1.Giriş
Kazanç elde etme ve maksimum seviyeye çıkarma amacıyla faaliyette bulunan firmalar ihtiyaç duydukları kaynakları ya sermaye oluşturarak ya da borçlanarak temin edebilmektedirler. Birebir olarak sermayenin borçlanmaya veya borçlanmanın sermayeye tercih edilmesi durumu pek mümkün olmasa da kaynak ihtiyacını doğru şekilde planlayan firmaların ihtiyaç duydukları kaynakları esnek ve etkin bir harmonizasyon ile karşıladıkları ve rekabet güçlerini arttırdıkları bilinen bir gerçektir.
İlk bakışta sermayenin edinim maliyeti borçlanma maliyetine nazaran yok denecek kadar az kabul edilse de, borçlanılarak elde edilen kaynakların maliyetlerinin bir kısıtlama olmaksızın (finansman gider kısıtlamasına ilişkin olarak Bakanlar Kurulu herhangi bir belirleme yapmadığından) kazancın tespitinde dikkate alınabilmesi ve borçlanmanın kaldıraç etkisiyle işletmenin öz kaynak karlılığını attırma durumu borçlanmanın ağırlıklı olarak tercih edilmesine sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca bu duruma ek olarak şirketlerin uzun süre kar dağıtmama veya yetersiz kar dağıtma politikasına gitmeleri ile kar dağıtımına yönelik vergi stopaj oranının yüksekliği gibi durumlar eklenince ortakların sermaye olarak şirketlere aktardıkları tutarların fırsat maliyetini arttırarak kişilerin sermaye yerine borç vermesi veya potansiyel sermaye unsurlarını daha karlı yatırım enstrümanlarına aktarmalarına sebebiyet verdiği bilinen bir gerçektir.
Firmaların öz kaynak yapılarının güçlü olması, mikro düzeyde firmalar ve makro düzeyde ülke ekonomisi için önemli bir konu olduğundan firmaların sermaye yapılarını güçlendirmek ve yatırımlarını iç kaynaklarla finanse edilmesini teşvik etmek amacıyla 6637 sayılı Yasanın 8’nci maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10/1-ı maddesinde nakdi sermaye indirimi müessesesi hüküm altına alınmıştır.
Makalemizde nakdi sermaye artırımına ilişkin olarak yasal mevzuat(27/3/2015 tarihli ve 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8 inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi ve buna ilişkin çıkarılan Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 9 ve 10 Nolu Tebliğler) çerçevesinde yapılan düzenlemeler kapsamında özellik arz eden hususlara değinilecektir.
2.Uygulama Esasları
2.1 İndirim Uygulamasından Faydalanacaklar
İndirimden finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sadece sermaye şirketlerinin yararlanabileceği belirtildiğinden kooperatifler, iş ortaklıkları gibi diğer kurumlar vergisi mükellefleri faaliyet konuları ne olursa olsun yararlanamayacaklardır.
2.2. Sermayenin Taahhüdünün Nakdi Kaynaklardan Karşılanmasının Gerekliliği
İndirime konu edilecek tutarın hesaplanmasında; mevcut sermaye şirketlerinde ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları, yeni kurulan sermaye şirketlerinde ise ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı dikkate alınacak olup sermayenin nakit olarak karşılanmayan kısmı için indirim uygulamasından yararlanılamayacaktır.
Dolayısıyla sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları, öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları, ortaklarca veya Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları, hisse senedi, tahvil veya bono gibi kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları, bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.
2.3. Sermaye İndirim Tutarının Tespiti ile Beyanname Üzerinde İndirim Durumu
Sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarının %50’sinin (yasal oran) beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek kaydıyla indirim konusu yapılacaktır.
Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan sermaye şirketleri, şartların sağlanması kaydıyla, hesap dönemlerinin sona erdiği ay itibarıyla TCMB tarafından en son açıklanan ticari krediler faiz oranını dikkate alarak indirimden yararlanabileceklerdir.
2.4. Sermaye İndiriminin Kapsamına İlişkin Durumlar
Sermaye indiriminden yararlanıldıktan sonra sermayenin azaltımına gidilmesi halinde nakdi sermaye artışının azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmı için sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği ayı izleyen aydan itibaren bu indirimden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
Sermaye indirimine ilişkin Kanun ve Tebliğ lafzında sermaye azaltımı hususu genel olarak ifade edildiğinden ve azaltımın nedenine, türüne veya önceki sermayenin mi yoksa nakit olarak arttırılan sermayenin mi azaltılmına ilişkin bir belirleme olmadığından, herhangi bir şekilde sermaye azaltımına gidilmesi durumunda azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmın indirimden yararlanması mümkün değildir.
