Değerli okurlar, bu haftaki yazımızda KDV ve Muhtasar Beyannamelerinde en çok yapılan hatalara değineceğiz.
İşletmelere alınan araçlarda bazı işletmeler, aracın ruhsatına bakmak suretiyle söz konusu aracın binek mi yada ticari mi olduğuna karar vermektedirler. Zira ruhsatta ticari araç yazıyorsa KDV sini indirim konusu yapmaktadırlar. Oysa 60 seri Nolu KDV sirküsünde binek araçların tanımına yer verilmiş olup söz konusu tanımda aracın ruhsatına hiçbir şekilde değinilmemiştir.
60 Seri nolu KDV sirkülerinin 5.10 bölümünde uzunca bir tanım yapılmıştır. Ancak okuyucunun aklında kolayca kalması için şöyle bir tanımlama yapabiliriz;
Eğer satın alınan aracın arkasında küllük, emniyet kemeri varsa veya şoförle arkayı ayıran bir bariyer yoksa bu aracın ruhsatında ticari de yazsa KDV yönünden binek araç olarak değerlendirilecektir ve söz konusu aracın KDV si de indirim konusu yapılamayacaktır.
Küçük ama çok önemli olan bu detayın kesinlikle gözlerden kaçmaması gerektiğini önemle belirtmek isterim.
İşletmelerin faaliyet gösterdikleri bina için peşin olarak ödedikleri kira ödemelerinde stopajın da peşin olarak beyan edilip ödenmesi gerektiğine daha önceki yazılarımla da değinmiştir.
Unutulmaması gerekir ki gelir vergisi kanununda vergiyi doğuran olay tahakkuk değil elde etme esasına dayandırılmıştır. Dolayısıyla kiranın peşin ödenmesi durumunda vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olduğundan peşin ödenen tutarın tamamı üzerinden stopaj yapılması gerekmektedir. Oysa işletmelerin bazıları kirayı peşin olarak çek vermek suretiyle ödemektedirler. Söz konusu bu çekler ise şirketin müşavirine ulaştırılmadığı takdirde muhtasarda aylık stopaj yapılmaya devam edilmektedir.
Gelir idaresi başkanlığınca konuyla ilgili verilmiş özelge aşağıdaki gibidir;
“Peşin ödenen kira bedelinin tamamı üzerinden tevkifat yapılarak muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.” (Gelir İdaresi Başkanlığının 02.01.2012 tarih ve 33 sayılı özelgesi)
KDV beyannamesinde devreden KDV si olan işletmelerde devreden KDV tutarının beyannameye bir kez yanlış girilmesi halinde sonraki bütün aylara ait KDV beyannamelerinde devreden KDV tutarı yanlış olmaktadır. Özellikle de KDV iadesi alan işletmeler için önceki aylara ait devreden KDV tutarını düzeltmek son derece önem arz etmektedir.
Örneğin Mart 2019 döneminde devreden KDV tutarındaki 1 liralık bir değişim hatanın fark edildiği döneme kadar olan tüm beyannamelerin devreden KDV tutarını etkilediğinden bir anda birçok düzeltme KDV beyannamesi verilmekteydi.
60 nolu KDV sirkülerinde bu uygulamaya Bakanlık tarafından son verilmiştir.
60 Nolu KDV Sirkülerinde "Düzeltme beyannamesinin verildiği dönemden en son vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesine kadar, bu düzeltme neticesinde aradaki vergilendirme dönemlerinde ödenecek bir vergi çıkmaması kaydıyla, her bir dönem için ayrı ayrı düzeltme beyannamesi verilmesine gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tür durumlarda düzeltmenin yapıldığı vergilendirme dönemi ile en son vergilendirme dönemine ilişkin, düzeltme beyannamesi verilmesi yeterli olacaktır."
Bir başka deyişle örneğin Mart 2019 da beyannamenin hatalı olduğunu Kasım 2020’de fark ettiysek sadece Mart 2019 ve Kasım 2020 KDV beyannamelerini düzeltmemiz yeterli olacaktır.
Bilindiği üzere gider pusulasıyla çok çeşitli ödemeler yapılabilmektedir. Zira, gider pusulasıyla yapılan ödeme karşı taraf için serbest meslek kazancının tarifine giriyorsa en çok hata burada yapılmaktadır. Çünkü işletmeler satın almış oldukları hizmet için gider pusulasında yüzde 10 stopaj hesaplamaktadır. Oysa serbest meslek faaliyetinin tanımına bakacak olursak; GVK 65 ‘e göre
“Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır”
Örneğin, makine montajı yapan bir kişiye gider pusulasıyla yüzde 10 stopaj yapılamaz veya seminer vermek için gelen bir hocaya da yüzde 10 stopaj yapılamaz. Yapılan iş, özel bir mesleki bilgi gerektiriyorsa yüzde 10 değil yüzde 20 stopaj yapılması gerektiğini önemle hatırlatırım.
Bilindiği üzere Leasing yoluyla satın alınan kıymetlerde her ay leasing faturası düzenlenmektedir. Dolayısıyla leasing ile satın alınan araçlarda tek bir fatura değil kiralama süresi boyunca her ay düzenli olarak fatura gelmektedir.
Peki leasing yoluyla satın alınan binek araçlara ait leasing faturalarında yer alan KDV indirim konusu yapılabilir mi ?
Şunu bilmemiz gerekir ki, leasing her ne kadar kiralama işlemi de olsa kira süresinin sonunda çok küçük bir bedelle kıymetin mülkiyeti alıcıya geçirilmektedir. Dolayısıyla leasing işlemi başlangıçta kiralama işlemi gibi görünse de esasında malın mülkiyetinin alıcıya sonradan geçirildiği bir satın alma işlemidir.
Böyle olunca, leasing yoluyla alınan binek araçlar için ödenen leasing bedeli faturalarına ait KDV’nin indirim konusu yapılmaması gerekmektedir. Çünkü bu işlem aslında bir kiralama işlemi değildir. Kiralama işlemlerinde mülkiyet alıcıya geçmez. Ancak leasing işleminde mülkiyet alıcıya geçmektedir.
Konu ile ilgili olarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 19.04.2013 tarih ve 39044742-KDV.30-02 sayılı özelgesi bulunmaktadır.
Bilindiği üzere avukatlar, dava veya benzeri nedenlerle şirketlere gider yansıtmalarında bulunabilmektedirler. Yansıtılan bu giderlerin çoğu dekont ile yapılmaktadır. Peki bu uygulama doğru mudur? Avukatların hangi giderleri serbest meslek makbuzu ile yansıtılması gereklidir?
Burada avukatların serbest meslek makbuzu ile yansıtmak zorunda oldukları giderler bu şekilde yansıtılmadıkları takdirde ilgili şirketin o ay vereceği muhtasar beyannamede eksik vergi tahakkuk etmiş olacaktır. Dolayısıyla şirketin bu durumda sorumluluğu doğmaktadır.
Serbest meslek erbabının, müşterisinden veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyetiyle ilgili olarak, para ve ayın şeklinde aldığı gider karşılıkları hasılat sayılmıştır. Buna karşılık, vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi alanlarda harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan para ve ayınların hasılat sayılmayacağı GVK’nun 67 nci maddesinin 4 üncü fıkrasında hüküm altına alınarak gider karşılıklarına bir istisna getirilmiştir. Ancak, bunların tamamen söz konusu hususlara harcanmış olması gerekmektedir. Aksi halde, alınan paralardan harcanmayan kısım hasılat yazılmak zorundadır.
Bu açıklamalara göre, serbest meslek kazançlarında hasılat, tahsil edilme koşuluna bağlandığından, avukat tarafından tahsil edilen yol, konaklama vb. masraf ve giderleri için serbest meslek makbuzu düzenlemesi gerekmektedir. Ancak, tahsil edilmeyen tutarlar için serbest meslek makbuzu düzenlenmeyeceği unutulmamalıdır.
Konu ile ilgili olarak Antalya Vergi Dairesi Başkanlığının 11.10.2013 tarih ve 49327596-120[65.GVK.2013.29]-259 sayılı özelgesi bulunmaktadır.
Bilindiği üzere KDV Kanununun 17/4-r bendinde 2 yılı aşkın süredir aktifte yer alan gayrimenkul satışlarının KDV den istisna edildiği ifade edilmiştir. Oysa, bu maddenin devamındaki bir cümle sıklıkla göz ardı edilmektir. Maddenin devamındaki cümle aşağıdaki gibidir;
İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.
Görüldüğü üzere şirketin gayrimenkulü aldığı ve aynı gayrimenkulü sattığı tarihe kadar devamlı surette devreden KDV si varsa daha önce gayrimenkulü alırken indirim konusu yaptığı KDV yi satışın yapıldığı ayda ilave KDV olarak beyan edip ödemesi gerekecektir.
Yine 16.09.2014 tarihli 29147 sayılı Resmi Gazete’de Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:1) de de aynı konuya değinilmiş ve aşağıdaki hususlara yer verilmiştir.
- İşlemin yapıldığı tarihe kadar indirim yoluyla telafi edilen kısım için herhangi bir düzeltme yapılması gerekmez.
- Satış tarihine kadar indirilemeyen kısım ise “İlave Edilecek KDV” olarak beyan edilir ve teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınır.
Örnek: Güngör Ltd. Şti. tarafından 01.01.2017 tarihinde 1.000.000 TL ye alınan ve 180.000 TL KDV si indirim konusu yapılan bina 28.10.2020 tarihinde 2.000.000 TL ye satılmıştır. Şirket satın aldığı tarihten sattığı tarihe kadar olan dönem içinde 100.000 TL devreden KDV si gelmektedir.
Böyle bir durumda satın alınan gayrimenkule ait sadece 80.000 TL KDV nin indirim olarak kullanıldığı kabul edilecek olup gayrimenkule ait devreden KDV tutarı olan 100.000 TL ise satışın yapıldığı ay ilave KDV olarak beyan edilecektir.
Güngör Ltd. Şti. ’nin kaydı
---------------------------------------------------/----------------------------------------------------------------
120 ALICILAR 2.000.000
770 GEN.YÖN.GİD. 100.000
252 BİNALAR 1.000.000
679 DİĞ.OL.DIŞ.GEL.VE KAR. 1.000.000
391 HES.İLAVE KDV 100.000
….Nolu Bina Satışı
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
16.12.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.