Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/1 maddesinin parantez içi hükmü ile, bazı giderlerin Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre belgelendirilemediği hallerde de ticari kazancın tespitinde indirimine olanak tanınmıştır.
Söz konusu düzenleme GVK m. 40/1 aynen aşağıya alınmıştır:
“İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.”
Safi kazancın tespitinde indirilebilecek giderlerin, Vergi Usul Kanunu’nun 227 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerle tevsik edilmesi zorunludur. Bu duruma istisna teşkil edebilecek nitelikte yer alan götürü gider uygulaması, mükelleflerin yurtdışında yapmış oldukları ve belgelendiremedikleri bazı giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim olarak dikkate alınabilmesine olanak sağlamıştır.
Ülkemizde ihracatın ve yurtdışında yapılan işlemlerin artması ile birlikte, götürü gider uygulamasından yararlanan mükelleflerin sayısı da giderek artmıştır. Ayrıca, yapılan vergi incelemelerinde bu konu çoğu kez eleştiri konusu yapılmış, gereksiz ve fazladan yararlanıldığı kabul edilen götürü gider tutarı üzerinden vergi zıyaı cezaları uygulanmıştır.
Mükellefler tarafından yargıya intikal ettirilen davalarda, idarenin görüşünün kabul edilmeyerek, çoğu kez mükellefler lehinde kararlar alındığı görülmektedir. İdare ile yargı arasında yaşanan görüş farklılıkları ve uygulamada yaşanan sorunlara ilişkin görüşlerimiz yazımızın konusunu oluşturmaktadır.
Götürü gider uygulaması olarak adlandırılabilecek bu düzenleme, belgesiz gider kaydına imkan vermektedir.
194,197 ve 233 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğleri’nde konuya ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
· ihracat,
· yurt dışında inşaat,
· yurt dışında onarma,
· yurt dışında montaj ve teknik hizmetler,
· uluslararası taşımacılık, faaliyetlerinde bulunan, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilir.
Bu tür faaliyetleri bulunmayan mükelleflerin götürü gider uygulamasından yararlanmaları mümkün değildir.
Dar mükellefiyet esasında vergilendirilenler de götürü gider uygulamasından yararlanabilir.
Götürü gider uygulaması yapan mükelleflerin, genel esaslara göre belgelendirdikleri giderlerini ayrıca kayıtlarına almalarına engel bir husus bulunmamaktadır.
Gelir Vergisi Kanununun 40’ncı maddesinin 1 numaralı bendi parantez içi hükmüne göre; belgelendirilemeyen giderlere karşılık olmak üzere, götürü olarak gider kaydedilebilecek tutar, döviz olarak elde edilen HASILATIN binde beşini aşamayacaktır.
Sözü edilen HASILAT kavramı içinde değerlendirilecek dövizlerin, kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye’ye getirilme şartı bulunmamaktadır. HASILAT yurda getirilmese dahi götürü gider uygulanabilir.
Her türlü ihracattan döviz cinsinden sağlanan hasılat, götürü gider kaydına esas azami tutarın hesaplanmasında dikkate alınabilecektir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Türk Lirası karşılığı yapılmış ihracat, döviz cinsinden hasılat olarak kabul edilecektir.
İlgili mevzuat çerçevesinde yapılan; serbest ihracat, kredili ihracat, konsinyasyon yoluyla ihracat, müşterek hesap yoluyla ihracat, prefinansman yoluyla ihracat, bedelli ticari numune ihracatı, serbest bölgelere yapılan ihracat, sınır ve kıyı ticareti yoluyla yapılan ihracat, müteahhitlerin yurt dışındaki şantiyelerine gönderdikleri mallar ve mükelleflerin yurt dışındaki şube, büro, temsilcilik ve acentalık gibi yerlere gönderdikleri mallar, ihracat hasılatı kapsamında değerlendirilir.
· Türk Lirası karşılığı yapılan ihracat hasılatı,
· Gümrük hattı dışındaki mağaza ve işletmelere yapılan mal teslimleri,
· Yabancı gemi ve uçaklara ve uluslararası taşımacılık yapanlara akaryakıt, su, kumanya ve diğer malzeme teslimleri,
· Türkiye’deki konsolosluklara, diplomatik temsilciliklere, uluslararası kuruluşlara ve askeri tesislere yapılan mal teslimleri,
· Türkiye’de ikamet etmeyenlere yurt içinde yapılan mal teslimleri,
· Uluslararası ihaleye çıkarılan projelere ilişkin olarak Türkiye’de yapılan mal teslimlerinden sağlanan hasılat ile
· Transit ticaretten sağlanan hasılat, götürü gider kaydedilmesinde ihracat hasılatı olarak dikkate alınmayacaktır.
Bu şekilde satılan malların yurt dışına çıkarılmış olması durumunda, götürü gider kaydı yapılamaz.
Döviz olarak elde edilen ihracat hasılatının, Türk Lirası karşılığının tespitinde, hasılatın kanuni defterlere kaydedildiği tarihte geçerli olan ve T.C. Merkez Bankası’nca tespit ve ilan edilmiş döviz alış kurlarının esas alınması gerekmektedir.
İhraç kayıtlı satış durumunda, ihracatı fiilen gerçekleştirenler ihracat hasılatlarının tamamını dikkate alarak götürü gider uygulamasından yararlanabilecektir.
İhracatçıya ihraç kaydı ile mal teslim edenlerin ise götürü gider uygulamasından yararlanmaları mümkün değildir (233 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği, Resmi Gazete Tarihi: 15.06.2000, Sayısı: 24080).
194 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin (Resmi Gazete Tarihi: 07.03.1996, Sayısı: 22573), I-5 Numaralı Bölümü’nde;
“Götürü gider uygulaması, mükelleflerin yurt dışındaki işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları giderlerden belgesi temin edilemeyenlerin, anılan faaliyetlerden sağlanan hasılatın belli bir oranını aşmamak şartıyla ticari kazançtan indirilmesini öngören bir müessesedir. Dolayısıyla götürü gider hesaplanabilmesi için harcamanın yapılmış ve işletmenin malvarlığında bir azalma meydana gelmiş olması gerekir.”
şeklinde bir düzenleme mevcuttur.
Tebliğ’e göre götürü (belgesiz) gider uygulamasının yapılabilmesi için;
1- Harcamanın yapılmış olması ve
2- İşletmenin malvarlığında bir azalma meydana gelmiş olması gerekir.
Ne var ki; bu iki şart Kanun’un ilgili maddesinde öngörülmemiştir.
Tebliğ ile getirilen şartlar, Kanun konuluş amacına aykırıdır. Kanun maddesinin konuluş amacı; yurt dışında iş, sipariş, ihale vs. almak isteyen veya alan, Türk müteşebbislerine belirli bir miktar parayı rahatlıkla (herhangi bir sorgu, sual, kanıt, havale makbuzu, dekont vs. olmaksızın) sarf edebilme olanağı vermektir. Paranın gerçekten sarf edilip edilmediği, harcamanın yapılıp yapılmadığı, bu masraf için hangi para, fon veya kasanın kullanıldığının kanıtlanması, belgelendirilmesi Kanun’un aradığı şartlardan değildir. Dolayısı ile Kanun’un aramadığı şartları Tebliğ ile getirmek doğru değildir, Kanun’un konuluş amacına terstir.
Öte taraftan, böyle bir masrafın (binde 5 götürü giderin) gerçekten yapılıp yapılmadığının vergi inceleme elemanları tarafından araştırılması da doğru değildir. Kanun koyucu belirtilen şartları aramadığından, masrafın (harcamanın) gerçekten yapılıp yapılmadığının, harcamalar için para gönderilip gönderilmediğinin araştırılması gereksizdir.