Nakdi sermaye indirimi uygulamasında dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de ortaklarca veya Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları için kullanılan borcun geri ödenmeyen kısımları itibariyle indirim uygulamasından faydalanılamayacağı hususudur. Ortakların veya ortaklarla ilişkili olan kişilerin borç alma durumu çok geniş bir alanı ifade etmekle birlikte Tebliğde konuya ilişkin olarak verilen Örnek (9 nolu Kurumlar VergisiTebliğinin 10.6.1. bölümü son kısmında belirtilen örnek) öncelikle, sermaye artışı gerçekleştirecek şirketlerin ortakları ve ortakla ilişki firmalara kullandırdığı borç tutarını geri almadığı takdirde (borcun kısım kısım ödenmesi halinde ödenmeyen tutar ile sınırlı olmak üzere) nakdi sermaye artırım tutarlarının indirimden yararlanamayacak olmasına ilişkindir.
2.5. Primli İhraçların (Agio) Sermaye İndirimindeki Durumu
6102 sayılı Yasanın 347’nci maddesinde; İtibarî değerinden aşağı bedelle pay çıkarılamaz. Payların itibarî değerinden yüksek bir bedelle çıkarılabilmeleri için esas sözleşmede hüküm veya genel kurul kararı bulunmalı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda nominal bedelin üzerinde bir bedelin (emisyon primi-agio) nakden ödenmek suretiyle sermaye artışı taahhüt edilmesi halinde sermaye indirimi uygulamasından yararlanılacak artış tutarı 5520 sayılı Yasa hükmü gereğince ticaret siciline tescil edilmiş nominal tutarlardaki nakdi sermaye tutarıolacaktır.
2.6. Sermaye Avanslarının Sermaye İndirimindeki Durumu
İleride gerçekleştirilecek sermaye artırımından kaynaklanan sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinde kullanılmak amacıyla, sermaye artırımına ilişkin karardan önce ortaklar tarafından sermaye avansı olarak şirketin banka hesabına yatırılan tutarların bilançoda öz sermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmesi ve banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda tescil tarihi itibariyle indirim uygulamasından yararlanılması mümkündür.
2.7. Sermaye İndirim Tutarının Kazanç Yetersizliği Halinde Sonraki Döneme Devredilme Durumu
İndirim tutarının hesaplanmasında TCMB tarafından yararlanılan yıl için en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınacağından geçici vergi dönemlerinden sadece dördüncü geçici vergilendirme dönemi itibarıyla bu indirimden yararlanılması mümkün bulunmakta olup ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesinde kazanç yetersizliği nedeniyle matrahın tespitinde indirim konusu yapılamaması halinde bu indirim tutarları, herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın izleyen hesap dönemleri kurumlar vergisi beyannamesi ile geçici vergi beyannamelerine ilişkin olarak matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkündür.
2.8. Sermaye İndirimden Uygulamasının Payları Borsada İşlem Gören Şirketler Açısından Durumu
2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında genel indirim oranı %50 olarak belirlenmiş olup payları borsada işlem gören halka açık sermaye şirketlerinin indirimden yararlanılan yılın son günü itibariyle borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen paylarının nominal tutarı ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermayeye oranı %50 ve daha az olan ise 25 puan, %50'nin üzerinde olan şirketler için ise 50 puan ilave edilmek suretiyle uygulanacağı belirtilerek payları borsada işlem gören firmaların halka açıklık düzeylerinin arttırılması açısından alınacak kararlarda etken olabilecek bir belirleme yapılmıştır.
2.9. Arttırılan Nakdi Sermayenin Kullanım Yeri Açısından İlave Teşvik Uygulaması
Sermaye indirimi uygulamasında artırıma konu edilen nakdi kaynakların sermayenin kullanım yeri açısından özel bir belirleme yapılmamış olup 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla artırılan nakdi sermayenin başka şirketlere sermaye olarak konulan veya kredi olarak kullandırılan kısmına tekabül eden tutarı ile arsa ve arazi yatırımı yapan sermaye şirketlerinde arsa ve arazi yatırımına tekabül eden tutarla sınırlı olmak üzere indirilebilecek tutarın hesaplanmasında indirim oranının %0 olarak uygulanacağı belirtilmiştir. Öte yandan, nakdi sermaye artışının kredi olarak kullandırılan kısmının tahsil edildiği dönemden itibaren ve tahsil edilen tutarla sınırlı olmak üzere indirim uygulamasından yeniden faydalanılması mümkündür.
2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında, nakdi olarak artırılan sermayenin, yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri ile bu tesislere ait makine ve teçhizat yatırımlarında ve/veya bu tesislerin inşasına tahsis edilen arsa ve arazi yatırımlarında kullanılması durumunda, yatırım teşvik belgesinde yer alan sabit yatırım tutarı ile sınırlı olmak üzere 25 puan artırımlı uygulanacağı belirtilerek sermaye yoluyla edinilen nakdi kaynağın işletmenin üretken faaliyetlerinde kullanımı ilave teşvik uygulanarak desteklenmiş bulunmaktadır.
2.10. Sermaye İndirimden Yararlanamayacak Şirketler
5520 sayılı Yasada sermaye indiriminde hiçbir şekilde yararlanamayacak durumunda olan finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri dışında 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla nakdi sermaye artırımında bulunsalar dahi %50 oranındaki yasal oranının %0’ a düşürülerek indirim uygulamasından faydalanamayacak durumunda bulunan sermaye şirketleri şunlardır;
- Gelirlerinin %25 veya fazlası şirket faaliyeti ile orantılı sermaye, organizasyon ve personel istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşan sermaye şirketleri için indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.
- Aktif toplamının %50 veya daha fazlası bağlı menkul kıymetler, bağlı ortaklıklar ve iştirak paylarından oluşan sermaye şirketleri için indirilebilecek tutarın hesaplanmasında indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.
2.11. Şirket Karının Önce Ortaklara Dağıtılıp(veya Ortaklarca Şirketten Çekilmiş Paraların) Daha Sonra Tekrar Şirkete Sermaye Olarak Konulması Durumu
Sermaye indirimi uygulamasında indirime konu edilecek tutarın hesaplanmasında “Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları” nın indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmayacağı belirtildiğinden ortaklara dağıtılıp daha sonra da tekrar şirkete sermaye olarak konulması halinde bu tutarların indirimden yararlanılması mümkün değildir.
Yine Ortaklarca şirketten resmi veya gayriresmi çekilen tutarların tekrar şirkete sermaye olarak konulması halinde de, bahsi geçen “ortaklarca veya ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışlarının indirimden yararlanamayacağına ilişkin” hüküm uyarınca, çekilen tutarlarla sınırlı
olarak indirimden yararlanılması mümkün değildir.
2.12. Sermaye İndirim Tutarının Hesaplanma Süresine İlişkin Durumlar
Nakden taahhüt edilen sermaye tutarları için sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihi, tescil tarihinden sonra şirketin banka hesabına yatırılan tutarlar için ise şirketin banka hesabına yatırılma tarihinin içinde bulunduğu ay kesri tam ay sayılmak suretiyle, hesap döneminin kalan süresi için kıst dönem esasına göre ve sonraki hesap dönemlerinde ayrı ayrı olmak üzere tam dönem üzerindenindirim tutarı hesaplanacaktır. Örneğin nakdi sermaye artışına ilişkin karar 22/7/2016 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiş ve aynı tarihte sermaye taahhüdünün tamamı yerine getirilmiş olduğu bir durumda 2016 yılı için 6 aylık, 2017 ve izleyen dönemlerde tam dönem(12 aylık) üzerinden indirim tutarı hesaplanacaktır.
2.13. Nakden Taahhüt Edilen Sermayenin Kısım Kısım Ödenmesi Durumunda Yararlanılacak İndirim Tutarının Hesaplanması
Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 9 Nolu Tebliğ’de nakden taahhüt edilen sermayenin kısım kısım ödenmesi durumunda yararlanılacak indirim tutarının hesaplanmasına ilişkin pek çok örnek uygulamaya yer verilmiştir. Tebliğ’e bakıldığında söz konusu örnek durumların tümünün nakdi sermaye artışına ilişkin kararın tescil edildiği hesap dönemi içerisinde(veya tescil öncesinde) taahhüd edilen sermaye tutarlarının tamamınınödenmesine ilişkin olduğu, yılı aşmak suretiyle yani sermaye artışına ilişkin kararın tescil edildiği hesap döneminden sonraki yıllarda, taahhüd edilen sermaye tutarlarının ödenmesine ilişkin bir örneğin bulunmadığı görülmektedir. Buna ilişkin olarak Tebliğ hükümleri de dikkate alınarak bir örnek vermek gerekirse;
Örnek 1: (C) A.Ş.’nin sermayesinin nakdi olarak 4.000.000 TL artırılmasına ilişkin 15/7/2016 tarihinde karar alınmış olup şirket ortaklarından Bay (A)’nin taahhüt ettiği tutar 2.000.000 TL, Bay (B)’nın taahhüt ettiği tutar ise 2.000.000 TL’dir. Taahhüt edilen tutarların %25’i olan 1.000.000 TL 30/7/2016 tarihinde ortaklar tarafından şirketin banka hesabına yatırılmış ve daha sonra sermaye artırım kararı 3/8/2016 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiştir.
Şirket ortağı Bay (A) taahhüt ettiği sermayenin kalan kısmı olan 1.500.000 TL’yi, sermaye artırımına ilişkin kararın tescil tarihinden sonra, 6/9/2016 tarihinde, şirketin diğer ortağı Bay (B) ise taahhüt ettiği sermayenin kalan 1.500.000 TL’lik kısmını 9/02/2017 tarihinde şirketin banka hesabına yatırmıştır.
(C) A.Ş.’nin yararlanabileceği indirim oranı %50 olup 2016 ve 2017 yılı sonu itibarıyla TCMB tarafından açıklanan ticari krediler faiz oranı %10 olduğu varsayıldığında;
Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce (B) A.Ş.’nin banka hesabına yatırılan sermaye taahhüdünün %25’lik kısmı için bu kararın tescil tarihi olan 3/8/2016 tarihi esas alınmak suretiyle indirimden faydalanılması mümkündür.
Kararın tescil tarihinden sonra ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılan sermaye taahhütleri için ise bu tutarların şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihler dikkate alınarak indirim tutarı hesaplanacaktır.
Sermaye artırımına ilişkin karar 3/8/2016 tarihinde ticaret siciline tescil ettirildiğinden, taahhüt edilen sermayenin kararın tescil tarihinden önce şirketin banka hesabına yatırılan 1.000.000 TL’lik kısmı için bu aydan itibaren yıl sonuna kadar indirim tutarı hesaplanabilecektir.
İndirim tutarı = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre
= 1.000.000 TL x 0,10 x 0,50 x (5/12)
= 20.833,33 TL
Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten sonra, taahhüt edilen sermayenin 1.500.000 TL’lik kısmı Bay (A) tarafından 6/9/2016 tarihinde, kalan 1.500.000 TL’lik kısmı ise şirketin diğer ortağı Bay (B) tarafından 9/02/2017 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılmış olduğundan; bu tutarların şirketin banka hesabına yatırıldıkları aylardan itibaren yıl sonuna kadar indirim tutarı hesaplanabilecektir.
Bay (A) tarafından yatırılan tutar için,
İndirim tutarı = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre
= 1.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x (4/12)
= 25.000 TL
Bay (B) tarafından yatırılan tutar için,
İndirim tutarı = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre
= 1.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x (11/12)
= 68.750 TL
Dolayısıyla, 2016 hesap döneminde 4.000.000 TL’lik sermaye artırımının nakit olarak karşılanan kısmı olan 2.500.000TL üzerinden kıst dönem olarak hesaplanan ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak toplam indirim tutarı (20.833,33 TL + 25.000 TL =) 45.833,33 TL olacaktır.
2017 hesap döneminde 4.000.000 TL’lik sermaye artırımının nakit olarak karşılanan kısmı olan 2.500.000TL üzerinden tam dönem olarak, 1.500.000TL üzerinden kıst dönem(9/02/2017 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılmış olduğundan 11 ay) olarak hesaplanan ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak toplam indirim tutarı aşağıda hesaplandığı şekilde olacaktır.
= 2.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x (12/12)
= 125.000 TL
= 1.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x (11/12)
= 68.750 TL
olmak üzere toplam (125.000 TL + 68.750 TL =)193.750,00TL
Ayrıca, (B) A.Ş. 2018 hesap döneminde sermaye azaltımına gitmediği ve diğer şartları da sağladığı takdirde 4.000.000 TL’lik bu sermaye artırımının tamamı üzerinden 12 ay için indirim tutarı hesaplayabilecektir.
NOT: Böyle bir örneğin Tebliğde hiç yer almamış olması ve örnek indirim hesaplamalarında nakdi sermaye ödemesinin tamamının sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce veya bu tarihin içinde bulunduğu hesap dönemi içerisinde gerçekleşmesi ve kıst dönem hesaplama örneklerinin sermaye arttırımı yapılan ilk yıla ilişkin örneklerden ibaret olması ve Kanun hükmünde “(6637 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle eklenen bent. Yürürlük; 1.07.2015)ı) Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'si. Denilmek ve yine 9 nolu Kurumlar VergisiTebliğinin 10.6.3.İndirim Uygulaması başlıklı bölümünde “İndirim uygulamasında, artırılan sermayenin hesap dönemi içerisinde ortaklarca nakit olarak ödendiği (Nakden taahhüt edilen sermayenin, sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihinin içinde bulunduğu) ay kesri tam ay sayılmak suretiyle, yılın kalan süresi için kıst dönem esasına göre indirim tutarı hesaplanacaktır.” denilmek suretiyle “ilgili hesap dönemi, ilgili hesap dönemi sonu, hesap dönemi gibi ” kavramları ile neyin ifade edilmek istendiğinin ve bu kavramların hangi dönemi kapsadığının(tescil kararının alındığı hesap döneminin sonuna mı, yoksa tescil kararının alındığı hesap döneminden sonraki hesap dönemlerinde yapılan nakdi sermaye ödemelerindeki ödeme hesap dönemi sonuna kadar mı olduğunun) çok açık olmaması gibi hususlar nakden taahhüt edilen sermayenin kısım kısım ödenmesi ve bu ödemenin de yılı aşması durumunda yılı aşan ödemeler için indirimden yararlanma hakkı bulunmadığını(sadece sermaye tescili yapılan hesap döneminin sonuna kadar ki gerçekleşen nakdi ödemelere ilişkin olarak yılı içinde kıst diğer yıllar için tam yararlanma hakkı bulunduğunu) akla getirmektedir. Ancak Lafzın açık olmadığıhallerde vergi kanunlarının hükümleri konuluşundaki maksat göz önünde tutularak uygulandığından ayrıca Tebliğ hükmünde “Tescil tarihinden sonra şirketin banka hesabına yatırılan tutarlar için ise şirketin banka hesabına yatırılma tarihi” ne herhangi bir sınırlama getirilmediğinden ve taahhüd edilen sermayenin ortaklarca ödenmesine ilişkin TTK hükümleri(nakit sermaye taahhütlerinin %25’i tescilden önce bir banka hesabına şirket adına bloke edilip kalan kısım ise tescilden sonra 24 ay içinde ödenmesine ilişkin hükümler) dikkate alındığında, nakdi sermaye indirimi uygulamasında nakden taahhüt edilen sermayenin kısım kısım ödenmesi ve bu ödemenin de yılı aşması (yani sermaye artışına ilişkin kararın tescil edildiği hesap döneminden sonraki yıllarda ödeme yapılması) durumunda indirim uygulamasından yararlanma hakkı mevcuttur.
3. Değerlendirme
5520 sayılı Yasayla vergi mevzuatımıza dahil edilen sermaye indirimi uygulaması, şirketlerinin finansman ihtiyaçlarını sermaye artışı yoluyla temin edebilmesi ve güçlü bir sermaye yapısının oluşumunu teşvik etmek amacıyla yerinde bir düzenlenmedir. Makalemizde sermaye indirimi uygulaması genel hatlarıyla ele alınmış olup düzenlemenin daha etkin bir yapıya kavuşturulması için 5520 sayılı Yasanın 11’nci maddesinde yer verilen finansman gider kısıtlamasına yönelik olarak verilen yetki uyarınca Bakanlar Kurulunun belirlemeye gittiği durumda uygulamayı daha etkin hale getireceği açıktır.
KAYNAKÇA
-3065 Sayılı KDV Kanunu
-Kurumlar Vergisi Genel Tebliğleri
28.07.2017
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.