YAZARLARIMIZ
Mazlum Kaya Doğan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
smmm.kayadogan@outlook.com



Re Export- Transit Ticaret

Transit ticaret, 26190 sayılı İhracat Yönetmeliğine göre yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmadan ya da gümrük antreposundan satın alınan malın, ülkemizin gümrük sahasına sokmadan transit geçirilerek veya doğrudan doğruya yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmaya ya da antrepoya satılmasını ifade etmektedir. Transit ticaret ithalat ve ihracat rejimi hükümlerine tabi olmadan yapılan ticaret şeklidir.

Mal bedelleri için transfer yapılarak veya yapılmaksızın, satın alınan yabancı Menşeli veya Türk menşeli olup da yurtdışına satılmış malların transit olarak veya doğrudan doğruya, İthalat ve İhracat rejimi hükümlerine tabi olmaksızın başka bir ülkeye satılmasına re-export denilmektedir. Yurt dışından alınan bir malın, hiçbir işleme tabi tutulmadan başka bir ülkeye satılmasına kısaca re-export deniliyor. 

Türkiye’de yerleşik herhangi bir firma tarafından ithal edilmek amacıyla yurda getirilerek, gümrük antrepolarına alınan bir malın aynı firma ya da malları gümrük antreposunda devir alan başka bir firma tarafından başka bir ülkeye (ya da malın getirildiği ülkedeki başka bir firmaya) satılması da transit ticaret işlemidir.  

Gerçekte bir ithalat ve ihracat işlemi olmadığından dolayı, gümrük beyannamesi düzenlenmez.

İhracat Yönetmeliğinin 13. Maddesinin 3. fıkrasınca uluslararası anlaşmalarla ticareti yasaklanmış mallar ile Müsteşarlığın madde politikası itibariyle transit ticaretinin yapılmasını uygun görmediği mallar transit ticarete konu olamaz. İthalat ve ihracat yapılması yasaklanmış ülkelerle transit ticaret yapılamaz.

Gümrük Kanunu’nun 84. Maddesinde transit rejimin, İthalat vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi olmayan serbest dolaşıma girmemiş, ihracatla ilgili gümrük işlemleri tamamlanmış, eşyanın, gümrük gözetimi altında Türkiye Gümrük Bölgesi içindeki bir noktadan diğerine taşınmasına uygulanacağı belirtilmiştir.

4458 Sayılı Gümrük Kanunu 84. Maddesinde;

1. Transit rejimi;

a) İthalat vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmayan serbest dolaşıma girmemiş,

b) İhracatla ilgili gümrük işlemleri tamamlanmış,

Eşyanın, gümrük gözetimi altında Türkiye Gümrük Bölgesi içindeki bir noktadan diğerine taşınmasına uygulanır.

2. Gümrük idareleri, transit rejimine tabi tutulan eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi içinde;

a) Yabancı bir ülkeden yabancı bir ülkeye,

b) Yabancı bir ülkeden Türkiye’ye,

c) Türkiye’den yabancı bir ülkeye,

d) Bir iç gümrük idaresinden diğer bir iç gümrük idaresine,

taşınmasına izin verir.

3. Transit rejimine tabi eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde taşınması;

a) Transit rejimi beyanı kapsamında,

b) TIR karnesi kapsamında,

c) Transit belgesi olarak kullanılan ATA karnesi kapsamında,

d) Kuvvetlerin Statüsüne Dair Kuzey Atlantik Anlaşmasına Taraf Devletler Arasındaki Sözleşme ile öngörülen form 302 kapsamında,

e) Posta kolileri dâhil olmak üzere posta yoluyla,

f) Yönetmelik ile belirlenecek hallerde, demiryolu ile taşımada CIM Taşıma Belgesi, büyük konteynerler ile taşımada TR Transfer Notu, havayolu ve denizyolu ile taşımada eşya manifestosu kapsamında,

yapılır.

4. a) Transit rejimine tabi tutulan eşya ve gerekli belgeler, rejimi düzenleyen hükümlere uygun olarak varış gümrük idaresine sunulduğunda, transit rejimi sona erer.

b) Hareket gümrük idaresindeki bilgi ve belgeler ile varış gümrük idaresindeki bilgi ve belgelerin karşılaştırılması sonucunda, transit rejiminin usulüne uygun olarak sonlandırıldığının belirlenmesi halinde rejim ibra edilir.

Transit ticarete konu olan mallarla ilgili olarak, ithalata ve ihracata ilişkin vergi, resim, harç ve fon tahsil edilmez.

Uluslararası anlaşmalarla ticareti yasaklanmış mallar ile DTM’nin madde politikası itibarıyla transit ticaretinin yapılmasını uygun görmediği mallar transit ticarete konu olamaz. İthalat ve ihracat yapılması yasaklanmış ülkelerle transit ticaret yapılamaz.        

Transit ticaret konu olan malların satın alınması ithalat, satılması da ihracat sayılmadığından, malın satın alınmasına ilişkin işlemler, İthalat Rejim Kararı ve Yönetmeliği hükümlerine, malın satılmasına ilişkin işlemler, İhracat Rejimi Kararı ve İhracat Yönetmeliği hükümlerine tabi tutulmaz. Gümrük idarelerince verilebilecek izne istinaden malların Türk gümrük hattını aşarak işçilik görmek üzere fiktif depo veya antrepolara alınması “fiili ithalat” hükmünde değildir. Dolayısıyla transit ticaret şeklinde yapılan satışların gelir vergisi kanununun 40/1. Maddesi kapsamına girmemektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ AÇISINDAN TRANSİT TİCARET

 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

- 1/2 inci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu,

- 6/a maddesinde, mallar bakımından işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını ifade ettiği,

 hüküm altına alınmıştır.

KDV Beyannamesi KDV’nin konusu giren işlemlerin beyan edildiği bir beyannamedir. Bir işlemin KDV’nin konusuna girebilmesi için, mal teslimleri bakımından teslim anında malın Türkiye’de olması, hizmet şeklinde işlemler bakımından ise hizmetin yurt içinde cereyan etmesi gerekir.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu uyarınca yurt dışından satın alınan malların Türkiye'ye ithal edilmeden yani mal millileştirilmeden, tekrar yurtdışında mukim başka bir firmaya satılması işlemi, teslimin Türkiye'de gerçekleşmemesi nedeniyle KDV'nin konusuna girmeyecektir. Haliyle verginin konusuna girmeyen transit ticaretin katma değer vergisi beyanında yer almaması gerekir.

Katma Değer Vergisi Kanunu 14. maddesindeki Transit Taşımacılık İstisnasının, 17-4-ı fıkrasındaki Serbest Bölgelerde Verilen Hizmet İstisnasının, 17-4-o fıkrasındaki Gümrük Antrepolarında yapılan teslimlere ilişkin İstisnanın Katma Değer Vergisi Beyannamesinde yer alması gerekmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanunun 30/1 fıkrasına göre, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılamaz.

KDV Kanunun 33. Maddesine göre; indirim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisinin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmı indirim konusu yapılabilir.

Katma Değer Uygulama Genel Tebliğinde, konu İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan İşlemleri birlikte yapan mükellefler, alışlarında yüklendikleri vergileri, herhangi bir ayırım yapmaksızın tamamen o dönemde indirilebilir KDV hesabına intikal ettirirler. Daha sonra aynı dönemde, toplam satışlar içinde indirim hakkı tanınmayan işlemlerin oranı bulunur, bu oran, o dönemdeki toplam satışlar nedeniyle yüklenilen vergilere uygulanarak, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergi miktarı hesaplanır. Bu şekilde bulunan vergisiz satışlara (kısmi istisna kapsamına giren işlemlere) ait yüklenilen vergiler, KDV beyannamesinin, “ilave Edilecek KDV” satırına yazılacağı ifade edilmiştir.

VERGİ USUL KANUNU AÇISINDAN TRANSİT TİCARET

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227’nci maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

VUK 229’uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.

VUK 231’inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı belirtilmiştir.

VUK 232’nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu, bu sayılanlar dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 544 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 01.01.2023’ten itibaren 4.400 TL’yi geçmesi veya bedeli 4.400 TL'den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.

VUK 234’üncü maddesinde ise birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin, vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia içinde tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu belirtilmiştir.

253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin " Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Bedellerle İlgili İşlemler" başlıklı bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri, ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklanmıştır.

Vergi Usul Kanunun 227’nci maddesi uygulamasında, yurt dışında mukim olan firmaların düzenlediği belgelerin, ilgili ülke mevzuatına göre geçerli belge sayılması durumunda, mezkur belgeler tevsik edici belge olarak kabul edilmektedir. Aksi durumda, yurt dışında mukim olan firmalar adına gider pusulası düzenlenmesi gerekmektedir.

Vergi Usul Kanunu 459 Sıra Numaralı Genel Tebliğine göre 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmelerinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN TRANSİT TİCARET      

Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinde, Kanunun 1’inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların tam mükellef olacakları ve gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançlarının tamamı üzerinden vergilendirilecekleri; aynı Kanunun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 38’inci maddesinin birinci fıkrasında, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlere göre, tam mükellef olan şirketinizin yurt dışından satın aldığı emtiayı gerek yurt içindeki gerekse yurt dışındaki başka bir firmaya satması dolayısıyla elde ettiği kazanç kurumlar vergisi matrahına dahil edilecektir.

FORM BA VE FORM BS BİLDİRİMİ YÖNÜNDEN TRANSİT TİCARET        

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257'nci maddelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirimleri verme yükümlülüğüne yönelik uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile duyurulmuştur. Söz konusu yükümlülüğün aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uyulacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile yeniden belirlenmiştir.

396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin;

1.2.1. numaralı maddesinde, bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce yapılan her türlü mal veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne bakılmaksızın (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi ve yolcu bileti gibi) Form Ba ve Form Bs bildirimine dâhil edileceği belirtilmiştir.

1.2.2. numaralı maddesinde, mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal veya hizmet alışları ile mal veya hizmet satışlarına kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal veya hizmet alışları "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal veya hizmet satışları "Mal ve Hizmet Satımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirilecektir.

Söz konusu hadlerin uygulanmasında, özel matrah şekline tabi mal veya hizmet alış ve satışlarında katma değer vergisi, özel tüketim vergisine tabi işlemlerde ise özel tüketim vergisi dahil tutarlar dikkate alınacaktır.

Belgelerde gelir vergisi tevkifatına da yer verilen hallerde tevkifattan önceki brüt tutarlar dikkate alınacaktır.

2.1. numaralı maddesinde, yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal veya hizmet alış ve satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal veya hizmet alış ve satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir.

2.2.1. numaralı maddesinde, mükellefler söz konusu bildirim formlarını, aylık dönemler halinde düzenlemek ve takip eden ayın birinci gününden itibaren son günü akşamı saat 24:00'e kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle göndermekle yükümlüdürler. şeklinde belirtilmiştir.

Yurt dışından satın alınan mallar Türkiye'ye ithal etmeden yani mal millileştirmeden tekrar yurt dışında satılması durumunda, yapılan işlem transit ticaret kapsamında değerlendirilecektir. Diğer bir ifade ile alış ve satış faturası arasında lehte fark esas olmak üzere satılmış malların transit olarak veya doğrudan doğruya, ithalat ve ihracat rejimi hükümlerine tabi olmaksızın, başka veya aynı ülkeye (serbest bölgeler dâhil) satılmasıdır.

Türkiye'de yerleşik herhangi bir firma tarafından ithal edilmek amacıyla yurda getirilerek, gümrük antrepolarına alınan bir malın aynı firma ya da malları gümrük antreposunda devir alan başka bir firma tarafından başka bir ülkeye ya da malın getirildiği ülkedeki başka bir firmaya satılması da transit ticaret işlemidir.

Transit ticaret kapsamındaki mal veya hizmet alış ve satışına ilişkin yurt dışında gerçekleşen işlemlerin belgelendirilmesinde, satıcı yurt dışı firması tarafından alıcı firma adına fatura düzenlenmesi, daha sonra alıcı firma tarafından da satışa konu olan mal veya hizmet aynı ülkeye veya başka bir ülke ya da serbest bölgede faaliyette bulunan bir firmaya satıldığında ilgilisine fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Yurt dışından getirilen malların serbest dolaşıma sokulmadan satış yoluyla devir işleminin yapılması ve daha sonra eşyanın serbest dolaşıma girmeden transit ticaret yoluyla yurt dışına gönderilmesi durumunda, mal veya hizmet alış ve satış işlemlerine ilişkin fatura düzenlenmesi gerektiğinden, bildirim verme yükümlülüğü kapsamındaki mükellefler tarafından ilgili Genel Tebliğin 1.2.1. ve 1.2.2. maddelerinde belirtildiği gibi belge türüne bakılmaksızın katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal veya hizmet alış ve satış bilgilerinin Form Ba ve Form Bs bildirim formlarına dahil edilerek elektronik ortamda kanuni süresi içerisinde bildirilmesi gerekmektedir.

03/12/2022 tarihli ve 32032 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 543) ile boş Ba/Bs bildirimi verme zorunluluğu kaldırılmıştır. Buna göre, bildirim verme yükümlülüğü bulunan ancak tüm alış veya satışları belirtilen haddin altında kalan veya elektronik belge olarak düzenlenen belgelerden oluşan mükelleflerin, ilgili dönem Form Ba ve Form Bs bildirimlerini vermelerine gerek bulunmamaktadır. Söz konusu Tebliğ, yayımlandığı tarihi takip eden bildirim dönemine ilişkin olarak verilecek bildirim formlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Buna göre, 2023/Ocak döneminden itibaren boş Ba/Bs bildirimi verme zorunluluğu kaldırılmıştır.

Transit ticaret kapsamında yapılan alım satım işlemlerinin bilanço hesabına göre defter tutan mükellefler tarafından 5.000 TL aşan alış ve satışların elektronik belge olarak düzenlenenler hariç Form Ba-Bs ye dahil edilmesi gerekmektedir.

KAYNAKÇA

  • 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
  • 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
  • 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
  • 4458 Sayılı Gümrük Kanunu
  • 26190 sayılı İhracat Yönetmeliği
  • 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
  • 12.08.2020 Tarih 67630374-130[2017/69]-15415 Sayılı Yurt dışından satın alınan malların Türkiye'ye ithal edilmeden, Yurtdışındaki Firmaya satılması işleminin KDV''ye tabi olup olmadığı hk Özelge
  • 08.05.2020 Tarih 11395140-105[VUK-1-21427]-E.356164 Sayılı Transit ihracattan elde edilen gelirin vergilendirilmesi ve Ba Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği hk. Özelge

27.07.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM