GİRİŞ
Bilindiği üzere meslek mensupları vergi incelemelerinde özellikle de KDV yönünden yapılan incelemelerde haksızlığa uğramakta, ücret tahsil edilmese bile cezalı KDV tarhiyatına muhatap olmaktadır. Son yıllarda yerleşik yargı içtihatları da bu durumu desteklemeye başlamıştır.
Ancak yaptığımız araştırmalar sonucunda vergi incelemelerinde meslek mensubu lehine olan, atlanılan, gözden kaçırılan çok önemli bir husus bulunmaktadır: Stopaj...
Bu yazıda, meslek mensuplarının vergi incelenmesi neticesinde ücret tahsil edilmese bile teslim veya hizmet gerçekleştirildiği varsayımıyla KDV talep edilmesi fakat nakden veya hesaben ödeme yapıldığı varsayımının dikkate alınmayarak tahsil edilmiş varsayılan ücretlerden stopaj alacağının/kesintisinin hiç dikkate alınmaması, ya da meslek mensubu tarafından inceleme tutanaklarına geçirilmemesi veya mahkemelerde yaptığı yazışmalarda belirtmemesi hususu açıklanacaktır.
I.KONU HAKKINDAKİ MEVZUAT
Gelir Vergisi Kanunu'nun 67.maddesinde serbest meslek kazancının tarifi yapılmıştır. Buna göre serbest meslek kazancı, bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyle yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. Buna göre meslek mensupları tahsil etmedikleri hizmet bedellerinin gelir vergisini ödemek zorunda değildir.
İşin KDV boyutuna baktığımızda durum oldukça farklıdır. KDV Kanunu'nun 1.maddesinde serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslimlerin KDV'ye tabi olduğu, 10.maddesinde hizmetin yapılmasıyla verginin doğduğu belirtilmiştir. İşte bu hükümden hareketle vergi idaresi, ücreti ister tahsil edin ister etmeyin hizmet teslimi gerçekleştiğinden yapılan işin KDV bedelini isterim, demektedir. Son yıllarda Danıştay da görüş değiştirmiş ve bu görüşü benimsemiştir.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94/2.maddesine göre yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere nakden veya hesaben yapılan ödemelerden % 20 oranında gelir vergisi kesintisi (stopaj) yapılacağı belirtilmiştir. Hesaben ödemenin ne anlama geldiği yine gelir vergisi kanunu'nun 96.maddesinde şu şekilde açıklanmıştır: "Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder."
İşte bu madde, meslek mensuplarına vergi incelemelerinde önemli bir avantaj sağlayacaktır.
II.MESLEK MENSUPLARININ VERGİ İNCELEMESİ-MEVCUT DURUM
Vergi idaresi yasaların kendisine verdiği yetkiye istinaden istediği zaman meslek mensuplarının kayıtlarının doğruluğunu araştırabilir ve inceleyebilir. Vergi usul kanuna göre vergi incelemesinin amacı ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Vergi incelemesini yapan taraf inceleme ile ilgili bir rapor düzenler. Bu raporda tespit edilen matrah ve matrah farkları delilleriyle birlikte açıklanır. Meslek mensubu bu inceleme raporlarındaki tespitlere veya matrah farklarına itirazlarını sunabilir.
Meslek mensuplarının vergi incelemesi çok basittir: Müşterileri için bir çizelge yapılır, çizelgenin yanına o yıl için uygulanacak asgari ücret tarifesindeki rakam yazılır. Çizelgeye bir sütun daha eklenir ve oraya da meslek mensubunun söz konusu mükellefe o yıl için kestiği serbest meslek makbuzu yazılır. Müşteriye kesilmesi gereken tutardan, meslek mensubunun kestiği tutar düşüldükten sonra kalan meblağ için cezalı KDV tarhiyatı yapılır ve inceleme kolay bir şekilde bitirilir. Nasıl olsa, Danıştay da KDV tarhiyatı konusunda idare lehine karar verdiğinden inceleme sorunsuz bir şekilde tamamlanmış olur. Meslek mensubu hakkını mahkemelerde arasa bile herhangi bir sonuç elde edemeyecektir. Yapacağı tek bir hamle vardır: Uzlaşma.... Uzlaşmada bu vergi ve cezaları düşürmeye çalışacaktır. Ama çok fazla bir indirim alamayacaktır. Çünkü yargı kararları idare lehinedir.
Meslek mensubunun sığınacağı son ve güvenli bir liman daha vardır: STOPAJ...
III.MESLEK MENSUPLARININ VERGİ İNCELEMESİ NASIL OLMALIDIR?
Anayasamızın 10.maddesine göre devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (vergi incelemesi de dahil) kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır. 73.maddesinde ise vergi yükünün adaletli ve dengeli dağıtılması gerektiği belirtilmiştir. Vergi usul kanununa ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan "Vergi İncelemelerinde Mükelleflerin Hakları" kitapçığına göre, vergi incelemesinde karşı tarafın (incelenen taraf) itirazları varsa bunlar da inceleme tutanaklarına geçirilmek zorundadır. Vergi incelemesinde amaç sadece idare lehine olan hususları tespit etmek değildir. Vergi incelemesinde mükellef lehine olan hususlar da tespit edilmeli ve uygulanmalıdır.
Vergi inceleme elemanının bir görevi de mükellefin hak ve menfaatlerinin korunmasıdır. Çünkü vergi usul kanuna göre vergi incelemesinin amacı ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.
Meslek mensuplarının vergi incelemesinde sadece idare lehine olan vergi kanunlarının uygulanması, cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılamayacağı yolundaki genel ceza hukuki ilkesine aykırı olacaktır.
Vergi incelemelerinde İDARE LEHİNE olan uygulamalar yukarıda bahsetmiş olduğumuz ve kısaca ücret tahsil etmese bile meslek mensubundan KDV alınmasını uygun gören hükümlerdir.
Peki vergi incelemelerinde MESLEK MENSUBU LEHİNE olan ve bugüne kadar göz ardı edilen hüküm nedir?
IV.VERGİ İNCELEMELERİNDE MESLEK MENSUPLARININ LEHİNE OLAN HÜKÜM
Yazının girişinde kısaca bahsetmiş olduğumuz ve vergi incelemelerinde meslek mensubu lehine olan hüküm % 20'lik STOPAJ'dır. Meslek mensuplarının vergi incelemelerinde idare sadece lehine olan hükümleri uygulamakta ve meslek mensuplarına cezalı olarak KDV tarhiyatı yapmaktadır. Bu uygulama yanlıştır. Şöyle ki; gelir vergisi kanunu'nun 94 ve 96.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde meslek mensubuna nakden veya hesaben yapılan ödemelerden % 20 oranında stopaj kesintisi yapılması gerekmektedir.
Nasıl ki meslek mensubu ücretini almasa bile teslim gerçekleştiği için kendisine cezalı KDV tarhiyatı yapılıyor, meslek mensubu alacaklı hale geldiği, yani hizmetin teslimini gerçekleştirdiği anda müşterisinden alacaklı hale geldiği (hesaben ödeme) anda net bir ifadeyle "İdare açısından KDV alacağının doğduğu anda STOPAJ kesintisi de doğmaktadır." Vergi inceleme elemanı idare lehine olan % 18 oranındaki KDV alacağını tespit ettiği anda, meslek mensubunun da lehine olan % 20 oranındaki STOPAJI meslek mensubuna salınan KDV'den düşmeli, idarece re'sen tahakkuk edecekleri % 20 oranındaki stopajları meslek mensuplarının müşterilerinin muhtasar beyanlarına cezalı olarak yansıtmalıdır. Bu işlem sonucunda meslek mensubunun % 20 stopaj oranı - % 18 KDV oranı= % 2 iade alacağını tespit ve kayıt altına almalı, gerekli düzeltme işlemlerini Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme hükümlerine göre yapmalıdır. İdare bunu yapmadığı zaman yerleşik Danıştay kararlarında belirtilen "Eksik ve varsayıma dayalı olarak yapılan ve her haliyle kuşkuya yer veren bir yöntemle tespit edilen matrah farkına dayalı olarak yapılan tarhiyatta yasal isabet yoktur." durumuna düşecek ve haksız olacaktır.
Bu lehe olan hükme karşı, idarece haksız yere şöyle bir iddia da ortaya atılabilir. Denilebilir ki; bu durum doğru fakat vergi usul kanunu'nun 344.maddesindeki "Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder." hükmüne aykırı olacağından bizler yine de KDV ve vergi ziyaı cezasını isteme hakkına sahibiz. Fakat böyle bir iddia da doğru değildir. Vergi ziyaı cezası yasada açık bir şekilde tanımlanmıştır. İşin esası, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi noktasında düğümlenmektedir. Vergi inceleme elemanı meslek mensubuna % 18 oranında cezalı KDV tarh ettiği tarihte -aynı anda, eş zamanlı- meslek mensubunun % 20 oranında lehine olan stopaj da tahakkuk ettirileceğinden, her iki vergi de aynı anda tahakkuk etmiş sayılacak ve ortada herhangi bir vergi kaybı veya hazine zararı yaşanmayacaktır. Dolayısıyla vergi ve ziyaı da meydana gelmeyecektir. Her halükarda meslek mensubu KDV yönünden incelemelerde % 2 oranında kendi lehine, idare aleyhine alacaklı çıkacaktır.
V.SONUÇ
Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere meslek mensuplarının KDV yönünden incelenmesi artık anlamsızdır. Meslek mensubu KDV yönünden incelendiğinde bırakınız cezalı KDV tarhiyatına muhatap olmayı, % 2 oranında idareden alacaklı duruma gelecektir. Meslek mensupları vergi incelemelerinde bu durumu belirtmeli ve ilgili tutanaklara geçirtmeli, vergi inceleme elemanından ve bağlı bulunduğu vergi dairesinden inceleme neticesinde ortaya çıkacak olan % 2 oranındaki alacağını 6183 sayılı kanuna göre gecikme faizi ile birlikte talep etmeli, bu da olmuyorsa vergi mahkemelerinde yukarıda bahsetmiş olduğumuz durumu belirterek söz konusu KDV ve cezalarını iptal ettirmelidir.
Bundan sonraki süreçte mahkeme kararlarına da yansıyacak ve görülecektir ki; meslek mensuplarının KDV yönünden incelenmesi anlamsızlaşacak ve her vergi incelemesinden ALACAKLI çıkacaktır.
13.05.2015
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.