Değişen dünya ekonomisiyle birlikte şirketlerde ticarette değişen şartlara ayak uydurmak zorunda. Yurt içinde yapılan ticaretin gerek yurt dışı bağlantılı olması gerekse de satıcının kur riskinden kaynaklanan olumsuz etkileri ortadan kaldırabilmesi için, yurt içi müşterilere de artık sıklıkla dövizli faturalar düzenlenmeye başlandı.
KDV Kanunu, KDV genel uygulama tebliği, sirkülerler ve özelgelerle, bedeli dövize endeksli olarak belirlenen mal satışı ya da hizmet ifalarının (vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği) tarihi ile bu bedelin ödendiği, tahsil edildiği tarih arasındaki kur farkının KDV’ye tabi olduğu düzenlenmiştir.
Ödeme ve tahsilat kavramlarının herkes tarafından “nakit” bir işlem olarak algılandığına şüphe yoktur. Ayrıca, Gelir İdaresi Başkanlığınca verilen özelgelerde dövize endeksli çek ya da senedin ciro edilmesi işlemini ve buna bağlı olarak çek ya da senedin ciro edildiği tarih itibariyle lehine kur farkı oluşan tarafın (çeki veren borçlunun ya da çeki alan satıcının) kur farkı faturası düzenlemesi gerektiği ve KDV hesaplaması gerektiği görüşü ifade edilmektedir.
Bu yazımızda yukarıda yer verdiğimiz çek yada senetlerin ciro edilmesinde kur farkı uygulaması yaklaşımın gerekçeleri ve uygulamanın nasıl olması gerektiğini ifade etmeye çalıştım.
KDV Kanununun 20. maddesinde; KDV'nin matrahı, teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedel olarak tanımlanmış; bedel deyiminin ise alıcının ödediği veya borçlandığı para, mal ve diğer şekillerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamı olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca aynı Kanunun 24. maddesinin (c) bendine göre de; vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerinde katma değer vergisinin matrahına dahil bulunduğu, 26. maddesinde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili açıklamaların yer aldığı KDV Uygulama Genel Tebliğinin III/A.5.3 Matraha Dahil Olan Unsurlar altındaki “Kur Farkları” başlıklı bölümünde;
“Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkları KDV matrahına dahildir. Buna göre, matraha dahil olacak kur farklarının hesabında, mal ve hizmet bedeline isabet eden kur farkları dikkate alınır, hesaplanan KDV’ye ilişkin ortaya çıkan kur farkları matraha dahil edilmez.”
İfadeleriyle;
açıklanmıştır.
Örnek:
(A) Ltd. Şti., (B) A.Ş.’ye mal tesliminde bulunmuş, bu teslime ilişkin 1.000 Dolar üzerinden 180 Dolar KDV hesaplamıştır. Teslim tarihinde döviz kuru 4 TL iken 6 ay sonra yapılan ödeme sırasında döviz kuru 4,40 TL olmuştur.
Buna göre, teslime konu malın bedeli 1.000 Dolar üzerinden ortaya çıkan kur farkı 400 TL [(4,40- 4)x1.000] olup, bu fark üzerinden 72 TL KDV hesaplanacaktır.
(A) Ltd. Şti. tarafından, (B) A.Ş.’ye düzenlenecek kur farkı faturasında; matrah 400 TL, hesaplanan KDV ise 72 TL olacaktır.
Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından “(A) Ltd. Şti.” fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanır.
Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından “(B) A.Ş.” satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.
Yılsonlarında ve geçici vergi dönemlerinde, Vergi Usul Kanunu uyarınca yapılan değerlemeler sonucu oluşan kur farkları üzerinden ise KDV hesaplanmaz.
Yani, bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde mal teslimi ve hizmet ifasının gerçekleştiği ilk safhada vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkı için lehine kur farkı ortaya çıkan (alıcı veya satıcı) tarafından bu farkın oluştuğu tarihte fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, bu tür durumlarda faturalaşma vergiye tabi işleme doğrudan taraf olanlar arasında yapılacak, ciro silsilesindeki diğer cirantalar arasında kur farkları nedeniyle bir faturalaşma söz konusu olmayacaktır.
Konuyla ilgili olarak;
Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından verilen 06.05.1997 tarihli ve B.07.0.GEL.0.53/5324- 185/18592 sayılı özelgede
“…
Bu hükümlere göre, dövize endeksli veya bedelin döviz cinsinden ifade edildiği vadeli satışlarda, vadeli senet vadesinden önce ciro edilir veya kırdırılırsa, tahsil edilen bedelin o tarihteki cari kurdan toplam değeri ile mal veya hizmet satışının yapıldığı dönemdeki kur üzerinden hesaplanan değeri arasındaki fark matraha dahildir.
….”
Başka bir Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından verilen B.07.1.GİB.0.01.53-010-20 sayılı ve 02/11/2011 tarihli özelgesinde;
…
-dövize endeksli veya bedelin döviz cinsinden ifade edildiği vadeli satışlarda, vadeli senet vadesinden önce ciro edilir veya kırdırılırsa, tahsil edilen bedelin o tarihteki cari kurdan toplam değeri ile mal veya hizmet satışının yapıldığı dönemdeki kur üzerinden hesaplanan değeri arasındaki fark üzerinden fatura düzenlenmesine ve KDV hesaplanmasına,
-bedeli döviz cinsinden tespit edilmiş vadeli senetlerin firmaca mal veya hizmet alımlarındaki ödemelerde kullanılarak ciro edilmek suretiyle vadesinden önce birkaç kez el değiştirmesi durumunda SENEDİ ELİNDE BULUNDURANLARIN kendi LEHİNE ortaya çıkan kur farkları için SENEDİ DÜZENLEYEN ADINA, aleyhte oluşan kur farkları için ise, senedi düzenleyen tarafından senedi elinde bulunduranlar adına FATURA DÜZENLENMESİNE VE KDV HESAPLANMASINA, GEREK BULUNMAMAKTADIR.”
Açıklamalarına yer verilmiştir.
Sonuç
Yukarıda ifade edilen mevzuat açıklamaları ışığında;
Kaynak:
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği
06.05.1997 tarihli ve B.07.0.GEL.0.53/5324- 185/18592 sayılı özelge
02.11.2011 tarihli ve B.07.1.GİB.0.01.53-010-20 sayılı özelge
17.03.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.