YAZARLARIMIZ
Levent Özkaya
Vergi Başmüfettişi
levent.ozkayaa@gmail.com



Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazancı Şartlarından Hasılat Tutarının Güncellenmemesi Sorunu

Giriş

Kontrol edilen yabancı kurum kazancının Türkiye’de kurumlar vergisine tâbi olması, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda vergi güvenlik müessesesi olarak düzenlenen bir husustur. Buna göre yurtdışında bulunmasına rağmen Türkiye’de yerleşik kişi veya kişiler tarafından kontrol edilen yabancı kurumların elde ettikleri kazançlar, bu şirketlere iştirak eden tam mükellef kurumlar vergisi mükellefleri nezdinde paylarına isabet eden oranda vergilendirilmektedir. Bu vergilendirme işleminde yabancı kurumun kazancının fiilen dağıtılıp dağıtılmamasının herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

Söz konusu vergi güvenlik müessesesinin uygulanabilmesi için sağlanması gereken şartlardan biri olan ‘yabancı kurumun ilgili yıldaki gayrisafi hasılatının 100.000,00-TL karşılığı yabancı para tutarını geçmesi’ şartındaki tutarın güncellenmemesini irdelediğimiz yazıda bu husus, kontrol edilen yabancı kurum kazancının vergilendirilmesine ilişkin genel bilgilere de yer vermek suretiyle ele alınmıştır.

1. Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kavramı

Bazı ülkelerin diğer ülkeler aleyhine fon ve yatırımları kendi ülkelerine çekmek amacıyla vergi erteleme olanağı getiren ve zararlı vergi rekabetine sebebiyet veren vergi uygulamalarına sıklıkla rastlanmaktadır. Türk vergi sisteminde vergi kayıp ve kaçağına yol açan ve vergiden kaçınmak isteyen mükelleflerin başvurduğu bir yöntem olması sebebiyle, bu tür uygulamalara sahip ülkelerdeki kurumlara iştirak edilmesine yönelik yasa koyucu tarafından bir vergi güvenlik müessesesi oluşturulmuştur.

Buna göre tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurtdışı mukimi yabancı iştiraklerinin kurum kazançları Türkiye’de vergilendirilmektedir. Bu vergilendirme işlemi için yurtdışı mukimi yabancı kurumun, söz konusu kazançlarını dağıtma şartı bulunmamaktadır. Dolayısıyla yabancı kurumun kazançları, tam mükellef kurumlara dağıtılsa da dağıtılmasa da -yasada belirtilen şartların birlikte gerçekleşmesi durumunda- Türkiye’de vergilendirilmektedir.

Yasa koyucu söz konusu vergi güvenlik müessesesi ile ticarî ve sınaî mahiyette olmayan yatırımlarını yurtdışında düşük oranlı vergi uygulamalarına sahip ülkelere yönlendiren mükellefler ile Türkiye’de yatırım yapan mükellefler arasında meydana gelen vergi eşitsizliğinin giderilmesini amaçlamaktadır.

Bu uygulamada kontrol edilen yabancı kurum kavramı; tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurtdışında mukim kurumları ifade etmektedir.

Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların yabancı kurumun sermayesine, kâr payına veya oy kullanma hakkına iştirak ettiği oran, kontrol oranı olarak ifade edilmektedir. Kontrol oranının tespitinde tam mükellef kurum ve gerçek kişilerin doğrudan ve dolayı sahiplikleri birlikte dikkate alınmaktadır. Ayrıca söz konusu gerçek kişiler ile kurumlar arasında herhangi bir ilgi, ilişki vb. aranmamaktadır.

2. Müessesenin Uygulama Şartları

Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip oldukları her yurtdışı mukimi kurumun kazancı, kontrol edilen yabancı kurum kazancı niteliğini haiz bulunmamaktadır. Bu tür kazançların kontrol edilen yabancı kurum kazancı kapsamında Türkiye’de vergilendirilebilmesi için birtakım şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar yasada şu şekilde sıralanmıştır:

1. İştirak edilen yabancı kurumun ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının %25 veya daha fazlasının faaliyetiyle orantılı sermaye, organizasyon ve personel istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri vb. pasif nitelikli gelirlerden oluşması.

2. İştirak edilen yabancı kurumun ilgili yılda ticarî bilanço kârı üzerinden %10’dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması.

3. İştirak edilen yabancı kurumun ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının 100.000,00-TL karşılığı yabancı para tutarını aşması. Bu tutarın tespitinde, iştirak edilen yabancı kurumun ilgili hesap döneminin son gününde geçerli olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan döviz alış kuru esas alınmaktadır.

3. Asgari Hasılat Tutarına İlişkin Şartın Değerlendirilmesi

Kontrol edilen yabancı kurum kazançlarının Türkiye’de kurumlar vergisine tâbi olması için gerçekleşmesi gereken şartlardan biri de iştirak edilen yabancı kurumun ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının 100.000,00-TL karşılığı yabancı parayı geçmesidir.

Yasa hükmü, 01.01.2006 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak ve 01.01.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 21.06.2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Hükmün ilk hâlinde 100.000,00-TL olarak belirlenen alt sınırın 2024 tarihi itibariyle de hâlâ 100.000,00-TL olarak uygulandığı görülmektedir.

Yasanın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle belirlenen alt sınır tutarı ile günümüzde uygulanmaya devam eden alt sınır tutarı karşılaştırıldığında her iki tutarın nominal değerleri eşit olsa da reel değerlerinin aynı olmadığı görülmektedir.

TCMB tarafından 29.12.2006 tarihinde 1,4056-TL olarak belirlenen Amerikan Doları (USD) alış kuru esas alındığında, 2006 hesap dönemi için yurtdışı mukimi yabancı kurumun gayrisafi hasılatının 41.144-USD’yi (=100.000 / 1,4056) geçmesi gerekmekte idi. 2023 hesap dönemi için ise, yurtdışı mukimi yabancı kurumun gayrisafi hasılatının 3.397-USD’yi geçmesi gerekmektedir. Nitekim 29.12.2023 tarihinde TCMB, USD döviz alış kurunu 29,4382-TL olarak belirlemiştir. Son olarak yurtdışı mukimi yabancı kurumun gayrisafi hasılatının bu yazıyı kaleme aldığımız tarih itibariyle belirlenen son döviz alış kuru çerçevesinde de 2.924-USD’yi geçmesi gerektiğini ifade etmeliyiz. Zira 23.10.2024 tarihinde TCMB, USD döviz alış kurunu 34,2011-TL olarak belirlemiştir.

Bu ekonomik göstergeler çerçevesinde Türk Lirasının geçen süre zarfında değer kaybettiği görülmektedir. Bu gerçek karşısında söz konusu tutarın Türk Lirası olarak belirlenmesi ve belirlenen tutarın her yılsonunda güncellenmemesi, Türkiye’de vergilendirilmesi gereken kontrol edilen yabancı kurum kazancının kapsamını genişletmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun aradığı asgari hasılat şartına günümüz perspektifinden baktığımızda, yıllık aranan tutarın neredeyse gelişmiş Avrupa ülkelerindeki bir kişi için aylık ortalama gelir düzeyine eşit olduğu görülmektedir.

Belli bir düzeyin üzerindeki kazançların vergilendirilmesini amaçlayan yasa hükmünün, günümüz itibariyle geçerliliğini koruyamadığını; neredeyse yurt dışında iştirak edilen tüm kazançların -diğer şartların sağlanması kaydıyla- kontrol edilen yabancı kurum kazancı olarak dikkate alınmasına sebep olduğunu ifade etmeliyiz.

Bu noktada yasada yapılacak bir değişiklikle, söz konusu tutarın öncelikle güncellenmesi ve ardından her yıl T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen yeniden değerleme oranına göre yeniden tespit edileceğinin belirtilmesi gerekmektedir.

SONUÇ

Kontrol edilen yabancı kurum kazançlarının Türkiye’de kurumlar vergisine tâbi tutulması, kurumlar vergisi uygulamasında bir vergi güvenlik müessesesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu uygulamada vergilendirmenin Türkiye’de yapılabilmesi, birtakım şartların birlikte gerçekleşmesine bağlıdır. Bu şartlardan biri de iştirak edilen yabancı kurumun ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının 100.000,00-TL karşılığı yabancı parayı geçmesidir.

Bu şartta yer alan 100.000,00-TL tutarındaki alt sınır, 2006 yılında yürürlüğe giren yasada yer alan ve herhangi bir yeniden değerlemeye tâbi olmaksızın günümüzde dâhi uygulanan bir tutardır. Ülkemizin yasanın yürürlüğe girdiği tarihten günümüze kadarki süreçte yaşadığı ekonomik koşullar da dikkate alındığında söz konusu tutarın güncellenmeye muhtaç bir hâle geldiği anlaşılmaktadır.

Gelişmiş bir Avrupa ülkesindeki bireylerin aylık ortalama gelirine eşit bir tutarı ifade eden söz konusu asgari hasılat tutarının, yasada değişiklik yapılarak öncelikle güncellenmesini ve her yıl T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen yeniden değerleme oranına göre yeniden tespit edileceğinin belirtilmesini öneriyoruz.

28.10.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM