAT FARKI VERİLMESİ (Yürürlük Tarihi: 22 Ocak 2022)

Her ne kadar vergisel bir düzenleme olmasa da, taahhüt işi yapan firmaları yakından ilgilendiren bu düzenleme yazımıza konu edilmiştir.

7351 Sayılı Kanunun 11. maddesi ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa geçici madde (Geçici Madde 5) eklenmiştir.

Düzenleme ile birlikte;

  1. İhalesi 1/12/2021 tarihinden önce yapılan,
  2. Geçici Madde 5’in yürürlüğe girdiği tarih yani 7351 Sayılı Yasanın yayım tarihi itibarıyla devam eden veya yayım tarihinden önce kabulü/geçici kabulü yapılan,
  3. Mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin,
  4. Türk lirası üzerinden yapılan sözleşmeler,

İçin geçerli olmak üzere;

  1. İhale dokümanında fiyat farkı verilmesine ilişkin hüküm bulunup bulunmadığına bakılmaksızın,
  2. İşin 1/7/2021 ile 31/12/2021 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) gerçekleştirilen kısımları için,
  3. Sözleşme fiyatları kullanılarak,
  4. Yüklenicinin başvurusu üzerine,

sözleşmeye göre hesaplanan fiyat farkına ilave olarak ihale makamınca ek fiyat farkı verilebilecektir.

Ek fiyat farkının hesaplanasında hem sözleşme fiyatları hem de geçici madde de açıklanan endeksler kullanılacaktır.

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASININ GENİŞLETİLMESİ (Yürürlük Tarihi: 01 Ocak 2022)

7351 Sayılı Kanunun 14. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlemeye gidilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-a maddesine göre, ister tam ister dar mükellef olsun kurumların;

  1. Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançları,
  2. Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma imkânı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları,
  3. Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları,

Kurumlar Vergisinden istisna kılınmıştır.

Bahsi geçen iştirak kazançlarının dönem içi kazançlarına ilave edilmesi sonrası söz konusu mükelleflerce, Kurumlar Vergisi beyannamesinde zarar dahi olsa indirilebilecek, indirilemeyen tutarlar takip eden yıllara öncelikli mahsup imkanı olan zarar olarak devredilebilecektir.

Ancak madde metninin devamında yer alan «Diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz» hükmü düzenlemeyle birlikte yeni bir hüviyet kazanmıştır.

Düzenlemeyle beraber kurumların;

  1. Tam mükellefiyete tabi,
  2. Diğer yatırım FONU katılma paylarından elde ettikleri kâr payları da,

Kurumlar vergisinden istisna olacaktır. Ancak portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna değildir.

Ayrıca, portföyünde TL cinsi varlık/altın/SPA bulunan yatırım FONLARI dışında, Diğer yatırım ORTAKLIKLARI’ndan elde edilen kazançlar da istisna değildir.

İHRACATÇI VE İMALATÇI MÜKELLEFLERE İLAVE KURUMLAR VERGİSİ İNDİRİMİ (Yürürlük Tarihi: 01 Ocak 2022)

7351 Sayılı Kanunun 15. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 32’nci maddesinde düzenlemeye gidilmiştir.

Düzenleme ile birlikte;

  1. İhracat yapan kurumların, sadece ihracattan elde ettikleri kazançları ile
  2. İmalatçı kurumların, sadece üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına

ilişkin olmak üzere, kazançları üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi 2022 hesap dönem de dahil olmak üzere 1 puan indirimli uygulanacaktır.

Bilindiği üzere; KVK’nun Geçici 13. maddesine göre kurumlar vergisi oranı, 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %23 olarak uygulanacaktır.

Düzenlemeyle birlikte, %23 KV oranı İhracat yapan kurumlar ile imalatçı kurumlar için, yalnızca bu faaliyetlerine münhasıran hesaplanmak üzere %1 indirimli yani %22 olarak uygulanacaktır.

Örneğin 2022 yılında elde ettiği kurum kazancı 10 Milyon TL olan bir firmanın, %60’ı ihracattan kaynaklaması halinde 6 Milyon TL tutarındaki kazancına kurumlar vergisi %1 indirimli uygulanacaktır.

İhracat tanımına hangi unsurların gireceği ise belirsiz olup, götürü gidere ilişkin esasların belirlendiği 194 Seri No’lu GVK Genel Tebliğinde yapılan ihracat tanımına benzer bir düzenlemenin idarece yapılacağı düşünülmektedir.

Bununla birlikte düzenlemeye göre imalatçı firmalar;

  1. Sanayi sicil belgesini haiz,
  2. Fiilen üretim faaliyetiyle iştigal etmeleri,

Gerekmekte olup, bu belgeye haiz olmakla beraber sadece alım-satım yapmaları yahut hizmet faaliyetiyle iştigal etmeleri veya fiilen üretim faaliyetiyle iştigal edip Sanayi sicil belgesine sahip olmamaları halinde bu indirimden yararlanamayacaklardır.

İmalatçı firmaların, üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarının yanında, ihracatta yapmaları halinde, ihracatçılara tanınan ilave %1 indirimden ayrıca yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.

Madde kapsamında getirilen bu indirim, KVK 32. madde de yer alan diğer indirimler (Payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumlara tanınan %2 KV indirimi gibi) uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanacaktır.

B. 7352 SAYILI KANUN İLE YAPILAN DÜZENLEMELER

Not: Bu yasa, yazımızın hazırlandığı tarih itibariyle Resmi Gazete de yayımlanmamıştır.

ENFLASYON MUHASEBESİ UYGULAMASININ ERTELENMESİ

7352 Sayılı Kanunun 1. maddesi ile Vergi Usul Kanununa Geçici 33. Madde Eklenmiştir.

5024 sayılı Kanunla VUK’nun mükerrer 298. Maddesinde düzenlemeye gidilmiş ve bu maddede yer alan şartlar dahilinde, 2021/Aralık dönemi enflasyonunun açıklanması sonrasında üç yıllık Yİ-ÜFE’nin yüzde 142 seviyesine çıkmasıyla birlikte, “enflasyon muhasebesi” uygulaması da kesinleşmişti.

Hatta bu kesinleşmeye bağlı olarak, GİB 6 Ocak 2022 tarihinde Enflasyon Düzeltmesine İlişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Taslağını resmi sitesinden, kamuoyuna sunmuştu.

Ancak, kamuoyunda oluşan tedirginlik ile birlikte meslek odaları ve konunun ilgililerince yapılan temaslar ile birlikte yasa koyucu, bu müesseseye şimdilik  ara vermiştir.

Yapılan düzenleme ile birlikte;

  1. Geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri ile
  2. 2023 hesap dönemi 1., 2. ve 3. geçici vergi dönemlerinde,

Enflasyon düzeltmesi şartları oluşup oluşmadığına bakılmaksızın Enflasyon Düzeltmesi/Muhasebesi UYGULANMAYANACAKTIR.

2021 ve 2022 hesap dönemleri itibariyle, «Enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşmadığı» kabul edilecek ve bu dönemlerde, 7338 Sayılı Kanun ile getirilen Vergisiz-Yeniden Değerleme Müessesesi UYGULANABİLECEKTİR.

31.12.2023 tarihli mali tablolar ise enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın (son 3 hesap dönemi le son dönem itibariyle) Enflasyon Düzeltmesine TABİ TUTULACAKTIR.

31.12.2023 tarihli mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulurken, düzeltmeden kaynaklı kar/zarar farkı, geçmiş yıllar kar/zararı hesaplarında gösterilecektir. Geçmiş yıl karı vergilendirilmeyecek, geçmiş yıl zararı ise matrahın tespitinde zarar kabul edilmeyecek.

Bu arada, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşmadığı varsayımıyla mükelleflerce, 7326 sayılı af kanunu ile VUK Geçici 31. Madde de düzenlenen %2 vergili Yeniden Değerleme Müessesesini 31.01.2022 tarihine kadar kullanabileceğini hatırlatmak isteriz. Bu müessesenin kullanımı yahut düşünülmemesi halinde ise 2022 dönem sonunda yine VUK Geçici 32. Maddesinde yer alan %2 vergili Yeniden Değerleme Müessesesini kullanabilecektir.

KUR KORUMALI MEVDUAT HESAPLARI NEDENİYLE ELDE EDİLEN KAZANÇLAR İSTİSNA OLACAK

7352 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununa Geçici 14. Madde Eklenmiştir.

Döviz kurlarında yaşanan ataklar nedeniyle öncelikle gerçek kişilere yönelik bazı döviz türleri için kur korumalı mevduat uygulaması getirilmiş, daha sonra TL ve Döviz hesapları kapsam içine alınmış, son olarak ta kurumlar vergisi mükellefleri de kapsama dahil edilmiştir.

KV’nde yapılan düzenleme ile birlikte döviz ve altın cinsi hesapların kur korumalı mevduat hesaplarına çevrimi neticesinde elde edilen kazançlar (kur farkı ve faiz geliri) kurumlar vergisinden istisna olacaktır.

Düzenleme ile birlikte kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını;

  1. Dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar (17.02.2022 tarihine kadar) Türk Lirasına çevirmeleri ve
  2. Bu şekilde oluşan TL cinsi varlığı EN AZ 3 AY VADELİ kur korumalı mevduat/katılım hesabına yatırmaları halinde,

Aşağıda belirtilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna olacaktır. Kurumlar vergisinden istisna olacak kazançlar:

  1. TL cinsine çevrilen yabancı paraların, 31.12.2021 tarihli yani dönem sonu değerlemesinden kaynaklı oluşacak kur farkı kazançlarının son geçici vergi dönemine (01.10.2021 ile 31.12.2021) isabet eden kısmı,
  2. 17.02.2022 tarihine kadar oluşacak kur farkları ile dönem sonu değerleme de dahil olmak üzere vade sonunda elde edilecek faiz/kar payları.

Ayrıca, kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını;

  1. 2022 yılı sonuna kadar Türk Lirasına çevirmeleri ve
  2. Çevrilen TL cinsi tutarları, en az EN AZ 3 AY VADELİ kur korumalı mevduat/katılım hesabına yatırmaları halinde,

Aşağıda belirtilen kazançlar KV’nden istisna olacaktır:

  1. TL’ye çevrim nedeniyle oluşacak kur fakları,
  2. Geçici vergi dönem sonu ile çevrim tarihi arasına isabet eden ve dönem sonu değerlemeden kaynaklananlar da dahil, vade sonunda elde edilecek faiz ve kar payları.

Bununla birlikte, Kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan altın hesabı ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini;

  1. 2022 yılı sonuna kadar Türk Lirasına çevirmeleri ve
  2. Çevrilen TL cinsi tutarları, en az EN AZ 3 AY VADELİ kur korumalı mevduat/katılım hesabına yatırmaları halinde,

Aşağıda belirtilen kazançları da KV’nden istisna olacaktır:

  1. Türk Lirasına çevrildiği tarihte oluşan kazançlar ile
  2. Dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dahil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kar payları.

DİKKAT: Kurumlar vergisi mükelleflerince EN AZ 3 AY VADELİ olarak açılan kur korumalı mevduat/katılım hesaplarında yer alan TL cinsi tutarları, vadesinden önce çekmeleri halinde istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunacaktır.

Bu düzenleme, 2021 yılının son çeyreğinde yaşanan döviz kuru atakları nedeniyle yüksek tutarda kur farkı geliri oluşan ve bu nedenle ciddi tutarlarda vergi ödemesi muhtemel olan şirketler açısından cazip bir imkan olarak gözükmektedir.

25.01.2022

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM