Değerli okurlar, bilindiği üzere 13.09.2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve Türkiye'de yerleşik kişiler arasında döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşme yapılmasını yasaklayan 85 No.lu Cumhurbaşkanı Kararının uygulamasına ilişkin ayrıntılar 06.10.2018 tarihli ve 30554 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’De Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2018-32/51)ile belirlenmiştir.
Söz konusu Tebliğde yer alan hükümler aşağıdaki gibidir.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 2 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ‘‘yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişiler’’ Türkiye'de yerleşik kişiler olarak tanımlanmıştır.
Tebliğle getirilen düzenlemenin 8. maddesinin yirminci fıkrasında; Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, %50 ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile doğrudan ya da dolaylı olarak sahipliklerinde bulunan şirketler Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.
Düzenlemenin 8. maddesinin birinci fıkrası gereğince; Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında düzenleyecekleri gayrimenkul satış sözleşmelerinde satış bedeli döviz olarak belirlenemeyecektir.
Aynı şekilde, Türkiye’de yerleşik kişilerin serbest bölgelerde yer alan gayrimenkullerin satışında kendi aralarında düzenleyecekleri sözleşmelerde satış bedeli döviz olarak belirlenemeyecektir.
Düzenlemenin 8. maddesinin ikinci Fıkrası gereğince; Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında düzenleyecekleri gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde kira bedeli döviz olarak kararlaştırılamayacaktır.
Türkiye’de yerleşik kişilerin serbest bölgelerde yer alan gayrimenkullerini kiraya vermede kendi aralarında düzenleyecekleri gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde kira bedeli döviz olarak olarak kararlaştırılamayacaktır.
Düzenlemenin 8. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince; Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında düzenleyecekleri iş sözleşmelerinde ücret döviz olarak kararlaştırılamayacaktır.
4857 sayılı İş Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın(işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme olarak tanımlanmıştır.
Öte yandan, Türkiye’de yerleşik kişiler yurt dışında ifa edilecekleri işler için kendi aralarında düzenleyecekleri iş sözleşmesinde ücret döviz olarak belirlenebilecektir.
Düzenlemenin 8. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince; Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında düzenledikleri hizmet sözleşmelerinde (danışmanlık, aracılık ve taşımacılık sözleşmeleri dâhil) hizmet bedeli döviz olarak kararlaştırılamayacaktır.
Öte yandan aşağıda belirtilen hizmet sözleşmelerinde bedel döviz olarak belirlenebilecektir.
-Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
-İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
-Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
-Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurt dışında sonlanan ve yurt dışında başlayıp Türkiye’de sonlanan elektronik haberleşme ile ilgili hizmet sözleşmeleri.
Düzenlemenin 8. maddesinin onaltıncı fıkrası gereğince Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak %50 ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin döviz olarak kararlaştırılması mümkündür.
Düzenlemenin 8. maddesinin beşinci fıkrası gereğince Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında düzenledikleri eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli döviz olarak kararlaştırılamayacaktır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 inci maddesinde eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Örneğin, inşaat yapım işleri veya altyapı işleri eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmektedir.
Tebliğde, düzenlemenin tek istisnası olarak gemilerin inşası, tamiri ve bakımına ilişkin eser sözleşmeleri sayılmıştır. Buna göre, 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilerin inşası, tamiri ve bakımına ilişkin eser sözleşmelerinde, sözleşme bedeli döviz olarak kararlaştırılabilecektir.
Düzenlemenin 8. maddesinin altıncı fıkrası gereğince; Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında düzenleyecekleri menkul(taşınır) mal (ham madde, mamul, ticari mal vb.) satış sözleşmelerinde satış bedeli döviz olarak belirlenebilecektir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 209 uncu maddesinde taşınır satışı, Türk Medenî Kanunu uyarınca taşınmaz sayılanlar dışında kalan ve diğer kanunlarda taşınır olarak belirtilen şeylerin satışı olarak tanımlanmıştır. Buna göre, elektrik, doğalgaz, su satışları da taşınır mal satışları olarak değerlendirilmektedir.
Düzenlemenin 8. maddesinin yedinci fıkrası gereğince; Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında düzenleyecekleri menkul malların (hammadde, mamul, ticari mal vb.) kiralama sözleşmelerinde kira bedeli döviz olarak belirlenebilecektir.
Buna göre, iş makinesi veya taşıt satış sözleşmeleri hariç tüm menkul mal satış veya kiralama sözleşmelerinde bedel döviz olarak kararlaştırılabilecektir.
