6637 sayılı Kanun’un 8’inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendine göre, finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sinin, kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Sermaye şirketlerinin sermaye yapılarının güçlendirilmesi amacıyla getirilen bu düzenlemeye ilişkin ayrıntılı açıklamalar 9 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde yapılmıştır.
Bu çalışmada, vergi mevzuatımıza 6637 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 10. Maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen nakit sermaye artışlarına ilişkin vergisel teşvikin 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’ler (Seri No:9 ve Seri No:10) çerçevesinde analizi amaçlanmaktadır.
Yasal düzenleme uyarıca, indirim hakkından kurumlar vergisi mükelleflerinden finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketleri faydalanabilir.
Diğer taraftan, şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirme veya %100’e kadar artırma; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150’ye kadar farklı uygulatmaya Bakanlar Kurulu'nun (02.07.2018 tarihli ve 700 sayılı KHK'nin 173'üncü maddesiyle ''Bakanlar Kurulu'' ibaresi ''Cumhurbaşkanı'' şeklinde değiştirilmiştir) yetkisi bulunmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ı bendinin dördüncü paragrafı ile Bakanlar Kuruluna verilen yetki yazımızın V-İndirim Oranlarına İlişkin Açıklamalar bölümünde ayrıntısı açıklandığı üzere, 26/6/2015 tarihli ve 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile şirketlerin halka açıklık oranı, sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığı, gelirlerin niteliği, aktif yapısı gibi unsurlar dikkate alınarak kullanılmıştır.
Nakdi sermaye artışı üzerinden, indirimden yararlanılan yıl için TCMB tarafından en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın Bakanlar Kurulunca belirlenen orana isabet eden kısmı ilgili dönem kurum kazancından indirilebilecektir.
İndirim Olarak Dikkate Alınacak Tutar:
Nakden Artırılan Sermaye Tutarı x İndirimin Hesaplanacağı Dönem (Ay) x TCMB Faiz Oranı x İndirim Oranı
İndirim uygulamasında dikkate alınacak faiz oranı Kanunda “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" olarak düzenlenmiştir. Konuyu açıklayan 9 Seri No.lu Kurumlar Genel Tebliğinin 10.6.5. Diğer İndirimler bölümünde açıklandığı üzere indirim tutarının hesaplanmasında TCMB tarafından yararlanılan yıl için en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınacağından geçici vergi dönemlerinden sadece dördüncü geçici vergilendirme dönemi itibarıyla bu indirimden yararlanılması mümkün bulunmaktadır. Öte yandan, kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutarlar, izleyen hesap dönemine ilişkin geçici vergilendirme dönemlerine ait geçici vergi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Diğer taraftan kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan sermaye şirketleri, şartların sağlanması kaydıyla, hesap dönemlerinin sona erdiği ay itibarıyla TCMB tarafından en son açıklanan ticari krediler faiz oranını dikkate alarak indirimden yararlanabileceklerdir.
9 Seri No.lu Kurumlar Genel Tebliğde, aşağıdaki sermaye artışlarının kapsam dışı olduğu belirtilmiştir:
Sermaye şirketleri, yetkili organlarının nakdi sermaye artışına ilişkin kararının ticaret siciline tescil edildiği hesap döneminden itibaren, bu indirim uygulamasından yararlanmaya başlayabileceklerdir. İndirim hesaplamasına konu edilebilecek sermaye artışı tutarı, artırılan sermayenin ortaklarca şirketin banka hesabına nakit olarak fiilen yatırılan kısmı ile sınırlı olup taahhüt edilen sermayenin, ortaklar tarafından nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırılmayan kısmı indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.
Nakden taahhüt edilen sermayenin;
esas alınarak bu indirimden yararlanılabilecektir.
İndirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her dönem için ayrı ayrı yararlanılacaktır. Dolayısıyla nakit karşılığı konulan sermaye işletmede kaldığı sürece, sürekli bir indirim hakkı kazanılmaktadır. Ancak, sonraki dönemlerde sermaye azaltımının yapılması halinde, azaltılan sermaye tutarı indirim hesabında dikkate alınmayacaktır.
Ayrıca, sermaye şirketleri tarafından nakdi sermaye artışına ilişkin hesaplanan indirim tutarının kazanç yetersizliği nedeniyle ilgili olduğu hesap dönemine ait matrahın tespitinde indirim konusu yapılamaması halinde bu indirim tutarları, herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın izleyen hesap dönemlerine ilişkin matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
İndirimden faydalanmak isteyen sermaye şirketlerinin, taahhüt edilen sermaye artırımı tutarının nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırıldığına ilişkin olarak bu işlemleri içeren ve ilgili banka şubesi tarafından onaylanmış banka hesap özetini kağıt ortamında veya elektronik ortamda ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesi verme süresi içerisinde kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz etmeleri gerekmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ı bendinin dördüncü paragrafı ile Bakanlar Kuruluna verilen yetki 26/6/2015 tarihli ve 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kullanılmıştır. Anılan Kararname ile yapılan düzenlemeler şu şekildedir:
a) Yapılan nakit sermaye artırımları üzerinden hesaplanacak faiz tutarının Kanunla belirlenen %50’sinin indirim oranı olarak dikkate alınmasıyla ilgili olarak herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Yani genel oran %50 olarak belirlenmiştir.
b) Söz konusu genel orana;
• %50 ve daha az olanlar için 25 puan
• %50’nin üzerinde olanlar için 50 puan
ilave edilmek suretiyle söz konusu indirim uygulanacaktır.
Diğer taraftan Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10'uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca uygulanacak indirim oranı;
olarak uygulanacaktır.
6637 sayılı Kanun’un 8’inci maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesinin 1’inci fıkrasına eklenen “ı” bendiyle uygulama alanı bulan teşvik uygulaması ile şirketler, nakit sermaye artırımları dolayısıyla hesaplayacakları faiz tutarını vergi matrahlarından indirilebilmeleri imkanı elde etmişlerdir.
Söz konusu madde gereğince belirli şartlar altında bütün sermaye şirketleri, nakit sermaye ödemesinde bulunmaları halinde, yine Kanun ve BKK’da belirlenen oranlar dikkate alınarak hesapladıkları tutarı Kurumlar Vergisi beyannamesinde indirim konusu yapabileceklerdir. İlgili yılda matrahın yetersiz olması veya zarar ortaya çıkması halinde indirim konusu yapılamayan tutarlar endekslenmeden sonraki yıllara devredilecektir. Ayrıca izleyen her yıl için ayrı ayrı indirim uygulamasından yararlanılması söz konusu olacaktır. Daha sonraki yıllarda sermaye azaltımı yapılması halinde ise, azaltılan tutara isabet eden kısım indirim uygulamasında dikkate alınmayacaktır. Bahsi geçen madde ile firmalara vergisel avantaj sağlama imkanı sunarak sermaye yapılarını güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.
25.12.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.