5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 56. Maddesinde bu konu düzenlenmiştir. Kanun maddesi dikkatle incelendiğinde, hak sahiplerine çok ekstrem durumlar haricinde aylık veya gelir bağlanmasına engel bir durum olmadığı bu yazımızda anlatılmaya çalışılmıştır.
a) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malûl duruma getirdiği hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmez.
b) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmez.
Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar 96. madde hükümlerine göre geri alınır.
İki maddenin ortak özelliğine bakıldığında; hak sahibi kişinin, sigortalıya karşı kasti bir hareketi sonucu zarar verme iradesi sergilediği ve bu amaç doğrultusunda fiilen harekete geçtiği görülmektedir.
Kanun koyucu konuda hakkında temkinli davranmış ve hak sahipliğinin kaybedilmesini kesinleşmiş yargı kararına bağlamıştır. Zaten ülkemizde ve diğer hukuk devletlerinde yargı tarafından verilen kararlar kesinleştikten sonra hüküm ifade etmektedir. Bu nedenle yukarıda sayıldığı şekilde karar kesinleşirse kişi hak sahipliğini kaybedecektir.
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar 96. madde hükümlerine göre geri alınır.
Hak sahibi olmaya engel diğer bir şart ise hak sahibi olan kişilerin boşandığı eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesidir. Yani kanun özü itibariyle muvazaalı (anlaşmalı) olarak eşinden boşanan kişilerin hak sahibi olamayacağını ifade etmektedir. Konu hakkında genel bir örnek verdikten sonra daha iyi anlaşılacağı kanısındayım.
Örneğin: Aslı YALAN ile Hayatı YALAN isimli kişiler 10 yıldır evlidir. Aslı YALAN isimli kadının babası vefat etmiştir. Babasının yeterli sigorta günü olduğu için hak sahibi olan kişilere aylık/gelir bağlanabilecektir. Aslı YALAN’ ın dul kalan annesi doğal olarak hak sahibidir. Aslı YALAN bekar olsaydı babasından dolayı hak sahibi olacaktı ve Aylık/gelir alabilecekti.
Aslı YALAN eşi Hayatı YALAN ile konuşarak anlaşır ve kağıt üzerinde boşanmaya karar verir. Bu kişiler resmiyette boşanır ve kadın artık resmi olarak evli olmadığı için babasının aylık/geliri üzerinde hak sahibi olabilir. Talebi halinde takip eden aybaşında kendisine aylık/gelir bağlanır.
Bu kişiler muvazaalı yani anlaşmalı olarak sadece resmiyette boşandıkları için, birlikte yaşamaya devam ederler ve kadın aynı zamanda babası üzerinden her ay aylık/gelir alır.
Örnekle birlikte konunun daha net anlaşıldığını düşünüyorum. Zaten yazıyı okuyan hemen hemen herkeste çevresinde bu tarz insanlar bulunduğu için konuyu anlamıştır. Kanunda bu tarz aile hayatı yaşamaya devam eden kişilerin hak sahibi olamayacağı belirtilmiştir.
Yalnız yukarıdaki maddelerden farklı olarak bunun tespiti için herhangi bir yargı kararı olması şartı aranmamaktadır. Bu tarz durumlar için Kurum kendi bünyesinde bulunan denetim elemanlarını görevlendirmektedir. Kurum içi görev dağılımında şuan bu araştırmaları Sosyal Güvenlik Denetmenleri yapmaktadır. Konuyla ilgili her türlü kanıtlar toplandıktan sonra bir kanaate ulaşılır ve Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından rapor düzenlenir.
Düzenlenen rapor kişilerin boşandıktan sonra birlikte yaşamaya devam ettikleri yönündeyse, hak sahibi kadına Kurum tarafından ödenmiş olan aylık/gelir faiziyle birlikte geri talep edilmekte ve almış olduğu aylık/geliri de kesilmektedir. Almış oldukları aylık/gelirin yanında hastane, eczane gibi sağlık hizmetlerinden faydalandıysa bütün bu hizmetlerin giderleri de Kurumca talep edilmektedir.
Maalesef ülkemizde bu tür boşanmalar ve Kurumdan aylık/gelir almalar oldukça yaygın görülmektedir. Kurum konuyla ilgili etkin mücadele yürütmekte ve denetim elemanı sayısının artmasıyla birlikte konu hakkında daha fazla araştırma yapmaktadır.
Adınızı Vermeden İhbarda Bulunabilirsiniz
Çevrenizde bu durumda Kurumdan aylık alan kişiler varsa Alo 170 hattını arayarak ihbarda bulunabilirsiniz. İsminizin bilinmesini istemiyorsanız ihbarda bulunurken adınızı vermek istemediğinizi belirtebilirsiniz. Bu şekilde vatandaşlık görevinizi yapabilir ve Kurumdan haksız şekilde aylık/gelir alan kişilere engel olabilirsiniz. Unutmayın bu kişilere ödenen her kuruşta hepimizin hakkı ve payı bulunmaktadır.
Sonuç olarak sigortalıya karşı ağır bir suç işlenmediği ve muvazaalı işlemler yapılmadığı takdirde hak sahibi olunabileceği anlaşılmaktadır.
Saygılarımla.
27.05.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.