İş Kanunumuz, işçinin normal haftalık çalışma süresinin tam süreli çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az olarak belirlendiği iş sözleşmelerini, “kısmi süreli iş sözleşmesi” olarak tanımlanmıştır. Normal haftalık çalışma süresini haftalık en çok 45 saat olarak belirleyen 4857 sayılı İş Kanunu ışığında çıkarılan İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 6. maddesinde, “İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli çalışmadır” denilmektedir.
Aslında İş Kanunu gerekçesine bakıldığında bir çalışmanın kısmi süreli olarak kabul edilmesi 45 saatin “üçte ikisinden az” olmasını zorunlu kılar. Fakat gerek yönetmelik ve gerekse artık yerleşmiş olan uygulamalar doğrultusunda bizi, çalışma süresinin 30 saat ve daha altında kararlaştırılması halinde, kısmi süreli iş sözleşmesinin varlığını kabule zorlamaktadır.
Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçinin ücreti ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatlerinin tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süre ile orantılı olarak ödenmesi bir zorunluluktur. Hizmet akdiyle ve kısmi süreli çalışan işçiye ayrımı haklı kılan bir neden bulunmadıkça salt kısmi çalışma nedeniyle işçinin ayrıma tabi tutulması mümkün değildir.
Kısmi süreli çalışan işçi, ücretinin veya diğer parasal haklarının tam süreli emsal işçinin çalışma süresi ve ücretine göre oranlanmak suretiyle belirlenmesini talep edebilir. Bundan başka kısmi çalışması nedeniyle açık biçimde ayrıma tabi tutulmuş olan işçi, işvereninden eşit davranma borcuna aykırılık tazminatını da talep edebilmektedir.
Kısmi çalışma Kanunda yer almasına rağmen kıdemin nasıl belirleneceği ihbar izin gibi haklardan nasıl yararlanacağı, bu haklarla ilgili hesap şekli yine normatif olarak düzenlenmiş değildir. Konu, Yargı kararlarıyla çözüme kavuşturulmaktadır. Uzun yıllardır tekrarlanan yargı kararları doğrultusunda, kısmi çalışma ister haftanın bir veya bazı günleri çalışma şeklinde gerçekleşsin, ister her gün birkaç saat şeklinde olsun, işçinin işyerinde çalışmaya başladığı tarihten itibaren bir yıl geçince kıdem tazminatına hak kazanır.
Aynı şekilde yargı kararları doğrultusunda çözüme kavuşan hususlardan biri de kısmi süreli çalışanın yıllık izin hakkının olup olmayacağıdır. Yüksek yargının artık istikrar kazanmış kararlarına göre aynı kıdem tazminatında olduğu gibi haftanın bazı günlerinde olmasına yahut haftanın her günü bazı saatlerde çalışılmasına bakılmaksızın işçi çalışmasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra yıllık izin hakkına sahip olacaktır.
01.11.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.