Bu Yazının konusunu teşkil eden binde 5 götürü (belgesiz) gider uygulamasında, masrafın/giderin yapılması ile ilgili fatura vs. gibi bir gider belgesi olmamasına rağmen, söz konusu masrafın/giderin işletme veya ortak tarafından yapılmış para transferine ilişkin bir havale, dekont, tediye makbuzu, kredi kartı slipi vs. gibi bir ödeme belgesi VAR ise bu durumda dönem içerisinde 760 Pazarlama Satış Dağıtım Gideri Hesabına Borç,
100 Kasa Hesabına,
102 Bankalar Hesabına veya
331 Ortaklar Cari Hesabı’na (ortağın şahsi kredi kartından veya şahsi banka hesabından fiilen yapılan ödeme durumlarında) Alacak kaydı yapmak doğru olacaktır.
Mükelleflerin; yurt dışında yaptıkları harcamalara ilişkin para hareketlerini havale, dekont, tediye makbuzu vs. ile kanıtlayamamaları (belgelendirememeleri) durumunda; 100 Kasa Hesabına Alacak kaydı yaparak “Kasa azaltması” yapmaları veya 331 Ortaklar Cari Hesabı’na Alacak kaydı yaparak, ortağı alacaklı konumuna getirmelerinin doğru olmadığını düşünüyoruz.
Çünkü; işletmeden gerçekten bir para çıkışı olmadığı ya da gerçekten bir para çıkışı olsa dahi bu çıkışın belgelendirilemediği durumlarda, Kanun gereği gider kaydı yapılabilir, ancak kasa azaltması veya ortağın alacaklı durumuna getirilmesi doğru olmayacaktır.
Bu şekildeki bir işlem ile; hem işletmenin “kurum kazancı” indirilirken, aynı zamanda da ortağa stopaj yapılmaksızın kâr dağıtımı yapılabilmesinin önünü açacaktır.Bu da; Kanun’un “kurum kazancının bir bölümünün vergi dışı tutulması” amacını aşacak, yasanın verdiği bir hak, iki hak olarak kullanılmış olacaktır. Kasa azaltması yapmanın sakıncaları bir tarafa, vergi kanunlarında açıkça belirtilmediği sürece, stopaj (% 10) “22/12/2021 tarihinden geçerli olmak üzere %10’a düşürüldü” yapılmadan ortağa kâr dağıtmak mümkün değildir.
Bu şekilde yapılacak bir uygulama; aile şirketi olmayan, gerçek ortaklardan oluşan şirketlerde, Şirkete ait paranın, Şirket dışına çıkartılması anlamına gelecek ki, bu da Şirket içi başka tartışmaları beraberinde getirecektir.
Sayılan sakıncalı durumların önüne geçmek üzere; kasa veya bankadan fiili para çıkışının dekont, makbuz, havale, tediye makbuzu gibi belgeler ile belgelendirilemediği durumlarda, hesaplanan binde 5 götürü (belgesiz) gider tutarının; Şirket muhasebesi tarafından dönem içerisinde gider kaydı yapmadan (muhasebe fişi düzenlemeden), sadece Geçici Vergi veya Kurumlar Vergisi Beyannamesinde, “zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler” bölümündeki “diğer istisna ve indirimler” satırında indirim olarak gösterilmesi, daha doğru bir uygulama olacaktır.
Bu şekilde bir uygulama; Maliye tarafından vergisiz kâr dağıtımı yapıldığı yönündeki eleştirileri baştan bertaraf ederken, Kasa ve Ortaklar Cari Hesabı’nın şaşmasının önüne geçecek, gerçek ortaklardan oluşan Şirketlerde ise Şirkete ait paranın kimlere gönderildiği/ödendiği yönündeki Şirket içi tartışmaları da engelleyecektir.
Binde 5 götürü (belgesiz) gider uygulamasının Geçici Vergi veya Kurumlar Vergisi dönemlerinde bir defada ve topluca yapılmasının önünde bir engel bulunmamaktadır.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
194, 197 ve 233 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğleri
22.02.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.