Bilindiği üzere T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığının 31.12.2021 tarihli talimatı ile TCMB İhracat Genelgesi’ne eklenen ve 03.02.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Ek 1.madde düzenlemesi uyarınca; İhracat Bedeli Kabul Belgesine (İBKB) veya Döviz Alım Belgesine (DAB) bağlanan ihracat bedellerinin en az %25’inin (İBKB)’yi veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılması zorunluluğu getirilmişti. Zira bu oran, 18.04.2022 tarihinden itibaren %25’ten %40’a yükseltilmiştir.
İhracatçıların yapmış oldukları ihracat sonucunda yurda gelen döviz T.C. Merkez Bankasının belirlemiş olduğu döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrilmektedir. Merkez Bankası tarafından saat 10:00, 11:00, 12:00, 13:00, 14:00 ve 15:00’de ilan edilen ve İBKB veya DAB’a bağlanan ihracat bedeli döviz veya hizmet faturası ile belgelenen döviz kazandırıcı hizmet bedeli dövizin Türk lirasına çevrildiği saat itibarıyla en son açıklanmış olan döviz alış kuru baz alınmaktadır. TL’ye çevrilen tutar ile bu sefer tekrar döviz almak isteyen şirketler döviz satış kurundaki farklılıktan dolayı kayıp yaşamaktalar.
İhracat bedelinin yüzde 40’ının yukarıda belirtilen döviz alış kuruyla TL’ye çevrilmesi sonucunda TL’ye çevrilen tutar ile aynı kurdan döviz almak mümkün olmadığından dolayı ihracatçılar aradaki makastan kaynaklı kayıplarını karşılayacak bir kurumun olmamasından yakınmaktadır. Yüksek ihracat yapan şirketler ise çözümü yurt dışında şirketler açarak kur farkından kaynaklı zararlarını minimize etmeye çalışmaktadırlar.
Hammaddesini tamamen dövize endeksli olarak alım yapan şirketler bu durumdan en çok zarar gören gruptur. Bu şirketler daha önceden gelen parayı döviz olarak tutup, bir sonraki hammadde alımında kullanmaktaydı. Yapılan bu düzenleme ile söz konusu şirketler büyük darbe almış durumda.
Yapılan bu düzenleme, ihracat satış fiyatlarına dolar bazında %2-3 ek maliyet getirecektir. (makas farkından dolayı) Peki bu %2 ciddi bir fark mıdır? İhracatı olumsuz etkiler mi? Sorusuna verilecek en net yanıt kesinlikle EVET olacaktır. Şöyle ki, Türkiye’nin en çok ihracat yapan 4 sektörü; Otomotiv, kimyevi maddeler, çelik ve hazır giyimdir. Burada otomotivi biraz göz ardı edebiliriz. Çünkü çoğunlukla dış sermaye kaynaklıdır. Ancak geri kalan 3 sektörde uluslararası ticaret firmalarının karı %3-%5 arasıdır. Bu da demektir ki, karın yarısı ile tamamı arasına devlet kur farkı yoluyla el koyacak.
Bu düzenleme kısa vadede etkisini hemen göstermese de orta ve uzun vadede Türkiye’nin ihracat gelirlerine olumsuz etki edecektir. Şimdiden birçok ihracatçı şirket sırf bu nedenle Estonya, Sırbistan gibi ülkelerde şirket açmakta ve ihracat gelirlerinin bu ülkelere kaymasına sebep olmaktadır. Bu nedenle bu düzenlemenin derhal yeniden gözden geçirilip İhracatçının çıkarları lehine yeni maddelerle tesis edilmelidir.
01.07.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.