6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile şirketlerin denetiminde devrim niteliğinde değişiklik yaşanmıştır. Daha önceden şirket organları içerisinde bulunan “Denetim Kurulu” yerini “Bağımsız Dış Denetime” bırakmıştır.
Bu düzenleme ile, uzman bilgisine sahip olması zorunlu olmayan murakıplar tarafından yapılan faaliyet denetiminin, işin içine muhasebenin denetimini de katarak denetimin sürekliliğini, globalleşen dünya ile entegre olan hem denetim standartlarını hem de finansal tabloların raporlanması standartlarını benimseyerek dünya ile faaliyetlerin denetimi yönünden aynı dilin konuşulması amaçlanmıştır. Şüphesiz burada ifade edilenden fazla hususlar amaçlanmıştır ancak bu amaç makalemiz için yeterlidir.
Makalemizde, 6102 sayılı kanun hükümlerine göre, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurmuş oldukları şirketlerin mezkûr kanun kapsamında bağımsız denetime tabi olup olmadıkları incelenecektir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun Ticaret şirketleri başlıklı 2. Kitabının, Anonim şirketler başlıklı 4. Kısmının, “Denetleme” başlıklı üçüncü bölümünde, “Cumhurbaşkanınca (Değişmeden önce: Bakanlar Kurulu) belirlenip, denetime tabi olan anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenir. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da denetim kapsamı içindedir.” Demek suretiyle Cumhurbaşkanınca belirlenen kriterlere veya münhasıran sektörel/bölgesel veya başkaca bir ölçüt esas alınarak belirlenmiş şirketlerin finansal tabloları dolayısıyla muhasebesel iş ve işlemleri bağımsız dış denetçiler tarafından denetlenmek zorundadır.
Bu düzenlemeye uyulmamasını sonucunu “denetime tabi olduğu hâlde söz konusu denetimi yaptırmayanların finansal tabloları ve yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş hükmündedir.” demek suretiyle ağır bir yaptırıma bağlamıştır.
Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair (2018/11597) sayılı Karar 26.03.2018 tarih ve 30432 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanmış, daha önce yürürlükte olan Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar’ ın yürürlüğe konulması hakkındaki 19/12/2012 tarihli ve 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararını yürürlükten kaldırmıştır.
Söz konusu Karar’ın Bağımsız denetime tabi şirketler başlıklı 3’üncü maddesinde bağımsız denetime tabi şirketler ve ölçütleri belirlenmiş, Karar’ın 4’üncü maddesinde ise kapsam dışında tutulan şirketlerin hangileri olduğu belirlenmiştir. Buna göre;
a) Ekli (I) sayılı liste kapsamında yer alanlar hariç olmak üzere, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanuna tabi şirketler.
b) Ekli (I) sayılı listede belirtilenler ile ekli (II) sayılı listenin 5(b) sırasında belirtilen şirketler hariç olmak üzere sermayesinin en az yüzde 50’si devlete, il özel idarelerine, kanunla kurulmuş vakıflara ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan şirketler.
Bağımsız denetim kapsamı dışında tutulmuştur. İl Özel İdarelerinin ortak olduğu şirketler kapsam dışı bırakılırken, yukarıda yer verilen düzenlenemeden de anlaşılacağı üzere, “8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında faaliyet gösteren kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile sermayesinin en az %50’si belediyelere ait olan şirketler.” kapsam dışında kalan şirketler düzenlemesine dahil edilmemiştir. Yapılan açıklamalar ışığında, %50 si belediyelere ait olan şirketler aşağıdaki kriterlerinde en az üçünden ikisini art arda iki hesap dönemi sağlaması durumunda bağımsız denetime tabi olacaklardır.
Ekli (II) sayılı listede belirtilen şirketler için eşik değerler:
i) Aktif toplamı 30 milyon Türk Lirası.
ii) Yıllık net satış hasılatı 40 milyon Türk Lirası.
iii) Çalışan sayısı 125 kişi.
Eşik değerlere tabi şirketler, bu Kararda belirtilen üç ölçütten en az ikisinin eşik değerini art arda iki hesap döneminde aştığı takdirde müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetime tabi olur.
Eşik değerleri aştığı için bağımsız denetime tabi şirket, art arda iki hesap döneminde üç ölçütten en az ikisine ait eşik değerlerin altında kaldığı ya da bir hesap döneminde bu ölçütlerden en az ikisine ait eşik değerlerin yüzde 20 veya daha fazla oranda altında kaldığı takdirde müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetim kapsamından çıkar.
Eşik değerlerin aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde; aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı bakımından şirketin tabi olduğu mevzuat uyarınca hazırlanmış olan son iki yıla ait finansal tablolar, çalışan sayısı bakımından ise son iki yıla ait ortalama çalışan sayısı esas alınır.
Eşik değerlerin aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde şirketler bağlı ortaklık[1] ve iştirakleriyle[2] birlikte dikkate alınır. Bağlı ortaklıkları ve iştirakleri bulunan şirketlerde; aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı bakımından ana ortaklık ve bağlı ortaklığa ait finansal tablolarda yer alan kalemlerin toplamı (varsa grup içi işlemler yok edilir), çalışan sayısı bakımından ise ana ortaklık ve bağlı ortaklığın son iki yıla ait ortalama çalışan sayılarının toplamı dikkate alınır, iştirakler açısından, iştirake ait söz konusu kalemler şirketin iştirakteki hissesi oranında dikkate alınır.
Yukarıda yapılan değerlendirmelere göre %50’den fazla hissesi Ankara Büyükşehir Belediyesine ait olan şirketinizin Ekli (II) sayılı listede belirtilen şirketler için belirlenen eşik değerlerden en az ikisini art arda iki hesap dönemi sağlaması durumunda bağımsız denetime tabii olması gerekmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, şirketlerin denetiminde, dünya ile entegre bir şekilde mesleki uzmanlık bilgisi gerektiren bağımsız dış denetim müesseseni kabul etmiştir. Buna ilişkin bir takım alt düzenlemeler yapılmıştır. Makalemizde İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurmuş oldukları şirketleri bağımsız dış denetim yönünden inceledik.
Sonuç olarak, İl Özel İdarelerinin kurmuş olduğu şirketler bu uygulamadan muaf tutulurken, %50 den fazlası belediyelere ait olan şirketler bu uygulamaya tabi tutulmuştur.
Pek tabi belediyelerin kurmuş olduğu her şirket bu uygulamaya tabi olmayacaktır. Bunun için bazı eşik değerler benimsenmiştir. Mevcut uygulamalarda sıkça karşılaştığımız bir durum da belediye şirketlerinin yine belli hissesi belediyeye veya il özel idaresine ait olan şirketlerdir. Bu husus göz ardı edilmekte ve ciddi mağduriyetler doğurmaktadır. Eşik değerlerin hesaplanmasında, ortaklık oranlarına göre “Bağlı Ortaklıklar” ve “İştirakler” olarak hesaba dâhil edilmelidir. Bu eşik değerleri art arda iki hesap dönemi sağlayan şirketler denetime tabi olacaklardır. Aynı şekilde art arda iki hesap dönemi eşik değerlerin altında kalanlar ise uygulama dışına çıkacaktır.
[1] %50 den fazla hisseye sahip olma durumu
[2] %10-%49 oranında hisseye sahip olma durumu
16.08.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.