I - Giriş
Türk Vergi Sisteminde Harcamalar üzerinden alınan bir vergi türü olan Katma Değer Vergisi 01.01.1985 yılında yürürlüğe girmiş ve halen uygulaması devam etmektedir. Vergi sistemimize getirilen Katma Değer Vergisi Kanunu gelir üzerinden alınan gelir ve kurumlar vergisinde otokontrolü sağlamaya yardımcı olmaktadır.
Bu çalışmamızda; katma değer vergisi kanununda yer alan vergi indirimi ile indirilemeyecek katma değer vergisine ilişkin düzenlemeleri ve vergi mükelleflerinin yüklenilen (indirilecek) katma değer vergisini gider kaydedemeyecekleri konusunu değerlendirerek, konu hakkında dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında kişisel görüşümüz sunulacaktır.
II – Vergi İndirimi
Bilindiği üzere katma değer vergisi indirim esasına dayanan bir vergi türüdür. Nitekim 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Vergi İndirimi” başlıklı 29/1. maddesinde “1.Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler:
a) Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,
b) İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,
c) Götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin, çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi, ” hükmüne yer verilmiştir.
Mükellef işi ile ilgili olarak satın aldığı veya ithal ettiği mallar veyahut yaptırdığı hizmetler dolayısıyla borçlandığı veya ödediği vergiyi, teslim ettiği mallar veya yaptığı hizmetler dolayısıyla müşterilerden aldığı veya alacaklı olduğu katma değer vergisinden indirecek ve aradaki farkı vergi dairesine yatıracaktır. Ayrıca bir vergilendirme döneminde mükelleflerin indirilecek katma değer vergisi toplamı, vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olabilecektir. Bu takdirde, aradaki farkın bir sonraki vergilendirme dönemine devredilerek o döneme ait indirilebilecek vergi tutarına eklenmesi ve iade edilmemesi durumu olabilecektir.
III – İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi
Vergi mükellefleri alışları ile ilgili ödedikleri katma değer vergisinin nihai yüklenicisi değildirler, katma değer vergisinin nihai yüklenicileri tüketicilerdir. Fakat bazı sebeplerden ötürü vergi mükelleflerince katma değer vergisinin indirimi yasaklanmış bu sebeple ödenen katma değer vergisinin nihai yüklenicisinin vergi mükellefi olması durumu ortaya çıkmıştır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinde “İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi” konusu düzenlenmiş olup madde metninde “Aşağıdaki vergiler mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez:
a) Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi,
b) Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi,
c) Deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait katma değer vergisi,
d) Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi.” hükümleri yer almaktadır. Yani, 30. madde kapsamında belirtilen katma değer vergisi indirime müsaade edilmeyen katma değer vergisidir. Ancak işin mahiyetine göre gider ve/veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilecektir.
İndirim konusu yapılamayacak olan (yüklenilen –indirilecek– katma değer vergisinin indirilmesi yasak ise) vergi, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 58. maddesine göre doğrudan gider ve/veya maliyet unsuru olarak kayıtlara alınması gerekir.
IV- Verginin Gider Kaydedilemeyeceği
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Verginin Gider Kaydedilemeyeceği” başlıklı 58. maddesinde ; “ Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile mükellefçe indirilebilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez. ” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle katma değer vergisi beyannamesine aksetmesi gereken katma değer vergisi tutarlarının hesaplanan ve/veya indirim hesaplarından çıkarılarak gider ya da maliyet unsuru olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır. Ancak bazı özel durumlarda mükelleflerce indirilecek ( yüklenilen Kdv ) ve hesaplanacak ( Teslim Kdv’ si ) Kdv’ leri gider veya maliyet unsuru olarak kayıt edilebilmektedir.
V – Uygulamada Karşılaşılan Bazı Sorunlar ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
1. Vergi mükelleflerinin iş hayatı içerisinde ayrılmaz bir parçası olan bankacılık işlemleri ile alakalı
olarak karşılaşılan bir husus konumuz açısından oldukça önemlidir. Bankalar müşterileri ile alakalı yapmış olduğu bir takım harcamaları ( Noter, Tercüme, Kargo, Kurye vb. gb. ) müşterinin hesabından tahsil etmektedirler. Yapılan masrafların bedelleri mükellefçe banka dekontuna ya da banka hesap ekstresine istinaden muhasebe kayıtlarında gider ve/veya maliyet unsuru olarak kaydedilmektedir.
Bankalarca mükellef adına yapılan masraf belgelerinde muhatap ilgili banka olmayıp mükellefin kendisidir bu sebeple ilgili faturalarda yer alan katma değer vergisi gider veya maliyet unsuru olarak kayıt edilemez. Bu durumda; bankadan ilgili işleme ait belgenin (fatura, serbest meslek makbuzu gibi) temin edilerek belgede yer alan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak indirime konu edilmesi gerekmektedir.
2. Vergi mükellefleri alışlarına ilişkin faturaların kendilerine geç ulaşması ( ilgili hesap dönemi
içerisinde farklı ayda – örneğin; mart 2010 dönemine ait bir alış faturasının nisan 2010 döneminde ulaşması ) sebebiyle bu faturalar da yer alan katma değer vergisini alış maliyetine dahil ederek gider ve/veya maliyet unsuru olarak kayıt etmektedirler.
Bu durumda ilgili faturalarda yer alan katma değer vergisi gider ve/veya maliyet unsuru olarak kayıt edilmeyip indirime konu edilmelidir. Çünkü vergi indirimini düzenleyen Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/3. maddesinde “ İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.” hükmü yer aldığından ilgili belgeye ait takvim yılı aşılmadığından belgede yer alan katma değer vergisi indirime konu edilebilecektir.
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz iki husus çalışma hayatında sıkça görülmektedir. Meslek mensuplarının ve muhasebe departmanı çalışanlarının bu konuda dikkatli olmaları gerekmektedir. İlgili belgelerde yer alan katma değer vergisinin indirilmeyip dönem kurum kazancından indirildiği durumlar ile karşılaşılmaktadır. Bu durumlarda söz konusu vergi tutarı (indirilecek kdv) yersiz yere ilgili gelir ve/veya kurumlar vergi matrahını düşürmekte ve vergi zıyaına neden olmaktadır.
VI – Sonuç
Görüleceği üzere yüklenilen (indirilecek) katma değer vergisi herhangi bir surette gelir ve/veya kurumlar vergisi matrahından düşülememektedir. Yani yüklenilen (İndirilecek) katma değer vergisi gider kaydedilemez. Ancak bazı özel durumlarda yüklenilen (indirilecek) Kdv gider veya maliyet unsuru olarak kayıt edilebilmektedir. Katma Değer Vergisi Kanunu indirim esasına dayalı bir vergi türü olup, 30.maddede belirtilen hususların haricinde vergi mükellefleri yüklenmiş oldukları katma değer vergisini herhangi bir sebep ile gider ve/veya maliyet unsuru olarak kayıt edemeyecektir.
Son olarak belirtmek gerekir ki ; vergi mükellefinin alışına ilişkin yüklendiği katma değer vergisini indirim yapmasına herhangi bir engel yok ise ve buna rağmen mükellef yüklendiği katma değer vergisini indirim konusu yapmayıp gider yapmış ise bu gider Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 58. maddesi hükmüne göre kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmeli ve kayıt edilmelidir.
Yararlanılan Kaynaklar ;
1. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
2. 1 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği
3. Mehmet MAÇ ( YMM ) KDV-5 ( e-Kitap )
21.09.2010
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.