Türkiye’de bir “insan hakkı” ve “devlet görevi”[1] olarak tanımlanan sosyal güvenliğin beslendiği iki ana damardan biri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca iş ve işlemleri takip edilen sosyal yardımlar ve sosyal hizmetlerdir. Bir diğer yöntemse modern sosyal güvenlik sistemlerinin olmazsa olmazı sayılan ve ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca iş ve işlemleri takip edilen sosyal sigortalardır.
Uluslararası Çalışma Örgütünün bakış açısıyla sosyal güvenlik; toplumun kendi üyelerine; hastalık, hamilelik, iş kazası, işsizlik, yaşlılık ve ölümden kaynaklanan tamamen veya esaslı bir şekilde kazanç kaybının neden olacağı ekonomik ve sosyal zorluklara karşı koruma sağlaması, tıbbi bakım tedariki ve çocuklu aileleri desteklemesini sağlar[2]. Kanunlarımızda hak olarak tanımlanmış tek sosyal güvenlik hakkı da olan sosyal sigortalılık müessesesi aynı zamanda özel hukuktaki irade özerkliği ilkesine de istisna olarak bünyesinde bir zorunluluğu muhteva etmektedir.[3]
Sosyal güvenlik sistemimiz prensip olarak sigortalı niteliklerini özel sektöre ait bir işyerinde hizmet akdiyle çalışanlar, kendi nam ve hesabına çalışanlar ve kamu çalışanları olarak üç ana başlıkta tasnife tabi tutmaktadır[4]. Sigortalılık niteliği ise sigortalılara; işsizlik sigortası, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarından gerçekleştirilen ödemeler ve sigortalıların bu ödemelere hak kazanma koşullarında farklılıklar barındırmaktadır. Farklılıklardan kaynaklı dezavantajlardan sakınmak isteyen kimseler, Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan sigortalı bildirimlerini aslında koşullarını taşımadıkları sigortalı niteliğinden gerçekleştirerek, sosyal sigortalar sisteminden menfaat temin etmektedirler.
Birincil mevzuatımızda açıkça tanımlanmamış olan sahte sigortalılığın unsurları ikincil mevzuatın satırları arasında incelendiğinde; sigortalı ile işveren arasında bir çıkar ilişkisinin olduğu[5], hizmet akdine dayanmayan[6], gerçek ve fiilî[7] çalışmanın olmadığı[8] ancak buna rağmen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun (Bundan sonra “Kanun” olarak anılacaktır) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine (Bundan sonra “4/1-A” olarak anılacaktır) tabi olarak sigortalı hizmet bildirimleri gerçekleştirilen sigortalılıklar sahte sigortalılık olarak tanımlanabilir. Ayrıca hizmet akdinde belirtilenin dışında ve fiilen ödenmeyen ücretlerin SGK’ya ödenmiş gibi bildirilmesi de fazla ödenen ücretler yönüyle sahte sigortalılığa yol açmış olur.
Sahte sigortalılık hususunda literatürde net bir tanımlamaya ulaşmak güçtür. Sigortalı olmadığı bilinen bir kişinin haksız menfaat temin etmek amacıyla kasten Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi[9], çeşitli nedenlerle sigortalılık haklarından faydalanmak için bir işyerinde fiilen çalışmadığı halde çalışıyormuş gibi gözükmek[10] şeklinde ifade edilen sahte sigortalılık; tarafların üçüncü kişileri veya kurumları aldatmak amacıyla gerçek irade beyanlarının dışında farklı işlem yapmalarından hareketle muvazaa olarak görülmüştür. Sahte sigortalılık olayında görünürdeki işlem Kuruma sahte olarak bildirilen kişinin işyerinde çalışıyor olarak görülmesidir. Muvazaa anlaşması ise tarafların aralarında, bu işten bir tarafın veya her iki tarafın da menfaati amacıyla Kurumu aldatarak anlaşmaya varmalarıdır[11].
Şu halde literatüre ve ikincil mevzuata göre sahte sigortalılık; fiili çalışmanın olmadığı, hizmet akdine dayanmayan ve menfaat temini maksadıyla kurulmuş muvazaalı bir anlaşmanın varlığından doğan, “4/1-A” sigortalısı hizmet bildirimleridir. Makalemizde esas olarak “4/1-B” sigortalısı olması gerekirken “4/1-A” sigortalısı olarak hizmet bildiriminde bulunulmasının avantajlarını analık sigortasından sağlanan yardımlar yönüyle incelemeye çalışacağız.
3.1- Geçici İş Göremezlik Ödeneği
Sigortalı kadına analık hallerine bağlı olarak günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir. Geçici iş göremezlik ödeneği hekimin vereceği istirahate bağlı olarak doğumdan önceki ve sonraki 8 haftalık sürede, çoğul gebelik halinde doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için ödenir.
3.2- Emzirme Ödeneği
Analık sigortasından sağlanan diğer bir hak da emzirme ödeneğidir. Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine emzirme ödeneği ödenir. Emzirme ödeneği her bir çocuk için doğum anında yaşaması şartıyla (canlı doğum) verilir.
3.3- Analık Sigortasından Yararlanma Şartları
“4/1-A” sigortalıları ile “4/1-B” sigortalılarından şirket ortağı olanların dışında kalanlara
geçici iş göremezlik ödeneği ödenebilmesi için;
-Doğumdan önceki bir yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması,
-İstirahatli olduğu süre içinde iş yerinde çalışmamış olması,
-İstirahatin başladığı tarihte sigortalılık niteliğinin yitirilmemiş olması,
-Doğum olayının canlı veya ölü olarak gerçekleşmiş olması,
-Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanların analıkları halinde, ayrıca genel sağlık sigortası dâhil prim ve prime ilişkin her
türlü borçlarının ödenmiş olması gereklidir.
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazancın ne şekilde hesaplanacağı hususu 5510 Sayılı Kanunun 17 nci maddesinde düzenlenmiştir.
Geçici iş göremezlik ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki on iki aydaki son üç ay içinde 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır. On iki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle; çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulacaktır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği sigortalı sayılanların ödenek veya gelire esas günlük kazançlarının hesabında:
a-Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
b-İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate alınmaz.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı bu son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır.
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için aylık prime esas kazanç, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katı olduğundan, geçici iş göremezlik ödeneğinde esas alınacak tutarların hesabı buna göre yapılacaktır.
Sigortalılara hesaplanacak günlük kazancının yatarak tedavilerde yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisi (2/3) üzerinden hesap edilerek geçici iş göremezlik ödeneği verilecektir.
Geçici iş göremezlik ödenek hesabına esas tutulan devrede prim ve ikramiye gibi ödemelerin bulunması halinde, Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine göre prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise, ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca % 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamayacağından geçici iş göremezlik ödeneği şu şekilde hesaplanacaktır
Örnek-1:Nisan 2016 tarihinde hastalığı nedeniyle istirahatli bırakıldığı için işyerinde çalışamamış olan ve 01/04/2016 tarihinde iş kazası geçirmesi nedeniyle istirahatli bırakılan sigortalıya aşağıda belirtilen prim ödeme gün sayıları ile kazançlarına göre, verilecek geçici iş göremezlik ödeneğine esas tutulacak günlük kazancı hesaplanacaktır.
Aylar |
Gün |
Kazanç (TL) |
Prim/İkramiye
|
2016 yılı Ocak |
4 |
400 |
|
2016 yılı Şubat |
10 |
1000 |
|
2016 yılı Mart |
1 |
100 |
2000
|
Sigortalının Ocak, Şubat ve Mart ayları içinde hak ettiği ücretler toplamı 1500 TL ve ücret aldığı gün sayısı 15 olduğuna göre, günlük kazancı, 1500/15= 100 TL’dir.
Sigortalının kazancının dâhil edildiği mart ayında prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alındığı takdirde, ödenek ve gelire esas tutulacak günlük kazancın 100 TL’nin % 50’si olan 50 TL’si ilave edilerek bulunan 150 TL’yi aşmaması gerekmektedir.
Ancak, sigortalıya verilecek geçici iş göremezlik ödeneğine esas tutulacak günlük kazanç kapsamında hak ettiği ücret olan 233.33 TL’ye Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler kapsamına giren ödemelerden 2016 Mart ayında verilen ve sigorta primi hesabına esas olması gereken prim tutarına 2000 TL’nin ilave edilmesi gerekeceğinden, bu suretle bulunan 1500+2000=3500 TL’nin ücret aldığı gün sayısına bölünmek suretiyle hesap edilen günlük kazanç 3500/15= 233.33 TL’dir. Bu kazanç 150 TL’nin üstünde olduğundan ilgilinin ödeneği 150 TL günlük kazanç üzerinden hesaplanacaktır.
Yukarıda da değinildiği üzere analık sigortasından yararlanmak için sigortalı kadının doğumdan önceki bir yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta priminin bildirilmiş olması gerekmektedir. Teknolojik imkanlar ve özellikle tıp ilminde yaşanan gelişmeler sayesinde kişiler gebelik sürecini neredeyse an be an takip edebilir duruma gelmişlerdir. Daha önce herhangi bir statüde sigortalılığı bulunmayan kadın gebeliğin başlangıcıyla birlikte “4/1-A” yahut şirket ortaklığı hariç “4/1-B” sigortalısı olarak tescil edilebilir. Böylelikle gebe sigortalının hekimin vereceği istirahate bağlı olarak doğumdan önceki ve sonraki 8 haftalık sürede, çoğul gebelik halinde doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik geliri elde etmesi mümkün olacaktır. Konuyu sahte sigortalılık oluşumun dair örneklerle açıklayacak olursak
5.1- Fiilen Çalışması Olmaksızın“4/1-A”Kapsamında Hizmetlerin Bildirilmesi
Örnek-2: Halen şirket ortaklığından dolayı “4/1-B” kapsamında tescilli olan kadın sigortalı, çoğul gebeliğinin 18. haftasının son gününe isabet eden 01.01.2018 tarihinde “X” LTD. ŞTİ. Firmasından fiilen çalışması olmaksızın “4/1-A” sigortalısı olarak tescilini sağlamış ve asgari ücret düzeyinden “4/1-A” primi ödeyerek 32. Haftanın dolduğu 01.07.2018 tarihinde istirahatli bırakılmıştır. Buna göre sigortalının hak kazanacağı geçici iş göremezlik ödeneği ile söz konusu dönemde ödenecek sigorta primi aşağıdaki gibi olacaktır.
Aylar |
Gün |
Prime Esas Kazanç (TL) |
PrimTutarı * |
2018 yılı Nisan |
30 |
2029,50 TL |
659,58 TL |
2018 yılı Mayıs |
30 |
2029,50 TL |
659,58 TL |
2018 yılı Haziran |
30 |
2029,50 TL |
659,58 TL |
*Prim borcunun olmaması ve primlerin düzenli ödendiği varsayımıyla %5 indirimli olarak hesaplanmıştır
Toplam ödenen prim:1.978,74 TL
Geçici iş göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç: 6088,50 TL /90 Gün=67,65 TL/Gün
Çoğul gebelikte istirahat günü: 18 hafta x 7 gün= 126 Gün
Geçici İş göremezlik Tutarı: 126 Gün x 67,65 TL/Gün x(2/3) = 5682,60 TL
5.2- Fiilen Çalışılırken Ücretin Gerçeğe Aykırı Şekilde Yüksek Bildirilmesi
Örnek-3: Halen şirket ortaklığından dolayı “4/1-B” kapsamında tescilli olan kadın sigortalı, “X” LTD. ŞTİ. Firmasında 01.01.2018 günü çalışmaya başlayarak “4/1-A” sigortalısı olarak tescil edilmiştir. Son dönem hizmet bilgileri aşağıda verilen kadın sigortalı, çoğul gebeliğinin 32. Haftasının dolduğu 01.07.2018 tarihinde istirahatli bırakılmıştır. Buna göre sigortalının hak kazanacağı geçici iş göremezlik ödeneği ile söz konusu dönemde ödenecek sigorta primi aşağıdaki gibi olacaktır.
Aylar |
Gün |
Prime Esas Kazanç (TL) |
PrimTutarı * |
2018 yılı Ocak |
30 |
2029,50 TL |
659,58 TL |
2018 yılı Şubat |
30 |
2029,50 TL |
659,58 TL |
2018 yılı Mart |
30 |
2029,50 TL |
659,58 TL |
2018 yılı Nisan |
1 |
507,375 TL*** |
164,90 TL |
2018 yılı Mayıs |
1 |
507,375 TL*** |
164,90 TL |
2018 yılı Haziran |
1** |
507,375 TL*** |
164,90 TL |
*Prim borcunun olmaması ve primlerin düzenli ödendiği varsayımıyla %5 indirimli olarak hesaplanmıştır
** Puantaja tabi olarak hizmetleri bildirilmiş olup son çalışma günü 30.06.2018’dir.
*** Asgari ücretin günlük sınırının 7,5 katı
Toplam ödenen prim:2.473,44 TL
Geçici iş göremezlik ödeneğine esas günlük kazanç: 1522,125 TL /3 Gün=507,375 TL/Gün
Çoğul gebelikte istirahat günü: 18 hafta x 7 gün= 126 Gün
Geçici İş göremezlik Tutarı: 126 Gün x 507,375 TL/Gün x(2/3) = 42.619,50 TL
Sosyal güvenlik mevzuatımız 5510 Sayılı Kanun etrafında oluşan yönetmelik, genelge ve tebliğlerden müteşekkildir. Ne yazık ki sahte sigortalılık olgusuna zemin hazırlayan da bu mevzuatın bizatihi kendisidir. Hiç şüphe yok ki sahte sigortalılıktan sağlanan yüksek rant kötü niyetli kişilerin ilgisini cezbedecektir. Ancak toplumda sosyal güvenlik bilincinin gelişmesi, yalın ve herkesçe anlaşılabilir bir mevzuat metninin oluşturulması, kişilerin sahte sigortalılık neticesinde karşılaşacakları müeyyideler hakkında bilgilendirilmesi ve elbette denetim mekanizmasının daha etkin kullanılması sahte sigortalılığın önlenmesinde önemli argümanlar olacaklardır.
Sahte sigortalılık yoluyla menfaat sağlayan kişilere karşı caydırıcı cezalar uygulanmalıdır. Sahte sigortalı davalarına gerekli hassasiyetin gösterilmesi için yargı sisteminde sosyal güvenlik konusunda ihtisaslaşmaya gidilmesi yerinde olacaktır.
[1] http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/kurumsal/kurumumuz
[2] Türkiye Tarafından Onaylanan ILO Sözleşmeleri: 35. MUAMELE EŞİTLİĞİ (SOSYAL GÜVENLİK) SÖZLEŞMESİ – C 118
[3] 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 92’nci maddes ine göre “Kısa ve uzun vadeli sigorta kapsamındaki kişilerin sigortalı ve genel sağlık sigortalısı olması, genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin ise genel sağlık sigortalısı olması zorunludur. Bu Kanunda yer alan sigorta hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak, vazgeçmek veya başkasına devretmek için sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir”
[4] 5510 Md 4
[5] 2014/05 genelge
[6] 2013/5 genelge
[7] 5510 md 81 (Ek fıkra: 21/5/2013-6486/5 md.) Yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığının tespit edilmesi hâlinde, (ücretsiz çalışan eş-kayıttan bu sonuç çıkabilir) işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz. Bu madde kapsamındaki teşvikten yersiz olarak faydalanıldığının tespiti hâlinde, yararlanılan teşvik tutarı işverenden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.
[8] SOSYAL SİGORTA İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK 21 Kasım 2008 tarihli Resmî Gazete Sayı : 27061
[9] Fettah UFAKLI/ sahte sigortalılık http://www.bursa-smmmo.org.tr/yazarlar/makaleler/122FUF.pdf
[10] Ahmet NACAROĞLU/ E-Yaklaşım http://www.ozdogrular.com/content/view/20134/
[11] O.KARADENİZ, H. KARADENİZ: SSK’YA SAHTE SİGORTALI BİLDİRİMİ VE SONUÇLARI
24.01.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.