“Aile şirketi nedir”: Aile şirketi, işletmenin mülkiyetinin ve kontrolünün aile içinde yoğunlaştığı bir tür ticari organizasyondur. Bu işletmeler, birden fazla aile üyesinin işletmenin yönetimine, işleyişine ve mülkiyetine dahil olmasıyla karakterize edilir. Aile işletmeleri, küçük ve orta boy işletmeler ile, büyük çok uluslu şirketler dahi olabilirler. Aile üyeleri genellikle işletme içinde sahiplik, yönetim veya liderlik pozisyonları gibi kilit rollerde yer alır.
“Aile şirketlerinde kurumsal geçiş “ gerekli midir? Sorusuna cevap verebilmemiz için, öncelikle bu tür işletmelerin avantajlarını ve dez avantajlarını tartışıp, Aile şirketi olarak kurulup sonradan kurumsallaşarak, büyüyen firmalarla örneklendirip kıyaslama yapmamız gerekir.
Aile Şirketlerinin Avantajları:
Güven ve İletişim: Aile şirketlerinde güven duygusu genellikle yüksektir. Şirket içi iletişim daha doğrudan ve gayri resmi olabilir. Bu durum; olumlu bir çalışma ortamını teşvik ederek, işbirliğini ve problem çözmeyi kolaylaştırabilir.
Sadakat ve Bağlılık: Mevcut firma ailenin geçim kaynağına ve mirasına bağlı olduğundan, aile üyeleri genellikle işin başarılı olabilmesi için güçlü bir bağlılık duyarlar. Bu durum, yüksek düzeyde sadakat ve bağlılığa yol açabilir.
Esneklik ve Uyum: Aile şirketleri; pazar değişikliklerine uyumluluk konusunda daha çevik ve esnek olabilir. Bu nedenle karar verme süreçleri daha hızlıdır. Bu da; işletmenin yeni fırsatlara veya zorluklara hızlı uyum sağlamasına imkan tanıyabilir.
Müşteri İlişkileri: Aile şirketlerindeki kişisel dokunuş, müşteriler ile daha güçlü ve daha samimi ilişkiler kurulmasına yol açabilir. Bu durum; müşteri sadakatinin artmasına ve siparişlerin tekrarlanmasına neden olabilir.
Miras Planlama: Liderlik rollerinin aktarılması için doğal bir köken bulunduğundan, aile şirketlerinde veraset planlaması daha basit olabilir. Bu durum; daha yumuşak bir geçişe ve sürekliliğe katkıda bulunabilir.
Kültür ve Paylaşılan Değerler: Ailenin değerleri ve kültürü çoğu zaman işletmeye de nüfuz eder. Bu paylaşılan ilkeler dizisi, uyumlu bir çalışma ortamı yaratabilir ve güçlü bir kurumsal kimliğe katkıda bulunabilir.
Aile Şirketlerinin Dezavantajları:
Profesyonellik: Aile şirketleri bazen kurumsal şirketlerde bulunan profesyonellik düzeyinden yoksun olabilir. Gayri resmi iletişim ve karar alma süreçleri, en iyi iş uygulamalarının akışını engelleyebilir.
Aile Çatışmaları: Aile işletmelerindeki en önemli zorluklardan biri aile üyeleri arasındaki çatışma potansiyelinin yüksek ihtimal olmasıdır. Bu durum; iş ilişkilerini zorlayabilir, işletmenin genel işleyişini etkileyebilir.
Riskten Kaçınma: Bazı aile şirketleri, servetlerini koruma arzusu nedeniyle riskten kaçınabilir. Riskten kaçınma, yeni yaratıcı fikirlerin veya buluşların ticaret, endüstri ve hizmet gibi ekonomik alanlara uygun hale getirilip uygulanmasını, büyüme için gerekli olabilecek yeni fırsatların aranmasını sınırlayabilir.
Duygusal Karar Verme: Duygusal bağlılıklar ve kişisel ilişkiler karar verme süreçlerini etkileyebilir. Duygusal kararlar her zaman işletmenin çıkarlarıyla uyumlu olmayabilir.
Liyakata Sınırlı Erişim: Profesyonel roller için yalnızca aile üyelerine güvenmek, özel becerilere ve deneyimlere sahip dış yeteneklere erişimi sınırlayabilir. Bu durum işletmenin değişen piyasa koşullarına uyum sağlama yeteneğini engelleyebilir.
Makalemizde görüldüğü üzere aile şirketleri her ne kadar bir takım avantajlara sahip olsa da aile içi çatışmalar, veraset planlaması sorunları ve aile ile iş önceliklerini dengeleme ihtiyacı, liyakat, büyüme gibi benzersiz zorluklarla da karşılaştıklarını unutmamak gerekir. Bu zorlukların etkili bir şekilde yönetilmesi, bir aile şirketinin sürdürülebilir başarısı için çok önemlidir.
Aile şirketi olarak kurulup, sonradan kurumsal geçiş yaparak küresel anlamda büyüyen yabancı firmalara en iyi örnekler: Ford Motor Company, Samsung, Walmart, L'Oreal, Koch Industries’dir. Henry Ford tarafından kurulan “Ford Motor Company”: otomotiv sektörünün en büyük ve en eski aile kontrollü şirketlerinden biridir. Güney Koreli çok uluslu bir holding olan “Samsung”: Lee Byung-chul tarafından kurulmuştur ve aile, işletmenin yönetiminde önemli bir rol oynamıştır. Walton ailesi tarafından kurulan “Walmart”: dünyanın en büyük perakende şirketlerinden biridir. Walton ailesi; günümüzde de şirketin ana hissedarı olmaya devam etmektedir. “L'Oreal”: Schueller ailesi tarafından kurulmuş Fransa kökenli kozmetik ve güzellik şirketidir. Şu anda halka açık olmasına rağmen kurucu aile hala önemli bir mülkiyet hissesine sahiptir. Çok uluslu bir Amerikan şirketi olan “Koch Industries”: küresel anllamda en büyük özel şirketlerden biridir. Fred C. Koch tarafından kurulmuştur ve Koch ailesi yönetimine aktif olarak katılmaya devam etmektedir. Aile şirketi olarak kurulup sonradan kurumsallaşarak büyüyen Türk firmalarına ise, Koç Holding, Sabancı Holding, Çalık Holding, Enka Grubu ve Eczacıbaşı Holdingi örnek verebiliriz. “Koç Holding”: Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biridir ve Koç ailesine aittir. Şirketin otomotiv, enerji, finans ve tüketim malları dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyetleri bulunmaktadır. “Sabancı Holding”: bankacılık, enerji, perakende ve endüstriyel işletmeler gibi sektörlerde faaliyet gösteren Türkiye'deki bir diğer büyük holdingtir. Sabancı ailesi tarafından kurulmuştur. “Çalık Holding”: enerji, inşaat, tekstil ve finans başta olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyet göstermektedir. Çalık ailesi tarafından kurulmuştur. “Enka Grubu”: Enka inşaat, enerji, gayrimenkul ve diğer sektörlerde faaliyet göstermektedir. Şahenk ailesine aittir. “Eczacıbaşı Holding”: Eczacıbaşı inşaat ürünleri, sağlık ve tüketici ürünleri alanlarında faaliyet gösteren bir şirketler toplıluğu olup, Eczacıbaşı ailesi tarafından kurulmuştur.
Sonuç
Makalede anlattığımız avantaj ve dezavnatajlar ile verdiğimiz örnekler gereği; aile şirketlerinde kurumsal geçişin gerekliliği, özellikle büyüme ve kalite açısından apaçık ortadadır. Aile şirketlerinde kurumsal geçiş, özellikle de liderliğin ve sahiplenmenin başkalarına aktarılması süreci, karmaşık ve kritik bir girişimdir. Bir aile şirketinin kurumsal geçişine ilişkin bazı ortak adımlar ve dikkate alınması gereken noktalar şunlardır:
Kurumsal geçişlerde en önemli unsur sermaye gücü ile büyüme isteğidir. Firma sahiplerinin şirket yönetim kurulunda kalarak, atadıkları bir genel müdür altında, konusunda akademik kariyer yapmış liyakatli insanların yönetime katılması ile şirketin birimlerinin Üretim, Finansman, Muhasebe, İnsan kaynakları ve Pazarlama olarak yeniden düzenlenmesi, bu birimlere müdür seviyesinde kariyerli yöneticiler alınarak alt kadrolarının oluşturulması geçişin ilk aşamasıdır. Aile şirketleri genellikle geçiş sırasında çatışmalarla karşı karşıya kalabilir. Muhtemelen Mali Müşavir ya da Avukat gibi bir arabulucunun veya aile şirketi danışmanının yardımıyla proaktif çatışmaları, anlaşmazlıkların tırmanmasını önleyebilir. Bu nedenle kurumsal geçişler kademeli yapılmalı, ani bir değişiklik yerine aşamalı bir geçiş uygulanmalıdır. Kademeli devir teslimler, sorumlulukların daha sorunsuz bir şekilde devredilmesine olanak tanır ve haleflerin deneyim ve güven kazanmasına yardımcı olur.
Aile şirketlerinde başarılı kurumsal geçişler dikkatli planlamayı, sürekli iletişimi ve hem işle hem de aileyle ilgili konuların ele alınmasına yönelik kararlılığı gerektirir. Her aile şirketi benzersizdir ve geçiş süreci ailenin ve işletmenin özel ihtiyaçlarına ve dinamiklerine göre uyarlanmalıdır.
20.11.2023
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.