YAZARLARIMIZ
Mesut Zurnacı
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
mzurnaci@hotmail.com



Stok Affından Yararlanıp KDV İadesi Alan Firmalarda Başlayan Vergi İncelemelerinin Değerlendirilmesi

Bilindiği gibi işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtiaları bulunan mükellefler 12.03.2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7440 Sayılı Kanun’un “İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi” başlıklı 6. Maddesinin birinci fıkrası kapsamında beyanname vererek ilgili malları beyan etmişler ve bu malların kdv oranının yarısı kadar olan katma değer vergisini sorumlu sıfatıyla beyan edip ödeyerek  aynı zamanda bu tutarı  1 No’lu kdv beyannamesinden indirmişlerdir.

Önceki Af Kanunlarından farklı olarak bu Af Kanununa “Emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre indirilir, ancak iadeye konu edilmez.” cümlesi eklenmiştir. Böylece stoklara ilişkin ödenen katma değer vergisinin indirimi kabul edilmiş ancak iadeye konu edilmesi yasaklanmıştır. Bununla birlikte indirilen kdv’nin “iadeye konu edilmemesi”  ile ilgili kastın ne olduğu Kanun ve Tebliğlerde hiçbir şekilde açıklanmamıştır. KDV iadesini içeren böylesine teknik bir konuda mevzuatta örneklerle detaylı açıklamaların yapılmaması bir eksiklik olarak ortaya çıkmaktadır.

Tartışmaya Konu Olay 

Yukarıda belirttiğimiz Kanun maddesinden hareketle çoğu mükellef adı geçen Af Kanunu kapsamındaki stoklara ilişkin ödenen kdv’nin iade alınamaması nedeniyle bu kdv’leri yüklenim listelerine yazmayarak iade konusu yapmamışlardır. Dolayısıyla stoktan kaynaklanan bu kdv’ler ya  hesaplanan kdv kaynaklı indirim yoluyla giderilmiş ya da sonraki döneme devreden kdv içerisinde yer almıştır. Bununla birlikte herhangi bir indirilecek kdv tutarı sonraki döneme devreden kdv içerisinde sürekli sabit olarak kalmamaktadır. İlgili hesap hareketli bir hesap olup sürekli olarak değişebilmektedir.  Hesaplanan kdv’nin durumuna göre ilgili kdv’ler eriyip yerine yeni indirim kdv’leri gelerek sonraki döneme devreden kdv içinde yer alabilmektedir.

Hal böyle iken hali hazırda farklı bir yorumla hareket edilerek kdv iadesinin yüklenimsiz olarak (örneğin ihraç kayıtlı satışlar, tevkifata tabi satışlardan  kaynaklanan iadeler gibi) talep edildiği durumlarda, dolaylı olarak stok kdv’sinin de yer aldığı devreden kdv’nin azaltılması suretiyle kdv iadesinin gerçekleştiğinden bahisle alınan kdv iadelerinin  reddetilmesi yönünde incelemeler başlamıştır.

Tartışmaya Konu Olayla İlgili Değerlendirmelerimiz 

KDV Kanunu’nda KDV iadesi işlemlerinin kaynağı aynı Kanunun 32. maddesidir. Bu maddeye göre;  “Bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15 inci maddeleri ile 17 nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak Katma Değer Vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmesi şartıyla Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur.” şeklindedir. Görüleceği üzere kdv iade mekanizması tamamen istisna işlemlere ait girdi maliyeti kdv’lerinin indirim yoluyla giderilememesi durumunda  iade edilmesi şeklindedir. Dolayısıyla yüklenime konu edilmemiş bir kdv’nin iade edilmesinden söz edilemeyecektir.

Olayın sonraki döneme devreden kdv ile ilişkilendirilmesi zaten kdv iadesinin doğası gereği yapılması gereken bir sağlamadır. Devreden kdv’si olmayan bir işletme zaten kdv iadesi alamayacaktır. Yine yukarıda “Tartışmaya Konu Olay” bölümünde belirttiğimiz üzere stok kdv’sinin birebir sonraki döneme devreden kdv hesap havuzu içerisinde yer alıp almadığının tespiti zordur. Çünkü belirttiğimiz üzere bu hesap sürekli değişime uğramakta hesaplanan kdv’ler den dolayı erimekte yerine sonraki döneme devreden hesap havuzunda yer alacak yeni indirilecek kdv’ler gelmektedir. Dolayısıyla aşağıda da bahsedeceğimiz ihraç kayıtlı satışlarda olduğu gibi yüklenim listesi olmadan alınan kdv iadelerinde sonraki döneme devreden kdv ile birebir ilişki kurularak stok indirilecek kdv’sinin kullanılarak iade alındığından bahisle yapılacak kdv iade red işlemlerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu değerlendirmekteyiz.

İhraç kayıtlı satış yapılarak devreden kdv’nin bu şekilde azaltılması, tecil terkin edilemeyen kdv’nin de sonraki döneme devreden kdv’den düşülerek iadeye konu edildiği ve devreden kdv içerisinde stok artırımı kaynaklı kdv’lerin yer aldığından  bahisle ilgili kdv iadelerinin reddedilmesi hususu 

KDV Kanunu’nun 11/1-c maddesine göre ; “ İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur. Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur.

… İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken Katma Değer Vergisi, ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılır. İade veya tecil olunacak vergi miktarı, mükellefin ilgili dönem beyannamesinde yer alan bilgiler mukayese edilmek suretiyle hesaplanır.”

Görüleceği üzere ihraç kayıtlı satışlarda ihracatçı tarafından imalatçıya ödenmeyen imalatçının hesaplanan kdv’si öncelikle imalatçıda ödenecek kdv çıkması durumunda kendisine tecil-terkin imkanı sağlamakta, ödenecek kdv çıkmayıp devreden kdv olması durumunda ise imalatçı ilgili tutarı iade almaktadır. Dikkat edilirse burada imalatçının iade aldığı tutar hesaplanan kdv tutarıdır. Zaten ihraç kayıtlı teslimlere ilişkin iadelerde yüklenim listesi hazırlanmamaktadır.  Devreden kdv’si bulunan bir imalatçı ihraç kaydıyla teslim yaptığında bu satış tutarının kdv’sini hesaplanan kdv olarak kayıtlara almakta ve bu hesaplanan kdv kadar devreden kdv’si azalmaktadır. İmalatçı bu kdv’yi tecil-terkin edememesinden dolayı da iade almaktadır. Kanun maddesinde de görüleceği üzere iadeyi hesaplama şekli olarak doğası gereği sonraki döneme devreden kdv ile mukayese yapılmaktadır. Çünkü yeterli sonraki döneme devreden kdv’si olmayan mükellef kdv iadesi alamayacaktır.  Dolayısıyla burada iade alınan tutarın girdi konusu yapılan stokların indirilecek kdv’si ile doğrudan ilgisi bulunmadığını belirtmek isteriz.

Ayrıca; KDV beyannamesinin de bölümleri incelendiğinde “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” bölümünde ihraç kayıtlı satışlarla ilgili bir iade bilgisi bulunmamaktadır. “İhraç Kayıtlı Teslimler” bölümü KDV beyannamesinde ayrı bir kısımda yer almaktadır.

Sonuç 

Yukarıda Kanun dayanakları ile ifade ettiğimiz üzere 7440 Sayılı Kanun içerisinde yer alan “emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre indirilir, ancak iadeye konu edilmez.” cümlesindeki iade kavramı istisna konusu satışların girdi maliyetlerinin kdv’sini ifade etmektedir. Bu kdv’ler indirim yoluyla giderilemediği takdirde iade alınmaktadır.  Zaten bu girdi maliyetleri de yüklenilen kdv şeklinde liste halinde Vergi Dairesi’ne sunulmaktadır. “İade” kelimesinin yüklenim listesi hazırlanmadan alınan  iadeleri de (ihraç kayıtlı satışlar, tevkifata tabi satışlardan  kaynaklanan iadeler vb) kapsayacak şekilde genişleterek yorum yapılmasını doğru bulmuyoruz. Ayrıca Vergi Müfettişlerinin yüklenimsiz olarak kdv iadesi alınan durumlarda stok kdv’sinin etkisiyle sonraki döneme devreden kdv değişimlerini de içeren excel hesaplama tabloları özellik arz eden hesaplamalardır. Bunu mükelleflerin bilme olanağı yoktur. İlgili hesaplamalar Tebliğ ya da Sirkülerde açıklanmış olsa idi buna göre işlem yapılabilirdi. Netice olarak bu kadar ince bir hesap içeren bir işlem var ise bunların ikincil mevzuatlarda açıklanması gerekirdi. O zaman bu tür tartışma ve incelemelerle zaman kaybına uğranmamış olurdu. Dolayısıyla bu konuda yapılacak kdv iade redleriyle ilgili Vergi Mahkemesine bir çok dava açılacağı kanaatindeyim.

25.11.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM