Belirsiz süreli iş sözleşmesi işçi ve işveren arasında karşılıklı ve sürekli bir edim ilişkisi kurar. Bahsi geçen sürekli ifadesi Katolik nikahı gibi algılanmamalıdır. İş sözleşmesi taraflarca kanunlar dairesinde sona erdirilebilir. Ancak işçi, iş sözleşmesinin işverence haksız ve keyfi olarak feshedilmesine karşı, Kanun koyucu tarafından 4857 Sayılı İş Kanununda yer alan “İş Güvencesi Hükümleri”yle korunma altına alınmıştır.
İşçinin iş güvencesi kurumlarından işe iade davasına başvurabilmesi ancak kişinin kanunen “iş güvencesi kapsamında” olmasıyla mümkündür. Buna göre işe iade hakkından yararlanmak isteyen işçinin; iş kanununa veya basın iş kanununa tabi olması, en az altı aylık kıdemi olması, işveren vekili olmaması, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması, iş sözleşmesinin işverence feshedilmiş olması ve işe iade davasını süresinde açması güncel ifadesiyle süresi içerisinde arabulucuya başvurması zorunludur. Öte yandan işe iade hükümlerinin otuz ve daha fazla işçi çalıştırılmakta olan İş Kanununa tabi işyerleriyle sınırlı olduğu unutulmamalıdır.
Bilindiği üzere 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile birlikte bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir. Buna göre işe iade talebi olan işçi fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde arabulucuya başvurmalıdır.
Başvuruya ilişkin süre hak düşürücü nitelikte olduğundan işçinin arabulucuya başvuru tarihi işe iade talebi bakımından hayati önemdedir. İşçinin arabulucuya başvuracağı son gün sözleşmesinin feshedildiği işverence kendisine tebliğ edildiği günün takip eden aydaki aynı günüdür. Somutlaştırmak gerekirse 17.02.2018 günü fesih bildirimini tebellüğ eden işçi en geç 17.03.2018 günü arabulucuya müracaat etmelidir. Son günün hafta tatiline isabet etmesi halindeyse takip eden ilk iş günü müracaatın son günü olacaktır.
İşe iade talebi bakımından hayati önemde olan bir diğer tarihte fesih bildiriminin tebliğ tarihidir. Uygulamada sık yapılan hatalardan biri işçinin başvuru için işten ayrıldığı tarihi esas almasıdır. Oysa ihbar süresinde çalışmakta olan işçinin fesih bildirimini tebliğ edildiği tarihle işten ayrıldığı tarih birbirinden farklı olacaktır. Hatta 6 hafta ihbar süresi olan ve bu sürede çalışan işçinin henüz o işyerinde çalışmaya devam etmekteyken işe iade talebiyle arabulucuya başvurması gerekmektedir.
Dava şartı olarak benimsenmiş olan arabuluculuk müessesesi işçi, işveren ve bizzat arabulucuya sorumluluklar yüklemektedir. İşe iade davasına konu süreler ise bu sorumlulukların başta gelenlerindendir. İşçinin başvuru hakkını yitirmemesi için yukarıda bahsi geçen sürelere uyması, işverenin fesih bildirimini muhakkak yazılı olarak ve bir nüshasının işçiye tebliğ edildiğini gösterir şekilde yapması arabulucunun da sürelere uyulup uyulmadığı konusunda titizlik göstermesi önem arz etmektedir.
11.01.2018
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.