Düzenlemenin 8. maddesinin altıncı fıkrası gereğince Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında düzenleyecekleri iş makinesi veya taşıt satış sözleşmelerinde satış bedeli döviz olarak belirlenemeyecektir.
Karayolu Trafik Kanununun 3 üncü maddesinde; “İş Makineleri” “Yol inşaat makineleri ile benzeri tarım, sanayi, bayındırlık, milli savunma ile çeşitli kuruluşların iş ve hizmetlerinde kullanılan; iş amacına göre üzerine çeşitli ekipmanlar monte edilmiş; karayolunda insan, hayvan, yük taşımasında kullanılamayan motorlu araçlardır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Düzenlemenin 8. maddesinin yedinci fıkrası gereğince; Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında düzenleyecekleri iş makinesi veya taşıt kiralama sözleşmelerinde kira bedeli döviz olarak belirlenemeyecektir.
Düzenlemenin 8. maddesinin sekizinci fıkrası gereğince; Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında düzenleyecekleri bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmelerinde satış bedeli döviz olarak belirlenebilecektir.
Düzenlemenin 8. maddesinin sekizinci fıkrası gereğince; Türkiye’de yerleşik kişileri; kendi aralarında donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedeli döviz olarak belirlenebilecektir.
Düzenlemenin 8. maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince; 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama(leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin döviz olarak kararlaştırılması mümkündür.
Düzenlemenin 8. maddesinin onuncu fıkrası gereğince; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
Düzenlemenin 8. maddesinin onbirinci fıkrası gereğince; Türk vatandaşı olmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin döviz olarak kararlaştırılması mümkündür. Örneğin Türkiye’de istidam edilecek yabancıların iş sözleşmesi.
Düzenlemenin 8. maddesinin onikinci, onüçüncü ve ondördüncü fıkraları gereğince; kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu aşağıdaki sözleşmelere istisna getirilmiştir. Buna göre;
Düzenlemenin 8. maddesinin onbeşinci fıkrası gereğince Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
Düzenlemenin 8. maddesinin onyedinci fıkrasında havayolu faaliyetlerine ilişkin çeşitli istisnalar sağlanmıştır. Buna göre;
Türkiye’de yerleşik kişilerle dövizli olarak sözleşmeler yapabilecektir.
Ancak bu şirketlerin Türkiye’de yerleşik kişilerle düzenleyecekleri gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmelerinde, sözleşme bedeli döviz olarak kararlaştırılamayacaktır.
Düzenlemenin 8. maddesinin onsekizinci fıkrası gereğince; sözleşme bedelinin döviz olarak kararlaştırılmasının yasaklandığı sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda (çek veya senetlerde) yer alan bedel döviz olarak belirlenemeyecektir.
Düzenlemenin 8. Maddesinin ondokuzuncu fıkrası gereğince Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilecektir.
Düzenlemenin 8. maddesinin yirmiüçüncü fıkrasıyla; Tebliğ ile istisna kapsamına alınmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi uyarınca, 13.10.2018 tarihine kadar, Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunlu tutulmuştur.
Düzenlemenin 8. maddesinin yirmidördüncü fıkrasında sözleşmelerde dövizden TL’ye geçişin ayrıntıları düzenlenmiştir. Buna göre taraflar aralarında;
Sözleşme bedeli döviz olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerden tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar için Türk Lirası’na dönüşüm suretiyle sözleşmenin yenilenmesi zorunluluğu uygulanmayacaktır.
Düzenlemenin 8. maddesinin yirmibirinci fıkrasıyla; Döviz cinsinden düzenlenebileceği belirtilen sözleşmelerden Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihinden önce düzenlenmiş bulunan sözleşmelerinin Türk Parası cinsinden yeniden düzenlenmesi zorunlu olmaktan muaf tutulmuştur.
Düzenlemenin 8. maddesinin yirmiikinci fıkrasıyla; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihinden önce düzenlenmiş iş makinesi ve taşıt kiralama sözleşmelerinin Türk Parası cinsinden yeniden düzenlenmesi zorunlu olmaktan muaf tutulmuştur.
Düzenlemenin 8. maddesinin yirmibeşinci fıkrasıyla; istisna tanınan tarafların mutabakatıyla; yeni yapılacak sözleşmelerin Türk parası cinsinden yapılmasını veya mevcut döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi uyarınca Türk parası olarak yeniden kararlaştırılmasını talep etmesi durumunda sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk parası cinsinden kararlaştırılacağı belirtilmiştir.
10.10.2018
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.