YAZARLARIMIZ
İsmail Tekbaş
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
tekbas333@hotmail.com



Gelir Vergisi Kanun Tasarısında Yıllara Yaygın Taahhüde Dayalı İnşaat ve Onarım İşlerinde Önemli Düzenleme

 I.                   GİRİŞ

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde uzun süredir yasalaşması beklenen, daha basit ve anlaşılır bir vergi sistemi oluşturmak amacıyla hazırlanan   “Gelir Vergisi Kanun Tasarısı” aynı zamanda Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanun’larını tek bir çatı altında toplamaktadır.  10 Aralık 2015 tarihinde 64. Hükümet tarafından kamuoyuna açıklanan “2016 Eylem Planı” çerçevesinde Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’nın 21 Haziran 2016 tarihine kadar yürürlüğe gireceği öngörülmektedir.

Bu yazımızda, yıllardır Gelir İdaresi ile Danıştay arasında görüş farklılığına yol açan, birden fazla takvim yılına yaygın taahhüde dayalı inşaat ve onarım işlerine ilişkin avanslar dâhil hakediş bedellerinin çeşitli şekillerde  (mevduat faizi, repo vb.) değerlendirilmesinden doğan gelirlerin,  işin bitiminde mi yoksa elde edildiği yıl mı kazanç sayılarak vergilendirilmesi gerektiği hakkında Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’nda yapılan düzenleme yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

II.                GELİR VERGİSİ KANUN TASARISI HAKKINDA ÖZET BİLGİ

Bilindiği üzere, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu 1960 yılında kabul edilmiştir. 53 yıldır uygulanan bir kanun olup, şimdiye kadar 76 kanunla değişiklik yapılmıştır.  Ek, geçici ve mükerrer madde sayısı 210’u aşmıştır. Tasarıyla Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu “Gelir Vergisi Kanunu” olarak tek çatı altında toplanacaktır.  Böylelikle gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri sadece “Gelir Vergisine” tabi olacaklardır.

Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’nda; basitlik, sadelik, kolay anlaşılabilirlik, vergiye uyum maliyetinin azaltılması ve verginin tabana yayılması ilkeleri esas alınmıştır. Ayrıca yine tasarıda yer alan gelir vergisine ilişkin 7 temel hedef gerçekleştirilmek istenmiştir. Bunlar;

·         Gelir ve kurumlar vergisinin birleştirilerek tek bir vergiye indirgenmesi,
·         Beyanname veren vergi mükellefi sayısının arttırılması,
·         Vergi tabanı genişletilerek ve istisnaların daraltılması,
·         İstihdamı, üretimi, tasarruf ve yatırımları teşvik etmek,
·         Vergi güvenliği arttırılarak, vergiye gönüllü uyumu güçlendirmek,
·         Sosyal ve çevresel politikalara uyumlu yeni düzenlemeler yapmak,
·         Bakanlar Kurulu’nun yetkilerini arttırmak.

Tasarının Genel Özellikleri

·         Tasarı toplamda 1 adet geçici madde olmak üzere toplamda 92 maddeden oluşmaktadır.
·         Tasarıya göre hem gerçek kişilerin gelirleri, hem de kurum kazançları “Gelir Vergisine” tabi tutulacaktır.
·         Kurumlar vergisi ibaresi kaldırılmaktadır.
·         Tasarı da gerçek kişilerin gelirleriyle, kurum kazançlarının vergilemesi bir bütün halinde aynı bölümlerde düzenlenmiştir.
 Maliye Bakanlığı yeni Gelir Vergisi Kanun’unun, kamu finansmanını sağlam temellere dayandıran, katma değeri yüksek üretimi destekleyen, uluslararası iyi uygulama örnekleri ışığında; mükellef odaklı, etkin, verimli ve adil bir vergi sistemi oluşturulması amaçlayan bir kanun olacağının altını çizmiştir.

III.             193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU KAPSAMINDA BİRDEN FAZLA TAKVİM YILINA SİRAYET EDEN İNŞAAT VE ONARMA İŞLEMLERİNDE AİT KAZANÇLARIN VERGİLENDİRLMESİ

193 Saylı Gelir Vergisi Kanunun 42. Maddesine göre; yıllara sari inşaat, onarım ve yapım işlerinde kar veya zarar, işin bittiği yılda, o yılın beyannamesinde gösterilerek vergilendirilir. Yani yıllara yaygın inşaat ve onarım işi yapan mükelleflerin, işin devam sürecince elde ettikleri hakedişleri ve yaptıkları giderler nedeniyle her yıl itibariyle kâr ya da zarar beyanında bulunmayacaklardır.  Vergilendirme açısından sağlanan bu avantajın karşılığı olarak da  yıllara sari inşaat ve onarma işleri kapsamında yapılan hakediş ödemeleri üzerinden stopaj yoluyla vergi alınması usulü benimsenmiştir.

Gelir Vergisi Kanunun göre yıllara sari inşaat ve onarım işinden söz edebilmek için bazı koşulların bir arada olması gerekir. 

a)       Faaliyet konusu inşaat ve onarım işi olmalı,
b)       İnşaat ve onarım işi birden fazla yıla sirayet etmeli,
c)       İnşaat ve onarım işi resmi veya özel taahhütlere bağlı olarak yapılmalıdır.

Harici olarak, özel inşaat işlemleri ile ilgili 193 sayılı Gelir Vergisi Kanun’da hiçbir açıklamaya yer verilmemiştir. Şuan ki geçerli düzenlemenin aksine özel inşaat işlemleri ile ilgili hususlar yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’nın 14. Ve 15. Maddelerinde düzenlenmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu açısından yıllara sari inşaat onarım ve yapım işlerinde elde edilen kazançların işin bittiği yılda vergilendirilmesi hususu Gelir Vergisi Kanunun 42. Maddesinde net olarak hüküm altına alınmıştır. Ancak İlgili kanun da işin devamı sırasında elde edilen hakediş bedellerinin çeşitli şekillerde  (mevduat faizi, repo vb.)  değerlendirilmesinden doğan gelirlerin,  işin bitiminde mi yoksa elde edildiği yıl mı vergilendirilmesi gerektiği konusunda bir düzenleme bulunmadığından dolayı, bu konu da Gelir İdaresi ile Danıştay arasında yıllardır süre gelen bir görüş ayrılığı bulunmaktadır.  

Gelir İdaresinin görüşü: "Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde hakediş bedellerinin gelir getirici finansal araçlarda değerlendirilmesi sonucunda elde edilen kur farkı, faiz, vb. gelirlerin yıllara yaygın inşaat ve onarım işi ile ilişkilendirilmeyip, doğrudan gelirin elde edildiği yılın kazancı olarak beyan edilmesi gerekir"

Danıştay’ın görüşü: “Gelirlerin inşaat ve onarma işin bir türevi olduğunu, inşaat işi dışında ayrı bir ticari organizasyon sonucu elde edilmediğini, hak edişin bir unsuru, türevi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, dolayısıyla inşaat işinin sonunda elde edilen vergiye tabi kazancın belirlenmesinde hak edişlerle birlikte göz önünde tutularak vergilendirilmesi gerektiği” yönündedir.¹

IV.             GELİR VERGİSİ KANUNU TASARISINDA YILLARA YAYGIN TAAHHÜDE DAYALI İNŞAAT VE ONARIM İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ DÜZENLEME


Gelir Vergisi Kanun Tasarısı kapsamında inşaat işlemleri ile ilgili uygulamada sıklıkla tereddütlerin yaşandığı problemli konular hakkında düzenlemeler yapılmıştır.  Özellikle özel inşaatlar ile ilgili hiçbir hüküm içermeyen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanun aksine tasarıda özel inşaatlarla elde edilen kazancın ticari kazanç mı, yoksa değer artışı kazancı mı olduğu gibi tereddüt edilen diğer hususlar noktasında  düzenlemeler yapmıştır.  

Yıllara yaygın taahhüde dayalı inşaat ve onarım işleri tasarının 13.maddesinde düzenlenmiş olup, Gelir İdaresi ile Danıştay arasındaki görüş ayrılığına neden olan  “birden fazla takvim yılına yaygın taahhüde dayalı inşaat ve onarım işlerine ilişkin avanslar dâhil hakediş bedellerinin çeşitli şekillerde  (mevduat faizi, repo vb.) değerlendirilmesinden doğan gelirlerin,  işin bitiminde mi yoksa elde edildiği yıl mı kazanç sayılarak vergilendirilmesi gerektiği” hususu aşağıda da görüldüğü üzere idarenin lehine olacak şekilde düzenlenmiştir.

İlgili maddenin 1. ve 2. Fıkrası;

(1) Dekapaj işleri dâhil birden fazla takvim yılına yaygın taahhüde dayalı inşaat ve onarım işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kesin olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkûr yıl beyannamesinde gösterilir.
(2) Birinci fıkra kapsamındaki işlere ilişkin avanslar dâhil hakediş bedellerinin değerlendirilmesinden doğan gelirler elde edildiği yılın kazancı sayılır.

Böylelikle tasarıda mükelleflerin tereddüt ettikleri bir husus kanun kapsamında hüküm altına alınarak, yıllara yaygın taahhüde dayalı inşaat ve onarım işleri ile ilgili olarak alınan hakediş bedellerinin (avanslar dâhil) çeşitli şekillerde (mevduat faizi, repo vb.) değerlendirilmesinden doğan gelirlerin, bu gelirlerin elde edildiği yılın kazancı sayılarak vergilendirileceği belirtmiştir.

V.                SONUÇ

Sonuç olarak, birden fazla takvim yılına yaygın taahhüde dayalı inşaat ve onarım işlerine ilişkin avanslar dâhil hakediş bedellerinin çeşitli şekillerde  (mevduat faizi, repo vb.) değerlendirilmesinden doğan gelirlerin, ne zaman vergilendirilmesi gerektiği uzun yıllardır yargının ve idarenin arasında farklı görüşlere neden olmuştur. Tasarıda idare ve yargı organları arasındaki görüş farkı idarenin lehine olacak şekilde düzenlenmiştir. Tasarının 13.maddesi 2.fıkrasında avanslar dâhil hakediş bedellerinin değerlendirilmesinden doğan gelirler (mevduat faizi, repo vb.)  elde edildiği yılın kazancı sayılacağı şekilde düzenlenmiştir.  

Uygulamada tereddüt edilen inşaat işlemleri ile ilgili konularda ve özellikle mevzuatta yer almadığı için sıklıkla gereksiz tarhiyatların yapılmasına neden olan özel inşaat işlemleri ile ilgili kanun kapsamında düzenleme yapılmasının olumlu bir gelişme olduğu düşüncesindeyiz.  

Makalenin Sözü : " Dik tepelere tırmanmak için başta yavaş yürümek gerekir.” William Shakespeare

Dipnot:

1- Yıllara yaygın işi yapanların sözleşme gereği yabancı para cinsinden elde ettiği istihkak bedellerinin bankada tutması nedeniyle oluşan kur farkı ve faiz gelirlerinin birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarım işinin hasılatı olarak Gelir Vergisi Kanunu'nun 42 nci maddesi uyarınca işin bittiği tarihte beyan edilmemesi gerektiği hk.(Danıştay 4. Dairesinin 08/06/1994 gün ve E.1994/581, K.1994/3495 sayılı kararı).    

Şirket ortaklarının işletmeden çektikleri nakitler ile ortakların nam ve hesabına yapılan ödemelerden tahakkuk

ettirilen faiz gelirinin, kaynağı inşaat işinden alınan hakedişler olduğundan işin bitim tarihinde vergilendirilmesi gerektiği hk. (Danıştay 4. Dairesinin 26/10/2004 gün ve E. 2004/477, 2004/2092 sayılı Kararı).

Yıllara sari taahhüt işin yapan davacının hakedişlerini repo, döviz tevdiat hesapları ve Devlet tahvillerinde

değerlendirirerek elde ettiği faiz ve kur farkı gelirinin taahhüt işi dışında ayrı bir faaliyetten elde edilmiş

sayılamayacağı ve taahhüt işinden doğan kazanç ile birlikte beyanı gerekeceği hk.(Danıştay 4. Dairesinin

27/10/2003 gün ve E.2003/1545, K.2003/2569 sayılı kararı).

Yıllara sari inşaat işi nedeniyle alınan avannsların değerlendirilmesi sonucu elde edilen gelirlerin de işin bitim tarihini takiben beyanı gerektiği hk. (Danıştay 4. Dairesinin 16/01/2001 gün ve E.2000/896, K. 2001/193

sayılı kararı).

Kaynakça:

Maliye Bakanlığı Gelir Vergisi Kanun Tasarısı

Yeni Gelir Vergisi Tasarısı Üzerine Genel Değerlendirmeler Öz Mali Danışmanlık

Özel Eğitim A.Ş.

Altındağ Y.M.M. Sirküleri

Yeni Gelir Vergisi Tasarısı Üzerine Genel Değerlendirmeler Mazars Denge

Vergi Sorunları Dergisi Doç.Dr.Özgür ÇATIKKAŞ

Yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısının Vergi Uyg. İlişkin Önemli Değişiklikleri Ali ÇAKMAKCI

 

20.01.2016

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM