KDV mükellefleri muhtelif nedenlerle KDV iadesi talep etmeye hak kazanabilmektedirler.
Bu hakların ilgili ayında kullanılmaması veya eksik kullanılması devrolan KDV sorununa veya devrolan KDV’nin daha yüksek olmasına sebebiyet vermektedir.
Mükellefler, devrolan KDV’nin kısmen veya tamamen geçmişteki KDV iade haklarının kullanılmamasından veya eksik kullanılmasından kaynaklandığını anladıklarında,
suretiyle çözüm sağlama yönüne gitmektedirler.
KDV iadesinin sonradan istenmesi veya sonradan iade tutarının artırılması işlemlerinde;
dikkat edilmesi gereken hususlardır.
Aşağıdaki bölümlerde sonradan KDV iadesi istenmesine veya istenmiş olan iade tutarının artırılmasına ilişkin yasal süreler ve formaliteler özetlenmiştir.
Daha önce verilmiş beyannamelerin farklı hale getirilmesi vergi uygulamasında DÜZELTME olarak isimlendirilmektedir.
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 126 ncı maddesine göre, VUK’un 114 üncü maddesindeki 5 yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra düzeltme yapılamaz.
Vergilendirmede genel düzeltme zaman aşımı 5 yıl olarak belirlenmiş ise de KDV açısından daha kısa düzeltme zaman aşımı süreleri vardır.
KDV beyannamelerinin düzeltilerek iade talepli hale getirilmesi veya iade tutarının artırılması açısından uygulanan zaman aşımı süreleri aşağıdaki bölümlerde belirtilmiştir.
KDV iadelerinin talep edilmesine ve bu iadeler ile ilgili YMM tasdik raporlarının teslimine ilişkin süreler hakkında bilgi için daha önce yayımlanmış olan yazımıza [1] bakınız.
Eskiden 5 yıl olan KDV iade taleplerine ilişkin hak düşürücü süre 7104 sayılı Kanunu’nun 10 uncu maddesi ile KDV Kanunu’nun 32 nci maddesine;
“…………………..işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmesi şartıyla…………………..”
hükmü eklenmek suretiyle kısaltılmıştır.
01.01.2019 tarihinden önceki dönemlere ait düzeltme zaman aşımı açısından 5 yıllık genel süre geçerliliğini korumaktadır. Ocak 2019 ve sonraki aylara ait KDV beyannameleri ise, iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği yılı izleyen ikinci takvim yılı kapandıktan sonra KDV iade amaçlı olarak düzeltilemez.
Örnek vermek gerekirse;
KDV Genel Uygulama Tebliği’nin söz konusu süre sınırına ilişkin bölümünde (III/C-3) şu açıklamalara yer verilmiştir;
“…………………….Buna göre, iade talebinde bulunacak mükelleflerin istisnaya tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar ilgili dönem beyannamelerinde istisnaya ilişkin yüklenilen KDV sütununu doldurmaları ve en geç bu süre içinde standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur……………..”
Yukarıda izah edilen süre KDV Kanunu’nun 32 nci maddesinde düzenlenmiş olmak ile beraber KDV Kanunu’nun 9 uncu maddesi uyarınca yapılan kısmi tevkifat nedeniyle ortaya çıkan KDV iade taleplerinde de dikkate alınmaktadır. (KDV Genel Uygulama Tebliği’nin IV/A-8.3. nolu bölümü)
KDV iadelerinde genel süre sınırı 5 yıldan 2 yıla indirilmiş olmakla beraber KDV Kanunu’nun 29/2 nci maddesi uyarınca indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerden doğan KDV iadelerine ilişkin taleplerle ilgili başvuru süresi idari anlayışa göre, iade hakkı kazanılan yılı izleyen yılın bitiminde sona ermektedir.
Örnek vermek gerekirse idari uygulamaya göre, 2022 yılında doğmuş olan indirimli oran nedenli KDV iade hakkı en geç Kasım 2023 ayına ait KDV beyannamesinde talep edilebilmekte veya daha önce talep edilmemişse 2023 sonuna kadar düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle KDV iadesi talep edilebilmektedir. Doğal olarak KDV iade talep tutarının artırılmasına ilişkin düzeltme işlemlerinde de aynı süre sınırı uygulanmaktadır.
KDV Genel Uygulama Tebliği’nin söz konusu süre sınırına ilişkin bölümünde (IV/A-8.1.) şu açıklamalara yer verilmiştir;
“…………….mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (yılın sonuna kadar verilen Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin verilen düzeltme beyannameleri dahil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur…………..”
“İade talep süresinin dolmasından sonra, geçmiş dönemler için düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle ve/veya standart iade talep dilekçesi ve ilgili belgeler ibraz edilmek suretiyle iade talep edilmesi mümkün değildir. Ancak, Tebliğin ilgili bölümlerinde aranan belgeler süresinde ibraz edilmekle birlikte, bu belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde, eksikliklerin bu süreden sonra tamamlanabilmesi mümkündür.”
Daha önce verilmiş KDV beyannamesinin iade talepli hale getirilmesi veya iade talep tutarının artırılması, Hazine aleyhine düzeltme talep edilmesine ilişkin hükümlere tabi tutulmaktadır.
Hazine aleyhine sonuç doğuran düzeltme beyannameleri hakkındaki açıklamalarımız başka bir yazımızda [2] yer almaktadır.
Mükellefin düzeltme talebi Hazine aleyhine olduğunda düzeltme işlemi incelemeye sevk işlemi yapılmaksızın vergi dairesinin yetkisi kapsamında yerine getirilebilmektedir.
Vergi dairesinin lüzum görmesi üzerine Hazine aleyhine sonuç veren düzeltme talepleri incelemeye sevk edilmekte ve talep inceleme sonucuna göre yerine getirilmekte veya reddedilmektedir.
Düzeltme yoluyla yapılan KDV iade taleplerinin incelemeye sevk edilmeksizin ve süratle sonuçlandırılmasını sağlayacak olan ve dikkate alınması gereken hüküm ve uygulamalar şöyle sıralanabilir:
“……………Bu beyannamelerin; daha önce verilmiş beyannamedeki matrah ve/veya vergiyi azaltıcı, sonraki döneme devredilen vergiyi artırıcı, mahsup, tecil ya da iade tutarını artırıcı nitelikte olması halinde DURUMU İZAH EDEN BİR DİLEKÇE EKİNDE verilmesi gerekmektedir…………………”
ifadesine yer verilmiştir.
Görüldüğü gibi sonradan KDV iade talebi edilmesi veya iade tutarının artırılması halinde bunun nedenini ve dayanaklarını anlatan ve belgeleyen bir dilekçe verilmesi gerekmekte, bu dilekçe vergi dairesince yeterli bulunduğu taktirde KDV iadesi için gerekli belge ve bilgiler sunulmak veya tamamlanmak suretiyle talebin incelemeye sevk edilmeksizin sonuçlanması sağlanabilmektedir.
Nitekim 3568 sayılı Kanuna ilişkin 20 nolu Tebliğde;
“Tam tasdik sözleşmesi düzenlenen mükelleflerin hesaplarının ilgili Yeminli Mali Müşavirlerce incelenmesi sırasında önceki aylara ait hatalı işlemlerin tespit edilmesi halinde bu hatalı işlemler Yeminli Mali Müşavirlerce düzelttirilecektir. Bu düzeltmeler katma değer vergisi ya da muhtasar beyannamelerde de bir düzeltmeyi gerektiriyor ise Yeminli Mali Müşavirlerin düzenleyecekleri bir rapor ekinde verilecek (pişmanlıkla verilecekler dahil) düzeltme beyannameleri, vergi dairelerince İNCELEMEYE GÖNDERİLMEYECEK ve DÜZELTMELER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR RAPORU DOĞRULTUSUNDA YERİNE GETİRİLECEKTİR.”
hükmü yer almaktadır.
Böyle bir açıklayıcı rapor, tam tasdik hizmeti olmasa dahi, düzeltme yoluyla talep edilen KDV’nin haklılığı konusunda vergi dairesini ikna edebilmesi için destekleyici rol oynayabilir.
Bizim temennimiz, Hazine aleyhine sonuç veren tüm düzeltme beyannamelerinin YMM tasdik raporu ile sonuçlanabilmesini sağlayacak bir yasal düzenleme yapılmasıdır.
Nitekim Otomasyonlu Vergi Daireleri İşlem Yönelgesi 47/A maddesinde;
“ a) Matrah ve/veya vergiyi azaltıcı ya da sonraki döneme devredilen vergiyi artırıcı mahiyetteki beyannameler; yapılan düzeltmenin mükellef tarafından haklı bir nedene veya bir hataya dayandığının belgelendirilmesi ya da mükellefçe verilen yazılı izahatın vergi dairesi müdürünce yeterli görülmesi halinde miktarına bakılmaksızın kabul edilir ve bu beyannameler incelemeye sevk edilmez.”
denilmiştir.
Keza 2007/8 sayılı Uygulama İç Genelgesinde;
“……………….yazılı izahatın bulunması ve yapılan izahatın vergi dairesi müdürü tarafından yeterli görülmesi halinde tutarına bakılmaksızın gerekli düzeltme işlemleri yapılacaktır…………….”
ifadesi yer almaktadır.
Geçmiş aylar ile ilgili olarak sonradan KDV iadesi istenmesi veya istenmiş olan KDV iade tutarının artırılması ilgili dönemdeki devrolan KDV’nin azalmasını sağladığı için, izleyen aylarda durumuna göre ödenecek KDV çıkmasına veya beyan edilen KDV tutarının artmasına yol açabilir.
Bu nedenle sonradan yapılacak KDV iade talep tutarı izleyen aylardaki en küçük devrolan KDV tutarını aşmamalıdır.
Geçmişte verilmiş KDV beyannamesinin KDV iade talepli hale getirilmesi veya iade talep tutarının artırılması, sonraki döneme devreden KDV’yi küçültmekte ve bu küçülme izleyen aylara ait KDV beyannamelerinin de zincirleme olarak düzeltilmesi gereğini akla getirmektedir.
Geçmişte verilmiş bir özelge ile ödenecek KDV çıkmamak kaydıyla bu zincirleme düzeltmenin yapılmasına gerek bulunmadığı şeklindeki idari görüş, bir yazımıza [3] konu olmuştur.
Daha sonra çıkarılan KDV Genel Uygulama Tebliği’nin IV-E.12 nolu bölümünde
“…………….Ancak, düzeltme beyannamesinin verildiği dönemden en son vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesine kadar, bu düzeltme neticesinde aradaki vergilendirme dönemlerinde ödenecek bir vergi çıkmaması kaydıyla, her bir dönem için ayrı ayrı düzeltme beyannamesi verilmesine gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tür durumlarda düzeltmenin yapıldığı vergilendirme dönemi ile en son vergilendirme dönemine ilişkin düzeltme beyannamesi verilmesi yeterlidir……………”
hükmüne yer verilmek suretiyle söz konusu idari görüş tebliğ hükmü haline getirilmiştir.
Örnek vermek gerekirse 2021 Ağustos ayında ihraç işlemi yapmış olmakla beraber bu işlemden kaynaklanan KDV iade hakkını kullanmayan bir firma söz konusu hakkını kullanmak için 2021 Ağustos KDV beyannamesini KDV iade talepli hale getiren düzeltme beyannamesini Eylül 2022 ayında vermiştir. Söz konusu düzeltme Ağustos 2021‘den devreden KDV tutarını azaltmıştır. Bu azalma düzeltmenin yapıldığı aya kadar verilmiş beyannamelerin hiç birinde ödenecek KDV çıkmasına yol açmamıştır. Tebliğdeki hükme göre, Eylül 2021 ile Temmuz 2022 arasındaki 11 ay için düzeltme beyannamesi verilmeyecek sadece, Ağustos 2021 ve Ağustos 2022 ayları için düzeltme beyannamesi verilmesi yeterli olacaktır.
KDV iade haklarının kullanılmaması veya eksik kullanılması devrolan KDV sorunu doğmasına veya bu sorunun daha yüksek meblağlı olmasına sebebiyet verebilmektedir.
KDV iade talep hakkı bulunduğu halde iade talepsiz olarak verilmiş beyannameler yasal süresi içinde düzeltme beyannamesi verilerek KDV iade talepli hale getirilebilmektedir.
KDV iade talepli olarak verilmiş beyannamelerdeki iade tutarının eksik olduğu durumlarda yine yasal süreler geçirilmemek şartıyla düzeltme beyannamesi verilerek KDV iade tutarı artırılabilmektedir.
Hazine aleyhine sonuç veren bu düzeltme işlemleri, incelemeye sevk edilmeksizin vergi dairesi yetkisiyle sonuçlandırılabilir.
YMM raporu sunulması incelemeye sevk gereğini ortadan kaldırıcı etki sağlayabilir. Bu etkinin belirgin hale getirilmesi ve uygulama birliği sağlanması bakımından, Hazine aleyhine sonuç veren tüm düzeltme beyannamelerinin (bu arada KDV beyannamelerinin iade talepli hale getirilmesi veya iade tutarının artırılması yönündeki KDV düzeltme beyannamelerinin) Yeminli Mali Müşavir tarafından tasdiki konusunda özel bir düzenleme yapılması yararlı olacaktır.
NOT: Yazarımızın bu makalesi Yaklaşım Dergisinin Ekim 2022 sayısında yayımlanmıştır.
[1] Vergi Dünyası Dergisi’nin Haziran 2019 sayısında yayımlanan “KDV İADELERİNDE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELER, YMM TASDİK RAPORLARININ GEÇERLİ OLUP OLMADIĞI VE İBRAZ SÜRELERİ” başlıklı yazımız. (www.denet.com.tr/yayınlarımız/makaleler/mehmetmac/2019)
[2] Lebib Yalkın Dergisinin Temmuz 2016 sayısında yayımlanan “HAZİNE ALEYHİNE SONUÇ VEREN DÜZELTME BEYANNAMELERİ HAKKINDA YAPILACAK İŞLEMLER” başlıklı yazımız. (www.denet.com.tr/yayınlarımız/makaleler/mehmetmac/2016)
[3] Yaklaşım Dergisi Ağustos 2009 sayısında yayımlanan “ZİNCİRLEME OLARAK ÇOK SAYIDA KDV BEYANNAMESİNİ DÜZELTME KÜLFETİNİ ORTADAN KALDIRAN MUKTEZA” başlıklı yazımız. (www.denet.com.tr/yayınlarımız/makaleler/mehmetmac/2009)
20.10.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.