YAZARLARIMIZ
Mesut Düzgün
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
mesut@duzgunsmmm.com



Vergiye Uyum Sorunu…

Vergi afları, hazine kasasına giremeyen vergilerin daha farklı yöntemlerle kasaya girmesini sağlamaktan ibarettir.

Peki, bu yöntem bir çözüm müdür evet nispeten bir çözüm gibi durmaktadır. Vergi idaresi tahsilinde zorlandığı alacağını bu yöntemle kısmi de olsa alabilmektedir.

Vergi afları kısa dönemde hazineye gelir sağlar ve bu da aslında geçici bir çözümdür. Ancak, vergi alanında sıklıkla çıkarılacak af kanunları, vergiye muhatapların af beklentilerini, sonrasında kayıt dışılığı özendirmesi,  vergiye uyumu azaltmasına kadar uzar gider.

Sosyolojik açıdan da vergisini ödeyen mükellefle ödemeyen mükellef arasında adaletsizliğe yol açması gibi olumsuz tarafı da mevcuttur.

Kamu, tamda burada inanılmaz bir suça imza atar. Doğruyu cezalandırma yanlışı koruma gibi bir algı toplumda içten içe kabul görmeye başlar.

 Vergi aflarının, vergi gelirlerini artıracağı görüşü abartılıdır. Tahsili zamanında yapılamamış vergilerin bir kısmının tahsilâtından başka bir şey değildir.

Cumhuriyet tarihinden bu yana ve ilki 1924 de çıkan afla günümüze değin süre gelmiştir. Bu afların toplumsal alışkanlık haline dönüştüğünü söylemekte mümkün.

Özellikle 1980 li yıllardan sonra neredeyse 3-4 yılda bir vergi afları gerçekleşmiştir. Bu tarihten sonra Türk Vergi Sisteminde aflar, neredeyse kurumsal bir hâl almıştır.

Vergi affı sorunu kronikleşmiş olmasına rağmen, afların genel ilkelerine dönük ciddi bir çalışma yapılmamış ve kanun koyucu günün gerekleri doğrultusunda af çıkarmaya devam etmiştir.

 Bu af süreçlerinin çok az kısmı mali nedenlerle yapılmış olsa da, asıl politik nedenlerin bu süreçte etkin olduğunu söylersek yanılmamış oluruz.

Politik nedenler ön planda tutularak yapılmış her bir çalışmada, siyasete devrilmiş bir fayda mevcuttur. Dolayısı ile devletler hukukunun temellerini sarsan, o temellerde gedik açan genellikle bu pragmatik yaklaşımdır.

Devletler, kanunlarını ortaya koyarken ya da revizyona tabi tutarken yapması gereken birinci koşul, bu işi yaparken bu konuda ehil olan teknokratları eliyle yapmasıdır. Bunu gerçekleştiremediği sürece attığı her adım problemleri de beraberinde getirecektir.

Vergi afları yerine, idarenin tahsilâtını çıkmaza sokan sorunlar irdelenmeli ve bu yönde yeni çözüm yolları geliştirilmelidir. Vergi oranları gözden geçirilmeli, gerekiyorsa düşürülmelidir. Kanun koyucular bu konuda vergilerin ödenebilirliği üzerinde bir sistem geliştirilmelidir. Diğer türlü istenilen oranlar üzerinden vergi tahakkuk edilmiş olsun, tahsil edilemediği sürece bir anlam ifade etmeyecektir.

Tahakkuk eden vergiler üzerinden yapılacak her bir bütçe hesaplaması,vergilerin tahsil edilebilirliği açısından gerçeği yansıtmayıp, bütçe hesaplamalarında ciddi sapmalara yol açacak ve başarısızlığı da beraberinde getirecektir.

Yani bu konuda yine bindiği dalı kesen kamudur.

Aflarla sağladığını düşündüğü ödülle, aslında kendisini cezalandırır…

29.12.2016

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM