7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun “Dava Şartı” olarak getirdiği arabuluculuk sistemi; hem yargıda biriken yükün azaltılması hem de adaletin tesisinin çabuklaşması için mahkeme süreci öncesinde başvurulan modern çözüm yollarından biridir. Kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, işe iade davaları gibi anlaşmazlıklarda hakkın teslimini hızlandıran arabuluculuk sürecinin sonunda tarafların anlaşıp anlaşamadıkları hususu bir tutanak ile belgelendirilmektedir.
İş Mahkemeleri Kanunu arabuluculukla ilgili hükümler ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Fakat özellikle arabuluculuk kararlarına istinaden hizmet tespiti yapılıp yapılamayacağı gibi Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) uygulamalarına ilişkin önemli konularda, bu güncel mevzuat, maalesef boşluklar barındırmaktadır. Bir görüşe göre arabuluculuk kararlarını dayanak kabul ederek geçmişe yönelik hizmet tespit işlemi yapılması kayıt dışı ile mücadelede faydalı olacaktır. Ancak, arabuluculuk kararlarının, mahkeme ilamı gibi değerlendirilmesi özellikle sahte sigortalılık bakımından sakıncaları da bünyesinde taşımaktadır.
Zaten Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu bize tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde arabuluculuk müessesesinin uygulama alanı bulacağını söylemektedir. Hizmet tespiti davaları ise kamu düzenine ilişkindir. Yani taraflar hizmet tespiti üzerinde serbestçe tasarruf edemezler. Buradan hareketle hizmet tespiti davalarının ihtiyari arabuluculuğa konu edilmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyim.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86. Maddesine göre hizmet tespiti davalarında zamanaşımı beş yıldır. Beş yıllık süre dava açmak için hak düşürücüdür fakat Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuruda bir süre sınırı bulunmamasıdır. Sigortasız çalışma iddiasında olan kişi hizmet tespit davası için geçerli beş yıllık süreyi kaçırmış olsun veya olmasın istediği zaman SGK’ya başvurup hizmet tespitini talep edebilmektedir. SGK’nın bu durumda yaptığı tespitlere ise kayden tespitler denilmektedir.
SGK tarafından yapılan incelemelerde kişinin ve işyerinin yaptığı iş özel olarak değerlendirilerek muhtemel kayıt ve belgeler hem kamu kurumlarından hem de özel kurumlardan istenebilmekte ve bunlarda hizmet tespitinde karine olarak kabul edilmektedir. Her ne kadar, hizmet tespit davaları zorunlu arabuluculuk kapsamının dışında olsa ve sigortalılık hizmeti kazandırılması konusunda arabuluculuk anlaşma belgesi tek başına karine olmasa bile söz gelimi Sosyal Güvenlik denetmeni tarafından yapılan bir incelemede arabuluculuk tutanakları hizmet tespiti anlamında değer ifade etmeye başlayacaktır. Denetmen ve denetmen yardımcılarına verilen ve görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve buna benzer işlemleri, yemin hariç her türlü delile dayandırma yetkisi uyarınca denetmen; arabuluculuk tutanağını sigortalılık hizmeti kazandırmada delil olarak değerlendirebilecektir.
08.06.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.