Kısa çalışma ödeneği uygulaması son dönemlerde en popüler çalışma hayatını ilgilendiren kurum olmuştur. Bunun en önemli sebebi pandemi dolayısıyla işleri azalan veya kapatılan işyerlerinde çalışan işçilerin ücret gelirinden belli bir dönem mahrum olabilecek olması, işverenlerin ise karlarının-gelirlerinin azalması bu dönemin sakıncalarıdır. İşverenlerin yerine göre haftalık çalışma süresinin azaltılması, yerine göre işyerinin tamamında veya bir bölümünde faaliyetini durdurması yöntemleriyle 3 ayı aşmamak üzere (Cumhurbaşkanı Kararıyla 4 aya çıkarılmıştır) kısa çalışma uygulamasına geçmiştir. Bu uygulama döneminde bilindiği üzere 7244 sayılı Kanunun 9. maddesiyle 4857 sayılı İş Kanununa eklenen Geçici 10. Maddesinde; “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez.” işverenlerce 4857 sayılı Kanunun 25/II. maddesi hariç işçi çıkartması yasaklanmıştır. Bununla birlikte 4447 sayılı Kanununa 7226 sayılı Kanunla Geçici-22 ve 23. maddeleri eklenmiştir. Peki, işverenlerin bu pandemi sürecinde işçi çıkartması yasaklanmışken, tam tersi durum olan işverenlerce işçi alımı yapılabilmesini engelleyen bir durum bulunmakta mıdır?, İşverenler işçi alabilecek midir? Bu soruya kural olarak işçi alımını engelleyen bir durum yoktur ve işçi alınabilir cevabı verilebilir.
Kısa çalışma ödeneği uygulamasının temel amacı işverenlerin işçiye iş verebilmesi engelleyen bir durumun baş göstermesi, ekonomik sıkışıklık, dışsal etkilerden kaynaklanan zorlayıcı sebeple işyerinde üretimi engelleyen veya tam kapasite çalışmasını zorlaştıran bir hususun ortaya çıkması nedeniyle haftalık çalışma süresinin azaltılması veya tamamen durması gündeme gelmektedir. Kanunlarımızda veya Yönetmeliklerimizde bu dönemde yeni işçi istihdamı ile kısa çalışma uygulamasının sonlandırılmasına yönelik bir kısıtlama bulunmamaktadır. Mezkur Yönetmeliğin 9.maddesinin ilk cümlesinde kısa çalışma ödeneği alan işçinin yeni işe girmesinde kısa çalışma ödeneğinin o işçi bazında kesilmesi sadece yer almaktadır. Kaldı ki örneğin işverenlerin kısa çalışma ödeneği talebi ile İŞKUR’ca işçilere kısa çalışma ödeneği ödenmesinde, işverenlerin 1 işçi alması ile uygulanan kısa çalışma ödeneğinin İŞKUR’ca resen iptal edilmesi ve geçmişe yönelik ödemelerin tahsil edilmesi söz konusu olamaz. Bu durum ancak yanlış bir beyan, Bakanlık İş Müfettişlerinin tespiti veya 4447 sayılı Kanunun Geçici-23. Maddesinin 2.fıkrasında yer alan “Bu madde kapsamında kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekir.” kısa çalışma döneminde işçi çıkartılması halleri ile İŞKUR’ca kısa çalışma uygulaması sonlandırılabilir ve geçmişe yönelik yersiz ödeme tahsil edilebilir. Başka bir anlatımla yeni işçi alımından dolayı İŞKUR’un işverenlerin yeni işçi alımından dolayı resen iptal yetkileri bulunmamaktadır. Bu iptalin ancak Bakanlık İş Müfettişleri marifetiyle hazırlanacak bir raporla yapılması mümkündür.
İşverenlerin kısa çalışma döneminde işçi istihdam etmeleri pek tabi kuşkulu bir durumdur. Öyle ki işyerinde haftalık çalışma süresinin azaltılması veya işyerinde faaliyetin durması durumu varken yeni işçi istihdamı normal karşılanmayabilir ancak bu konu Bakanlık İş Müfettişlerinin tespitine bir emare olacaktır lakin tek başına bir iptali gerektirecek delili de ortaya koymayabilir. Çünkü işverenin yeni istihdam ettiği bu işçi belki de işyeri için bir kilit personel olabileceği gibi işyerinin kısa çalışma dönemi sonrasına hazırlanmasına yardımcı bir işçi de olabilmesi muhtemeldir veya istifa etmek suretiyle işten ayrılan işçiler yerine alınabileceği de olasıdır. Ancak kısa çalışma döneminde hiç işçi çıkmadığı düşünüldüğünde kısa çalışma uygulanan işçilerle aynı şartlar ve işi yapacak yeni işçilerin alımı eşit işlem borcuna aykırılık teşkil edecektir. Detaylı bir örnek vermek gerekirse; Alucralı Bay Vedo Tekstil A.Ş. isimli bir işyerinde 30 işçi çalıştığını düşünelim. Bu işyerinde 01.04.2020-30.06.2020 tarihleri arasında haftalık çalışma süresinin 45 saat yerine 22,5 saate düştüğü dönemde işyerinde 2 temizlik görevlisi alınmış olsun. Bu yeni işçi istihdamı kısa çalışma uygulamasını iptalini gerektirecek bir durumu yansıtmaz çünkü yeni alınan işçiler temizlik görevlisi olarak alındığından bu durum geçerli bir nedene dayanmaktadır. Aynı örnekte faaliyetin tamamen durması halinde 5 tekstil işçisinin alınması kuşkulu bir durum olarak ortaya çıkmakta ve Bakanlık İş Müfettişi uygunluk tespiti ile kısa çalışmanın iptal edilmesine neden olacak bir delil olabilecektir.
Sonuç itibariyle kısa çalışma döneminde işverenlerin yeni işçi almasına yönelik kısıtlayıcı bir düzenleme yer almamaktadır. Kısa çalışmanın salt bu durumdan dolayı kanımızca iptal edilmesi İŞKUR tarafından yapılamayacaktır ancak ve ancak Bakanlık İş Müfettişi tespiti sonrasında iptal edilmesi gündeme gelebilecektir. Bu durum ise her olayın özelliğine göre değişebilecektir.
09.07.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.